Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » 2010’ların Acı Mirası: Aşırı Sağın On Yılı
    Çeviriler

    2010’ların Acı Mirası: Aşırı Sağın On Yılı

    Cas Mudde13 Şubat 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Çeviren: Ali Sencan Gökkurt

    Sadece 10 yıl içinde, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde aşırı sağ politikacılar, partiler ve fikirler siyaset yelpazesindeki uç konumlarından çıkıp ana akım politikada kendilerine yer buldular.

    Son on yıl aşırı sağın on yılıydı.

    Ocak 2010’da solcu ve merkez politikacılar dünyanın en büyük üç demokrasisine liderlik ettiler: Luiz Inácio Lula da Silva (Brezilya), Manmohan Singh (Hindistan) ve Barack Obama (ABD). Aralık 2019’da her üç ülkenin de aşırı sağ liderleri var: Jair Bolsonaro, Narendra Modi ve Donald Trump. Avrupa’da merkez-sol partiler çöktü, ana akım partiler ise radikal sağdan retorikler ve politikalar benimseyerek ayakta kaldılar. Sadece Almanya hala aynı merkez sağ lider Angela Merkel’e sahip, ancak bu muhtemelen gelecek yılda değişecek.

    Bu siyasal iklim değişikliği büyük ölçüde demografik, ekonomik ve sosyal değişimlerin (gecikmeli) sonucudur. 11 Eylül’den sonra birçok ülkedeki siyasi tartışmalar sosyo-ekonomik durumdan sosyo-kültürel konulara kaymıştır. Büyük Durgunluk (2007-2009 Küresel Finans Krizi) bile bunu sadece geçici olarak değiştirdi; ekonomik kurtarma paketlerinin üzerindeki toz kalktığında, göçmenlik ve güvenlik sorunları bir kez daha kemer sıkma politikalarının ve ekonomik eşitsizliğin yerini hızla aldı.

    Geçtiğimiz on yıl, eski İngiliz Başbakanı David Cameron, eski Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve hatta Merkel dahil olmak üzere ana akım sağ liderlerin çok kültürlülüğüne yönelik ortak bir saldırı ile başladı. Fakat onlar, aşırı sağcı seçmenlere tavizler verirken, aynı zamanda aşırı sağcı söylemler ve politikalar benimsemeyi büyük ölçüde reddettiler. Örneğin, 2011’de Cameron başarısız entegrasyon ve Cihatçı terörizm için “devlet çok-kültürlülüğünü” suçladı, ancak “insanları kutuplaştırmaya teşvik etmek yerine, herkese açık olan ortak bir ulusal kimlik duygusuna ihtiyacımız olduğunu” savundu.

    Bu durum, radikal sağın yaygınlaştırılması ve normalleştirilmesi için bir katalizör görevi gören 2015’in sözde “mülteci krizi” ile kökten değişti. Göç ve güvenlik konuları şimdi daha net bir şekilde kamunun zihnine yerleşti. Kamuoyunda aşırı sağ partilere yönelim hızlı bir şekilde arttı. Radikal sağ söylemler ve politikalar ana akım partiler tarafından, -örneğin Avusturya Muhafazakârlarından- Danimarka’nın Sosyal Demokratlarına kadar geniş çapta paylaşıldı.

    Kapsayıcı seçim kampanyaları ile radikal sağı yenen politikacılar bile kısa süre sonra radikal sağ programının bir kısmını benimsemeye başladılar. 2016 ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump’tan 2,5 milyon daha fazla oy alan Hillary Clinton, utanmadan Avrupa’da aşırı sağı durdurmak için göçün engellemesi gerektiğini savunurken, 2017 Fransa başkanlık seçimlerinde Marine Le Pen’i net bir şekilde yenen Emmanuel Macron, özellikle dış politika söylemlerinde İslam karşıtı düşüncelere sahip insanların üzerine oynadı.

    2019 Avrupa Parlamentosu seçimleri büyük ölçüde aşırı sağın yenilgisi olarak yorumlanırken, (çoğunlukla abartılı beklentilere dayanarak) -aşırı sağ aslında şimdiye kadar ki en iyi sonucu elde etti- aşırı sağın politik kalıplarının ana akımlaştırılması o kadar mutlak hale geldi ki Eylül ayında Avrupa Komisyonu Başkanı, Alman Hristiyan Demokrat Ursula von der Leyen, göç konusunu içeren tartışmalı yeni bir komiserlik önerdi: “Avrupalı Yaşam Tarzını Korumaktan Sorumlu Başkan Yardımcısı.”

    İspanya ve Birleşik Krallık’ta yapılan son seçimlerde sağcı popülist partilerin ve politikacıların başarıları göz önüne alındığında, önümüzdeki on yılın aşırı sağ için daha büyük bir seçim ve siyasi başarı göreceğini düşünebiliriz, ancak bunun böyle olacağını düşünmüyorum. Açık olmak gerekirse, aşırı sağ siyasetin “dördüncü dalgası” olarak adlandırdığım şeyi karakterize eden radikal sağ fikirlerin (ve politikacıların) yaygınlaştırılması ve normalleştirilmesi gibi aşırı sağ olduğu yerinde sayıyor. Ancak aşırı sağ, son on yılda siyasi olarak seçim ağırlığının çok üzerinde bir yumruk atıyor.

    Aşırı sağın bu kadar çok etkili olmasının temel nedeni liberal demokrat partilerin ideolojik zayıflığıdır. Kendilerini sessiz çoğunluk olarak tanımlayan aşırı sağ aslında ideolojik olarak iflas etmiş ana akım solcu gruplardan ve sol partilerden çok az direnişle karşı karşıya kalmış bir azınlığın haykırışıdır. Ezici seçim yenilgileri yüzünden bazı merkez sol partiler, ekonomik büyümeye kıyasla ekonomik eşitsizliğe öncelik vererek, ister yerelciliğe taviz versin (Danimarka’da olduğu gibi) ister vermesin (İngiltere ve ABD’de olduğu gibi) yeni ideolojik programlar geliştirmeye başladılar.

    Ana akım sağ partiler şu ana kadar aşırı sağa karşı aynı tutumlarına devam ettiler, fakat radikal sağa göre biraz daha uysal olan programları temeline dayanan seçim başarıları sonsuza dek sürmeyecek. Sonuçta, seçim başarısını sürdürebilmeleri için tek şansları, Macaristan, İsrail ve ABD’de gördüğümüz gibi tam teşekküllü radikal sağ partilere dönüşmektir. Hayatta kalmanın diğer tek yolu, liberal demokratik sistemi ve değerleri baltalamayan muhafazakâr ve Hristiyan demokratik programları yeniden kurmaktır.

    Hala azınlık olsa da güçlü Avrupa Halkının Partisi de dahil olmak üzere, gittikçe artan sayıda sağcı siyasetçi, aşırı sağda oynamaktan ziyade, aşırı sağın onlarla oynadığını anlamaya başlıyor. Hayatta kalabilmek için kendi ideolojik programlarını yeniden kurmaları ve liberal demokrasinin savunmasını siyasi mücadelelerinin merkezine koymaları gerekecek.

    *Bu yazı 06.01.2020 tarihinde The Guardian’da yayınlanmıştır. Yazının orijinal metni: https://www.theguardian.com/commentisfree/2020/jan/06/2010s-legacy-far-right-politics

    Fotoğraf: Darren Halstead

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSosyal Medya Linçleri: Gençler Neden Yeni Bir Kamusal Alan Kuramıyorlar?
    Sonraki İçerik Rekabetçi Otoriterliğin Feminist Yorumu

    Diğer İçerikler

    Röportajlar

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Daktilo1984
    Röportajlar

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Leave A Reply

    Güncel İçerikler

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}