Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Tarihi NATO Zirvesi
    Bültenler

    Tarihi NATO Zirvesi

    32. NATO Zirvesi
    Bahadır Çelebi5 Temmuz 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (28 Haziran- 4 Temmuz)

    Geçtiğimiz hafta bu köşede G7 Zirvesinden çıkan mesajları ele alacağımı belirtmiştim. G7 Zirvesi’nden hemen sonra Madrid’te gerçekleştirilen NATO Zirvesi ise birçok yönüyle tarihi bir zirve olarak kayıtlara geçti. Ve dünya gündemine bomba gibi düştü. Bu yazıda önce G7 Zirvesi’ne kısaca değineceğim. Ardından Madrid’te gerçekleştirilen NATO Zirvesi’ni detaylı bir şekilde ele alacağım.

    G7 Zirvesi: Liderler Eski Taahhütleri Yeniledi

    G7 ülkelerinin liderlerini Almanya’da bir araya getiren zirvede ülkeler, özellikle enerji alanında önemli mesajlar verdi. Ülkeler kömürden tamamen çekilme sözü vermeseler de 2035 yılına kadar enerji sektörünün karbondan arındırılacağı taahhüdünde bulundular. Bu taahhüdün sembolik bir değeri olsa da aktörler verdikleri sözleri hayata geçirme hususunda tereddütleri gideremedi.

    Zirvede ayrıca G7 ülkeleri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ortaya çıkan enerji krizi ve gıda arzı krizi ile ilgili çözüm önerilerini sundu. Alınan ortak kararlar arasında Rusya’ya enerji alanında bağımlılığın azaltılması için alternatif bir kaynak olarak LNG (sıvı doğal gaz) alanında yeni yatırımların yapılması gerektiğini vurguladılar. Gıda güvenliği konusunda ise G7 liderleri ortak bir karara varamadı. Bu nedenle, G7 Zirvesi beklenen ilgiyi uyandıramadı. Ve Rusya-Çin bloğuna karşı kararlı bir duruş sergilemek konusunda başarılı olamadı.

    Tüm bunlara rağmen dünyanın en büyük ekonomilerinden olan 7 ülke, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere altyapı projelerini finanse etmek için beş yıl içinde 600 milyar dolar yatırım yapılacağına dair söz verdi. Bu söz, Çin’in eski İpek Yolu’nu canlandırma projesi olan “Kuşak ve Yol” planına karşı bir adım olarak kayıtlara geçti. Ancak, böylesine büyük bir yatırımın gerektirdiği kaynak ve eforu G7 ülkelerinin sağlayıp sağlayamayacağı merak konusu. Zira, bu tip sözlerin tam olarak yerine getirilmesi küresel siyasette pek görülen bir şey değil.

    NATO Yeniden Mi Doğdu?

    İspanya’nın NATO genişlemesinin 3. dalgasının bir parçası olarak birliğe katılışının 40. yıl dönümünde Madrid’te gerçekleştirilen zirve, birçok ilkin gerçekleştiği bir zirve oldu. 28-30 Haziran 2022 tarihleri arasında İspanya’da Kral 6. Felipe’nin sarayında verilen yemekle başlayan 32. NATO Zirvesi birçok tartışmayı da beraberinde getirdi.

    Bu zirve hangi açılardan önemliydi? Öncelikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üzerinden dört ay geçmişken bu savaş hala NATO’ya referans verilmeden tartışılamıyor. Putin yönetiminin Ukrayna’ya girerken ileri sürdüğü gerekçelerden biri NATO’nun özellikle Doğu Avrupa’da genişlemesiydi. İşgal girişiminin sonucu ise NATO’nun tekrar genişlemesine neden olarak güvenlik açmazını şiddetlendirdi. Zira, ilk Soğuk Savaş’ın başından bu yana NATO’ya üye olmayarak tarafsızlık politikası izleyen İsveç ve Finlandiya, bu zirvede NATO’ya üyelik süreçlerini başlatmış oldular. 

    Geçtiğimiz haftalarda bu köşede  üst üste iki yazı yazarak 2. Soğuk Savaş kavramını irdelemiştim. Bu yeni Soğuk Savaş’ın bir özelliği olarak ise tarafsız kalmaya çalışan ülkelerin de taraf seçmeye zorlanacağı bir küresel siyaset atmosferinin oluşmaya başladığını zikretmiştim. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği işte tam da böyle bir “tarafsız kalamama” haline işaret ediyor. Ayrıca, İsveç ve Finlandiya üyeliği konusunda veto hakkını kullanmayı düşünen Türkiye’nin de bazı koşullarını kabul ettirdikten sonra vetosunu kaldırıp bu iki ülkenin üyeliğini onaylaması, Rusya’ya yaptırımlar konusunda oldukça tedbirli davranan Erdoğan yönetiminin Batı bloğu ile birlikte olacağına dair birçok şüpheyi ortadan kaldırdı.

    Sonuçta ortaya ABD’nin önderliğini yaptığı, en azından sembolik anlamda güçlü bir NATO ortaya çıkmış oldu. Sonuç metninde alınan başka bazı kararlar da güçlü NATO algısını destekledi. Zirve sonrası yayınlanan mutabakat metninde, Rusya ile kötüleşen ilişkiler bağlamında yeni bir stratejik konseptin kabul edildiği, savunma ve caydırıcılığın artırılacağı kararları yer aldı. Buna ek olarak Rusya, “NATO müttefiklerinin güvenliğine en büyük ve doğrudan tehdit” olarak tanımlandı. Ayrıca, 2010 yılında oluşturulan stratejik konseptte “dış ortak” olarak tanımlanan Rusya yeni stratejik konseptte “direkt tehdit” olarak tanımlanmış oldu ki bu da zirvede gerçekleşen ilklerden biriydi.

    NATO’nun Verdiği En Önemli Mesaj

    Ancak kanaatimce bu zirveden çıkan en önemli sonuç 4 aydır tekrar ve tekrar Rusya’ya karşı yapılan benzer açıklamalar ve yeni stratejik konsept değildi. Bu zirve sırasında NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in, “Çin’in kurallar üzerine inşa edilmiş uluslararası düzeni baltaladığı” ifadesini kullanması, artık NATO’nun Çin’i de tehdit kategorisine dahil ettiğini gösteriyordu. NATO tarihinde ilk defa Çin bir tehdit unsuru olarak resmi kayıtlar arasına girmiş oldu. Sıklıkla bir savunma gücü olduğunu vurgulayan NATO’nun isimlerini de zikrederek Çin ve Rusya’yı tehdit olarak adlandırması, savunmadan ofansif bir pozisyona geçildiğine işaret ediyor. Ki bu zirvenin tarihi olmasının bir sebebi de buydu.

    Öte yandan, yine bir ilk olarak, Çin’in artan gücünü dengelemek için yakın ortaklar ile de bir oturum gerçekleştirdi. NATO’nun Hint-Pasifik bölgesindeki yakın ortakları olan Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore liderleri oturuma katıldı. Bu oturum Çin yönetimine karşı doğrudan bir gövde gösterisiydi. Tüm bu gelişmeler şayet Rusya’yı pasifize etme konusunda başarılı olurlarsa Batı bloğunun tüm gücünü Çin ile mücadeleye yoğunlaştıracağını göstermesi bakımından oldukça anlamlıydı.

    Zirveye katılmak için Madrid’e gelen 44 ülkeden 41’i devlet ve hükümet başkanları tarafından temsil edildi. Bu durum birliğin kuvvetli bir mesaj içeren bir arada görüntü vermesi açısından önemliydi. Bu kararlar bağlamında ABD’nin Avrupa’daki kuvvetlerini artırma kararı alması somut bir adım olarak kayıtlara geçti. ABD; Polonya’da sürekli bir komuta merkezi kurmak, İspanya’ya savaş gemileri, İngiltere’ye ise savaş jetleri göndermek ve Romanya’ya yeni birlikler sevk etmek kararlarını da hayata geçiriyor. ABD Başkanı Biden bu yeni adımı, “Putin’in istediği şeylerin tam olarak tersi” ifadeleriyle açıkladı.

    Eleştiriler ve Sonuç

    Gelelim eleştirilere… Öncelikle bu zirveden çıkan sonuçlar NATO’nun barış ve savunma gücü olarak kabul edilmesini açık bir şekilde zorlaştırıyor. Çin-Rusya blokuna karşı neredeyse bir savaş ilanı anlamına gelen bu zirve, küresel siyasette artan gerilimlerin yoğunlaşacağına işaret ediyor. Elbette Çin’in bu zirveye karşı atacağı adımlar da gelecek dönemde gündeme gelecektir. AB ise ABD ile ilişkilerini güvenlik öncelikli olacak şekilde planlamaya zorlanacaktır.

    Bu nedenle, 32. NATO Zirvesi’nin kalıcı barışa hizmet etmeyeceğini kolaylıkla iddia edebiliriz. Ayrıca, yukarıda belirttiğim gibi güvenlik açmazını şiddetlendirecek bu kararlar, NATO ve müttefiklerini esnek ve bağımsız bir dış politika geliştirmekten alıkoymak suretiyle yumuşuma ve diplomatik girişim kanallarının da önünü tıkayacaktır. Dolayısıyla ABD öncülüğündeki NATO’nun yeni bir tehdit tanımlaması yapması ve köklü bir paradigma değişimine gitmesi, tüm dünyayı yeni bir mücadele ve savaş atmosferine sürükleyecek. 2. Soğuk Savaş somut görüngüleriyle daha net bir şekilde karşımıza çıkmaya devam edecek.             

    Dünya Hariçten Gazel NATO
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAlmanya Siyasetinden Önemli Başlıklar
    Sonraki İçerik Muhalefetin Ortak Cumhurbaşkanı Adayı Tartışması Neleri Gizliyor?

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}