[voiserPlayer]
Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (4-10 Ekim)
Bu hafta Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı ve Avrupa Birliği tarihinde yaşanan en büyük krize yol açan enerji meselesini yazmayı planlıyordum. Ancak Rusya-Ukrayna cephesinde son üç günde öyle şeyler yaşandı ki dünya gündemini sarsan bu olayları ele almadan geçmek mümkün olmadı.
Kerç Boğazı Köprüsü’ne Saldırı
Rusya’nın 2014 yılında ilhak ettiği Kırım’ı Rus anakarasına bağlayan 19 km uzunluğundaki Kerç Boğazı Köprüsü (Kırım Köprüsü), Putin’in Ukrayna topraklarındaki en büyük prestij projesiydi. Ukrayna’nın bir süredir bu köprüyü hedef almak istediği gündeme geliyordu. Daktilo1984 yazarlarından Emre Güngör bu konuda büyük bir öngörüyle yaklaşık bir ay önce bir yazı kaleme almıştı. Açılışını Putin’in yaptığı ve Rusya’nın Ukrayna topraklarındaki hakimiyetinin bir sembolü olarak lanse edilen bu köprü, 3.6 milyar dolara mal olmuş ve inşaatı 3 yıl sürmüştü. En önemlisi ise Ukrayna’da güney cephesinde savaşan Rus birliklerine bu köprü üzerinden ciddi bir lojistik destek sağlanıyor olması.
Geçtiğimiz hafta bu köprüde bir saldırı oldu ve trafik bir süreliğine durdu. Saldırıyı ilk önce Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) yapmış gibi bir gündem oluştu. Ukrayna kaynaklarından da bu şekilde bilgiler geldi. Ancak sonradan Ukrayna, resmi olarak bu saldırıyı üstlenmedi ve Rusların bilerek köprüye bu saldırıyı yaptığına dair söylentiler yayıldı. Putin yönetimi ise bu saldırının bir terör saldırısı olduğunu, 3 sivilin hayatını kaybettiğini ve saldırının Ukrayna Güvenlik Servisi tarafından yapıldığını iddia ediyor.
Putin kendi karizmasının da bir sembolü olarak gördüğü Kerç Boğazı Köprüsü’ne yapılan bu saldırıya oldukça sinirlenmiş olmalı. Bu saldırıdan sonra Ukrayna Savaşı komutanını değiştirdi. Suriye’de özellikle Halep kentinin yıkımından ve Çeçenistan’a yapılan ağır hava bombardımanından sorumlu tutulan, şahin Rus siyasetçilere yakınlığıyla bilinen Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı General Sergey Surovikin, Kerç Köprüsü’ne saldırı yapılan gün Birleşik Askeri Kuvvetler Komutanlığı görevine getirildi. Surovikin’in göreve gelmesi Kadirov gibi Putin yanlısı ve savaş destekçisi şahinleri oldukça sevindirdi.
Putin bugüne kadar Ukrayna Savaşı’nı ciddiye almadığını ve bu özel operasyonun Rusya için küçük bir iş olduğunu göstermek için birçok eleştiriye rağmen ordunun üst düzey yönetici kademesini değiştirmiyordu. Ancak Kerç Köprüsü saldırısı ve son dönemde Ukrayna ordusunun ilerleyişi, sıkışan Putin’i iç politikada da eleştirileri göğüslemek için bu karara itmiş görünüyor.
Kiev’e Uzak Menzilli Füze Saldırısı
Surovikin’in göreve gelmesiyle 10 Ekim Pazartesi günü, Kerç Köprüsü saldırısının intikamını almak ve Ukrayna halkının moralini düşürmek için Kiev ve başka Ukrayna şehirlerinin merkezlerine bugüne kadar yapılan en büyük uzak menzilli füze saldırısı gerçekleştirildi. Sivillerin yaşadığı bölgelere düşen roketler en az 10 kişinin ölümüne ve 60’dan fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu saldırılar, Rusya’nın terör eylemi olarak gördüğü Kerç Köprüsü saldırısı gibi gayrı nizami harp taktiklerine, sivilleri öldürmekten çekinmeyeceği uzun menzilli füze saldırılarıyla karşılık verilebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda bu tip şehir saldırıları ile savaş sahasında gerileyen Rus ordusunun kayıplarını psikolojik açıdan telafi etmek ve Rus iç politikasında şahin kanadı teskin etmek de mümkün oluyor.
Ukrayna cephesinde son birkaç günde Surovikin’in göreve gelmesi ve yeni birliklerin de etkisiyle Rus ordusu bazı ilerlemeler sağladı. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Kupyansk bölgesinde Ukrayna ordusunun saldırılarının püskürtüldüğünü ve çatışmalarda 100’den fazla Ukraynalı askerin etkisiz hale getirilerek, 2 tank, 5 zırhlı araç ile 4 otomobilin imha edildiğini iddia etti. Konaşenkov ayrıca, Krasniy Limanı bölgesinde 30’dan fazla, Harkiv bölgesinde ise 110’ü aşkın Ukraynalı askerin etkisiz hale getirildiğini ve Ukrayna ordusuna ait 4 mühimmat deposu, 1 adet Mig-29 savaş uçağı ve 12 insansız hava aracının da vurulduğunu sözlerine ekledi.
Kiev’in vurulmasıyla sarsılan Zelensky yönetimi ise Ukrayna halkının moralinin yüksek olduğunu belirtiyor. Zelensky, Rusya’nın Kerç Köprüsü saldırısına misilleme olarak yaptığı ve yerleşim bölgeleriyle altyapı tesislerini hedef alan saldırıların, bir terör devleti olan Rusya’nın ülkesini yeryüzünden silme amacının bir göstergesi olduğunu savundu. Ukrayna kaynaklarına göre Rusya, Pazartesi sabahı 75 füze ile saldırıda bulundu. Bu füzelerin 41 tanesinin ise hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildiği söyleniyor. Zelensky yönetimi ayrıca Kerç saldırısına ait detay vermeyip Rus yönetiminin içindeki mücadeleler sonucu bazı Rus güçleri tarafından bu saldırının yapıldığını ima ediyor. Ukrayna, birçok başka saldırıda olduğu gibi bu saldırı sonrasında da birçok bilgiyi gizli tutarak Rusların iç ilişkilerini etkilemeye yönelik bir iletişim stratejisi izliyor.
Kuzey Akım 1 ve 2 Hatlarında Yaşanan Patlamalar
Rusya’nın sivilleri de hedef alan saldırıları karşısında Batı dünyasından, mutat kınama ve Ukrayna’ya silah desteğinin artarak süreceği açıklamaları geliyor. Ancak son dönemde Batı dünyasını endişelendiren ve özellikle de Avrupa’yı rahatsız eden başka bir gelişme de Kuzey Akım 1 ve 2 hatlarında yaşanan patlamalar ve gaz sızıntısı oldu. Almanya’yı yaşadığı enerji krizinin ortasında direkt olarak etkileyecek bu patlamaları kimin yaptığı belirsizliğini koruyor. Batılılar Avrupa’ya enerji güvenliği konusunda göz dağı vermek isteyen Rusya’yı bu durumdan sorumlu tutarken bazı yorumcular ise Ukrayna Savaşı’na Batı’nın daha çok destek vermesini isteyen Ukrayna’nın bu saldırıları gerçekleştirmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor. Almanya Federal Başsavcılığı bugün boru hatlarında yaşanan patlamalar ile ilgili soruşturma başlattı. Belki bu soruşturma boru hatlarındaki durum hakkında daha net bilgilerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Genel Değerlendirme
Geldiğimiz noktada Ukrayna işgali, tırmandırma siyasetinin son hızla sürdüğünü gösteriyor. Bu durum savaşın sonucunun daha belirsiz bir hale gelmesine yol açıyor. Rusya’nın uzun menzilli füzeler ile Ukrayna yerleşim birimlerini ve enerji alt yapılarını vurması, Ukrayna’nın ise cephe gerisinde Rusya kontrolünde bulunan bölgelere yaptığı saldırıların sürmesi, sivil ölümlerini arttıracağı gibi iki tarafın da ciddi şekilde yıpranmasına zemin sağlıyor. Birçok açıdan köşeye sıkışmış Putin, Ukrayna Savaşı komutanını değiştirip aldığı seferberlik kararıyla cepheye taşıyacağı yeni birlikler sayesinde bu yıpratma savaşını sürdürecek. Yeni komutan Surovikin’in son derece rahatsız edici sicili, Rusya’nın savaşı acımasızca sürdürme kararlığının ve Putin’in sivil kayıpları da önemsemeden ilerlemeye çalışacağının bir göstergesi. Zira Putin ve şahin destekçileri bu savaşı Ukrayna’ya karşı değil tüm Batı dünyasına karşı yürüttüklerini düşünüyor ve Rus halkına daha yoğun şekilde bu propagandayı yapıyor.
Her geçen gün Avrupa ve diğer etraf ülkeleri endişeye sürükleyen bu savaşın nasıl sona ereceğine dair ise hiçbir uzmanın net bir öngörüsü yok. 21. yüzyılın başında gözlerimizin önünde tüm küresel sistemi sarsacak, tüm aktörler açısından birçok sonucu olacak acımasız bir savaş tüm çıplaklığıyla sürüyor. Ve uluslararası toplum savaşı bitirmek için hiçbir şey yapamıyor. Çetin kış günleri gelmeden hem Rusya hem de Ukrayna, karşı tarafı savaştan çekilmeye zorlayacak büyük saldırılar planlıyor. İki tarafın da kışa kadar göstereceği mücadele diğer tarafı zorunlu bir barış masası kurulmasına ikna edebilir belki. Ancak bu ihtimal, şu anki koşullar altında 2023’te de devam edecek Ukrayna-Rusya Savaşı ihtimalinden çok daha küçük gibi gözüküyor.