Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » İmamoğlu’nun Geri Alınan Diploması: Hukuki Bir Analiz
    Yazılar

    İmamoğlu’nun Geri Alınan Diploması: Hukuki Bir Analiz

    Armağan Öztürk21 Mart 20255 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Ekrem İmamoğlu 19 Mart 2025’te yolsuzluk ve terör gibi iki ayrı suçtan gözaltına alındı. Bu karar her ne kadar bir Kırmızı Pazartesi durumu olsa da, yine de özel olarak CHP, genel olarak ise tüm muhalif kamuoyunda şok etkisi yarattı.

    İmamoğlu tutuklanır mı, İstanbul Belediyesine kayyım atanır mı, bu süreç nereye gider sorularını ayrıca tahlil etmek lazım. Ama henüz olay çok sıcak. Tüm olasılıklar masada. Ayrıca İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına CHP’nin vereceği tepki de açık değil. Bu nedenle bu haftaki yazımda göz altıların bir gün öncesinden başlamak ve İstanbul Üniversitesi tarafından geri alınan diploma hususuna değinmek yerinde olacaktır.  

    Aksi yönde bir mahkeme kararı olmadığı müddetçe idare makamlarının verdiği kararların hukuki geçerliliği karinedir. Yani Üniversitenin bu kararıyla Ekrem Bey üniversite diplomasını kaybetti. Artık kendisi lise mezunu bir siyasetçi. Anayasanın 101. maddesindeki açık hüküm nedeniyle cumhurbaşkanı adayı olması hukuken mümkün değil. İstanbul Üniversitesi kararını değiştirmezse ve (veya) bir mahkeme bu kararı iptal etmezse Ekrem Bey için cumhurbaşkanlığı adaylığı süreci kapandı.

    Herkesin fark ettiği üzere Erdoğan’ın İmamoğlu’nu kast ederek söylediği “turpun büyüğü heybede” ifadesindeki turpun ne olduğu da böylelikle ortaya çıktı. Peki, şimdi ne olacak? Bu kararın ve geldiğimiz noktanın hukuki bir analizi yapıldığında karşı karşıya kaldığımız olasılıklar nelerdir? 

    Öncelikle hukuken ne olduğunu ortaya koyalım. Kafalar çok karşılık çünkü. Diplomanın geri alındığına dair karar duyurulduktan sonra İmamoğlu ve avukatlarının yaptığı ilk açıklama bir hayli yetersizdi. Kısaca şu söylendi: Diplomayı 1994 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi verdi. Bu nedenle diploma ortadan kaldırılacaksa bu kararın İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından değil Fakülte Yönetim Kurulu tarafından verilmesi gerekirdi. Şüphesiz ki bir kararı almaya yetkili makam öncelikle o kararı veren makamdır. Ancak fakülte ile üniversite arasındaki ilişki hiyerarşi ilişkisidir. Hiyerarşi idarenin bütünlüğünü sağlayan bir ilke. Hiyerarşi ilişkisi ast-üst ilişkisi olarak da tarif edilebilir. Bu örnek olayda üniversite fakültenin, rektör dekanın üstüdür. Nasıl ki kaymakamın verdiği karar vali, valinin verdiği karar İçişleri Bakanı tarafından geri alınabilir, burada da fakültenin kararı üniversite tarafından ortadan kaldırılabilir.

    Bu arada diploma üniversite adına düzenlenir. Kişilerin belli bir fakülteden veya bölümden mezun olmaları diplomanın üniversite adına verildiği gerçeğini değiştirmez. Dahası fakültelerin tüzel kişiliğinin olmadığı da unutulmamalıdır. Sonuç olarak Üniversite adına karar veren Üniversite Yönetim Kurulunun diplomayı geri almaya yetkisi vardır. Ekrem Bey’in İstanbul Üniversitesinin bu kararını mahkemeye taşıyacağı açık. Ancak usule dair bu itirazı değil de, daha önce avukatların basın toplantılarında vurguladıkları hususlar bakımından esası ön plana çıkarmaları davayı kazanma ihtimallerini arttıracaktır.

    Peki, verildikten 35 yıl sonra bir diploma geri alınabilir mi? Diploma kazanılmış hak değil mi? Kazanılmış hakların nasıl kaybedileceğine yönelik Danıştay’ın 1973 yılında verdiği ve hala yürürlükte olan bir içtihadı birleştirme kararı var. O karara göre bir kazanılmış hak ancak dava açma süresi içinde (60 gün) geri alınabilir. İmamoğlu’nun yatay geçişi ise 35 yıl önce yapıldı. Yani dava açma süresi geçti. Peki, süre geçmiş olmasına rağmen kazanılmış hakların geri alınması mümkün mü? Evet. Danıştay’a göre “kişinin hilesi” “idarenin açık hatası” ve “yokluk” kazanılmış hakkı ortadan kaldırabilir.

    İstanbul Üniversitesi bu üç olasılıktan iki tanesini kullandı. İmamoğlu’nun diploması “açık hata” ve “yokluk” nedeniyle ortadan kaldırıldı. Yandaş basında İmamoğlu’nun sahte kanıt sunduğu, yatay geçişte kullanılan belgelerde sorun olduğu, idareyi aldattığına yönelik çok sayıda haber çıktı. Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ekrem Bey hakkında “evrakta sahtekarlıktan” soruşturma yürütüyor. Ancak İstanbul Üniversitesi ya İmamoğlu hakkında hile yaptığına dair yeterince kanıt bulamadığı ya da bu konuda mahkeme sürecini beklediği için hile gerekçesini kullanmadı.

    İmamoğlu’nun hukuken yapabilecekleri ise belli. Hemen idare mahkemesine dava açıp yürütmeyi durdurma kararı almaya çalışacak. İdare mahkemesinin kararı daha sonra Bölge İdare Mahkemesine, yani bir üst yargı organına taşınacak. Peki, doğrudan AYM ve AİHM’ne başvuru yapılabilir mi? Aslında Anayasanın 148. maddesine göre bireyin AYM’ne gidebilmesi iç hukuk yollarının tüketilmesine bağlı. Yani İmamoğlu önce idari dava sürecini tamamlamak zorunda. Bu da nereden baksan 2-3 yıl alacak bir süreç. Tabii İmamoğlu’nun seçilme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AYM’ne gitmesi mümkün. Ama ne AYM ne de AİHM idarenin yerine geçip karar veremez. Hatta idare mahkemesinin yerine de karar veremez. AYM’nin hak ihlali veya AİHM’nin tazminat kararları diplomanın geri alınmasına dair yeni hukuki durumu kendiliğinden bir şekilde ortadan kaldırmaz.   

    Bu aşamada İstanbul Üniversitesi ve Üniversitenin kararına kaynaklık eden YÖK raporundaki gerekçeye değinmek gerek. Basitçe 1990 yılındaki geçişin denklik ve tanınmayla ilgili mevzuata aykırı bir şekilde yürütüldüğü iddia edilmekte. İmamoğlu’nun geldiği üniversite olan Girne Amerikan 1993 yılında denklik kazandı. Ondan önce bu kurum Türk Üniversitelerine denk sayılmamaktaydı. İmamoğlu’nun avukatları denklik ve tanınma mevzuatının zamanla oluştuğunu, yani 1990 yılı itibariyle denklikle ilgili olumsuz bir karar olmadığını savunuyor. Avukatların yaptığı savunmayı destekleyen bir başvuru da var. 1991 yılında YÖK Girne Amerikan Üniversitesinin Türk Üniversitelerine denk olmadığı yönünde karar vermiş. Sonra çıkan mevzuat geçmişe yürümeyeceğine göre İmamoğlu’nun kayıt yaptırdığı üniversite bakımından 1990 yılı itibariyle İstanbul Üniversitesine geçişle ilgili bir sorun olmaması gerek.

    Ancak bu süreçlerle ilgili kararları veren ve tüm üniversiteler için vesayet kurumu olan YÖK aynı kanaatte değil. Diplomanın geri alınması olayının mahkemeye gideceği kesin. Tarafların çarpışacağı ve yatay geçişin, dolayısıyla diplomanın kaderini belirleyecek husus tam da bu nokta. YÖK’ün tanınma ve denklik mevzuatı İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere üniversitelerin başvurularına ne kadar açıktı? Bir üniversite yatay geçişler için YÖK’ün tanınma ve denklikle ilgili kararını sormak zorunda mı? Eğer sormamışsa ve Türkiye’de tanınmayan bir üniversiteden geçiş kabul edilmişse ilgili kurumun açık hatası mı var?

    Metni bitirirken son hatırlatmayı İstanbul Üniversitesinin aldığı kararının gerekçesinden yapmak da yarar var. Üniversite İmamoğlu dahil olmak üzere 28 kişinin diplomasını geri aldı. Geri alma kararı, kontenjan dışı başvuruya ve üniversite adının yanlış yazılmasına bağlandı. Yani İstanbul Üniversitesine göre İmamoğlu, Girne Amerikan’dan gelmiş olmasına rağmen evraklar Doğu Akdeniz Üniversitesi adıyla düzenlenmiş. Neden mi? Olası durum metin içinde de tartışıldı. 1990 yılı Eylül ayı itibariyle Doğu Akdeniz YÖK’ün tanıdığı, Girne Amerikan ise tanımadığı bir kurum. Geriye yanıtlanmayı bekleyen tek bir soru kalıyor: Bu kadar ağır bir hata nasıl mümkün oldu? Memurlar baskı veya yönlendirme olmadan aslında mevzuata uygun olmayan yatay geçiş işlemini nasıl mevzuat içinde bir şey gibi gösterdi.

    Hukuk Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHer Şey Kitabına Uygun: İmamoğlu’ndan Nasıl Kurtulursunuz?
    Sonraki İçerik Boykot ve Farklı Ontolojik Gerçeklikler

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Kadir Serkan Selçuk
    Videolar

    Parlamenter Sistem için Yol Ayrımında mıyız? | Berk Esen | Çavuşesku’nun Termometresi ÖZEL #255

    28 Mayıs 2025 Berk Esen, Burak Bilgehan Özpek, İlkan Dalkuç ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Elif Menderes

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}