Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri
    Yazılar

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    Erdal Kesin4 Haziran 20255 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    2025 yılında İran ile ABD arasındaki ilişkiler, nükleer müzakerelerin yeniden başlaması, bölgesel milis yapılarının silahsızlanması ve karşılıklı güvenlik kaygılarının yumuşatılmasına yönelik diplomatik çabalarla dikkat çekmiştir. Bu makale, söz konusu gelişmeleri liberal uluslararası ilişkiler teorisi ışığında inceleyerek, devletler arası iş birliğinin, kurumların ve karşılıklı bağımlılıkların barışçıl çözümlerdeki rolünü ortaya koymayı amaçlamaktadır.

    Giriş

    Liberal teoriye göre uluslararası ilişkiler sıfır toplamlı bir oyun değildir; devletler, karşılıklı çıkarları doğrultusunda iş birliği yapabilirler. Diplomasi, uluslararası örgütler ve ekonomik bağlar gibi araçlar, barışçıl çözümleri destekleyen mekanizmalar sağlar. İran-ABD ilişkilerinin 2025 yılı itibariyle bu yöne evrilmeye başlaması, liberal bakış açısıyla anlamlı bir dönüşüm olarak değerlendirilebilir.

    1. Doğrudan Nükleer Görüşmeler: Diplomasi ve Diyaloğun Gücü

    7 Nisan 2025’te ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile doğrudan nükleer müzakerelere başlandığını açıklaması, liberal teorinin diplomasiye verdiği önem açısından değerlendirilebilecek bir örnek olaydır:

       -Tarafların diyaloğa yönelmesi, kriz çözümünde diplomatik kanalların işlerliğine işarettir.

       -Nükleer anlaşma arayışı, silahların kontrolü ve güven inşası açısından çok taraflılığın ve normların rolünü güçlendirebilir.

       -Bu bağlamda, İran’ın geçmişte P5+1 ülkeleri (ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya) ile 2015 yılında imzaladığı Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA), çok taraflı diplomasi yoluyla güvenlik risklerinin yönetilmesinde uluslararası hukukun etkili kullanımına örnek teşkil etmektedir. JCPOA sayesinde İran, nükleer faaliyetlerini sınırlandırmış, buna karşılık ekonomik yaptırımların kaldırılması sağlanmıştır. Her ne kadar ABD 2018’de bu anlaşmadan çekilmiş olsa da 2025 itibariyle müzakerelerin yeniden başlaması, bu modelin canlandırılabileceğine dair güçlü bir işarettir.

       -Dolayısıyla, JCPOA’nın yeniden canlandırılması ya da benzer çok taraflı bir mutabakatın oluşturulması, liberal kuramın iş birliği ve kurumlar aracılığıyla uluslararası güvenliği tesis etme tezini desteklemektedir.

    2. İran Destekli Milislerin Silahsızlanması: Devletlerarası Güvenliğin Kurumsallaştırılması

    Irak’taki İran destekli milislerin silahsızlanma sürecine girmesi, bölgesel güvenliğin sağlanması için iş birliği odaklı bir sürecin başladığını göstermektedir:

       -Irak hükümeti ile yapılan müzakereler, yerel düzeyde devlet kapasitesinin ve kurumsal mekanizmaların güçlendiğini göstermektedir.

       -Milis yapılarının kontrol altına alınması, bölgede devlet-dışı aktörlerin yerine meşru siyasi ve güvenlik yapılarının ön plana çıkması anlamına gelir.

       -Bu gelişme, liberalizmin “barışı tesis etmek için kurumların güçlendirilmesi gerektiği” teziyle örtüşmektedir.

    3. Ghaem-100 Füze Testi: Güvenlik Endişelerine Karşı Uluslararası Rejimler

    İran’ın Ghaem-100 füzesini test etmesi, teknik olarak güvenlik kaygılarını artırsa da, liberal teori bu tür tehditlerin uluslararası rejimlerle yönetilebileceğini öne sürer:

       -Füze programlarının şeffaf hale getirilmesi ve denetlenmesi, uluslararası güvenlik rejimlerinin (örneğin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması – NPT) güçlendirilmesiyle mümkündür.

       -İran ile müzakerelerin sürdürülmesi, askeri caydırıcılığın değil uluslararası hukuk ve normların etkinliğinin artmasını sağlayabilir.

       -ABD’nin askeri değil diplomatik yollarla çözüm araması, liberal barış tezine doğrudan katkı sağlar.

    4. İran’ın Tutum Değişikliği: Ekonomik Bağımlılık ve Rasyonel İş Birliği

    Şubat 2025’te ABD’nin baskı politikalarını eleştiren İran, Nisan’da doğrudan müzakerelere başlamıştır. Bu dönüşüm, liberal teorideki ekonomik bağımlılık ve karşılıklı çıkar yaklaşımıyla açıklanabilir:

       -İran ekonomisinin yaptırımlar nedeniyle büyük baskı altında olması, rejimi rasyonel bir taviz verme sürecine yöneltmiştir.

       -Liberal teori, ekonomik çıkarların savaşın yerine iş birliğini teşvik ettiğini savunur. İran’ın tutum değişikliği bu savı güçlendirmektedir.

       -Ortaya çıkan süreç, diyalog ve ekonomik bütünleşme sayesinde barışçıl çözüm olanaklarının varlığına işaret eder.

    5. Uluslararası Toplum, Kurumlar ve Bölgesel İstikrar

    Liberal teori, uluslararası toplumun ve kurumların barışçıl çözümlerdeki rolünü vurgular:

       -Birleşmiş Milletler, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve AB gibi kurumlar, İran’ın nükleer faaliyetlerinin şeffaflaştırılması sürecinde temel aktörlerdir.

       -İran-ABD arasında başlayan görüşmeler, yalnızca ikili ilişkilerle sınırlı değildir; çok taraflı diplomasinin zeminini yeniden inşa etmektedir.

       -Bölgesel güçler de (örneğin Suudi Arabistan, Türkiye) bu diplomatik sürece entegre edilerek, güvenlik ve iş birliği temelli bir bölgesel düzen kurulabilir.

    Sonuç

    2025 yılında İran ile ABD arasında yeniden başlatılan doğrudan nükleer görüşmeler, uzun süredir düşmanlık ve güvensizlik temelli ilerleyen iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılabileceğine işaret etmektedir. Bu gelişme, sadece iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere değil, aynı zamanda Ortadoğu bölgesinin güvenlik mimarisine ve uluslararası nükleer rejimlerin istikrarına da doğrudan etki etme potansiyeli taşımaktadır.

    Donald Trump yönetiminin İran ile yeniden müzakere masasına oturması, liberal uluslararası ilişkiler kuramının temel varsayımlarından olan diplomasi, diyalog ve çok taraflılık ilkelerinin stratejik düzeyde yeniden gündeme geldiğini göstermektedir. Özellikle 2015 yılında imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı’nın (JCPOA) olası yeniden canlandırılması, uluslararası hukuk ve kurumlar aracılığıyla silahların kontrolü ve güvenlik krizlerinin yönetilebileceğini savunan liberal yaklaşımların sahadaki pratik karşılığını oluşturmaktadır.

    Öte yandan İran destekli milis güçlerin silahsızlanma yönünde attığı adımlar, ABD’nin yalnızca nükleer dosyada değil, aynı zamanda İran’ın bölgesel nüfuzunu sınırlama konusunda da diplomatik baskı mekanizmaları yoluyla etkili olmaya çalıştığını göstermektedir. Bu yönüyle realist kuramın güvenlik odaklı analiz çerçevesi de geçerliliğini korumaktadır. İran’ın Ghaem-100 gibi gelişmiş füze sistemlerini test etmeye devam etmesi ise tehdit algılarının hâlâ yüksek olduğunu ve sürecin kırılgan bir zeminde ilerlediğini ortaya koymaktadır.

    Ancak tüm bu gerilim alanlarına rağmen tarafların yeniden müzakere masasına dönmesi, hem güven inşası süreçlerinin mümkün olduğuna hem de krizlerin askeri yöntemlerle değil, diyalog ve karşılıklı çıkar temelli çözümlerle yönetilebileceğine dair umutları artırmaktadır. Uluslararası toplum açısından bu süreç, sadece İran-ABD ilişkilerinde değil, aynı zamanda nükleer silahların yayılmasının önlenmesi (non-proliferation) rejiminin geleceği açısından da kritik bir eşiktir.

    Sonuç olarak, 2025 yılı itibariyle İran ve ABD arasında açılan diplomasi penceresi, iki ülkenin geçmişteki çatışmalı ilişkilerini geride bırakıp daha rasyonel, çıkar temelli ve karşılıklı tanınmaya dayalı bir sürece evrilebileceğinin işaretidir. Bu yeni dönem, yalnızca ikili ilişkilerde değil, Ortadoğu’nun genel güvenlik yapısında da dengeleyici ve dönüştürücü bir rol oynayabilir. Bu nedenle önümüzdeki süreçte müzakerelerin kurumsallaşması, uluslararası aktörlerin arabuluculuk desteği ve karşılıklı güvenin pekiştirilmesi; kalıcı bir çözüm için hayati öneme sahiptir.

    İran-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması, dünya siyasetinde diyalog ve çok taraflılığın yeniden değer kazandığı bir dönemin kapısını aralayabilir.

    KAYNAKÇA:

    -Keohane, Robert O. & Nye, Joseph S. Power and Interdependence. (1977). Longman.

    -Moravcsik, Andrew. Taking Preferences Seriously: A Liberal Theory of International Politics, International Organization, 1997.

    -Doyle, Michael. Liberalism and World Politics, American Political Science Review, 1986.

    -Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Raporları, 2025.

    -Al-Monitor, Reuters, Politico – Nisan 2025 haber analizleri.

    -UN Security Council Briefings, Mart-Nisan 2025.

    Dünya M
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikRusya’nın Pearl Harbor’u, Polonya Seçimleri | 2’li Görüş #43
    Sonraki İçerik CHP’nin Kurultay Davası | Çavuşesku’nun Termometresi #257

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Rusya’nın Pearl Harbor’u, Polonya Seçimleri | 2’li Görüş #43

    3 Haziran 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bahadır Çelebi
    Yazılar

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}