Altüst: Yeni Teknolojiler ve Değişen Endüstriler Bülteni (Mart 2024)
Dünyanın en popüler sosyal medya uygulamalarından TikTok, Çin hükümetiyle olan yakın ilişkileri nedeniyle ABD’de yasaklanma riskiyle karşı karşıya. Bu yıl, dünyanın birçok noktasında seçimler gerçekleşecekken yapay zekanın seçimleri etkileme ihtimaline karşı somut adımlar atılmaya başlandı.
Elon Musk’ın SpaceX şirketi yeni bir “Yıldız Savaşları”na mı sebep olacak? Dünyanın etrafını casus uydularla örmek için SpaceX ile ABD hükümeti arasında büyük çaplı bir gizli sözleşmenin yapıldığı ortaya çıktı.
TikTok ABD’de Yasaklanıyor mu?
13 Mart’ta ABD Temsilciler Meclisi’nde sosyal medyayı ve muhtemelen jeopolitik dengeleri etkileyecek tarihi bir karar alındı. TikTok’un sahibi olan Çinli ByteDance şirketi 6 ay içerisinde TikTok’taki bütün hisselerini satmak zorunda, aksi takdirde TikTok ABD’de yasaklanacak.
Demokratların ve Cumhuriyetçilerin büyük çoğunluğuyla onaylanan “Amerikalıları Yabancı Düşman Kontrollü Uygulamalardan Koruma Yasası” eğer ABD Senatosu’nda da onaylanırsa ve sonrasında ABD Başkanı Joe Biden tarafından da imzalanırsa, ki Biden imzalayacağını belirtti, “TikTok yasası” yürürlüğe girecek. Peki, “TikTok Yasası” nereden çıktı ve ABD yönetimi neden TikTok’u yasaklamak istiyor?
TikTok aslında uzun süredir ABD’de tartışılıyordu. Hatta Donald Trump 2020 yılında TikTok’un Amerikan vatandaşlarının verilerini topladığını ve ABD’nin ulusal güvenliği için tehlike oluşturduğunu iddia ederek ByteDance’in TikTok hisselerini satmaması durumunda TikTok’un yasaklanması için başkanlık kararı çıkarmıştı.
Trump’ın kararı birçok federal bölgesel mahkeme tarafından anayasaya aykırı bulunup engellenmişti. 2021 yılında da yeni seçilen Biden hükümeti, Trump’ın TikTok kararını iptal etmişti. Ancak TikTok’u ulusal güvenlik açısından incelemesi için Ticaret Bakanlığı’nı yetkilendirmişti.
Bakanlığın incelemeleri sonucunda da federal hükümete ait tüm cihazlara TikTok indirilmesi yasaklanmıştı. Ama 13 Mart’ta alınan karar, 170 milyon Amerikalı tarafından kullanılan dünyanın en popüler sosyal medya uygulamalarından TikTok’u tamamen yasaklayabilir.
Çin’in TikTok’taki “Altın Hissesi”
2013 yılından beri “özel yönetim hisseleri” adı verilen “altın hisse” uygulaması ile Çin hükümeti, teknoloji alanında öne çıkmış ByteDance, Alibaba, Tencent gibi şirketlerden özel düzenlenmiş sözleşmeler aracılığıyla %1’lik hisseler alıyor.
Bu sayede, Çin hükümeti, Çin Siber Uzay İdaresi’nin (CAC) iştirakleri ile elde ettiği çok düşük hissedarlıklar ile bu şirketlerin yönetim kurullarına yönetici atayabilme gibi üst düzey yetkilere sahip oluyor. Nitekim Çin hükümeti, 2021’de ByteDance’ten %1’lik “altın hisse” aldı ve Çin Siber Uzay İdaresi’nde uzun yıllar yöneticilik yapmış olan Wu Shugang, ByteDance’in üç kişilik yönetim kuruluna atandı.
Ayrıca, Çin hükümetinin 2017 yılında çıkardığı ulusal istihbarat yasası da Çinli teknoloji şirketlerinin veri güvenliğini ne derecede sağlayabileceği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Çünkü yasaya göre tüm kuruluşların ve vatandaşların “ulusal istihbarat çabalarını desteklemesini, yardımcı olmasını ve işbirliği yapmasını” zorunlu kılıyor.
ByteDance ve Çin hükümeti arasındaki bu yakın ilişki, ABD’li yasa yapıcılara ve istihbarat görevlilerine göre Amerikalı kullanıcıların kişisel verilerinin Çin hükümetine aktarılabilmesini mümkün kılıyor.
ABD Ulusal Güvenlik Dairesi bu veriler sayesinde Çin hükümetinin, TikTok’un öneri algoritmasını etki operasyonları için değiştirebileceğini ve özellikle Kasım 2024’teki ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken seçmen manipülasyonlarında kullanabileceğini ifade ediyor. TikTok yönetimi ise Amerikalı kullanıcıların verilerinin hiçbir şekilde Çin hükümetine iletilmediğini ve iletilmeyeceğini belirtiyor.
Geçmişte TikTok’un yasaklanması için uğraşan Donald Trump da fikrini değiştirdi. Eğer TikTok yasaklanırsa “gençlerin çılgına döneceğini” ve Facebook gibi sahtekar şirketlerin bundan kârlı çıkacağını belirtti.
Senato’nun TikTok kararını 8 Nisan’dan sonra oylaması bekleniyor. Oylama öncesinde TikTok yönetimi de lobicilik faaliyetlerini artırmaya başladı ve Amerikalı kullanıcılara gönderdiği bildirimlerle ifade özgürlüklerini korumak için kendi bölgelerindeki senatörlere ulaşmalarını ve onları “hayır” oyu vermeleri için ikna etmelerini istedi.
TikTok’un geleceği şimdilik belirsiz. Temsilciler Meclisi’nde sağlanan ezici çoğunluk, Senato’da da benzer yönde karar çıkmasına yönelik beklentileri güçlendiriyor. Fakat Senato, yasada ufak değişikliklere giderek TikTok’un satışı için verilen 6 aylık süreyi uzatabilir.
Ayrıca her iki partiden de senatörler, TikTok’un yeni sahibinin illa bir Amerikan şirketi olması gerekmediğini belirtiyor. Dolayısıyla Çin hükümetinin ByteDance’teki %1’lik altın hissesinin el değiştirdiği ve farklı bir hissedarlık yapısının sağlandığı bir denklemde TikTok’un engellenmesinin önüne geçilebilir.
Ama Çin hükümeti, teknoloji şirketlerinin yönetimi ve satış anlaşmaları konusunda şimdiye kadar pek taviz vermeyen bir yol izledi. Dolayısıyla bu seçenek oldukça zor bir ihtimal gibi gözüküyor.
TikTok’un ABD’de yasaklanması durumunda bu karar diğer Batı demokrasileri için örnek teşkil edebilir. Benzer şekilde Kanada hükümeti de TikTok’un ulusal güvenlik için tehlike oluşturup oluşturmadığına dair bir inceleme yürütüyor.
Yapay Zekaya Karşı Demokrasiyi Savunmak
Yapay zekanın kötü amaçlar için kullanılması ihtimali uluslararası toplantıların konusu olmaya devam ediyor. Bu yıl üçüncüsü Güney Kore’de düzenlenen Demokrasi Zirvesi’nin ana konusu, yapay zeka teknolojileriyle üretilen sahte haberlerin ve deepfakelerin demokrasiler için oluşturduğu tehlikelerdi.
Zirvede, 2024’ün “olağandışı bir seçimler yılı” olduğunun altı çizilirken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken özellikle Çin ve Rusya’nın demokratik rejimlerin altını kazmak için küresel çapta dezenformasyon operasyonlarına giriştiklerini belirtti.
Polonya başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri de Rusya’yı, yapay zeka teknolojileriyle deepfakeler yaratarak Ukrayna’nın işgaline dair sosyal medyada manipülasyonlar yapmakla suçladı.
Avrupa Birliği ise çok daha ciddi bir adım atarak en büyük sekiz teknoloji şirketine yapay zeka ile üretilmiş deepfakeler ile nasıl mücadele edeceklerini detaylandırmaları için çağrı yaptı. AB, Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri yaklaşırken manipülatif sosyal medya paylaşımlarının artış gösterdiğine dikkat çekti.
Google, TikTok, Facebook, Bing, Instagram, YouTube, Snapchat ve X, 5 Nisan’a kadar yapay zeka ile üretilmiş sahte içerikleri nasıl tespit edip platformlarından kaldıracaklarını Avrupa Birliği’ne bildirmek zorundalar.
Google ise daha şimdiden yapay zeka uygulaması Gemini’nin bu yıl çokça gerçekleşecek olan seçimler hakkında kullanılmasını engelleme yolunu seçti. Kullanıcılar, Gemini’ye 31 Mart Türkiye yerel seçimleri de dahil olmak üzere seçimler hakkında soru sordukları zaman Gemini, kendisinin bunu nasıl cevaplayacağını hâlâ bilmediğini, bu sorunun Google arama motoruna sorulabileceğini belirtiyor.
AB’nin Yapay Zeka Yasasında Sona Gelindi
Uzun zamandır tasarlanan, dünyanın ilk geniş kapsamlı yapay zeka yasası sonunda bu ay Avrupa Parlamentosu’nda onaylandı. Böylece yapay zeka yasası en kritik aşamayı geçti ve önümüzdeki haftalarda Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi’nin de onayını aldıktan sonra yürürlüğe girecek.
Sektör temsilcileri, yasanın getireceği bürokratik işlemlerin inovasyonun hızını kesebileceğini belirtse de uzmanlara göre AB’nin yapay zeka yasası bu alanda yasal standardı belirleyecek ve AB’nin yasal mevzuatı tüm ülkeler için bir örnek teşkil edecek.
Starshield: ABD’nin Yeni Casus Uydu Ağı
Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX, uzay taşımacılığının yanı sıra 2019 yılından beri Starlink adıyla uydu interneti hizmeti de sağlıyor. Şimdiye kadar dünyanın yörüngesine yerleştiren 6 bin adet küçük uyduyla dünyanın her noktasında internet servisi sunabilmeyi amaçlayan Starlink, birkaç yıl içerisinde yörüngeye toplamda 42 bin uydu yerleştirmeyi hedefliyor.
Starlink uyduları Rusya’nın Ukrayna işgalinde Ukrayna ordusu tarafından sıklıkla kullanılıyor. Starlink terminallerinin Ukrayna’ya teminini ABD Savunma Bakanlığı sağlarken SpaceX, Rusya’ya Starlink terminali satmıyor.
Starlink’in “sivil” gözüken bu misyonunun yanında şimdiye kadar çok konuşulmayan askeri bir projesi de var. Starshield adı verilen bu hizmet, Starlink’in aksine tamamen askeri amaçlar için tasarlanmış ve sahadaki askerlere şifrelenmiş bir şekilde istihbarat ve füze güdüm sistemi sağlıyor.
Fakat Reuters’ın bu ay yayınladığı özel haber Starshield projesinin çok daha büyük bir istihbarat projesi olduğunu ortaya koydu. Reuters’a konuşan içeriden kişilere göre SpaceX ile ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı Ulusal Keşif Ofisi arasında 2021 yılında 1.8 milyar dolarlık bir gizli sözleşme imzalanmış.
Bu sözleşmeye göre SpaceX, dünyanın yörüngesine ABD’nin istihbarat servisine askeri amaçlar için özel geliştirilmiş ve yüksek teknolojili hareket algılama sensörlü yüzlerce uydudan oluşan bir casus uydu ağı kuracak.
ABD ordusundan generallerin bizatihi yöneteceği bu casus uydu ağı, ABD hükümetinin dünyanın hemen her yerindeki faaliyetleri sürekli bir şekilde görüntüleyebilmesini sağlayacak.
Starlink’e cevap olarak Çin de dünyanın yörüngesine 13 bin adet uydudan oluşması planlanan bir uydu ağı kurmayı planlıyor. Askeri amaçlar için de kullanılacak olan bu ağın üretimi için Çin’in Wuhan kentinde çok büyük bir uzay endüstrisi kuruluyor.