Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » 2023 Genel Seçimleri ve İklim Politikaları
    Asterisk2050

    2023 Genel Seçimleri ve İklim Politikaları

    Asterisk2050 Proje Ekibi12 Mayıs 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Asterisk2050 Projesi uzun bir süredir Türkiye’deki iklim politikalarını, küresel iklim politikaları eğilimlerini ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi iklim değişikliğine yönelik eylemde bulunan aktör ve ajandaları takip ediyor. Asterisk2050 projesi ile iklim politikaları genelinde ve Avrupa Yeşil Mutabakatı özelinde rasyonel bir tartışma zemini yaratma çabasındayız. Bu süreçte konu ile ilgili raporlar, bültenler ve mülakatlar yayınladık. Elde ettiğimiz bulgular ise Türkiye’de iklim politikalarına olan ilginin arttığı, iklim krizi karşısında bütüncül politika üretmenin önemsendiği ve daha önce seçmen davranışlarında görmekte zorlandığımız fakat son araştırmalarda iklim krizi karşısında hareket bekleyen bir taban oluştuğudur. Peki, 14 Mayıs Pazar günü yapılacak olan seçimlerde siyasi partiler bu gelişmeler karşısında ne yapıyor?

    Türkiye’deki siyasi iradenin iklim politikaları konusundaki tutumu uzun yıllar boyunca ya tamamen sessiz kalmak ya da küresel gelişmeleri uzaktan takip etmek üzerine kuruluydu. Bu durumun en açık göstergesi Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı kabul etmekte direnç göstermesidir. Bu tercihin arkasında çeşitli diplomatik nedenlerin olduğu söylenebilir, ancak bu konuların ilgili kamu kurumları ve sivil toplum dışında tartışılmaması, iklim politikalarının etkisiz kalmasına yol açtı. Ayrıca, iç politikada iklim krizinin tartışılması özellikle Gezi olayları sonrasında oldukça marjinalleştirildi ve güvenlik odaklı bir yaklaşım benimsendi.

    Bu nedenle, Türkiye’de doğa haklarını savunmak ve iklim krizini tartışmak oldukça sınırlı bir alana taşındı. Bu koşullar altında iklim politikaları, günlük siyasi kaygılar, demokratik ve ekonomik krizler ile toplumsal kutuplaşma gibi konuların önüne geçemedi. Bunlara rağmen, 14 Mayıs seçimleri öncesinde bazı siyasi partilerde iklim politikalarına yönelik gözle görülür değişiklikler ve vaatler tespit edebiliyoruz.

    Öncelikle, 14 Mayıs 2023 genel seçimleri Türkiye’deki iklim politikaları açısından kritik bir dönüşüm olarak nitelendirilebilir. Zira, daha önce siyasi partilerin gündelik ve kısa vadeli politika önerilerinin aksine bu seçimler öncesinde partileri bütüncül ve kapsayıcı politika üretme çabası içerisinde görüyoruz. Seçimde öne çıkan Cumhur ve Millet İttifakları iklim politikaları açısından farklı senaryolar sunmaktalar. Öncelikle halihazırda hükümette olan Cumhur İttifakı’na bakalım.

    Cumhur İttifakı’nın seçim süresince iklim politikalarına yönelik söylemlerini tespit etmek zor. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin temel metinlerinde kömürden çıkış, döngüsel ekonomi, sürdürülebilir kalkınma ve iklim göçü gibi başlıklara pek rastlanmıyor. Bu sebeple hükümet yetkililerinin söylemlerine bakmak gerekiyor. Fakat, seçim öncesinde bahsedilen alanlardaki beyanatlardan ziyade, kimlik siyaseti, güvenlik, savunma sanayi, fosil yakıtlara dayanan enerji arama ve keşfetme gibi konuların iklim politikalarına alan bırakmadığı görülüyor. Cumhur İttifakı’nın iklim politikalarına yönelik pozisyonunu 27. Taraflar Konferansı’nda sunulan ulusal katkı beyanından takip edebiliriz. Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı 2015’te verilen %21 emisyon artışından azaltma taahhüdünü %41 olarak güncelledi. Çoğu sivil toplum örgütü ve akademisyenlere göre bu ulusal katkı beyanı, Türkiye’nin emisyonlarını artıracağı yönünde yorumlandı ve yeterli bulunmadı. Bölgesel olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecinde çeşitli girişimler olduğu biliniyor. İklim Değişikliği Başkanlığı’nın Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) hazırlandığı ve önümüzdeki dönemde Türkiye’de de uygulanmaya başlanacağına dair açıklamalar mevcut. Fakat, hükümet politikalarında bu söylemlerin şu ana kadar seçim sürecinde dile getirilmemesi, yine bu politikaların gelecek dönem ajandasında yer almakta güçlük çekeceğine işaret ediyor.

    Millet İttifakı’nın ise iklim politikalarına yönelik kayda değer politika ve söylem ürettiği tespit edilebilir. İklim değişikliğine yönelik küresel eğilimlerin takip edilmesi, diplomatik yolların aranması, net sıfır emisyon politikalarının güncellenmesi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecinin kolaylaştırılması gibi önemli hedefler mevcut. Bu politikaların sanayi ve teknoloji gibi sürdürülebilir kalkınma alanında yoğunlaşması; iklim kanunu gibi yeşil dönüşümü destekleyen doğa haklarını gözetmesi; adil dönüşüm, iklim finansmanı ve enerji verimliliği gibi ekonomi temelli politikaları benimsemesi iklim değişikliği mücadelesi açısından oldukça önemlidir.

    Bunların yanında Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalarda iklim değişikliğine bütüncül bir perspektifle yaklaştığı söylenebilir. Örneğin, iklim göçünün Türkiye’nin geleceğinde önemli bir problemi olduğunu vurgulayarak, Türkiye’deki sığınmacı krizine bu açıdan yaklaşmaktadır. Bir diğer örnekte ise Kemal Kılıçdaroğlu yenilenebilir enerjinin yeni bir sanayi devrimi olduğunu açıklayarak, Türkiye’yi bu alanda enerji depolama, işleme ve dağıtım merkezi haline getirmeyi, Türkiye’yi fosil yakıt uygarlığından yenilenebilir enerji toplumuna dönüştürmeyi hedeflediğini belirtmiştir. Bu dönüşümle birlikte Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi iklime dirençli bir ülke yapma çabası içinde olduğu görülüyor. Yani, Millet İttifakı varolan iklim politikalarının aksine, bölgesinde ve uluslararası alanda daha aksiyoner bir tavır belirlediğinin sinyallerini veriyor. Bu tercihin sebeplerinden biri de Türkiye toplumunun daha talepkâr bir tutuma girmesi olabilir.

    Türkiye’de son yıllarda artan taban talebi de son araştırmalarda dikkat çekiyor. Konda’nın 2018’den bu yana her yıl düzenli olarak sunduğu “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı ve Enerji Tercihleri” raporu bu yıl önemli bulgular içeriyor. Bu rapora göre Türkiye toplumunun iklim farkındalığı ve endişesi hiç olmadığı kadar yükselmiş, net-sıfır karbon emisyonlarını destekleyenlerin sayısı bir hayli yükselmiştir. Bununla birlikte, Türkiye toplumunda yenilenebilir enerjiye ilginin arttığı, kömür ve fosil yakıtların iklim krizine katkıda bulunduğu ve ormansızlaşmanın iklim kriziyle ilişkilendirilmesi bu raporda yinelenmiş.

    Bu raporu değerli kılan bir diğer bulgu ise iklim politikalarının her üç kişiden birinin oy verme davranışını etkilediğidir. Bu nedenle, geçmiş yıllarda siyasi partilerin iklim politikaları konusunda eylem almamasının en önemli sebeplerinden biri olan taban talebinin arttığı söylenebilir. Yani, önümüzdeki dönemde Türkiye’deki iklim politikalarının hız kazanması, siyasi tartışmalarda daha fazla yer bulması ve politika yapım süreçlerine dahil edilmesi muhtemeldir. Fakat, yukarıda bahsedilen ittifak senaryolarının bununla doğrudan ilişkili olacağı görülmekte ve gelecek vizyonlarının toplumsal taleple örtüşmesi gerekmektedir.

    Sonuç olarak, Türkiye’nin önümüzdeki pazar günü yapılacak seçimlerde iklim politikalarına iki ayrı patikadan yürüyeceği görülüyor. Cumhur İttifakı’nın ideoloji, kimlik ve güvenlik siyasetinin arasında iklim politikalarının yer bulmada zorlandığı anlaşılıyor. Öte yandan, Millet İttifakı’nın söylemlerinde iklim politikalarının detaylandırıldığı, sürdürülebilir kalkınma için alan açıldığı ve doğa haklarının ön plana alındığı bir süreç takip ediliyor. Sonuç ne olursa olsun seçim sonrasında takip edilecek bu patikaların Türkiye’deki iklim politikalarında yeni bir süreç başlatacağı açık.

    Fotoğraf: Thomas Richter

    Asterisk2050 Çevre R1
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikFilm Yorum: A Man Called Otto
    Sonraki İçerik Eurovision: Kimlik ve 12 Puan Siyaseti

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    1 Mayis’ta, 10 Maddede Türkiye’de Emek

    1 Mayıs 2025 Burak Dalgın
    Yazılar

    Jeopolitik Krizler Döneminde Türkiye’nin AB’ye Yaklaşımı: Çıkar Temelli Bir İttifak mı?

    28 Nisan 2025 Deniz Gün Eraslan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}