[voiserPlayer]
Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (22-28 Ağustos 2023)
Geçtiğimiz hafta dünya gündemi iki büyük ve önemli toplantının küresel sisteme dair ortaya çıkarttığı yeni sonuçlar üzerine şekillendi. Bu toplantılardan ilki, ABD Başkanları’nın yazlık konutunun yer aldığı Camp David’te, Güney Kore, Japonya ve ABD arasında geçen görüşmelerdi. Bu konuda Daktilo1984 ekibinden Cem Özen ayrıntılı bir değerlendirme makalesi kaleme aldı.
Ben bu hafta Hariçten Gazel’de bu önemli toplantılardan ikincisi olan BRICS Zirvesi’ni ele alacağım. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde 22-24 Ağustos’ta Johannesburg şehrinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi, birliğin genişlemesi ve küresel sistem içerisinde önemli bir noktaya gelmesinin önemli bir adımı oldu. Bu zirveye geçmeden önce BRICS hakkında kısa bir bilgilendirme ile başlayalım.
BRICS Nedir?
BRICS ülkeleri, geçtiğimiz hafta 15. BRICS zirvesine kadar Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşuyordu. BRICS adı ise bu beş ülkenin İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşuyor. 2011 yılında Afrika’yı temsilen Güney Afrika’nın birliğe kabul edilmesiyle adı BRIC olan birlik BRICS’e dönüşmüştü. Ancak 15. Zirve’de katılan yeni üyeler, birliğin isminin de değişmesi ihtiyacını doğurdu.
BRICS daha çok ekonomi gündemiyle ortaya çıkmış olsa da zaman içerisinde siyasi bir organizasyon olarak da ismi ön plana çıkmaya başladı. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerde ekonomik olarak en önemli aktörler ve ciddi bir nüfusa sahip bölgesel güçler. BRICS’e üye beş ülkenin tamamı aynı zamanda G20 üyesi. 2009’dan beri BRICS ülkeleri her yıl resmi bir zirvede bir araya gelerek üye ülkeler arası işbirliğini arttırmak ve çeşitlendirmek üzere diplomatik temaslarda bulunuyorlar.
15. BRICS Zirvesi
15. BRICS Zirvesi birliğin genişlemesi anlamında tarihi bir diplomatik buluşma oldu. BRICS’in beş ülkesi Güney Afrika’daki toplantıda 22 ülkenin birliğe başvurularını değerlendirerek altı ülkenin üyeliğe kabulüne karar verdi. Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Etiyopya, İran, Mısır ve Suudi Arabistan’dan oluşan altı ülke 1 Ocak 2024’ten itibaren BRICS’in yeni üyeleri olacak.
Mevcut küresel sistemdeki ABD ve Batılı ülkelerin ağırlığını azaltmak ve alternatif bir birlik oluşturmak amacındaki BRICS, altı yeni üyenin katılımıyla çok daha güçlü ve ekonomik büyüklük açısından devasa bir birliğe dönüştü. 11 üyeli yeni birlik, Orta Doğu’dan BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve İran’ı alarak bu bölgenin en önemli ülkelerini kendi bloğuna dahil etmiş oldu. Arjantin ile Güney Amerika’daki varlığını güçlendiren birlik, Afrika’nın son dönemde ekonomik olarak ciddi gelişme kaydeden ülkesi Etiyopya ile ise Afrika’daki ağırlığını arttırmış oldu.
Büyük petrol ihracatçısı ve ABD müttefiki iki ülke Suudi Arabistan ve BAE’nin birliğe katılması, hem birliğin gelecekte enerji politikaları konusunda söz sahibi olması açısından hem de bu iki ülkenin dış politikada ABD’den bağımsızlaşma yolunda ilerlemesi anlamında önemli bir adımdı. Ayrıca Orta Doğu’da iki rakip ülke İran ve Suudi Arabistan’ın BRICS çatısı altında aynı birlikte yer alması da son dönemde aralarındaki buzları eritmek için diplomatik adımlar atmış bu iki ülkenin dış politika tercihleri açısından önemli bir gelişme.
15. BRICS Zirvesi’nden Çıkan Mesajlar
Bu yılki zirvenin en önemli konusu ise çok kutuplu bir dünya düzenine kapı aralayacak bir adım olarak görülen Amerikan dolarının dünya finans sistemindeki ağırlığını azaltma gündemiydi. Çin’in güçlü bir şekilde desteklediği bu amaç doğrultusunda BRICS üyesi ülkeler, ortak bir para birimi yaratmak ve üyeler arası ticareti bu para birimi üzerinden yapmak konusunu ele aldı.
Çin ve Rusya’nın desteğine rağmen Güney Afrika’nın itirazı, ortak para birimi konusunda somut bir sonucun çıkmasını engelledi. Daha az nüfuslu ve küçük ülkelerin ekonomik yapıları henüz dolar dışında yeni bir ortak para birimine geçmek için pek uygun değil. Bu nedenle de ortak para biriminden çok, üye ülkeler arası yerel para birimleriyle ticaret yapma ve bu ticareti kolaylaştıracak bir finansal sistem geliştirme konuları BRICS Zirvesi’nde daha çok gündeme geldi.
Bu yılki zirvenin diğer bir mesajı ise Afrika ile ilgiliydi. “BRICS ve Afrika: Karşılıklı Hızlandırılmış Büyüme, Sürdürülebilir Kalkınma ve Kapsayıcı Çok Taraflılık İçin Ortaklık” başlığı ile toplanan zirvenin bir Afrika ülkesinde gerçekleştirilmesi ve birçok Afrikalı ülkenin zirveye davet edilmesi, Rusya ve Çin’in Afrika’ya gösterdiği önemi ortaya koyması bakımından önemliydi.
BRICS Yeni Bir Küresel Alternatif Olabilir mi?
Küresel Güney olarak adlandırılan ve büyük nüfusları ve ekonomilerine rağmen dünya sisteminde yeterince söz sahibi olamayan ülkeler için BRICS, bu toplantıdan sonra ciddi bir alternatif olmaya aday.
Altı yeni üye ülkesiyle BRICS, artık küresel ekonomik sistemde çok daha büyük bir yer işgal edecek. 11 üyeli BRICS, dünya nüfusunun yüzde 46’sını, dünya ekonomisinin ise yüzde 29’unu oluşturuyor. Ayrıca BRICS artık dünyanın en büyük 10 petrol üreticisinden 6’sını, dünyanın en büyük doğal rezervine sahip 10 ülkesinden 5’ini, dünya petrol üretiminin yüzde 43’ünü, küresel yabancı yatırımların yüzde 22’sini ve küresel ihracatın yüzde 25’ini kapsayan bir birliğe dönüştü.
Peki tüm bunlar BRICS’in gelecekte G7 önderliğindeki küresel ekonomik sisteme meydan okuyabilmesi anlamına gelecek mi? Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası ABD ve diğer Batılı ülkelerin Rusya’yı SWIFT sisteminden çıkarması ve bu sistem üzerinden ağır şekilde cezalandırması, birçok ülke için küresel finansal sistemin sorgulanmasını da beraberinde getirdi. Ancak BRICS’in bundan önce ortak bir finansal sistem kurmak için geliştirdiği iki kurum olan Yeni Kalkınma Bankası (NDB) ve Durumsal Rezerv Düzenlemesi (CRA) ciddi bir başarı elde edemedi.
Öte yandan, BRICS ülkeleri arasındaki ticaret hacimlerinin son dönemde ciddi şekilde artıyor olması ise bir başarı gibi gözüküyor. Yine de Hindistan ve Çin gibi sınır konusunda ve daha birçok başka alanda sorun yaşayan iki ülkenin yer aldığı ve diğer üyelerinin de birçok çıkar çatışması içinde bulunduğu BRICS’in, etkin bir küresel aktör olarak kendini göstermesi çok zor görünüyor.
Yeni üyeleriyle gündemleri daha da çeşitlenecek BRICS oluşumunun ortak politikalar belirlemesi daha da zor olacaktır. BRICS, tüm bu zorluklara rağmen özellikle ABD ve Çin rekabeti arasında kalmak istemeyen ülkeler için bir diplomatik çıkış görevi üstlenmeye aday gözüküyor. 15. BRICS Zirvesi ise birçok açıdan bu iddiayı ortaya koymuş oldu.