[voiserPlayer]
Ekonomos Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni (1-7 Ağustos 2022)
Çip Savaşları Sertleşiyor
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’a yaptığı ziyaret dünya gündemini sarstı. Çin’in, Pelosi’nin Tayvan’a gelmesine karşı çıktığı ortamda uçağının vurulması tartışması bile konuşuldu. Çin tarafı bu ziyareti “Tek Çin” ilkesini ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiri’deki taahhütleri ciddi şekilde ihlal ettiğini belirtti ve yaptırım kararı aldı. Çok konuşulan bu ziyarette Nancy Pelosi, Mark Liu ile de bir araya geldi. Mark Liu, Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) adlı firmanın CEO’su. Firma çip konusunda önde gelen firmalardan. Ancak firmanın önemine girmeden önce çip sektörünün durumuyla başlayalım.
Çip Nedir, Hangi Alanlarda Kullanılır?
Günümüzde neredeyse tüm dijital elektronik cihazlar, mikroçip olarak da adlandırılan entegre devreler oluşturmak için kritik olan yarı iletkenler tarafından destekleniyor. Çip, üzerine transistörler olarak da adlandırılan devre elemanlarının yerleştirildiği yarı iletken bir metaldir. Bu metallere, elektriği ne tam olarak ilettiği ne de yalıttığı için yarı iletken de deniyor. Akıllı telefonlarımızdan arabalara, bilgisayarlardan buzdolaplarına kadar neredeyse her dijital ürüne giriyor bu yarı iletkenler.
Örneğin bilgisayarlar, eskiden hem kırılgan hem de çok fazla elektrik gerektiren tüplerden yapılıyordu. Fakat tüpler zamanla daha hızlı, ucuz ve verimli olan bu yarı iletkenler ile yer değiştirmeye başladı ve hızla çip kullanımı arttı. Otomotiv sektöründe araç tipi ve segmentine göre değişmekle birlikte ortalama bir binek araçta üç bin civarı çip bulunuyor. Oldukça büyük olan bu sektörde 2020 yılında dünyada 440 milyar dolarlık çip satışı yapıldığı tahmin ediliyor ki Türkiye’nin 2020 yılı milli geliri 720 milyar dolar. Her geçen gün dijital cihazlarda bu çiplerin kullanımının artması da çiplerin üretiminin hayatımızda kritik bir yer kapladığını gösteriyor. Fakat çip üretimi Covid-19 salgını ile birlikte aksaklıklar yaşamaya başladı.
Pandemi Etkisi
2020 yılı başında ortaya çıkan salgınla birlikte otomobillere yönelik genel tüketici talebi oldukça düştü ve bu düşüş 2020’nin ilk yarısına kadar devam etti. Talebin düşmesiyle birlikte otomotiv üreticileri de çip siparişlerini iptal ettiler. Öte yandan, salgın ile birlikte daha fazla insan uzaktan çalışmaya ve evde daha fazla vakit geçirmeye başladı. Bu durum bir yandan bilgisayar ekipmanı, mobil cihazlar ve oyun konsollarına olan talebi artırırken bir yandan da 5G ve bulut tabanlı hizmetler büyümeye başladı.
Zoom gibi teknolojilerin hayatımıza girmesiyle iletişim platformları, daha fazla çipe ihtiyaç duydu. Pandemi sırasında otomotiv için kullanılan çiplerin iptal edilmesiyle çip tedarikçileri talebin arttığı bu diğer pazarlara yöneldi ve otomobil üreticileri kendilerini öncelik listesinde daha alt sıralarda buldu. Fakat daha sonrasında otomotiv gibi sektörlerde talep hızla geri dönünce çip krizi ortaya çıktı.
Otomotiv sektörü ise aslında en görünen sektör. Goldman Sachs analistlerine göre çipler 169 sektörü doğrudan etkilemekte. Bu kadar önemli bir teknolojinin kıtlığının büyük ekonomik sorunlara yol açması beraberinde ekonomik bir güvenlik problemi haline gelmesine de neden oldu. Elbette çipin nerede ne kadar üretildiği de bu güvenlik probleminin içeriğine dahil oldu.
ABD ve Çin’in Çip Rekabeti ve Tayvan
Çipler son birkaç yılda ABD ve Çin’in teknoloji üzerindeki rekabetinin önemli bir parçası halinde. Bu pazarda üretimin çoğu Asya ülkelerinde yapılıyor. Burada da özellikle bir ülke ve bir firma öne çıkıyor: Tayvan ve en başta bahsettiğim TSMC. TSMC, küresel çip üretiminin %54’ünü karşılıyor. UMC ve Vanguard gibi diğer çip üreticileriyle birlikte düşünüldüğünde küresel çip pazarının yaklaşık üçte ikisi Tayvan’ın elinde.
Ayrıca aynı TMSC’nin Çin’de de iki fabrikası bulunuyor. Ama orada üretilen çipler çok daha basit bir teknoloji içeriyor. Tüm bu veriler Tayvan’ın dünya yarı iletken pazarındaki önemini gösteriyor. Küresel çip pazarının %15’ine sahip olan Samsung’u eklediğinizde ise bu sefer de Asya’nın çip üretimindeki dominantlığı daha belirgin hale geliyor. Çip üretiminde bu ülkelere göre geri kalmış durumda olan ABD, mevcut durumda başta Tayvan olmak üzere Asya ülkelerinden bu teknolojiyi ithal ediyor.
Çin – Tayvan Gerginliği
Çip konusunda kritik bir ülke olan Tayvan ise Çin ile problem yaşıyor. Çin, demokratik olarak kendi kendini yöneten bir ada olan Tayvan’ı, kendisi ile birleşmesi gereken anakaranın bir parçası olarak görüyor. İki ülke arasındaki sorun ise 1949’a kadar gidiyor. Çin’deki sosyalist devrimin gerçekleşmesiyle birlikte eski yönetim Tayvan’a kaçtı. Yeni yönetimi tanımak istemeyen Batılı ülkeler Çin’in temsilcisi olarak bu eski yönetimi gördüler ve ortaya ikili bir yapı çıktı.
Bu durum 1971’e kadar devam ederken, Sovyetler Birliği ile arası açılan merkezdeki Çin yönetiminin Batı ile müttefik olması için 1971’de Pekin hükümeti, BM Genel Kurulu’nda Çin’in tek meşru temsilci olarak kabul edildi. Fakat o dönemden bugüne iki farklı yapı devam etti. Çin ise uzun süredir tatbikatlar düzenleyerek adeta Tayvan’ı tekrardan anakaraya katmak ister bir yaklaşım sergiliyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ise “acaba aynısını Çin de yapar mı” sorusunu gündeme getirdi. O nedenle buradaki gerilim dünyaca daha yakından takip ediliyor. Taraflardan birisinin çip üreticisi Tayvan olması da ABD’nin buraya kayıtsız kalamamasına yol açıyor.
Çin’in Tayvan’ı olası işgalinin, Pekin’e daha önce sahip olmadığı büyüklükte bir teknolojinin kontrolünü vererek, küresel çip pazarının güç yapısını büyük ölçüde etkileyeceği endişesi var. Üstelik bir işgal durumu olursa bu işgal ile birlikte Çin’in dünyaya genel olarak çip arzını kesebileceği endişesi de mevcut. TSMC CEO’su Liu ise CNN’e yaptığı açıklamada Tayvan’ın işgal edilmesinin çip fabrikasının çalışamaz hale getireceğini ama kimsenin TSMC’yi zorla kontrol edemeyeceğini vurguladı. Diğer yandan, Çin Tayvan’a kum ihracatını askıya almış durumda. Kum ısıl işlemden geçirildiğinde ortaya çıkan silisyum, çip üretiminde önemli bir madde. Kıyıları taşlık arazilerden oluşan Tayvan, çip üretmek için ihtiyacı olan bu kumu Çin’den getiriyordu. Tayvan kum ithalatını başka yerden sağlayamazsa yeni bir kriz daha kapıda gözüküyor.
ABD’nin Risk Dağıtımı
Çip konusunda TMSC’ye bağımlı olan ABD sadece Tayvan yönetimine yakın davranmıyor, risklere karşı birtakım önlemler de alıyor. TSMC şu anda Arizona’da son derece gelişmiş çipler üretmek için 12 milyar dolarlık bir üretim tesisi kuruyor. Bu üretim tesisinin kararını 2020 yılında Trump almıştı. Buna ek olarak geçen hafta ABD Temsilciler Meclisi, ABD’de yarı iletken üretimini ve Çin ile rekabet gücünü artırmak için 52 milyar dolarlık finansmanı içeren yeni bir yasayı da onayladı.
Böylelikle ABD, Asya tarafına bağlı olmaktan kaynaklı riskleri dağıtmaya çalışıyor. Aslında sadece ABD değil, diğer ülkeler de bu konuda önlem almaya çalışıyorlar. Tek bir ülkeye ve hatta firmaya bağlı olmak oldukça riskli. Özel sektörün kendi başına TSMC ile rekabet etmesi ise pek mümkün gözükmüyor. Zaten TMSC kurulduğu yıllardan itibaren stratejisini buna göre geliştirmiş durumda. O nedenle, TMSC’nin asıl rakibi olarak devletler gösteriliyor. Diğer Batılı devletler de tıpkı ABD’nin yaptığı gibi sektöre oldukça destek vermekte ve görünen o ki sadece bu durumda rekabet edilebilme ihtimali var.