Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » 13. Hafta Özeti (23-29 Mart 2020)
    Bültenler

    13. Hafta Özeti (23-29 Mart 2020)

    Erkin Ergüney29 Mart 20207 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    ÖHÖ! Şaka şaka. Bu hafta da tekrar edeceğim, virüs haberlerine erişiminizi kısıtlayın. Benim izlerken keyif aldığım videolar paylaşmaya devam ediyorum, belki alternatif oluşturur. Ek olarak, bu hafta haberlerin sonuna soru ekleme özelliği olduğunu keşfettim, sizden geribildirim almak için güzel olacak sanırım. Bu sefer biraz deneysel, bakalım nasıl gidecek. Görüşlerinize açık.

    Elbette, Koronavirüs

    Koronavirüsten bunaldınız değil mi? Bu hafta biraz daha yorum odaklı gitmek daha iyi olacak sanırım. Bildiğiniz üzere, 28 Mart itibariyle onaylanmış vaka sayısı 7,402, ölüm vakası sayısı ise 108 oldu. Toplu taşıma ve şehirlerarası ulaşıma ciddi yasaklar getirildi ve Erdoğan tarafından yapılan bir ulusa seslenişte Türkiye’ye “gönüllü karantinaya uyma” ihtarı çekildi. İnternette gördüğüm bazı paylaşımlar var, bunları sanıyorum siz de görmüşsünüzdür, bunlara kısa yorumlar yapacağım bu hafta.

    Türkiye’de vakaların artış hızı diğer ülkelerden fazla deniyor. İtalya’da ilk vakanın tespitiyle çizilen grafik, Türkiye’ninki ile karşılaştırılıyor. Buradan, Türkiye’nin İtalya’dan daha kötü bir duruma gittiği çıkarılıyor. Öncelikle, Türkiye İtalya’dan kötüye gidebilir, evet. Ama böyle bir data analiziyle bu sonuca varmak yanlış. Neden, bakalım. Daha önce de belirttiğimiz üzere, her gün açıklanan vaka sayısı o gün hasta olan insanlar değil, devletin radarına takılabilmiş insanlar. Hastalığın kapılması ise test yoluyla doğrulanması arasında ciddi bir zaman farkı var. O sebeple Türkiye, test sayısını artırdığı bu günlerde, geçtiğimiz haftalarda test yapmayarak kaçırdığı vakaları onaylıyor olabilir.2 hafta önce, Türkiye’de koronavirüs vakası olmamasının imkansız olduğunu söylemiştik. Türkiye’nin İtalya’dan farkı bu. İtalya, erken koronavirüs vakalarını yakalamayı başardı, bu sebeple de vaka artış hızı daha yavaş göründü. Bu yan yana konan grafiklerden anlayacağımız şey bu kadar, daha ötesini çıkaran kişi vahiy almış olabilir.

    Peki Türkiye, İtalya durumuna düşer mi?

    Düşebilir. Özellikle milletin sosyal mesafe kurallarına uymaması oldukça tehlikeli. Türkiye’nin çoğu yerinde hala ciddi miktarda insan trafiği var, park ve bahçelerde gezmek yasak edildi. Böylesi bir yasağa Çin’de lüzum duyulmamıştı. Türkiye’nin bu hali, İtalya’nın bir ay önceki durumunu anımsatmıyor değil.

    Gönüllü Karantina vs. Sokağa Çıkma Yasağı 

    Peki tüm bunlara rağmen Ankara neden sokağa çıkma yasağı ilan etmiyor? Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, yasaklar kısmını muğlak tutmayı tercih etti. Bu tercihin arkasında ekonomik sebepler var. Gönüllü karantina demek, işi olmayan ya da dışarı çıkması gerekmeyen kişilerin evde kalması demek. Bu durumda, sokağa yalnızca ev alışverişi ve tıbbi ihtiyaçlar için çıkılıyor. Yasaklanmamış iş kollarında çalışan vatandaşlar için ise ekonomik aktivite devam ediyor. Ancak, sokağa çıkma yasağı demek, özel sektörde bütün iş kollarının durması demek. Böylesi bir durumda devletin yüklü miktarda para dağıtarak sektörleri ayakta tutması gerekecek, bu da Ankara’nın hesap defterlerini çok zorlayacak bir hadise. Erdoğan’ın açıklamalarındaki muğlaklık tamamiyle bundan kaynaklı. Kariyeri boyunca net açıklamalar yapan bir siyasetçinin 15 dakikalık konuşması sonucu “şimdi sokağa çıkabiliyor muyuz, çıkamıyor muyuz?” sorusunun gelmesi anormal bir durum, başka bir açıklaması da görünmüyor.

    Türkiye’nin virüs performansı nasıl?

    Başlangıçta aldığı tedbirlerle işi sağlama aldığı izlenimini veren Ankara’nın bazı konularda eli kolu bağlı. Bunca tedbiri oldukça etkili planlayan Sağlık Bakanlığının Umre gibi bir fiyaskoya nasıl imza attığını anlamak güç, hele hele bunu engellemenin ülkeye hiçbir faturası yokken. Sokağa çıkma yasağı ve mobiliteyi azaltma konularında ise, hazinemizin görece boş oluşu oyun alanımızı çok kısıtlıyor. Önceki haftalarda belirttiğimiz üzere, Türkiye’nin hafızasında SARS gibi bir virüs yok. Çin ve diğer Asya ülkelerini etkileyen bu virüs, koronavirüs salgınında halkın ciddi önlemler almasını sağladı. Türkiye’de bu tutumu göremiyor oluşumuz, gelecekte sokağa çıkma yasağını çok muhtemel hale getiriyor.

    Kanal İstanbul Projesi’nin İlk İhalesi Yapıldı

    Türkiye kamuoyu koronavirüs ile cebelleşirken, Kanal İstanbul için ilk ihaleler yapıldı. Proje dahilinde yapılacak iki köprü için açılan ihale, duyulabildiği çevrelerde tepki çekti. Ekrem İmamoğlu, virüs mücadelesine ayrılacak paranın neden Kanal İstanbul’a ayrıldığını sordu.

    İmamoğlu bu noktada gerçeği biraz çarpıtıyor. İhale sürecinin tamamlanması muhtemelen virüs krizinden sonrasını bulacak. Çok yüksek ihtimalle de, Türkiye bu sırada derin bir ekonomik kriz yaşıyor olacak. Kanal İstanbul gibi büyük bir altyapı yatırımı, ekonomik krizin etkilerinin azalmasına ya da azalmış görünmesine yardımcı olabilir. Ama bu noktada akla gelen bazı sorular var. Böylesi pahalı bir projeyi Ankara tek başına yapabilir mi? Buna benim cevabım net bir hayır. Yabancı yatırımcı ile yapılacaksa, bu ekonomimize muhtemelen çok ihtiyaç duyacağı bir canlılık getirecektir. Ancak, dünya piyasalarının da krize doğru gittiği bu günlerde, kim bu projeye bunca parayı verecek? Verdiğini varsaydığımız senaryoda bir başka risk var. Bu proje, Osmangazi Köprüsü ya da İstanbul-İzmir Otobanı gibi garantili projeler olup, vatandaştan uçuk ücretler mi talep edecek? 

    Türkiye, son 3 yılda öyle bir noktaya geldi ki, ehven-i şer anlayışı bile ülkeyi iki birbirinden kötü sonuca götürüyor.

    Turkey holds first tender related to Istanbul canal project

    Çin ile 5 Milyar Dolarlık Anlaşma

    Türkiye, Çin İhracat ve Kredi Sigortalama Şirketi Sinosure ile 5 milyar dolarlık mutabakat anlaşması imzaladı. Meblağ, Türkiye’de enerji, petrokimya ve madencilik alanında çalışan Çinli şirketlerin aktivitelerine sigorta fonu olarak kullanılacak. 

    Türkiye’de yatırım yapmak yabancı yatırımcı için oldukça ucuzladı. Ama, hepimizin bildiği üzere, ülkemizde ciddi riskler var. Bu fon, Çinli şirketler için bu risklerin bazılarını azaltmayı mümkün kılıyor. Önümüzdeki aylarda Çin’den gelen yatırımın artmasını bekliyoruz.

    Turkey Wealth Fund signs $5 bln MoU with China’s Sinosure

    Kontrollü Kambiyo Rejimi Geri Döner mi?

    Kambiyo, değişim demek. Döviz bürolarında “exchange” sözcüğünün İtalyancasını görmüş olabilirsiniz, cambio ile aynı kelime. Kontrollü kambiyo rejimi ise, döviz ile yerel para biriminin değişiminin kurallara tabi olması demek. Türkiye, Turgut Özal değiştirene kadar bu sistemi kullanıyordu, bundan önce döviz almak, bulundurmak oldukça zor ve hatta suç idi. 1990’lardan itibaren birçok ülke serbest kambiyo rejimine geçiş yaptı. Serbest düzende, vatandaş parasını dilediği para birimine çevirebiliyor. Ancak, son yıllarda gelişmekte olan ülkeleri etkileyen krizlerin ekonomilerde ciddi şoklara sebep olması sebebiyle kontrollü rejime dönüş sinyalleri görmeye başladık. 

    Kontrollü kambiyo rejiminin devlet için avantajları var. Bu durumda devlet ülkeye girip çıkan dövizi kontrol edebiliyor. Böyle bir kontrol olsaydı mesela, 2018 döviz krizini yaşamazdık muhtemelen. Ama, böyle kontrol bulunan ülkeler yabancı yatırımcılarca da daha az tercih ediliyor. Malum, paranızı çıkarıp çıkaramayacağınız belli değilse yatırım yapmayı iki kez düşünürsünüz. Aynı zamanda kontrollü rejimlerde vatandaşların kendilerini para birimi krizlerinden korumaları imkansız hale geliyor. Yani, tüm servetiniz TL’nin performansına bağlı kalıyor.

    Türkiye, 2018’den bu yana kontrol adına çeşitli adımlar attı, ama hala tam bir kontrol durumuna geçilmiş değil. Üst üste gelen krizler, Ankara için bu yolu meşrulaştıracak sebepleri sağlıyor olabilir. Koronavirüs sebebiyle, Mısır gibi ülkelerde döviz karaborsasının oluştuğu bu hafta haberlere yansıdı. Çoğu kalkınmakta olan ülke, krizlere karşı kırılgan olmaları sebebiyle bekledikleri zenginliği bulamadı. Bu duruma ilaç olarak dünya çapında kontrollü rejimlere bir dönüş görebiliriz.

    Haftanın Musikisi: Buena Vista Social Club – Hasta Siempre

    Buena Vista Social Club, devrim öncesi Küba müziğinin tekrar hayat bulması için 1996’da kurulmuş. İsmini, 1930’larda Havana’da kurulmuş gerçek bir kulüpten alıyor. 30’larda kurulan kulüp, 50’lerde oldukça popülermiş. Ancak, devrim sonrasında devlet politikaları gereğince birçok başka kulüp kapatılmış. Bunun sebepleri arasında bu kulüplerin tarihte ırksal ayrıma hizmet etmiş olması ve zevk düşkünlüğü mekanları olarak görülmüş olması yatıyor. Bu sebeple Küba müziğinin komünist devrimden sonra sönmüş. Ancak 1996’da kurulan bu gruba birçok emekli olmuş müzisyenin de katılmasıyla o eski renkliliğin birazını da olsa görebiliyoruz. Paylaştığımız şarkı da Küba Devrimi’nin öncülerinden Che Guevera’ya yazılmış Hasta Siempre şarkısı. Devlet onları kulüplerini kapatsa da, Buena Vista yücegönüllülük göstermiş diyelim!

    Haftanın Videoları

    Büyük klasik müzik kondüktörleri provalarda ne yapıyor?
    Dünya çevresinden çok ilginç 5 farklı kasaba
    Uçakta duş alınabilir mi? Çok para verirseniz oluyormuş
    Güneş sistemimiz aslında ne kadar büyük? Anlamakta zorlandığımız sayılar güzelce somutlanmış

    Haftanın Uygulaması – Vikipedi

    Vikipedi muhtemelen internetin bize verdiği en mühim şeylerden. Geçtiğimiz aylarda uygulaması olduğunu keşfedeli beri kapatamaz oldum. Hesap açıp başka konularda ilginç bulduğunuz şeyleri kaydetmeye başladıkça siz de dediğimi anlayacaksınız.

    IOS       Android

    Fotoğraf: Ante Hamersmit

    Dünya Ekonomi Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSarphan Uzunoğlu: Bize en çok zarar verebilecek dezenformasyon biçimi devlet eliyle yapılan dezenformasyondur
    Sonraki İçerik Korona Günlerinde Siyasi Kampanya

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}