PDF formatında indirmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Global düzeyde alanında uzman sivil toplum kuruluşları ve akademik birimlerin hazırladığı endeksler, tüm dünyada ülkeleri belirli alanlarda ölçüp değerlendirerek sıralamalar yaparlar. Bu tür endeksler, ilgili alanda ülkelerin dünya çapındaki yerini görmek, ülkeleri birbirleri ile karşılaştırmak ve her bir ülkenin yıllar içinde ne yönde ilerlediği ya da geri kaldığını tespit etmek için son derece yararlı veriler sunarlar.
D84 Araştırma ve Analiz Birimi tarafından her ay hazırlanan endeks raporlarıyla Türkiye’nin farklı alanlarda dünyadaki durumunu ortaya koymayı hedefliyoruz. Bu ayki raporumuzda Çevresel Performans Endeksi, İnsani Gelişmişlik Endeksi ve OECD Kadına Yönelik Şiddet verilerini değerlendireceğiz.
Türkiye’nin Çevre Karnesi
2022 Çevresel Performans Endeksi (EPI), dünya çapında sürdürülebilirlik durumunun veriye dayalı bir özetini sunmaktadır. EPI, 11 konu kategorisinde 40 performans göstergesi kullanarak 180 ülkeyi çevre sağlığını iyileştirme, ekosistem canlılığını koruma ve iklim değişikliğini hafifletme yönündeki ilerlemelerine göre sıralamaktadır.
EPI, çevresel performansta hangi alanlarda gelişme olduğunu ve geride kalınan alanları tespit eden ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemek isteyen ülkeler için pratik rehberlik sağlayan bir puan kartı sunmaktadır. EPI göstergeleri; sorunları tespit etmek, hedefler belirlemek, eğilimleri izlemek, sonuçları anlamak ve en iyi politika uygulamalarını belirlemek için gerekli verileri sunar.
İyi veri ve gerçeğe dayalı analiz, hükümet yetkililerinin politika gündemlerini iyileştirmelerine, kilit paydaşlarla iletişimi kolaylaştırmalarına ve çevre yatırımlarının getirisini en üst düzeye çıkarmalarına da yardımcı olabilir. EPI, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşma ve toplumu sürdürülebilir bir geleceğe taşıma çabalarını desteklemek için son derece detaylı ve güçlü bir politika aracı sunmaktadır.
Bugüne kadar yayınlanmış en kapsamlı küresel çevre analizi olan 2022 EPI raporu, 11 sorun kategorisinde gruplandırılmış 40 performans göstergesinden yararlanmaktadır. Bu sorun kategorileri de üç politika hedef başlığı altında toplanmıştır: Çevre Sağlığı, Ekosistem Canlılığı ve İklim Değişikliği.
Ölçümleri geniş çapta erişilebilir kılmak için EPI ekibi, ham çevresel verileri ülkeleri 0-100 ölçeğinde en kötü performanstan en iyi performansa yerleştiren göstergelere dönüştürmektedir. 40 performans göstergesinden bazıları ise şöyledir: hava kalitesi, içme suyu, ağır metaller, çöp yönetimi, balıkçılık, asit yağmurları, tarım, su kaynakları, biyoçeşitlilik ve habitat, ekosistem hizmetleri. Tüm bu kriterler bağlamında ülkelerin skorlarını ölçen EPI, ölçülen kriterlerin ortalamasını alarak ülkelere nihai puanlarını vermektedir.
Ülkemizin 2022 yılı itibarıyla çıkan son Çevresel Performans Endeksi’ndeki durumu hiç iç açıcı görünmüyor. Türkiye endekste değerlendirilen 180 ülke arasında 26.3 puan ortalama ile 172. sırada yer almaktadır. Türkiye bu sıralamasıyla bu endekste yer alan çevre kriterleri açısından dünyadaki en kötü ülkeler arasında yer alıyor.
Endeksin başında 77.9 puan ile Danimarka, 77.7 puan ile Birleşik Krallık, 76.5 puan ile Finlandiya, 75.2 puan ile Malta ve 72.7 puan ile İsveç yer alıyor. Endeks sıralamasında Türkiye’den daha düşük puan alarak son sekizde yer alan ülkeler ise Haiti, Liberya, Papua Yeni Gine, Pakistan, Bangladeş, Vietnam, Myanmar ve Hindistan.
Son olarak, Türkiye’nin EPI endeksindeki üç ana başlık için yapılan sıralamalardaki yerine değinerek bu bölümü bitirelim. Türkiye, Çevre Sağlığı alanında ortalama skorunun çok üstünde bir puanla (47.8) 60. sırada yer almaktadır. Ancak ülkemiz, Ekosistem Canlılığı alt endeksinde 176. sırada (20.3 puan) ve İklim Değişikliği alt endeksinde ise 166. sırada (21.5 puan) yer alıyor. Bölgesel olarak Doğu Avrupa Ülkeleri kategorisinde değerlendirilen Türkiye, bu kategoride yer alan 19 ülke arasında da 19. sırada yer almaktadır.
Türkiye’nin İnsani Gelişmişlik Karnesi
İnsani Gelişmişlik Endeksi veya HDI, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından derlenen ve bir ülkenin insani gelişmenin üç temel boyutundaki ortalama başarısını ölçmek için kullanılan bir metriktir: uzun ve sağlıklı bir yaşam, bilgi ve iyi bir yaşam standardı.
HDI ilk olarak 1990 yılında başlatılmış olup, 2012 ve 2020/21 yılları hariç olmak üzere o tarihten bu yana her yıl açıklanmaktadır. HDI, zaman içinde küresel olarak yükselme eğiliminde olsa da 2021/22 raporu için analiz edilen 191 ülkenin %90’ından fazlası 2020 veya 2021’de genel sıralamada düşüş yaşadı. Bu düşüşler, büyük ölçüde Kovid-19 salgını ve bu salgının devam eden etkilerine bağlanmıştır.
Bir ülkenin İnsani Gelişmişlik Endeksi değeri; ortalama yaşam süresi, okuryazarlık oranı, kırsal nüfusun elektriğe erişimi, kişi başına düşen GSYH, ihracat ve ithalat, cinayet oranı, çok boyutlu yoksulluk endeksi, gelir eşitsizliği, internet kullanılabilirliği ve daha pek çok göstergede ülkenin puanlarının toplanmasıyla belirleniyor. Bu göstergeler 0 ile 1.0 arasında tek bir sayı olarak derlenir ve 1.0 mümkün olan en yüksek insani gelişmişlik düzeyidir. HDI dört kademeye ayrılır: çok yüksek insani gelişme (0.8-1.0), yüksek insani gelişme (0.7-0.79), orta insani gelişme (0.55-.70) ve düşük insani gelişme (0.55’in altında).
Gelişmiş ülkelerin çoğunun HDI puanı 0,8 veya üzerindedir ve bu da onları çok yüksek insani gelişme kademesine yerleştirir. Bu ülkeler; istikrarlı hükümetlere, yaygın ve karşılanabilir eğitim ve sağlık hizmetlerine, yüksek yaşam beklentisi ve yaşam kalitesine ve büyüyen, güçlü ekonomilere sahiptir.
Bunun aksine, dünyanın en az gelişmiş ülkelerinin HDI puanları 0.55’in altında olan “düşük insani gelişme” kategorisinde yer almaktadır. Bu ülkeler; istikrarsız hükümetler, yaygın yoksulluk, sağlık hizmetlerine erişim eksikliği ve yetersiz eğitimle karşı karşıyadır. Ayrıca bu ülkeler, düşük gelir ve düşük yaşam beklentisi ile yüksek doğum oranlarına sahiptir. Bu durum HDI endeksinin temel amacını ortaya koymaktadır: Birleşmiş Milletler’in hangi ülkelerin (özellikle de en az gelişmiş ülkelerin) yardıma en çok ihtiyaç duyduğunu belirlemesine yardımcı olmak.
En Düşük İnsani Gelişmişlik Endeksine (HDI) Sahip İlk 10 Ülke
Güney Sudan — .385
Çad — .394
Nijer — .400
Orta Afrika Cumhuriyeti — .404
Burundi — .426
Mali — .428
Mozambik — .446
Burkina Faso — .449
Yemen — .455
Gine — .465
En Yüksek İnsani Gelişmişlik Endeksine (HDI) Sahip İlk 10 Ülke
İsviçre: 0.962
Norveç: 0.961
İzlanda: 0.959
Hong Kong: 0.952
Avustralya: 0.951
Danimarka: 0.948
İsveç: 0.947
İrlanda: 0.945
Almanya: 0.942
Hollanda: 0.941
Türkiye, İnsani Gelişmişlik Endeksinde 0.838 skorla en yüksek gelişmişlik seviyesindeki 66 ülke arasında 48. sırada yer almaktadır. Türkiye HDI endeksinde 2010 yılında 0.749, 2019 yılında 0.842, 2020 yılında ise 0.833 puan elde etmişti. Bu sonuçlar 2010 yılında bu yana Türkiye’nin İnsani Gelişmişlik açısından belirgin şekilde yükseldiğini ancak 2019 yılından sonraki iki yılda hafif bir düşüş yaşadığını göstermektedir.
İstikrarlı bir hükümet ve bu hükümetin yaptığı altyapı yatırımlarının, son yıllarda yaşanan yüksek enflasyona rağmen, Türkiye’yi halen fena olmayan bir skorla bu endekste tuttuğu söylenebilir. Ancak, Türkiye’nin bir G20 ülkesi olduğu ve en büyük 20. dünya ekonomisi olduğu düşünüldüğünde 48. sıranın Türkiye’nin ekonomik performansına göre yeterli olmadığı ve bu alanda daha yapılacak çok işin olduğu anlaşılmaktadır. Yine de dünyada 192 ülke arasında 48. sırada yer alan Türkiye’nin dünyanın birçok ülkesine göre sağlık, eğitim ve yaşam beklentisi açısından iyi bir noktada yer aldığını söylemek de mümkün.
Türkiye’nin Kadına Karşı Şiddet Karnesi
OECD Kadına Yönelik Şiddet göstergesi üç ana başlıkta ülkeleri değerlendirmektedir. Bu üç başlık:
- Şiddete Karşı Tutumlar: Bir kocanın/partnerin belirli koşullar altında karısını/partnerini dövmekte haklı olduğunu kabul eden kadınların yüzdesi.
- Yaşam Boyu Şiddetin Yaygınlığı: Hayatlarının herhangi bir döneminde yakın bir partnerden fiziksel ve/veya cinsel şiddet görmüş kadınların yüzdesi.
- Aile İçi Şiddetle İlgili Yasalar: Yasal çerçevenin kadınlara aile içi şiddete karşı yasal koruma sağlayıp sağlamadığı Aile içi şiddetle ilgili yasalar 0 ile 1 arasında değişen değerler olarak sunulur; burada 0 yasaların veya uygulamaların kadın haklarına karşı ayrımcılık yapmadığı, 1 ise yasaların veya uygulamaların kadın haklarına karşı tamamen ayrımcılık yaptığı anlamına gelir.
Şiddete Karşı Tutumlar başlığı altındaki endekste 155 ülke değerlendirmeye alınmış. Danimarka ve Malta’nın 0 puan ile kadınların şiddet görmeyi haklı görmediği ülkelerin en başında yer alan listede ilk ondaki diğer ülkeler şu şekilde sıralanmış: Bosna(1), İrlanda(1.4), Litvanya(1.4), Letonya(1.9), Karadağ(2), Sırbistan(2), Belçika(2.5) ve Almanya(2.5). Türkiye ise bu endekste 6.0 puan ile İtalya, Avustralya ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin üzerinde 27. sırada yer alıyor. Endeksin son sıralarında ise Çad, Mali, Somali, Tacikistan ve Afganistan gibi nüfusunun çoğunun Müslüman olduğu geri kalmış Afrika ve Asya ülkeleri yer alıyor.
Yaşam Boyu Şiddetin Yaygınlığı endeksinde 141 ülke değerlendirilmiş. Hayatlarının herhangi bir döneminde yakın bir partnerden fiziksel ve/veya cinsel şiddet görmüş kadınların yüzdesi üzerinden puanlanan ülkelerin en üst sırasında şiddet gördüğünü söyleyen kadınların en yüksek olduğu ülkeler Fiji, Papua Yeni Gine, Bangladeş, Kongo ve Afganistan yer alıyor. Bu beş ülkede şiddet gördüğünü söyleyenlerin kadınların yüzdeleri 52 ila 46 arasında seyrediyor.
Türkiye bu endekste 141 ülke arasında 32 puan ile 31. sırada bulunuyor. Bu skor eş veya partnerinden şiddet gördüğünü söyleyen kadınların yüzde 32 gibi ciddi bir oranda olduğunu gösteriyor. Türkiye bu puanı ile Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde ve İran, Kolombiya, Mısır ve Malavi gibi ülkelerin hemen üstünde yer alıyor. Bu skorlar kadına karşı şiddet konusunda Türkiye’nin gelişmişlik düzeyi ve ekonomik seviyesi düşünüldüğünde oldukça kötü bir durumda olduğunu ortaya koyuyor.
Son olarak, Aile İçi Şiddetle İlgili Yasalar başlığında kadınların hukuki olarak korunması başlığında ise 160 ülke değerlendirme alınmış. Bu endekste ülkeler; kadına karşı ev içi şiddeti önleme anlamında yasal düzenlemeleri olmayan ve 100 puan alan en düşük skora sahip ülkeler ile kadına karşı ev içi şiddeti önlemeye dönük özel yasalara sahip ve 0 puana sahip olan ülkeler arasında 25-50-75 skora sahip ve belli düzeyde koruma sağlayan yasalara sahip ülkeler olarak sınıflandırılmış.
Türkiye, kadına karşı ev içi şiddeti önleme anlamında son yıllarda yaptığı yasal düzenlemeler ile 0 puana sahip bu kategorideki en iyi 12 ülke arasında yer alıyor. Yasal düzenleme anlamında oldukça iyi bir göstergeye sahip olmasına rağmen kadınların yüzde 32 oranında partnerlerinden şiddet gördüğünü ifade etmesi ise bu yasaların uygulanabilirliği hususunda ciddi problemlerin olduğunu kanıtlar nitelikte.
Sonuç
Eylül ayı endeks bültenimizde Çevresel Performans Endeksi, İnsani Gelişmişlik Endeksi ve OECD Kadına Yönelik Şiddet verilerini değerlendirdik. Çevresel Performans Endeksi, ülkemizin hem sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmesi anlamında hem de bu alanda diğer ülkelerle durumu karşılaştırıldığında oldukça geri kalmış olduğunu göstermektedir.
İnsani Gelişmişlik Endeksi, Türkiye’nin kendi klasmanındaki gelişmekte olan ülkelerle yakın skorlar aldığını, ancak ekonomik büyüklüğüne göre potansiyelinin altında kaldığına işaret etmektedir. OECD Kadına Şiddet Verileri ise medyada sıklıkla gündeme gelen bu olgunun, diğer ülkeler ile de karşılaştırıldığında, ciddi bir toplumsal problem olduğunu ortaya koymaktadır.