[voiserPlayer]
Daktilo1984 üniversite adaylarının pandemi endişeleri dosyasını açıyor! Bir yandan sağlıkla ilgili endişeler diğer yandan eğitim hayatlarında yeni bir sayfa açmak üzere olan gençler… Bu nedenle üniversite tercihleri yapılırken ebeveynlerin ve gençlerin kafasında birçok soru oluştu. Bunlardan şu an en önemlileri belki de pandemiyle ilgili olanlardı. Şu ana kadar ne YÖK’ten gelen açıklamalar ne de üniversitelerin yaptığı düzenlemeler gençlerin önündeki belirsizliği kaldıramadı. Arın Demir, üniversite tercihlerini yapan gençlerle pandemi döneminde üniversiteye başlayacak olmakla ilgili geniş bir röportaj gerçekleştirdi.
Röportajımızın ikinci bölümünü ilginize sunuyoruz.
Sorular
1. Yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi (online – distance learning) karşılaştırınca ders verimliliklerini değerlendirir misiniz? Pandeminin etkileri de gözetilerek, sizce okullar hangi yöntemi seçerek eğitime başlamalılar?
2. Pandemi krizinin, belli bir plan ve program dahilinde yönetiminin yapılabildiğini düşünüyor musunuz?
1. Merve Okkalı @mbtimerve
1. Yüz yüze eğitim ile online eğitim arasında bazı bölümler haricinde (örneğin diş hekimliği) çok büyük fark olduğunu düşünmüyorum. Kronik hastalığı olan, risk grubunda bir öğrenci olarak uzaktan eğitimin daha iyi olacağını düşünüyorum.
2. Hayır, kötü yönetildiğini düşünüyorum.
2. Burak Bilir
1. Lisedeyken de lise hocalarımın anlattığı dersleri veri li bulmayıp internetten özellikle yabancı kaynaklardan kaliteli ders anlatımları izliyordum. Çevremden duyduklarım da bu alışkanlığımı devam ettireceğimi hissettiriyor. Uzaktan eğitim kaliteli materyallerle çok yararlı olabilir fakat üniversite hocaları buna ne kadar ayak uydurabilir diye kaygılıyım. Mecburi olarak sınıfta bulunmanın gerekmediği bölümlerin elden geldikçe uzaktan eğitim yapmaları daha az zararlı olur diye düşünüyorum -hasta olmaktan iyidir. Sınavlarda kopya çok olacağından derinliğe önem veren çok sayıda ödev verilmesini tercih ederim. Hem öğrenme hem de ölçme açısından faydalı olur bence.
2. Pandemi krizini planlı bir şekilde yürütmek kulağa oldukça zor geliyor. Ülkemizde de planlı değil reaksiyoner, haftalık kararlar alınıyor diye düşünüyorum. Yönetimsel kadrolardaki iletişim kopuklukları da zaten bir yetkilinin diğer yetkilinin dediğine ters şeyler söylemelerinden seziyorum ve bu yüzden endişe hissediyorum.
3. Tunahan Dağı
1. Yüz yüze eğitimin öğrenciler için daha verimli olacağını düşünüyorum. YKS’ye hazırlanırken mart ayında okulumda zoom üzerinden online eğitime başlamıştık. Hem katılım açısından hem de dersi takip etme açısından sıkıntılar çektik. Ayrıca, çoğu hoca bu teknolojik sürece adapte olamadığı için dersler çok kötü geçti. Bence büyük amfi dersleri online diğer 20-30 kişilik dersler yüz yüze (hibrit) olması en mantıklısı.
2. Hayır düşünmüyorum, YKS sürecinden örnek vermek gerekirse sınavı 27-28 Temmuz’a erteleyip 1 ay geçtikten sonra 26-27 hazirana geri aldılar. Bu karar çok tepki topladığı icin öğrencilere o günün aksamı resmen sus payı olarak TYT sınavından 30 dakika ek süre verdiler. Ayrıca sınavı erkene çekeceklerine dair önceden bir haber hiç yapılmadı. Bence bir (heads up) önceden bilgilendirme yapılabilirdi. Söylentisi bile dolaşmadı. Müdürlerimiz hocalarımız dahi hiç kimse beklemiyordu bunu ve büyük bir şok etkisi yarattı. Bu süreç, öğrencilerin hükümete ve kurumlara karşı güvenini azalttı.
4. Anonim @clothezof
1. Virüsün uzun süre daha hayatımızda olacağı söyleniyor, bir kere yüz yüze eğitim ile paldır küldür hazırlanan online eğitim kıyaslanamaz bile. Ayrıca, önceki röportajda da belirttiğim gibi kampüs hayatının getirdiği fırsatlar vs. varken online eğitim söz konusu bile olmamalı. Virüs öyle yad a böyle devam edecekken okullar nereye kadar kapalı tutulacak? Dolayısıyla, yüz yüze eğitim şart! Ayrıca 15 marttan bu yana temel ihtiyaçlar ve zorunlu durumlar dışında bir kez bile dışarı çıkmış kimse “okullar açılmamalı” tarzı yorumlar yapamaz!
Keşke yapılacak yöntem isteyene online isteyene yüz yüze olsaydı ama devlet üniversitelerinde bu durumdan bahsetmek çok gülünç zira fiziksel anlamda yeterli olan devlet üniversitesi yok, ortada para da yok, belki özellerde kaliteli olanlar böyle bi durum uygulayabilir
Ayrıca eğitim çok ciddi bir gereklilik ve ihtiyaçken vurdumduymaz bir şekilde okullar online olsun diyen öğrencilere de dönemlerini dondurma şansı verilmeli. Zira, Twitter’dan Instagram’dan veya çevremden gözlemlediğim herkes okulların tatil olmasını belli sebeplerden istiyor.
-Ne güzel ortalama kasıyoruz işte susun ne yüz yüzesi (acınası öğrenci tipi)
-Evimizde ne güzel oturuyoruz işte sosyalleşmek için üniversiteler açılsın istiyorsunuz (zorla mı üniversiteye getirildin sistem böyle zaten)
-Ailemde yakınlarımda kronik hastalığı olanlar var (Tabii ki ciddi bie durum ama bu durumda olan kaç öğrenci var? 3-5 kişi için okullar online olacağına onlar okullarını dondursa? Okul kaçmıyor ya)
2. Asla ama asla (Bu kadar kısa ve net)
5. Furkan Doğan
1. Üniversitelerin birçoğunun şu an sahip olduğu altyapıyla yapılacak online eğitimin, yüz yüze yapılacak eğitimle karşılaştırılması mümkün değil. Üniversitelerin böyle bir durum için herhangi bir hazırlığı yok gibi görünüyor. Bunun dışında, bazı uygulamalı derslerin bu şekilde yapılması çok zor. Ancak, olağanüstü bir durumdayız ve bu gibi çözümleri olan sorunları ikinci plana atıp, gerekli önlemler altında en güvenli yöntemi seçmeliyiz. Sanırım bu yöntem uzaktan eğitim. Çünkü, üniversite öğrencileri için olan tek risk derslikler de değil. Milyonlarca öğrenci yurtlarda kalıyor veya buna benzer ortak alanları kullanıyor. Bu gibi yerlerde oluşabilecek yoğunluğun önüne geçmek gerek.
2. Önceki bölümde de biraz bahsettiğim gibi bu sürecin bir plan-program dahilinde yönetildiğini düşünmüyorum. Bu yaz, ekonomi gibi bazı sorunları çözmek için uzun vadede birçok şeyden vazgeçildi ve şimdi de bu seçimin sonunda oluşacak sorunlarla yüzleşiyoruz.
6. Deniz Aktaş @bdenizaktas
1. Online eğitimdense yüz yüze/uygulamalı eğitim çok daha etkili olur diye düşünüyorum. Fakat, sonuçta korona virüsü hala yayılmaya devam ediyor. Bu sebeple, bence en mantıklısı (ne kadar istenmeyecek bir uygulama olsa da) online eğitime devam edilmesidir.
2. Pandemi krizinin kontrol dahilinde yönetildiğini asla düşünmüyorum. Restoranlar, cafeler, sinemalar, kütüphaneler vb. yerler dopdolu. Bu yerlerin açık olması bir bakıma anlaşılabilir (özellikle küçük işletmelerin para kazanmaya devam edebilmesi açısından) fakat, ulaşım konusunda berbat bir yöntem uygulanıyor şu an. Minibüsler, metrobüsler, metrolar ağzına kadar doluyor hala ve bunu denetleyen de çok az. Tabii ki, kalabalık yerlere girmemek insanın kendi muhakemesine kalmış bir şey fakat işe gitmek zorunda olan insan sayısı malum, bu sebeple o insanlar toplu ulaşımı kullanmak zorunda. Eğer toplu ulaşımda kota sınırı getirildiyse bu daha sık denetlenmeliydi ve araç sayısı çok daha fazla arttırılmalıydı.
7. Anonim
1. Boğaziçi’nin sisteminden, hâlihazırda tercih dönemindeyken radarımdaki bir okul olması nedeniyle haberim vardı ama Sabancı’nın hibrit olacağını sizden duydum. Tesadüf müdür bilmiyorum ama okuyacağım okul da aynı Sabancı gibi bir vakıf üniversitesi ve o da karma sistem uygulayacak. Boğaziçi’nin bu kararı almasındaki nedenlerinden birinin, Sağlık Bakanlığının okullara koşul tuttuğu “yurt ve sınıf yoğunluğunuzu düşürmelisiniz” yönergesini uygulayacak yeterli imkanlara sahip olmaması olduğunu düşünüyorum. Bu fikrimi, okulun öğrencilerine gönderdiği bilgilendirme mailine dayandırıyorum. Diğer yandan bahsettiğim iki vakıf üniversitesinin bu şartları gerçekleştirebilecek olması, devlet/vakıf üniversiteleri arasındaki imkân farklarına bir işaret olabilir ki bu da konuşulması gereken, önemli bir sorun bence. Pandemi süreciyle mücadele, ciddi bir kaynak ve imkân gerektiriyor bilindiği üzere. Yüz yüze ve uzaktan eğitimin verimliğini karşılaştırdığımda ise apaçık bir şekilde yüz yüze eğitimin çok daha verimli olduğunu söyleyebilirim. Lisenin son derslerinin bir kısmını online olarak görmüştüm; çok büyük bir yatırım yapılmadığı ve çok iyi şekilde planlanmadığı sürece (ki bu çok zor maalesef) online eğitimin, yüz yüze eğitim kalitesine yaklaşma olasılığı oldukça az. O yüzden, karma sistemin yapılmasını desteklediğimi söyleyebilirim, iyi bir planlamayla bunun hayata geçirilmesi çok elzem. Çünkü iş tamamen uzaktan eğitime kalırsa çok da iyi günlerin bizleri beklediğini sanmıyorum.
2. Kesinlikle düşünmüyorum. Öncelikle yetkililer tarafından açıklanan resmi verilerin doğruluğu hakkında şüphelerim var. Bunun dışında, zamanında doğru önemlerin alınmadığını ve sürecin hafife alındığını düşünüyorum. Vatandaşa verilen salgının gidişatı konusundaki yersiz ve altyapısız pozitif izlenim, insanların korkunç derecede gevşemesine sebep oldu. Buna rağmen ikiyüzlü davranışlar sergilenmeye devam edildi. Süreçte çalışmak zorunda olan milyonlar vardı ve hiçbirine doğru düzgün gereken destek sağlanmadı, halk için yardım paketleri açıklanmadı. İnsanlar, hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya itildi. Hâliyle virüs geniş bir yayılma ortamı buldu. Bu önlemleri alan belirli AB ülkelerinde şu an durum bizimkinden çok daha iyi. Zamanında gereken tedbirler sıkı şekilde uygulansaydı, biz de şu ankinden çok daha iyi bir seviyede olabilirdik diye düşünüyorum.
8. Azat Bozkurt @aztbt13
1. Yüz yüze eğitim ile online eğitimi karşılaştıracak olursak bence yüz yüze eğitim. Çünkü sosyalleşme ve kendini ifade edebilme, organik bir ilişki olması açısından yüz yüze eğitim daha ön plana çıkıyor. Ama iyi bir planlama ile online eğitimin de böyle dönemlerde faydalı olabileceğini düşünüyorum. Zaten yüzyıllardır aynı şekilde gelen üniversite eğitimi böyle bir dünyada artık yavaş yavaş değişmek zorunda. Belki de bu pandemi bu açıdan faydalı olabilir. Bu yüzden bir süreliğine güzel planlanmış online eğitim ile devam etmeli.
2. En can alıcı soru bu. Maalesef belli bir plan dahilinde yönetildiğimizi düşünmüyorum. Birden fazla alternatif planların net bir şekilde ortaya konulması lazım diye düşünüyorum. Pandemi elbette sorunlu bir dönem ama bunu da avantaja çevirmek bizim elimizde olabilir. Keşke bu konuda yetkililere güvenebilseydim
9. Mertcan Baş @mertcanbas0
1. Uzaktan eğitimi dershane ile birlikte yürüttük bu yıl. MEB’in verdiği eğitim yetersizdi bana göre. Elimden gelenin en iyisini yapmış olsam da yüz yüze eğitim uzaktan eğitimden çok çok daha verimli bence. Öğretmen-öğrenci etkileşimi zayıf kalıyor bu da konunun kafamda oturmasında biraz sıkıntı yaratıyor diyebilirim. Yarı uzaktan yarı yüz yüze (mühendisliklerin laboratuvar dersleri gibi) daha mantıklı olabilir. Umarım çok uzun sürmeden tamamen yüz yüze olur.
2. Pandemi krizinin kesinlikle iyi yönetilmediği kanaatindeyim. Uyuşmayan rakamlar, çevremden duyduklarım, ne kadar dışarı çıkmamaya çalışsam da çıktığımda gördüklerim (Ankara’da yaşıyorum.), devletin insanlara güven vermemesi gibi sebeplerden ötürü kötü yönetiliyor bence. Olması gerekenden daha önce ve daha hızlı normalleşti herkes umarım büyük dalga ile karşı karşıya kalmayız. Ayrıca sağlık bakanının samimi gözükmeye çalıştığı tweetlerinden de nefret ediyorum (Alakasız ama söylemek istedim).
10. Heda Türkmen @turkmen_heda
1. Tabii ki yüz yüze eğitim daha verimli geçiyor ama bu durumdayken (vakalar artış gösteriyorken) online eğitimin daha sağlıklı olur. Okullar derslerin bir kısmını online bir kısmını yüz yüze yapmalılar bence.
2. Hayır düşünmüyorum. Birçok insan sıkıntı çekti hala çekiyor.
11. Eda Yıldırım @kungfuustadi42
1. Daha önce herhangi bir uzaktan eğitim faaliyetine katılmadım ama verimliliğin yüz yüze eğitime göre düşük olacağını düşünmüyorum.
2. Pandemi sürecinin olabilecek en kötü şekilde yönetildiğini düşünüyorum. Sınav tarihinin iki kez değiştirilmesi ve ikinci değişimin sınavı bir ay kadar öne almak yönünde olması, halihazırda var olan stresimizi ona katladı. Üniversite sınavına girdiğimiz sınıflarda da hiçbir önlem olmadığı gibi bir de çok kalabalıktık.
12.Hümeyra Gümüş @HmyraGms
1. Online eğitimin yüz yüze eğitim kadar verimli olmadığı bir gerçek. Ancak, elbette sağlık öncelik olduğu için en azından online olabilecek derslerin bu şekilde yapılması mantıklı. Her üniversitenin açıklamasını incelemedim ama güz dönemi için Sabancı Üniversitesi’nin yapmayı düşündüğü sistemin daha faydalı olacağını düşünüyorum.
2. Türkiye’nin sağlık sisteminin köklü ve güçlü olduğunu düşünüyorum. En azından sağlık bakanlığı bu süreçte iyi bir iş yürüttü ancak geri kalanlar için aynı yorumu yapamayacağım. Yine düzeni oturmamış yerlerde kriz yöntemi başarısızlığını gösterdi. Basit bir örneği olarak bizzat kendi yaşadığım üniversite sınavı sürecini örnek verebiliriz veya son dakika ve her kafadan ayrı bir ses çıkar şekilde açıklanan sokağa çıkma yasakları. Ekonomideki sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başladık. Yani genel anlamda pandemiyi sağlık sorumluları düzenli bir şekilde yürütürken diğer birimlerde aynı özverinin ve planlı duruşun olduğunu düşünmüyorum.
13. İrem Yıldız
1. Atlatmış olduğun sınav senemdeki online eğitimlerden zerre fayda göremedim. Kurumdan kuruma farklılıklar olmakla birlikte alan dersler ve laboratuvar derslerinin online olması pek bir fayda sağlamaz. Sabancı Üniversitesi’nin uygulayacağı hibrit model gibi öğrenciye bırakılan sistem kişilere daha çok fayda sağlayabilir. Fakat, okula gitmeyi tercih eden öğrencilerin alacağı risk göze alınamayacak kadar küçük bir risk değil maalesef.
2. Pandemi ülke genelinde genel olarak yönetilebiliyor gibi gözükse de il, ilçe, mahalle olarak çapı küçülttükçe yönetimin etkisizliğini daha iyi anlıyoruz. Yaşadığım yerden örnek vermem gerekirse küçük bir mahallede yaşıyorum ve çoğu kişiler tedbirleri sadece denetimin olacağı zamanlarda ciddiye alıyor.
14. Anonim
1. Tercih ettiğim üniversitelerin altyapılarına güveniyorum, bana kalırsa sorun ders içindeki verimlilikte değil. Sorun son dönemde yapılan sınavlardaki abuk kopya tedbirleri (örneğin İTÜ’de yaşanan olaylar) ve üniversite ortamının ders dışında var olmayışı. Bana kalırsa tamamen yüz yüze olmalı.
2. Sağlık alanında pek bir bilgi sahibi değilim ancak kendi yaşadıklarım üzerinden konuşursam özellikle üniversite sınavı kesinlikle rezilin ötesiydi. Tarihin 1 ay geri çekilmesinin ardından öğrencilere sus payı olarak yarım saat ekstra süre verilmesi feci bir hareketti. En önemli eleyici unsuru süre kısıtlaması olan bir sınava süre eklemek ve YÖK Başkanı’nın bunu popülist bir tavırla “iyi haber” başlığı altında vermesi emek veren kişilere saygısızlıktı. Kısaca hiç iyi yönetilemedi.
15. Şeyma Amanvermez @bisnseyma
1. Ben hibrit sisteme daha yakın hissediyorum açıkçası kendimi. Verimliliği eğitim senkron şekilde yapıldığı sürece bariz bir şekilde etkileyeceği kanısında değilim. Ancak hem kampüs deneyimi hem de çevrimiçi eğitim deneyimi beraber yürümeli diye düşünüyorum.
2. Devletin planı veya programını kast ediyorsak hayır, ortada bir kriz yönetimi dahi yok bana kalırsa.
16. Hilal Biçer @hilthelil
1. Bence okullar iki sistemi de öğrencilerine sunmalılar. İsteyen okula gidip yüz yüze eğitim almalı, isteyen online. Bana kalırsa yüz yüze eğitim onlinea göre kat kat verimli. Yüz yüze eğitimin kalıcılığı ve öğreticiliği daha fazla oluyor. Özellikle uygulamalı derslerde online eğitimin çok büyük sorun teşkil edeceğine inanıyorum.
2. Ülkemiz adına konuşmam gerekirse; pandemi yönetilmeye çalışılıyor fakat insanlarımızın ihmalkârlığı nedeniyle bu bir işe yaramıyor gibi. Günlük yayınlanan koronavirüs tablosundaki sayılara da ne kadar güvenmeliyiz emin değilim. Durumu kontrol altına almış görünmek için sayıların doğru verilmediğini düşünüyorum. Dolayısıyla pandeminin yönetiminin başarısız olduğuna inanıyorum.
17. Anonim
1. Kesinlikle yüz yüze öğrenmenin çok daha efektif olduğu kanısındayım. Öğrenme işlevinde karşılıklı soru sorma ve ortam içindeki uyumun öğretilen konuyu daha iyi kavramamızı sağladığını düşünüyorum, maalesef bu ortamı online olarak bulabileceğimi sanmıyorum.
2. Belli bir program yapıldığını düşünmüyorum ancak bu durumu da normal karşılıyorum. Salgının seyrine göre tavır alınması gayet normal. Tek temennim aşının çabucak bulunması ve eski hayatımıza dönmek.
18.Meriç Yücetepe @m_yctpe
1. Lisede geçirdiğim uzaktan eğitim döneminin yüz yüze eğitim döneminden verimli olduğunu söyleyemem. Bunun sebebinin yüz yüze anlatım tekniklerinin uzaktan eğitimde kullanılmaya çalışılmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Uzaktan eğitime ait teknikler geliştirilerek verimli hale getirilebilir. Dünyada gittikçe geçerlilik kazanmaya başlayan sertifikalı dijital kursları örnek gösterebiliriz. Okulların öğrenci sayıları gözetilerek yüz yüze eğitim yapılabilir. Örnek: Belirlenen günlerde yalnızca iktisadi idari bilimler ve hukuk fakültelerine; kalan günlerde eğitim ve fen-edebiyat fakültelerine; her gün tıp fakültelerine eğitim vermek gibi bir yol izlenebilir. Yüz yüze eğitim uygulamasını hayata geçirmeyi düşünmeyen veya uygulamaya imkânı olmayan üniversiteler kesinlikle dijital altyapıya önem vermeli, öğrencilerini mağdur etmemelidir. Bilgisayarı olmayan öğrenciler düşünülüp gerekirse burs sağlanabilir ya da sınav sistemi araştırma ödevlerine çevrilebilir. Ödevleri belirlenen tarihlerde öğrenciler mail yoluyla word ya da pdf halinde iletebilirler. Normal olmayan bu süreçte eğitim öğretimin nasıl gerçekleşeceğinden çok adaptasyon bozukluğu yaşanmaması açısından döneme başlandığı gibi devam edilmesi önemlidir. Yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime geçilmesi halinde gençler evlerine dönecek, ani ortam değişikliği ve kalmadıkları yurtlara/ evlere para vermeleri morallerini bozacaktır.
2. Krizin bir programla yönetildiğini düşünüyorum ancak uygulanan programın doğruluğu tartışmaya açıktır. Benim şahsi görüşümde olumsuzluk ağır basmaktadır. Bir başkası salgın yönetimini beğenebilir.
19.Buğra Başarmak
1. Dersin yapıldığı konuya, ilgili bölüme göre bu şartlar değişmekle beraber, çoğu zaman yüz yüze eğitimin online eğitime göre daha verimli olduğuna yönelik öğrencilerce ortak bir kanı var. Online sınav veya ödevlendirme sisteminin de yeterli ayırt edicilik ve ölçücülük düzeyine erişmesinin mümkün olmadığı ortada. Bunun yanında her okul online eğitim altyapısı konusunda aynı seviyede değil. Akademisyenlerin çoğunun online eğitime uyum sağlayıp sağlayamayacağı da kafamda bir soru işareti. Ayrıca tüm öğrencilerin erişebileceği teknolojik imkanlar aynı seviyede değil. Bu sene tıp fakültesine başlayacak bir öğrenci olarak, bunun gibi teknik dallarda online olarak verilecek eğitimin öğrencilere gerekli pratik becerileri kazandırma konusunda eksik kalacağını düşünüyorum. Bir yandan da sosyal adaptasyon açısından okullar birinci sınıf ve hazırlık sınıfı öğrencilerine en kötü ihtimalle grup grup ayrıştırarak farklı zaman dilimlerinde yüz yüze eğitim verecek şekilde ayarlayıp diğer öğrencilerin de dersi online olarak takip etmelerine imkân sağlamalılar.
2. Genel izlenimim sürecin yeterince iyi idare edilemediği yönünde. Bazı önlemlerin gereksiz olduğunu, bazı önlemlerin ise alınması gerekmesine rağmen alınmadığını düşünüyorum. İşin içinde pandemiyi en hafif olumsuz etkileriyle idare edebilmekten farklı kaygılarla keyfi önlemlere veya serbest bırakmalara karar verildiği kanaatindeyim.
20. Zeynep Ulucanlar
1. Lisenin son dönemini online eğitimle geçirmek zorunda kalmış biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki hiçbir şey yüz yüze eğitimin yerini tutmuyor. Sınıf ortamında öğretmenin gözünün içine bakabilmenin bile öğrenmeye büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Bu nedenle online eğitimde birçok öğrenci gibi ben de odaklanmakta zorluk çektim. Online eğitim kesinlikle adapte olması zor bir eğitim modeli fakat şartlar dahilinde en iyi opsiyon olduğu da bir gerçek. Bu nedenle önümüzdeki dönemde üniversitelerin online ve yüz yüze eğitimi harmanlayarak bir eğitim planı oluşturmalarının en iyisi olacağını düşünüyorum. Gerekli sağlık önemleri alınarak ve gün içinde okulda olacak öğrenci sayısını sosyal mesafeye uygun olarak ayarlamaları durumunda öğrencilerin de titizliğiyle az da olsa yüz yüze eğitimin yapılabileceğini düşünüyorum.
2. İlk zamanlarda işin büyük bir ciddiyetle ele alındığı (okulların kapatılması, sokağa çıkma yasaklarının uygulanması gibi) bir gerçek olsa da sonrası için aynı şey söylenebilir mi bilemiyorum. Üniversite sınavının tarihinin ileri atılması ve daha sonra bir ay gibi çok az bir süre kala tarihin öne çekilmesi bunun en basit örneği. Ani bir şekilde verilen bunun gibi kararlar iki buçuk milyon insanı kelimenin tam anlamıyla mahvettiği gibi beni de etkiledi. Konuların büyük bir kısmı kapsam dışına çıkarılmış olsa da bu sınavda başarmanın büyük bir bölümü mental olarak hazırlanmak, zaten her akşam televizyonda hasta ve ölü sayılarını dinlemek tek başına insanın psikolojisini bozmaya yeterken bir de üstüne sınav tarihinin sürekli oynaması benim gibi birçok öğrencinin psikolojik durumunu kötü etkiledi. Bunun yanı sıra hasta ve ölü sayılarının azalmış olmasıyla hemen tatil yerlerinin ve “beach club”ların açılmasının da pandemi sürecinde doğru bir adım olduğunu düşünmüyorum. Tatile giden ve sosyal mesafeye uymayan, maske takmayan kesim genç olsa bile evlerine döndüklerinde çevrelerinde bu hastalığa karşı savunmasız olanları hasta edeceklerini, sonuç olarak da sayıların tekrar eski değerlere ulaşacağını düşünüyorum açıkçası. Dünyanın geri kalanına baktığımızda bazı ülkelerin bu süreci akıllıca yönettiklerini açıkça görebiliriz. Ne yazık ki, aynı şeyin ülkemiz için söylenebileceğini düşünmüyorum.
21. Sena Kızılcık
1. Üniversite sınavına hazırlanırken de bir dönem uzaktan eğitim aldım. Okulum elinden gelen her imkânı sundu, ama yine de yüz yüze sınıf ortamında işlenen dersin verdiği tatmin hissini alamadım. Bunun sebebi benim kişisel tercihim ve alışkanlıklarım olabilir, ama ben online eğitimin (ne kadar etkili yürütülürse yürütülsün) minimal anlamda uygulanması gerektiğini düşünüyorum.
2. Çeşitli kurumlar süreci çok iyi yönettiler. Fakat, bunların çoğunlukta olduğunu düşünmüyorum. Daha da iyisinin yapılmasını dilerim.
22. Ekin Saygı
1. liseyi yeni bitirmiş ve bu sene üniversite sınavına son aylarında online çalışmış bir öğrenci olarak ben yüz yüze eğitimden daha çok verim aldığımı fark ettim. Öğretmenlerimden dersleri yüz yüze dinlemek, onlara yüz yüze soru sormak bana daha çok şey öğretti. Bunun bir sınıfta, eğitim-öğretim alanında, yaşıtlarımla beraber dinleme ve çalışmayla ilgisi olduğunu düşünüyorum. Online eğitimde sürekli ayni ortamda tek başıma olmam, bir sorum olduğunda cevabini en az yarım saat sonra almam benim öğrenme surecimi verimsizleştirdi. Fakat pandemi döneminde olmamız ve virüs vakalarının kontrol altına alınamamış, hatta artmış olması benim bu düşüncelerimi bir kenara koymam gerektiğini gösteriyor. Her ne kadar ilk üniversite yılımı okulda arkadaşlarımla birlikte öğrenerek geçirmek istesem de şartlar online eğitimin daha doğru bir hareket olacağını gösteriyor. Sevdiklerimin, kendimin ve etrafımdakilerin sağlığı için durum düzelene kadar online eğitim hepimiz için daha doğru bir eğitim yolu olacaktır.
2. Düşünmüyorum çünkü insanlarımız hala bilinçsiz ve devletimiz çok daha efektif önlemler alabilir, ihtiyacı olan yerlere yatırım yapabilir.
23. Semanur Gönül
1. Lise öğrenimimim son üç ayını uzaktan eğitim dersleriyle bitirdim. Açıkçası zaten son konular sınav müfredatından kaldırıldığı için derslerimizin hepsi daha önceki konuların tekrarı şeklindeydi. Uzaktan eğitim süreci son sınıf öğrencilerine yeni bir şey öğretmeyi hedeflemedi zaten. Fakat, bu süreçte derste iletişimin tam olarak sağlanamaması, teknik aksaklıklar vs. yüzünden yüz yüze eğitimden aldığım verimi uzaktan eğitimle aldığımı söyleyemem. Sınıf ortamının daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Pandemi süreci düşünüldüğünde ise uygulamalı dersler dışındaki derslerin en azından güz dönemi için uzaktan yapılmasının daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Üç aydır normalleşme sürecindeyiz fakat kafe gibi işletmelerin açılması, insanların tatile gitmesiyle milyonlarca öğrencinin bulunduğu şehirden başka bir şehre gitmesi ve yurt gibi toplu ortamlarda yaşaması bir değil ve yüz yüze eğitim salgının yayılma eğilimini kötü yönde etkileyebilir.
2. Eğitim açısından konuşacak olursam, hayır düşünmüyorum. Pandemi sürecinde üniversite sınavına girmek, uzun süredir içinde bulunduğumuz stresli süreci biraz daha zorlaştırdı. Okulların açılması için sürekli başka bir tarih verilmesi, üniversite sınavının önce bir ay ertelenip sonrasında daha erken bir tarihe çekilmesi planlamalarımızı ve motivasyonumuzu olumsuz etkiledi. Bu süreçte sadece sınavıma odaklanmadım. Üniversitelerin uzaktan eğitim sürecini nasıl yönettiğini de öğrenmeye çalıştım. Yeni eğitim-öğretim yılının da uzaktan olma ihtimalini düşündükçe üniversite tercihlerimi yaparken bu durum önem kazandı. Tabii ki, öğrencisi olmadan bilemem ama birçok üniversitenin daha verimli bir şekilde eğitim vermek yerine, öğrenciler kopya çekmeden sınavları nasıl yaparız konusunda daha çok endişelendiğini gördüm. Öğrencilerin gizliliklerini ihlal eden sınav yöntemleriyle karşılaştım. Tabii ki bu durum okulundan okuluna hatta hocasından hocasına değişiyordur fakat üniversite tercihlerimi yaparken bu durumu göz önünde bulundurdum.
Fotoğraf: Mikael Kristenson