[voiserPlayer]
Altüst: Yeni Teknolojiler ve Değişen Endüstriler Bülteni (Ocak 2024)
Neredeyse tüm dijital elektronik aletlerde kullanılan yarı iletken çipler her geçen gün global ticaretin en değerli ticari ürünlerinden biri haline gelirken ChatGPT’nin ana şirketi olan OpenAI, çip üretimine de girmeye hazırlanıyor. Elektrikli otomobillerin yaygınlaşmasında büyük etkisi olacağı düşünülen bir “pil devrimi” beklenirken, Avrupa Birliği ve Çin, elektrikli araçlar yüzünden ticaret savaşına mı hazırlanıyor?
ChatGPT, Global Çip Tedarik Zincirini Nasıl Etkileyecek?
Geçtiğimiz ayın Altüst bülteninde ChatGPT’nin CEO’su Sam Altman’ın kovulması ve bunun yarattığı büyük tartışmalar sonucunda ChatGPT’ye geri dönmesini konu edinmiştik. Bu ay da ChatGPT, teknoloji gündeminin ana konusu olmaya devam ediyor. Elektronik endüstrisinin bel kemiğini oluşturan yarı iletken çip (semiconductor) endüstrisi, yapay zeka devriminin ana konularından biri haline gelmek üzere. Bunun temel nedeni, yapay zeka devrimi nedeniyle zaten her geçen yıl talebin arttığı çip endüstrisinde bir talep patlaması yaşanması.
Sektörün devi ChatGPT de yarı iletkenler sektöründe ana aktörlerden biri olmak için bir süredir plan yapıyor. Çip üretiminde ABD, Tayvan, Japonya, Güney Kore, Almanya ve Fransa öne çıkan ülkeler. Özellikle Tayvanlı TSMC, dünyanın en büyük çip üretici konumunda. Tayvan hükümetinin en büyük hissedarı olduğu TSMC, global çip üretiminin yarısından fazlasını karşılıyor.
Fakat Çin-Tayvan gerilimi nedeniyle TSMC’nin sektörel dominasyonu ve Çin’in Tayvan’a olası bir müdahalesi sonucunda global çip arzında çıkabilecek olan kriz, ABD başta olmak üzere çoğu ülke için bir güvenlik meselesi olarak görülüyor. Bu nedenle Trump hükümeti ve sonrasında gelen Biden hükümeti, yıllardır çip üreticilerini ABD’ye yatırım yapmak için ikna etmeye çalışmakta.
Öte yandan, TSMC’nin ABD ve Avrupa’da üretim tesisleri kurması, Tayvan’da fikir ayrılıkları da yaratıyor. Çünkü, ülkenin en büyük işvereni durumunda olan TSMC’nin Tayvan dışında yatırım yapması, diğer ülkelerin Tayvan’a çip konusunda bağımlılığını azaltıp, Batılı müttefiklerin olası bir kriz durumunda Tayvan’ı gözden çıkarabilecekleri bir duruma sebebiyet verebilir.
Sam Altman bu ay içerisinde, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) varlık fonu şirketi olan Abu Dabi Yatırım Kurulu’nun başkanı da dahil olmak üzere birçok Ortadoğulu yatırımcıyla ve dünyanın önde gelen çip üreticisi şirketleriyle görüşmeler gerçekleştirdi. Altman’ın planı şimdilik tam olarak bilinmese de BAE’nin ana yatırımcısı olduğu ve ChatGPT’ye öncelik vererek üretim yapacak olan bir global üretim ağı kurması bekleniyor. TSMC ve Samsung gibi büyük üreticilerin de partner olacağı bu üretim ağı, yapay zeka teknolojilerinin yarattığı ilgiye de bakıldığı zaman global çip arz ve talep zincirini tamamen değiştirme potansiyeline sahip.
ChatGPT’in en büyük hissedarı ve yönetiminde büyük söz sahibi olan Microsoft ise bu ay tarihinde ilk defa 3 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaştı ve Apple’ı geçerek dünyanın “en değerli” şirketi haline geldi. Bu durumu yapay zeka teknolojilerindeki gelişmelerden bağımsız okumak mümkün değil, çünkü Microsoft’un özellikle sektörün devi ChatGPT’ye yaptığı yatırımlar sayesinde yakın gelecekte Apple ile arasındaki piyasa değeri farkını açması bekleniyor.
Apple’ın da yapay zeka alanında kendi yatırımları var. Ancak Microsoft’un şimdilik, yapay zeka alanında reddedilemez bir avantajı olduğu düşünülüyor. Özellikle Altman’ın oluşturmak istediği çip üretim ağına Microsoft’un da dahil olması Asya merkezli çip üretimini başka bölgelere kaydırabilir.
Elektrikli Otomobil Sektöründe Beklenen Devrim
Otomotiv endüstrisi benzinden elektriğe doğru yavaş fakat emin adımlarla dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşümde iki faktör çok önemli: araçların tek şarjda gidebildiği mesafe ve fiyat. Her geçen yıl elektrikli otomobil satışları artmaya devam ediyor fakat son on yıldır “katı hal pili” üretmek için tüm şirketler birbirleriyle yarışıyor. Mevcut elektrikli otomobil bataryalarına göre çok daha hızlı şarj, uzun mesafe ve batarya güvenliği sağlayacak olan bu teknolojinin, benzinli araçların tabutuna son çiviyi çakacağı düşünülüyor.
Elektrikli araçlar ortalama olarak tek şarjda 400 ile 500 km arasında menzile sahip. Örnek vermek gerekirse, Türkiye’nin elektrikli otomobil markası Togg’un var olan modelleri de bu menzil aralığında. Fakat batarya teknolojisindeki yeni gelişmelerin bu mesafeyi en az iki katına çıkarması bekleniyor. Kimi uzmanlara göre sabit telefondan cep telefonuna geçiş gibi bir teknolojik kırılım yaratacağı düşünülen katı hal pilinde şu an Toyota, Volkswagen ve BMW araştırma ve geliştirme kısmında en önde gözüken şirketler.
Tesla ve BYD, elektrikli otomobil üretimi ve satışında lider markalar, fakat Çinli BYD düşük işgücü maliyetleri ve üretim kapasitesi sayesinde çok kısa sürede tüm piyasaları domine edebilir. Batarya teknolojisinde yaşanacak olan bir devrim, Çin’in elektrikli otomobil endüstrisindeki ölçek ekonomisi avantajına karşı öne geçmek için mümkün olan tek yol olarak değerlendiriliyor.
Avrupa Birliği ve Çin Arasında Elektrikli Otomobil Savaşı
Elektrikli araçlar konusundaki diğer önemli bir faktör olan fiyat meselesi nedeniyle Avrupa Birliği ve Çin arasında ufukta yeni bir ticaret savaşı ihtimali gözüküyor. Eylül 2023’te Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin hükümetinin devlet teşvikleriyle Çinli elektrikli araçların fiyatlarının aşırı düşürüldüğünü ve global piyasaları ele geçirdiklerini söylemişti.
Çinli elektrikli araç şirketlerine fazladan gümrük vergisi uygulamak için Avrupa Komisyonu, bir soruşturma da başlatmıştı. Avrupa Birliği haksız rekabet oluşturduğunu düşündüğü devlet teşviklerine karşılık olarak Avrupa piyasalarını düzenlemek için bu ürünlere fazladan gümrük vergisi uyguluyor.
Çinli elektrikli otomobil markaları, Avrupa pazarının %8’ini oluşturuyor. Önümüzdeki yıl bu oranın %15’e çıkması bekleniyor. Çin hükümeti devlet teşviğinden ziyade, rekabet üstünlükleri nedeniyle Çinli markaların başarılı olduklarını belirtirken; bu ay içerisinde Avrupa Komisyonu’nun görevlendirdiği araştırmacılar Çinli BYD, Geely ve SAIC elektrikli otomobil markalarının Çin’deki üretim tesislerini ziyaret edecekler.
Çin’in Avrupa Birliği Büyükelçisi Fu Cong ise iki tarafın da birbiriyle ticari hamlelerle mücadeleye girmesinden kaçınmak için Komisyon’un inceleme talebine uyduklarını, fakat aynı koşulları Çin de uygularsa AB şirketlerinin de incelenmesi gerekeceğini söyledi.
AB ve Çin arasında olası bir ticaret savaşı ihtimali, akıllara 2013 yılında Çinli güneş paneli firmalarına aynı şekilde devlet teşviki nedeniyle Avrupa Komisyonu’nun soruşturma açmasını getiriyor. Fakat AB ülkeleri, o dönemde ortak karar alamamış ve Çin’in ürünlerine fazladan gümrük vergisi uygulanmamıştı.
Politico’nun konuştuğu uzmanlar, güneş paneli sektörüne göre yeşil dönüşümün itici güçlerinden olan elektrikli otomobil endüstrisinin daha kritik bir sektör olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca, Ursula von der Leyen’in Çin’e karşı sert konuşmasının; Ukrayna Savaşı’na rağmen Çin’in Rusya ile yakın ilişkileri, Tayvan’a karşı sert tutumu ve AB’nin Çin’in tedarik zincirlerine olan bağımlılığı göz önüne alındığında artık Çin ile iyi ticari ilişkilerin jeopolitik uyum getireceğine dair inancın yok olduğunun altını çiziyorlar.
Benzer şekilde, Tesla’nın CEO’su Elon Musk da eğer BYD başta olmak üzere Çinli markalara fazladan gümrük vergisi uygulanmazsa çok kısa sürede diğer tüm markaları rekabet edilemeyecek derecede ucuz fiyatlarıyla piyasadan sileceklerini söylemişti.
BYD, geçtiğimiz ay Tesla’yı geçerek dünyanın en çok satan elektrikli otomobil markası haline gelmişti. Çinli markalar ABD pazarında Avrupa’ya göre daha az popüler olsalar da hem Joe Biden hem de Donald Trump, Amerikan otomobil markalarını korumak için seçim vaatlerinde Çinli elektrikli otomobil markalarına uygulanan gümrük vergilerini arttıracaklarını belirtiyorlar.