Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (6-12 Mayıs 2025)
Bugün, geçtiğimiz hafta ve bu haftayı yakından ilgilendiren iki önemli konuya değineceğim. İlk konumuz Trump’ın büyük ticaret anlaşmaları yaparak ülkesine geri dönmeyi planladığı Orta Doğu turu, diğeri ise Çin ve ABD arasındaki ticaret görüşmeleri nedeniyle üç aylığına karşılıklı gümrük vergilerinin düşürülmesi.
Trump’ın Orta Doğu Gezisi Tamamen Duygusal!
Trump 2017’de olduğu gibi bu seferki başkanlık döneminde de ilk resmi gezisini Suudi Arabistan’a yapıyor. 2017’deki gezisinde listesinde İsrail de vardı. Ancak bu sefer İsrail listede yok ki son dönemde özellikle de İran’a saldırma konusunda Trump ile Netanyahu’nun anlaşmazlıkları olduğu da konuşuluyordu. Trump’ın gezisine İsrail’i dahil etmemesi, Netanyahu’ya bir mesaj olabilir.
Trump, Papa Francis’in cenazesi için Vatikan’a da bir ziyarette bulundu. Ancak bu ziyaret bir cenaze nedeniyle olması ve önceden planlanmış olmaması nedeniyle Trump’ın ilk resmi yurt dışı ziyareti değildi. Trump ilk yurt dışı resmi ziyaretini yine Suudi Arabistan’a yaparak bu ülkeden gelecek yatırımları ve ailesinin Körfez ile iyi iş ilişkilerini çok önemsediğini tekrar göstermiş oldu.
Başkan Trump, başkanlık koltuğunu her zaman küresel çapta iş anlaşmaları yapabileceği bir yer olarak görüyor. Bugün itibariyle Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan dört günlük bir tura başlayacak olan Trump, 1 trilyon dolardan fazla değerde ticaret anlaşmaları yaparak ülkesine muzaffer bir komutan edasıyla dönmek ve bu başarısının reklamını yapmak istiyor.
Orta Doğu’da Filistin sorunu başta olmak üzere birçok siyasi ve güvenlik meselesi ortada dururken Trump ve ekibi, Körfez Ülkeleri ile yeni iş anlaşmaları yapmaya odaklanacak. Bu ülkelerin ABD’de yatırım yapmaları, Trump’ın başkan olmadan önce defaatle söz verdiği üzere ABD’de istihdamı arttıracak projeler olarak görülüyor.
Ancak Trump’ın arzu ettiği yatırım rakamlarına ulaşmak, Körfez Ülkeleri açısından hiç de kolay değil. Örneğin Trump, Suudi Arabistan’ı, yıllık gayrisafi yurtiçi hasılasının tamamına eşdeğer bir yatırım yapmaya zorluyor. Normalde Suudi Arabistan, ABD’ye 600 milyar dolarlık bir yatırım düşündüğünü açıklamış Trump ise bu rakamı bir trilyon dolara yuvarlayalım demişti. Ancak Suudilerin bu miktarda bir yatırımı ABD’ye yönlendirmesi mevcut durumda çok zor görünüyor.
Trump ailesinin, Suudi Arabistan’ın çoğunluk hissesine sahip olduğu bir emlak şirketi, BAE’li bir şirketle kripto para anlaşması ve Katar tarafından desteklenen yeni bir golf ve lüks villa projesi ile ilgili bekleyen altı anlaşması var. Bu gezide, Trump’ın kişisel olarak önem verdiği bu konuların da gündeme geleceğini tahmin etmek zor değil.
Suudi Arabistan Filistin meselesinde, iki devletli bir çözüm olmadan İsrail’i tanımayı reddediyor. Gazze’de yaşanan katliamdan sonra kamuoyu baskısı karşısında İsrail’i tanıması ve İbrahim Anlaşmaları’nı kabul etmesi çok zor. Trump, Suudi Arabistan ile İsrail’i yakınlaştırmak istese de Gazze meselesi ortada dururken Suudi Arabistan bunu kabul etmeyecektir. O nedenle bu gezi sırasında Filistin meselesi hiç konuşulmadan yapılacak ticari anlaşmalara yoğunlaşılması kuvvetle muhtemel.
Öte yandan Katar kraliyet ailesi de Trump’ın gözüne girmek için büyük çaba sarf ediyor. Katar’ın Air Force One olarak hizmet vermek üzere yükseltilecek lüks bir Boeing 747-8 uçağını bağış olarak Trump’a vermek istemesi ve bu uçağın başkanlık dönemi sonunda Trump’ın vakfına devredilecek olması, ABD’de bu durumun ne kadar etik olduğuna dair büyük tartışmalara neden oldu. Trump ise bu hediyeyle ilgili etik kaygıları öfkeyle geçiştirerek ancak “aptal” birinin böyle bir teklifi geri çevirebileceğini söylüyor. Trump’ın Körfez ile özel ilişkilerine dair başka bir gösterge olan bu uçak hediyesi ABD gündemindeki yerini bir süre daha koruyacak gibi görünüyor.
Son olarak, Hamas’ın dün Gazze’de elinde tuttuğu yaşayan son ABD’li rehine olan Edan Alexander’ı serbest bırakmasına da değinmek lazım. Hamas bu jest ile savaşı sona erdirecek bir anlaşma için ABD’nin desteğini sağlamak istiyor. Bakalım Trump yönetimi bu jeste nasıl karşılık verecek.
Önümüzdeki hafta Trump’ın gezisinin yankıları ve geziden çıkan sonuçlar üzerine ayrı bir değerlendirme yapacağım.
Çin-ABD Ticaret Savaşı’nda Geçici Ateşkes
Çin ve ABD, karşılıklı gümrük vergilerini 90 günlüğüne düşürmek için anlaştı. Anlaşmaya ilişkin yapılan açıklamada ABD’nin 14 Mayıs itibarıyla Çin mallarına uyguladığı gümrük vergilerini 90 gün için yüzde 145’ten yüzde 30’a düşüreceği, Çin’in ise ABD mallarına uyguladığı gümrük vergilerini 90 gün için yüzde 125’ten yüzde 10’a indireceği belirtildi. Öte yandan, Çin ve ABD arasında ticaret ve ekonomik ilişkiler konularında müzakerelerin sürdürülmesi için bir mekanizma da kurulacak.
Trump, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bu hafta görüşmeyi beklediğini ancak iki ülke arasında tam bir anlaşmaya ulaşmanın biraz zaman alacağını söyledi.
Bu anlaşma, Beyaz Saray’ın topyekûn bir ticaret savaşının maliyetinin küresel ekonomiyi tehdit etmesi nedeniyle geri adım atması olarak okunabilir. Zira, ABD ve Çin arasında yüzde yüzlerin üstüne varan ve karşılıklı restleşmelerle artan gümrük vergisi uygulaması, başta ABD olmak üzere tüm küresel piyasalarda düşüşlere ve belirsizliğe neden olmuştu. Nitekim bu anlaşma ile karşılıklı gümrük vergilerinin 90 günlüğüne de olması indirilmesi, küresel piyasalarda bahar havası esmesine neden oldu.
ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerini yakından takip etmek gerekiyor. Zira bu görüşmeler, önümüzdeki dönemde tüm küresel ticaretin nasıl seyredeceğine dair çok önemli gelişmelere gebe.