[voiserPlayer]
Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (1-7 Ağustos 2023)
Dünya gündemi Nijerya’daki darbe ve Rusya Ukrayna Savaşı’nın Karadeniz’e doğru yayılması konularını tartışırken yaz ayları ile birlikte küresel ısınmanın getirdiği rekor sıcaklıklar önemli bir gündem maddesi olmayı sürdürüyor.
Daktilo1984 olarak çevre konularını tartışmayı bir sorumluluk olarak görüyor ve bu konuda özgün içerikleri yaratıyoruz. Asterisk2050 projesi kapsamında iklim krizi ve sürdürülebilir kalkınma hususlarında ciddi çalışmalar yürüttük ve bu konuda siyasi partilere çevre politikaları bağlamında öneriler sunduk. Ben de bu köşede zaman zaman siyasi gündemin diğer mevzularından uzaklaşarak özellikle iklim değişikliği ve küresel ısınma konularına değiniyorum.
Nitekim geçtiğimiz hafta bu alanda yaşanılan gelişmeler de tüm insanlık adına gündemde tutulmayı hak ediyor. Ülkemiz her ne kadar iklim değişikliği gündeminden oldukça uzak olsa da bu konuyu gündemde tutmak, gelecek nesiller açısından oldukça ehemmiyet arz ediyor. Zira ülkemiz, Akdeniz havzasındaki diğer ülkeler gibi iklim değişikliği hususunda oldukça kırılgan bir coğrafyada yer alıyor.
Okyanuslar Isınıyor
Hava sıcaklıklarında kaydedilen rekor dereceler ve sıklıkla büyük felaketlere dönüşen orman yangınları gündemimizde yer tutarken öte taraftan küremizin suları da ısınıyor. Küremizin yaklaşık 3’te 2’sinin sularla kaplı olduğu düşünüldüğünde okyanusların ısınmasının iklim değişikliği ve küresel ısınma açısından çok ciddi sonuçlar doğuracağı ortada.
Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği konusunda çalışan araştırma kurumu Copernicus, geçtiğimiz hafta ortalama deniz yüzeyi sıcaklığının 2016 yılında ölçülen rekor seviyeyi aşarak 20.96 dereceye çıktığını duyurdu.
Okyanuslar, mevcut oksijenin yarısını üretmenin yanı sıra sıcaklığı emmek ve düzenli atmosfer hareketlerinin oluşumunu sağlamak gibi görevlere de sahip. Dolayısıyla, fazla ısınan okyanus sularının oluşan sıcaklığı emme kapasitesi de düşüyor. Bu nedenle okyanusların ısınması küresel ısınmanın şiddetini arttırması için ciddi bir alarm anlamına geliyor.
Okyanusların fazla ısınmasının neden olduğu problemler bunlarla da sınırlı değil. Buzulların daha fazla erimesi, okyanusta yaşayan canlı türlerinin sayılarının azalması, soğuk su arayan türlerin okyanustaki besin zinciri dengesini bozması gibi diğer ağır sonuçlar da gelecekte daha fazla problemi beraberinde getirecek.
Portekiz’de Orman Yangınları
Bu yazın 3. büyük sıcak hava dalgası bu sefer Portekiz’i vurdu. Geçtiğimiz hafta Portekiz’de yılın en yüksek sıcaklığı (46.4 derece) ölçüldü. Hafta sonu Portekiz’in Odemira kasabası yakınlarında çıkan orman yangınlarında 6 bin 700 hektarlık alan yok oldu. Yüzlerce insan tahliye edildi ve birçok itfaiyeci yaralandı.
İber yarımadasında 40 dereceyi aşan sıcaklıkların bu hafta da devam etmesi öngörülüyor. İspanya’daki büyük orman yangını ise geçtiğimiz hafta sonu tam olarak kontrol altına alındı. Akdeniz ülkeleri bu yaz da ciddi orman yangınları ile mücadele ederken altı Akdeniz ülkesinin hükümet başkanları, iklim değişikliğinin Akdeniz ve çevresinde ortaya çıkarttığı ve çıkartacağı sonuçlara dair ortak bir bildiriye imza attı.
Hırvatistan, İtalya, Malta, Portekiz, Slovenya ve Yunanistan hükümet başkanları “Akdeniz için Çağrı” başlıklı metinde iklim krizinin “olağanüstü hal” durumuna dönüştüğü vurguladı. Son dönemde Akdeniz bölgesi için aşırı sıcaklar, seller, yangınlar, çölleşme, su ve elektrik kesintileri gibi sonuçların daha fazla yaşandığı belirtilen metinde şu ifadelere yer verildi:
“Artık kaybedecek zaman yok, siyasi veya ekonomik nedenlerle taviz verecek zamanımız kalmadı. Harekete geçmek, acil ve etkili adımlar atmak zorundayız. Tüm Akdeniz ülkeleri, koordinasyon içinde hareket etmeli ve iklim krizinin etkilerini durdurmak ve tersine çevirmek için ortak çaba sarf etmelidir.”
Türkiye’nin de bu konuda Akdeniz ülkeleri ile birlikte hareket etmesi ve küresel ısınmanın etkileriyle birlikte mücadele edilmesi elzem görünüyor. Zira, diğer olumsuz sonuçların yanı sıra özellikle orman yangınları ile mücadelede ortak eyleme geçilmesi, hızlı ve etkin sonuçlar almak için kaçınılmaz.
Güney Amerika’da Amazon Zirvesi
Okyanusun öte tarafında, Güney Amerika’da da iklim değişikliğine ilişkin önemli bir toplantı düzenleniyor. Sekiz ülkenin sınırları içinde, Hindistan’ın iki katı büyüklüğünde devasa bir alana yayılan yağmur ormanı Amazon, iklim krizine neden olan karbondioksiti ciddi miktarda emerek küresel ısınmaya karşı küremizi koruyor.
Ancak bu devasa orman son yıllarda ciddi bir ağaç kıyımına uğradı ve her geçen gün ormanın kapladığı alan küçülüyor. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, özellikle Bolsonaro döneminde artan ormansızlaştırmayı 2030 yılında bitireceği sözünü verdi.
Amazon’u kurtarmak ve Güney Amerika’nın bu bölgesinin ekosistemini korumak için sekiz Amazon ülkesinin liderleri bu hafta Brezilya’da acil sorunları ele almak üzere bir araya geliyor.
Bolivya, Brezilya, Kolombiya, Ekvator, Guyana, Peru, Surinam ve Venezuela’dan temsilciler, Salı günü Brezilya’nın kuzey doğusundaki Belem kentinde başlayacak olan iki günlük Amazon İşbirliği Antlaşması Örgütü (ACTO) toplantısına katılacaklar.
Bu toplantı ile ilk defa Amazon ülkeleri ortak bir işbirliği ile yağmur ormanlarını korumak için girişimde bulunuyorlar. Toplantının Belem kentinde yapılmasının da anlamı büyük. Belem ve etrafı yağmur ormanlarının en çok alan kaybettiği bölgelerin başında geliyor. Ayrıca bu kent 2025 yılında gerçekleştirilecek COP30 iklim zirvesine de ev sahipliği yapacak.
Amazon ormanlarının yaklaşık 3’te 2’si Brezilya’da yer alıyor ve en çok ormansızlaştırma da bu ülkede yaşanıyor. Küresel ısınmanın önüne geçilmesi için Amazon ormanları büyük önem taşıyor ve Güney Amerika’nın kalbinde, çok geniş bir coğrafyaya yayılmış bu ormanların korunması ciddi bir uluslararası işbirliğini gerektiriyor. Umarız bu toplantılardan, Amazon ormanlarındaki kaybı önlemek ve dolayısıyla da karbon emisyonunu azaltmak için somut kararlar çıkar.
Küremiz Hızla Isınmaya Devam Ediyor
Temmuz 2023’te dünyanın ortalama sıcaklığı ilk defa 17 derecenin üzerine çıktı. Ağustos ayında ise yeni rekorların kırılacağından endişe duyuluyor. Sıcaklıklar bu şekilde giderse 2023 yılı dünyanın ölçülebilen en sıcak yılı olmaya doğru gidiyor.
Hızla ısınan atmosfer ve okyanuslar, ısınmanın hızlanmasına olumsuz etkide bulunacak yeni sonuçlar üretiyor. Ormanlar havaya salınan karbonu yangınlar ile mücadele ederken nasıl daha fazla emebilir? Atmosferde oluşan sıcaklığı emen okyanuslar, kendileri daha da ısınırken bu görevi nasıl yerine getirebilir? Küresel problemler, önce bölgesel ve sonrasında ise küresel işbirlikleri gerektirir.
Alarm zilleri dünyanın dört bir köşesinden duyulurken devletlerin konferanslar düzenlemek ve bürokratik düzenlemelerle uğraşmak yerine artık somut ve hızlı eylemlere geçmeleri insanlık adına en acil sorunumuz. Aksi takdirde ısınan küremiz, tüm insanlığı artık baş edemeyeceği sorunlarla baş başa bırakacak.