Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kültürel Çalışmalar İçerisinde “Alt Kültür” Kavramının Gelişimi
    Bültenler

    Kültürel Çalışmalar İçerisinde “Alt Kültür” Kavramının Gelişimi

    Ecem Doğantekin24 Kasım 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Kültürel Çalışmalar Bülteni

    Sosyal bilimlerde kültür kavramı, üzerinde ortak bir tanımlamanın yapılamadığı ve birden fazla dinamiği içerisinde barındıran bir kavramdır. Bu nedenle tek bir disiplin ile açıklanamayacağı gibi dinlediğimiz müzikten yönetilme şeklimize, giyim tarzlarımızdan gündelik yaşamımızda yer edinen geleneklere veya bir ülkenin sanat anlayışına kadar birçok farklı kulvarda kendisini gösterir ve farklı disiplinler tarafından farklı şekillerde ele alınarak açıklanır.

    Kültür kavramı 18. yy’a kadar bireyin kendisini akıl yoluyla geliştirdiği ve bir aydın haline getirdiği “tekil” anlamda kullanılmış; 18.yy’dan sonra ise bir toplumun kültürünü ifade etmek için “çoğul” anlamıyla kullanılmaya başlanmıştır.[1] Fransız İhtilali’yle birlikte kültür, bireysel akıl ve aydınlanmadan görece uzaklaşarak siyasal alana kaymış, 19.yy’da ise Alman romantik düşünce akımının etkisiyle kültür tartışmaları çeşitlenmiştir.[2]

    Dünya savaşlarının yarattığı yıkımların ardından Soğuk Savaşın getirdiği ideolojik kutuplaşmada ABD’nin SSCB karşısında yalnızca ekonomik ve siyasal bir güç olarak değil, kültürel bir güç olarak da ayrılması, Avrupa’nın kültürel tarih üzerindeki etkisini azaltmıştır. Teknolojik gelişmelerin yaşanmasıyla beraber uygarlık ve kültürün aynı anlamda kullanılıp kullanılmayacağı sorusu kültür tartışmalarının günümüze gelene kadar geçirdiği dönüşümde önemli bir yer tutmaktadır. Bana kalırsa bu ayrım, ekonomik gücün kültürdeki etkisine verilen değere göre değişiklik gösteriyor.

    Bireylerin grupları oluşturduğu, bu grupların da toplumları meydana getirdiğini göz önünde bulundurursak insanın olduğu her yerde kültürün maddi ve manevi tüm unsurlarıyla orada olacağını da kabul etmek gerekir. Dolayısıyla kültür kavramını tek bir disiplinle açıklamaya çalışmak ve çokça parçaya bölmek bütüncül bakmayı engelleyebilir. Raymond Williams, kültür kavramını incelerken dört anlamı vurguluyor: Sanatsal ve düşünsel eserler toplamı; ruhsal ve zihinsel gelişim süreci; insanların yaşamlarına yön veren değerler, gelenekler, inançlar ve simgesel pratikler; bütün bir yaşam tarzı.[3]

    Bu doğrultuda yüksek kültür, popüler kültür, milli kültür, halk kültürü, kitle kültürü, küresel kültür, alt kültür gibi kategorilere ayrılan kültür incelenirken incelendiği dönem ve koşula bağlı olarak farklılaşıyor. Örneğin, Soğuk Savaş sonrası küresel kültürün dikkate alınması veya Fransız İhtilali’nden sonra milliyetçi hareketlerin artmasıyla milli kültürün incelenmesi, Avrupa’daki burjuvazi anlayışıyla beraber yüksek kültür üzerine düşünülmeye başlanması gibi.

    Birmingham Kültürel Çalışmaları ve Alt Kültür

    Bir toplumda genel kabul gören kültür ögelerinin dışında kalan, ancak tamamen ondan bağımsız da olmayan, küçük grupları temsil eden kültüre alt kültür denir. Fakat burada karıştırılmaması gereken husus, alt kültür gruplarının varlık amacı, hâkim kültüre karşı bir direniş sembolü olmak zorunda değildir. Böyle bir durumdan söz edersek bunu karşıt kültür olarak nitelendiririz. Alt kültür grupları, genel kültür içinde kendi kültürlerini yaşatmaya çalışan, kendi kültür kodlarını ifade etmek isteyen gruplardır daha ziyade. Bu kodları ifade etmenin asıl amacı hâkim olanı yok etmek değil, kendini göstermektir çoğu zaman. 

    Kültür kavramı başlarda sosyoloji ve antropoloji alanları içinde incelenmeye değer görülmüştü. Ancak siyaset bilimiyle ilişkisi ABD’nin hegemonik bir güç hâline gelmesinden sonra, özellikle Post-Marksistlerin üzerine eğildikleri ve eleştirel teoriyi besledikleri bir alan olmuştur. Böylelikle Theodor Adorno, Max Horkheimer, Herbert Marcuse, Walter Benjamin, Jurgen Habermas gibi önemli isimleri bünyesinde barındıran Frankfurt Okulu, farklı disiplinleri bir araya getirerek kitle kültürü, popüler kültür, meta ve fetişleşme üzerine yoğunlaşmış; “kültür endüstrisi” kavramını ortaya atarak kültür kavramının incelenmesine ciddi katkıda bulunmuşlardır.

    Frankfurt Okulu eleştirel teorinin özünü oluşturmuş, farklı disiplinleri bünyesinde barındırarak siyaset bilimine bu konuları dâhil etmede öncü olmuştur. Fakat onların üzerinde çalıştıkları kültür yaklaşımı, daha çok ABD hegemonyasının dünya ülkeleri üzerindeki etkisine değinen küresel kültürü anlamaya yönelikti. Dolayısıyla, toplumların önemli bir kesimini oluşturan alt kültür grupları üzerinde yapılan çalışmalar genel anlamda İngiliz Okulu ile bütünleşmişti.

    İngiliz Okulu diğer bir adıyla Birmingham Kültürel Çalışmaları, II. Dünya Savaşının son bulduğu, görece “daha özerk” ve “daha az otoriter” bir dönemde kurulmuştur. Birmingham Kültürel Çalışmaları, Richard Hoggart, Edward P. Thompson, Raymond Williams’ın ve daha sonraları onlardan bayrağı teslim alan Stuart Hall’ün akademik çalışmaları doğrultusunda 1964 yılında Birmingham Üniversitesi Çağdaş Kültürel Çalışmalar Merkezi’nin (CCCS) kurulmasıyla ortaya çıkmıştır.

    Başlarda, İngiltere’nin sosyopolitik yapısını inceleyerek işçi sınıfı üzerine çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların odak noktası Margaret Thatcher’ın yeni sağ anlayışı ile dünyanın savaş sonrası içinde bulunduğu koşullar olmuştur. Ancak İngiliz Okulu’na tek bir bütün olarak bakılmaması gerekir. Zira, başlarda işçi sınıfı merkezli çalışmalar yürütmüş olsalar bile 1970’lerle birlikte değişen koşullara ayak uydurmuşlar ve bugün “yeni toplumsal hareketler” olarak adlandırdığımız akademik disiplinin temellendirmelerini yapmak konusuna eğilmişlerdir.

    İngiliz Okulu, Frankfurt Okulu’na nazaran kendisini daha esnek tutmuş; o zamana kadar kültür kavramına ekonomik determinizm anlayışı çerçevesinden bakmanın dışına çıkmışlar, sembolik olanlara değinmek istemişler ve kültürü salt maddi dinamikler üzerine oturtmaktan uzaklaşmışlardır. Şüphesiz, kurucu isimlerin alt kültür içerisinden gelerek akademik ortama dâhil olmalarının bunun üzerinde etkisi vardır.

    1970’li yıllarla beraber süregelen toplumsal hareketlerin değişime uğramaya başlaması, daha önce görünür olamamış grupların (kadınlar, siyahiler, LGBT+ vb.) sokakları teslim almasının önünü açmıştır. Birmingham Kültürel Çalışmalar nezdinde çalışılmaya değer bulunan bu gruplar, okulun akademik çalışmalarını besleyen temel kaynak olmuş; böylelikle feminist teori, ırk çalışmaları, postmodernizm, küreselleşme, post-kolonyalizm, medya ve iletişim çalışmaları, dil çalışmaları gibi geniş bir yelpazeye sahip alanlar kendisine akademik alanda yer bulmuştur. Bu sayede siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler içinde makro teorilerin (Grand Theory) yanında mikro teorilerin önünün açılmasına katkı sağlamışlardır.

    İngiliz Okulu ile birlikte kültür yalnızca üst sınıfın sahip olduğu sermaye düşüncesinden çıkarılmış, kimlik politikalarına yoğunlaşarak alt kültür grupları incelenmeye başlanmıştır. Özellikle Stuart Hall’ün son dönem çalışmalarıyla ivme kazanmış, 1990’larla beraber etkisi farklı kıtalara dağılmış, İngiltere bazında ise sonradan etkisi azalmıştır.

    Bu etkinin azalmasındaki en önemli payı, ABD’nin kültürel çalışmalara olan ilgisi ve buna yönelik yaptığı çalışmalar olarak görmek mümkündür. Frankfurt Okulu ile beraber Kıta Avrupası olarak başlayan süreç, İngiliz Okulu ile Anglosakson çalışma hâline gelmiş ve zamanla yerini daha çok ABD’nin güdümüne bırakmıştır. Bu anlamda gerek belirli bir teorik zemine oturmadığı, gerek net bir sorunsalı ve metodolojisi olmadığı eleştirilerini alsa da İngiliz Okulu, sokakta olanı akademik alana taşıması ve disiplinlerarası bakış açısının kurulması bakımından kültürel çalışmalar tarihinde önemli bir konumdadır.


    [1] Esra Yıldız, “Kültürün Felsefi Temelleri”, Journal of Life Science, Vol:1, No:1 Batman Üniversitesi, 2012, s.449.  https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/313573
    [2] François Chaubet, “Avrupa’nın Entelektüel Tarihi: 19. ve 20. Yüzyıl”, İletişim Yayınları, (Çev). Z. Hazal Louze, 1. Baskı, İstanbul, 2021.
    [3] Terry Eagleton, “Kültür”, Can Yayınları, 1. Basım, İstanbul, 2019.

    Fotoğraf: Henry & Co.

    Kültür Sanat R1 Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHollanda’da Seçimler ve Türkiye’de Öğrencilik | Çerçeve S3 #15
    Sonraki İçerik NATO’nun İnsan Güvenliği ile İmtihanı: İsrail-NATO İlişkileri ve Türkiye  

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}