Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Soğuk Savaş Sonrası Yeni Dünya Düzeni
    Yazılar

    Soğuk Savaş Sonrası Yeni Dünya Düzeni

    Merve Güllü Göktaş12 Aralık 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    25 Aralık 1991 tarihi, Soğuk Savaş’ın resmi olarak bitiş tarihiydi. Bu tarih, küresel uluslararası sistem için bir kırılma noktasıydı. Yetmiş üç yıl varlığını sürdüren, Batı’nın liberal değerlerine dayanan sistemine meydan okuyan Sovyetler Birliği savaşı kaybetmişti. Soğuk Savaş boyunca muazzam derecede silahlı güce sahip olan, uzay yarışında yeni buluşlara imza atan bu büyük devlet artık yoktu.

    Soğuk Savaş’ın beklenmedik şekilde bitmesi üzerine tarihçiler tarafından birçok yorum ve tartışma yapıldı. Savaşın kazananı ABD ve ABD’nin temsil ettiği liberalizm miydi? Uluslararası sistem tek kutuplu bir sisteme mi evirilecekti? Bu sorular tartışmayı belirleyen ana unsurlardı. Birçok bilim insanı tarafından 1989’da Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgaline bir dönüm noktası olarak işaret edildi.

    Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeni tartışmalar ortaya çıktı. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasındaki etkenler nelerdi sorusu tartışılmaya başlandı. En önemli tartışma ise artık “bizleri nasıl bir sistem bekliyor?” sorusu etrafında şekilleniyordu. Yeni oluşacak sistemin hangi yöne evirileceğine dair beklentiler ikiye ayrılmıştı.

    İlk taraf, Immanuel Kant’ın temsil ettiği “Ebedi Barış” teorisini destekleyenlerdi. Bu düşünceyi destekleyenler, devletler arasında mutlak barışın hakim olduğu, orduların barışı korumak için var olması gerektiği düşüncesindeydiler. İkinci taraf ise Fukuyama’nın yayınladığı “Tarihin Sonu” tezini ve Huntington’un yayınladığı “Medeniyetler Çatışması” tezini destekliyordu. Huntington’a göre ise savaşlar devam edecekti. Fakat yeni savaşların, Soğuk Savaş’ın temsil ettiği düşünceler/fikirler üzerine değil, farklı medeniyetler arasında olacağını belirtiyordu. (İslam Medeniyeti ile Batı Medeniyeti’nin karşı karşıya gelmesi.)

    Soğuk Savaş’ın ilk başladığı dönemde İngiliz siyasetinin önemli ismi Winston Churchill, 5 Mart 1946 tarihinde Fulton konuşması adı verilen önemli bir konuşma yapmıştı. Fulton konuşmasında ilk defa “Demir Perde” terimini kullanmıştı. Bu terim, Soğuk Savaş’ın kritik sembolleri arasında yer almaktaydı. Uluslararası sistemi iki kutuba ayıran Demir Perde, bu perdenin simgesi olan Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla ortadan kalkmıştı.

    Sovyet bloğunda yer alan Doğu Avrupa ülkeleri, Soğuk Savaş’ın bitmesinden sonra siyasi değişim için çalışmalar başlattılar. Örneğin, Polonya ve Macaristan yeni liberal yasalar için düğmeye bastı. Prag’da ise halk, reform talepleri için sokağa indi. Sovyetler Birliği döneminde siyasette etkin olan liderlerin istifaları için gösteriler başladı. Romanya’da da değişim talepleri yüksek sesle dile getiriliyor, sokakta durum şiddetlenmeye başlıyordu. Mitinglerde silahlı göstericiler ve ordudan katılanlar da yer almaya başladı. Doğu Avrupa ülkeleri, Sovyetlerin yıkılmasından sonra değişim talebinin getirdiği birçok sokak olayı ile çalkalanıyordu.

    Tek Kutuplu Sistem: Amerika

    Uluslararası sistemde de yeni gelişmeler yaşanmaya başlamıştı. 2 Ağustos 1990 tarihinde Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesiyle başlayan Körfez Savaşı, yeni sistemin ilk çatışmasıydı. Soğuk Savaş’ın galibi olarak ilan edilen ABD, bu savaşın kritik aktörü olmuştu. ABD, artık tek başına uluslararası sistemde savaş ve barış gündemini belirleyen bir aktördü. Körfez Savaşı’nda Irak’a karşı ekonomik ambargo uygulandı. Amerika önderliğinde birçok devletin yer aldığı Çöl Fırtınası Harekatı başlatıldı. Harekattan kırk üç gün sonra ateşkes ilan edildi. Böylece Irak, Kuveyt’ten çıkarılmıştı. Amerika önderliğinde kurulan bu koalisyonun zaferi, Yeni Dünya Düzeni’nin habercisi gibiydi.

    Yeni uluslararası döneme girilirken ekonomik ve siyasi krizler hemen baş gösterdi. Sovyetlerin yıkılması, uluslararası siyasetin giderek kaotik bir duruma evrildiği bir ortam yarattı ve birçok bölgede siyasi istikrarsızlığa yol açtı. Balkanlar’da ortaya çıkan milliyetçilik hareketleri ve ulus devlet talepleri, krizin geniş çaplı bir savaşa dönüşmesi riskini beraberinde getirdi.

    Yugoslavya’yı oluşturan 6 ulus, -Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Kuzey Makedonya- özerklik talebinde bulundu. 1990’ların başında Balkanlar’da etnik bölünmeler derinleşmeye başladı. 25 Haziran 1991’de Slovenya ve Hırvatistan bağımsızlıklarını ilan eden ilk ülkeler oldu. Diğer ulusların bağımsızlık talepleri de bölgeye hızlıca yayıldı. Eski Yugoslavya dağılıyordu.

    Bosna- Hersek’te uzun ve kanlı bir etnik çatışma başlamıştı. Sırplar tarafından Bosnalı Müslümanlara karşı “etnik temizlik” yapıldı. BM, NATO, ABD ve Avrupa çatışmanın çözümü için devreye girdi. Nihayet 1995’te Sırbistan, Hırvatistan ve Bosna arasında Dayton Barış Anlaşması imzalandı. 

    Balkan coğrafyası 1997’de yeni bir krizle karşı karşıya kaldı. Kosova bölgesinde yeni bir çatışma başladı. 1999’da NATO, Sovyetlerin yıkılmasının ardından ilk askeri uygulamasını yaptı. Kosova’ya NATO Barış Gücü girdi. Balkanlarda siyasi çalkantılar yıllarca sürecekti. 2001 yılında Sırbistan’ın siyasi lideri olan Miloseviç, savaş suçlusu olarak tutuklandı. Bu olayla Balkanlarda savaş sona ermişti.

    Terörle Mücadele ve 21. Yüzyıl             

    Yeni yüzyıla girildiğinde farklı coğrafyalarda çeşitli sorunlar ve krizler gün yüzüne çıkmaya başladı. 11 Eylül 2001’de (9/11) New York’taki Dünya Ticaret Merkezine ve Washington’da Pentagon’a yapılan saldırılar, aniden tüm dünyanın ilgi alanına girdi. Bu saldırıdan hemen sonra Bush’un “ya bizimlesiniz ya da karşımızdasınız” söylemi, uluslararası arenada çok tartışılan bir söylem olmuştu. Yeni yüzyılın ilk savaşı ABD tarafından ilan edilmişti. Bu savaş ise terörle mücadele olmuştu.

    Teröre karşı savaşta ilk hedef Afganistan oldu. 9/11 saldırısı, El Kaide tarafından üstlenilmişti. El Kaide ise Afganistan’da barınmaktaydı. Amerika öncülüğünde El Kaide’ye ve dolayısıyla Afganistan’a karşı askeri operasyon başlatıldı. Yeni siyasi düzende tek süper güç olan Amerika’nın yeni rakibi terördü ve bu sorunun kaynağını tespit edip yok etmek oldukça zordu.

    Terör sorunu, Amerika’nın uluslararası arenada gücünün istikrarsızlaşmasına sebep oluyordu. Amerika, gücünü dengede tutmak ve siyasi istikrar için Ortadoğu coğrafyasında yeni arayışlara yönelmişti. Amerika önderliğinde 2003’te Irak’a Özgürlük Operasyonu başladı. Operasyonun amacı, Irak’ın yönetiminde olan Saddam’ın Amerika için tehdit oluşturmasından dolayı Saddam’ın devrilmesi ve Irak’ın demokratik bir yönetimle yönetilmesini sağlamaktı. 1 Mayıs 2003 tarihinde Bush, “Görev Tamamlandı” konuşmasını yaptı. Saddam iktidardan düşmüştü.                         

    Amerika öncülüğünde başlatılan “teröre karşı savaş” söylemi üzerine yapılan tartışmalar günümüzde hâlen devam etmektedir. 2001’den itibaren terör sorunu daha fazla tırmandı. Yeni sistem 1993’te Huntington’un yayınladığı “medeniyetler çatışmasına” dönüşüyordu.

    Pandora’nın kutusu açılmıştı. Yeni yüzyılda, yeni uluslararası sistemde farklı coğrafyalarda birçok farklı terör sorunu ortaya çıkmaya başladı. 2002’de Bali adasında, 2003’te Cakarta Marriot Oteli’nde, 2004’te Madrid’te tren saldırıları düzenlendi. 21. yüzyılın en büyük sorunu olan terör eylemlerinin kaynakları ve aktörleri bir belirsizlik perdesi arkasında saklanıyordu. En önemli şey ise terörizmin yaydığı korku ve bu korkunun yol açtığı yeni çatışmalardı.

    Fotoğraf: Gaël Gaborel – OrbisTerrae

    Dünya L1 Tarih
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTürkiye NATO’yu Karadeniz’de İstemiyor mu?
    Sonraki İçerik Canımızın değeri yok mu? | Çavuşesku’nun Termometresi #183

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Erdal Kesin
    Videolar

    Rusya’nın Pearl Harbor’u, Polonya Seçimleri | 2’li Görüş #43

    3 Haziran 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bahadır Çelebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}