Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Türkiye’nin Yeni Medya Yasası: Kötü Haber, Ancak Siz Bu Haberi Yayınlamayın
    D84 INTELLIGENCE

    Türkiye’nin Yeni Medya Yasası: Kötü Haber, Ancak Siz Bu Haberi Yayınlamayın

    Çeviri: Bahadır Çelebi18 Kasım 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Aslı Aydıntaşbaş

    Eğer Türkiye’de yaşıyorsanız bu yazıyı retweet ederken iki kere düşünün.

    Tartışmalı bir sosyal medya yasasıyla artık Türk makamları, herhangi bir demokraside – hatta birkaç yıl öncesinin Türkiye’sinde bile – düşünülemeyecek birçok yolla çevrimiçi ifade özgürlüğünü kontrol etme ve gerekirse kısıtlama hakkına sahip oldu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümeti, uzun süredir muhalif sesleri susturmak ve ana akım medya üzerinde kontrol sağlamakla eleştiriliyordu. Ancak Türkiye’de yüksek tıklama oranlarıyla sosyal medya mecraları, bağımsız gazetecilik ve tartışma için nispeten açık bir forum haline gelmişti.

    Türkiye’nin “dezenformasyon” yasası şimdi, gerçek bir Orwell tarzıyla, hükümetin tanımladığı haliyle yanlış bilginin yayılmasını suç saymayı ve içerikleri düzenlemeyi amaçlıyor. Ancak iktidarı eleştiren kesimler, 2023 seçimleri yaklaşırken bu yeni kuralların muhalefetin kampanyalarını susturmak ve zaten oldukça dar olan kamusal tartışma alanını daha da kısıtlamak için kullanılabileceğinden korkuyor. Daha da kötüsü, yasa tasarısı hükümetin gerekli gördüğünde Twitter veya Facebook’u engellemesine veya onları yetkililerle veri paylaşmaya zorlamasına izin veriyor.

    Protestolar ve tüm dünyadan gelen eleştiriler arasında Ekim ayında meclisten geçen yeni yasa paketi, “korku, panik yaratmak” veya “Türkiye’nin iç ve dış güvenliğini”, “kamu düzenini”, “kamu sağlığını bozmak” amacıyla “yanlış bilgi yayan” haber ve paylaşımlara dört yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

    Bu yasa, yerel makamlar tarafından onaylanmayan herhangi bir bilgi parçasını fiilen suç sayıyor.

    Örneğin, ülkede en çok tartışılan konulardan biri olan enflasyonu ele alalım. Türkiye’nin resmi istatistik kurumu, ülkenin yıllık enflasyonunu %83,45 olarak veriyor. Ancak resmi rakam, yıllık fiyat artışının neredeyse bu rakamın iki katına çıktığını iddia eden ekonomistler ve gazeteciler de dahil olmak üzere birçok kişi tarafından sorgulanıyor. Bağımsız bir gözlemci olan ENAG, Eylül ayı için yıllık tüketici enflasyonunun %186 olduğunu tespit etti. Yeni yasa uyarınca ENAG’ın düzenli veri açıklamaları ve sosyal medya paylaşımları yasaklanıp cezalandırılabilir ve içeriğini paylaşanlar da onlarla eşit ceza alabilir. Benzer şekilde, Türkiye’nin resmi COVID-19 ölüm rakamlarının aslında daha yüksek olduğuna, enerji fiyatlarının muhtemelen yükseleceğine veya hükümetin orman yangınlarını yanlış idare ettiğine dair herhangi bir eleştiri de sorumlu tutulabilir.

    Ve muhbirler -unutun gitsin. Araştırmacı gazetecilik, yeni yasaya göre fiilen imkansız olacaktır.

    Ancak, siyasi hatları üzerinden derinden kutuplaşmış ve Erdoğan yönetimine karşı artan bir muhalefetin olduğu bir ülkede, “gerçeği” kim gerçekten tanımlayabilir ve “dezenformasyonu” nasıl tespit edebilir? Yeni mevzuat, işi Türk savcılarına bırakın diyor. İnsan hakları alanında köşe yazıları yazan Gökçer Tahincioğlu, dezenformasyon yasasının savcılara gerçeğin ne olduğunu belirleme ve yanlış gördüklerine karşı yasal yollara başvurma konusunda kapsamlı yetkiler verdiğini belirtiyor. Döviz krizinin tam ortasında, gazetecilerin ve ekonomistlerin Türk lirasının dolar karşısında değer kaybedebileceği ile ilgili tweet attıkları için mahkemelerin çoktan peşlerine düştüğü bir ülkede, bu durum kulağa hiç hoş gelmiyor.

    Yeni yasa, Erdoğan’ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) ve milliyetçi müttefiklerinin medya üzerindeki kontrolleri sıkılaştırmaya yönelik ilk girişimi değil. Ancak muhalefet ve hak savunucuları tarafından “sansür yasası” olarak adlandırılan bu yasa, bu girişimlerin kesinlikle en sert olanı. 2020’de Türk milletvekilleri, hükümete sosyal medya içeriğini düzenleme yetkisi verdi ve Twitter, Facebook ve YouTube dahil olmak üzere teknoloji şirketlerinin Türkiye’de ofis açmalarını zorunlu tuttu. Hükümet ayrıca bu platformlara mali cezalar verdi ve koşullarının karşılanmaması halinde bu sitelerin trafiğini yavaşlatmakla tehdit etti.

    İktidar şimdi vidaları biraz daha sıkıyor. Yeni kanuna göre teknoloji devlerinin yerel ofislerini yönetmeleri için Türk vatandaşlarını ataması gerekiyor. Ayrıca, verilerini Türkiye’de tutmaları ve hükümetin talep etmesi durumunda kullanıcılar hakkında bilgi vermeleri de gerekiyor, aksi takdirde engellerle karşılaşabilecekler.

    Bu durum küresel şirketlere, açık kalıp işlerini sürdürebilme ve iktidarla çok uyumlu hale gelip itibarlarının zarar görmesini önleme seçenekleri arasında doğru dengeyi bulmak için büyük bir sorumluluk yüklüyor gibi görünüyor. Ülkedeki sosyal medya platformlarının popülaritesi ve iktidarın muhaliflere “terörizm” etiketi yapıştırabilmesi göz önüne alındığında, bu zorluklar birer gerçek. Signal, Facetime ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamaları yaygın olarak kullanılıyor ve hem vatandaşlar hem de yetkililer için tercih edilen bir yazışma yöntemi haline geldi. Hükümet artık kaç kullanıcının olduğu, kimin kiminle konuştuğu ve gerekirse ne hakkında konuştuklarına ilişkin düzenli olarak güncel bilgiler almak istiyor. Bazı durumlarda, şifreleme verilerini talep edebilir ve aksi takdirde kullanımı kısıtlayabilirler.

    Devletin gizli dinleme yapması ile ilgili bir tarihi olan ve büyükannelerle büyükbabaların dahi aile üyeleriyle konuşmak için WhatsApp’ı tercih ettiği bir ülkede yeni yasa, sıradan vatandaşlar için bir mahremiyet perdesini daha kaldırıyor.

    Seçimin getirdiği zorluklarla ve azalan destekle karşı karşıya kalan Türkiye’nin iktidardaki muhafazakar-milliyetçi koalisyonu, seçimler yaklaşırken bilgi alanını kontrol etmeyi umarak otoriter oyun kitabından bir sayfa daha seçmiş görünüyor. Eleştirmenlere göre yeni yasa, iktidar koalisyonunun iktidarda kalmak için özgürlükçü olmayan yollara başvurmaya istekli olduğu fikrini güçlendiriyor.

    Türkiye’nin “dezenformasyon” yasası, Erdoğan’ın muhalifleri için kampanya yapmayı ve örgütlenmeyi kesin olarak bir adım daha zorlaştırıyor ve vatandaşlarının bir özgürlüğünü daha elinden alıyor. Tartışma ve bilgi paylaşımı için alanı daraltıyor. Ve daha da kötüsü, şayet yaklaşan 2023 seçimlerinin sonuçları çok yakın ve tartışmalı olursa ve Türk hükümetinin tutumu eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’deki tavrına benzer şekilde gelişirse, bu yeni yasa hükümetin iddialarına karşı anlamlı bir tepki verilmesini engelleyebilir.

    Ancak yeni yasanın Türkiye’nin seçim dinamiklerini kökten değiştirmesi pek olası değil. Türkiye tam anlamıyla demokratik olmadığı gibi bir diktatörlük de olmadığı için tuhaf bir yer. Liberal olmayan yönüne rağmen Türkiye; Rusya ve Çin’in aksine, hâlâ güçlü bir muhalefete ve hararetli bir tartışma ortamına sahip. Yeni yasanın insanların fikirlerini değiştirmek yerine, seçmenleri rahatsız etmesi ve zaten işsizlikten bunalmış ve hükümetin muhafazakar gündeminden giderek daha fazla uzaklaşmış genç vatandaşları huzursuz etmesi de muhtemel.

    Neticede Türk seçmeni ekonominin durumuna ve cumhurbaşkanı adaylarının liyakatine göre karar verecek. Erdoğan, net bir şekilde iktidardaki İslamcı-milliyetçi koalisyonun tercihi ama neredeyse tüm anketler değişim arzusunun Erdoğan’a verilen destekten biraz daha büyük olduğunu gösteriyor. Bu, Türkiye’nin muhalefet bloğunun doğru adayı seçip seçmenleri yönetme yetenekleri konusunda ikna etmesi halinde hala bir şansı olduğu anlamına geliyor. Kesin bir şey değil, ama mümkün.

    Ve bu arada, şayet sosyal medyada karartmalar ve soruşturmalar olursa, bu durum seçmenleri yalnızca daha da kızdırır.

    Fotoğraf: camilo jimenez 

    Hukuk Medyaya Erişim Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTayyip Erdoğan Altılı Masayı Dağıtamadı | Nabız #112
    Sonraki İçerik Pinnochio | Sinekritik #68

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}