[voiserPlayer]
1209. 1209 mu? Bu onun doğum günü değil mi? Yok, yok değil.
Harumichi. Sapporo kentinde bir sitede özel güvenlik görevlisi. Onu yıllardır seven, yıllardır yanında olan bir kadınla evlilik yolunda. Ancak hâlâ Yae’yi unutmuş değil, onunla hatıralarını.
Bir akşam vakti. Harumichi takside. Hayal mi bu yoksa? Geçen taksinin şöför koltuğunda. Evet o. Buradan dönün lütfen. Şu taksiyi takip edin. Artık çok geç efendim. Lütfen. Tokyo’nun taksi şirketlerini arar. Tek tek. Hepsini. Kadın sürücünüz var mı? Yok. Özel güvenliğin telsizinden taksi şoförlerinin kanallarını dinler. Bir kadın sesi duyma ümidiyle. Evet o. Bu onun sesi. Yıllardır duymadığı o sesi, telsiz cızırtıları arasında tanır. Günler sonra. Taksi şirketine gider. Ancak Yae’yi orada bulamaz.
O da kim? En fazla 15 yaşında bir çocuk. Elinde tuttuğu? Yoksa Uta’nın kaybettiği toka mı? Evet o. Ama bu akşam gelmeyecek ki. Nasıl da çaresiz. Ben de mi böyleydim? Bu akşam gelmez. Cumartesi akşamı gel.
Cumartesi akşamı. Uta kendinden geçmiş dansta. Çocuk da onu hayranlıkla izlemekte. Çocuğun yanına gelir ve onunla birlikte Uta’yı izler. Dans biter. Uta Harumichi’ye seslenir, koşarak yanına gelir. Tokamı buldun mu? Harumichi çocuğa bakar. Bu çocuk… Adın ne senin? Tsuzuru. Çantasından tokayı çıkartır ve Uta’ya uzatır. Ben senin instagramdaki bütün paylaşımlarını beğenen kişiyim. Hem de ilk beğenen. Her zaman.
Uta’nın bir sonraki dansı perşembe günü. Tsuzuru o günde orada. Harumichi ise güvenlik odasında. Güvenlik kamerasından iki gencin birbirine karşı cilvelerini izlemekte. Yüzünde kocaman bir gülümseme. Onlar da mı öyleydi?
Anne buradayım. Harumichi, bu annem. Anne, bu bahsettiğim kişi.
Memnun oldum. Tsuzuru ile ilgilendiğiniz için teşekkür ederim.
Harumichi şaşkın. Öylece kalakalık. Dili tutulur, cevap veremez. Karşısındaki yıllardır görmediği o kadın. Evet o. Yae…
Harumichi? Hah. Afedersiniz. Merhaba.
Görüşürüz. Görüşürüz.
Bu, yıllar sonra gelen ilk karşılaşma. Ancak bunun yıllar sonraki ilk karşılaşma olduğunun sadece Harumichi farkında. Yae değil. Ana oğul ayrılırken gözden dökülen bir damla yaş.
Yıllar öncesi. Harumichi henüz orta okul çağında. Serseri mi serseri. Kavgacı mı kavgacı. Uyumsuz. Tembel. Kayıp, hayatın sakin bir nehir gibi aktığı o taşra kasabasında hem de.
Bir trende. Lise deneme sınavına giriş yolunda. Dört beş sıra ötede o oturmakta. Onu bu ilk görüşü. Yae’yi. İlk görüşte aşk.
Yae de henüz orta okul çağında. Ancak her açıdan Harumichi’nin tam zıttı. Teki beyaz, öteki siyah. Teki kuğu, öteki karga. Sakin. Uyumlu. Çalışkan. Hayali olan bir kız. Ve o hayalin ardında, o yaştaki bir çocuğun toplayabileceği bütün ciddiyetle hem de. Hostes olup dünyayı gezme hayali.
Yae uyuklamakta. Okuduğu kitap kucağından düştü düşecek. Bir şey bulup sayfalarının arasına koymalı. Ne olur? Tren bileti? Olur mu? Mecbur. Çıkışta başı belaya girer ve aynı istasyonda inen Yae’yi kaybeder.
Talih. O gün Yae’yi bir kez daha görür. Deneme sınavında. İki üç sıra arkasında oturur. Sınav biter. Kağıtları toplamaya gönüllü olur. Yae’nin kağıdına göz atar, adını öğrenir ve lise tercihini. Bölgenin en iyi lisesinin adını.
O gün ve sonrasında. Tamamen değişir. Sabahlara kadar sınav için çalışır. Hepsi lise giriş sınavına hazırlık. Ve bir mucize gerçekleşir. Yae’nin girmek istediği o iyi liseyi kazanır. Kaydolur ve okulda gözleri Yae’yi arar. Sonunda onu okulun bir koridorunda görür. Yanından hiç bir şey olmamış gibi geçer. İçinde kuşlar kanat çırpmakta. Ne yapsa da Yae’ye varlığını hissettirse. İlk çabası mıydı, yoksa daha sonra ki mi? O bir motosikletin arkasında okulun kapısında öğrencilerin giyimini kontrol eden görevliyi peşine takıp Yae’yi kurtardığında. Yae de ondan hoşlanır.
İtiraf? Ama nasıl? Karşılıklı hisleri açmada yaşanan acemilikler. Bir gün videocuda karşılaşırlar. Harumichi müşteri. Yae kasiyer. Alakasız. Ama Yae soruverir. En sevdiğin yemek ne? Napolitan makarna. O kadar. Şaşkın. Karşı soruyu sormaz, soramaz. Senin ki ne?
Eve gider. İçi içini yemekte. Evdekilere göre bu sorunun anlamı nettir: Senden hoşlanıyorum. Ve o da aynısını ona sormalıdır. Ama o sormamıştır. Korkak. Bir anda karar verir. Heyecanla o karlı havada dışarı çıkar. Otobüse binip videocuya gidecektir. Yae belki hala oradadır. O da ne. O kapkaranlık vakitte yolun karşı tarafında bir araba durur. Arabadan bir kız iner. Yae. Koşa koşa ona gelmekte. Bu karlı havada ne yapıyordur? Üşüteceksin. Derin derin bakar gözlerine, elleriyle üzerindeki karları temizlemeye çalışan Yae’ye. Ve ona sarılır. Yae de ona. Yae? Senin ki ne? Senin en sevdiğin yemek ne?
Ve saf mutlulukla geçen günler, haftalar, aylar. Sayısız hatıra. Pırıl pırıl gözler, pır pır atan kalpler.
Lise biter. Artık acı ayrılık zamanı. Yae üniversiteye kaydolur. Harumichi Hava Harp Okuluna. Artık başka şehirlerdeler. Yae Tokyo’da. Harumichi Yamaguchi’de. Ah o mesafeler. Yae ile tartışır. Tokyo’yu ilk ziyaretinde. Hem de aylar sonra gelen. Yae ona yurtdışı planlarından bahsetmemiştir. Halbuki. Okuldaki bir arkadaşı, hem de erkek, bunu biliyordur.
“Keşke gelmeseydim.” Ayrılır, Yae’yi yağmur altında, kalbi kırık bırakarak. Çok geçmeden ani bir pişmanlık bastırır. Acı pişmanlık. Hemen arar telefonla ve o talihsiz kazanın sesini duyar. Yae’ye çarpan araba, onun son yıllarda ne varsa hafızasında tamamen siler, süpürür. Harumichi’yi… ve o saf mutluluğun resimleri, onlarca, yüzlerce hatırayı. Tamamen.
Yae hastaneden çıkar, liseyi okuduğu kasabaya döner. Nafile. Kaybolan hatıralar geri gelmez. Ve kızını daha rahat bir hayat için tek şansı gören annenin can alıcı müdahelesi. Kazanın hemen ardından hastanede başlayan müdahale. Onu biraz yalnız bırak lütfen? Ben onu korurum. Sen daha kendi kıçını silemiyorsun. Sonra da devam eden müdahale. Harumichi’nin yazdığı onlarca mektubu kızından saklayarak.
Harumichi savaş pilotu olur, artık Yae’ye bakabilecek durumdadır. Soğuk karlı bir kış günü Yae’nin kapısında belirir. Yae evde yoktur. “Ben burada beklerim.” Gerek yok. Yae hamile, onu seven ve başarılı ve varlıklı bir doktor sevgilisi var. “Yae’nin de benimki gibi zor bir hayatı olsun istemem.” Yae’den sakladığı okunmamış onlarca mektubu geri iade eder. Boynu bükük, kalbi kırık. Yae’ye yazdığı mektupları yakar. Çaresizce…
Tekrar buluşmak. Olur mu? Ama çocuğu var. Evli değil mi? Yine bir gün Tsuzuru ile birlikte. Annesinden gelen telefon. Ayağına gelen fırsat. Evdeki çamaşır makinası bozulmuş. O yüzden çamaşırcıya gidecektir. Kim bilir hangi sapık onu rahatsız edecek? Engel olmalıyım. Koşa koşa bulur, Tsuzuru’nun verdiği adresteki çamaşırcıyı. Yae bir sandalyede uzanmış, yorgunluktan derin uykuda. Gerçekten rahatsız edici bir çift bakış ona yönelmiş. Hırkasını çıkartır ve acığa çıkan bacaklarını örter. Karşı sandalyede oturur ve ona doya doya bakarak uyanmasını bekler. Sonrasında onunla evine gider, bozulan çamaşır makinesini tamir eder. Karşılığı. Yae’nin evinde, onun yaptığı Napolitan makarnayı yemek ve masada ona teklifsizce bakabilmek. İşte mutluluk.
Takip eden buluşmalar. Bazıları kader ayarlı, bazıları kul. Yae’nin hafızasının unuttuğu, ancak kalbinin unutmadığı. Hayatı boyunca kalbinin derinliklerinde hissettiği, ancak adını bir türlü koyamadığı çok sevdiği birini kaybetmiş olma hissi. Buluşmalar o hissi depreştiren olayların sahnesi.
Hastane odası. Hasta o. Yae’yi koruma iç güdüsü ile hareket ettiği bir olaydan dolayı. Ziyaretçileri dilsiz kız kardeşi ve onun kızı. O sırada Yae içeri girer. Kız kardeşi onu tanır. Yae onu tanımaz. Tamamen iç güdüsel. Kız kardeşle işaret dilinde anlaşır. Harumichi ile sevgili iken öğrendiği. Şaşırır. İşaret dilini nasıl bilebilir ki?
Harumichi ona zaten aşıktır. Lise yıllarındaki gibi. Tarih tekerrür eder. Yae de ondan hoşlanmaya başlar. Bir kez daha. Ancak bir sorun vardır. Harumichi’nin evliliğe giden ilişkisi. Öyle bir sorun ki her ikisine de zaman zaman geri adım attırır. Ancak nafile. Harumichi yıllardır birlikte olduğu nişanlısına haksızlık yapmanın pişmanlığında. Ondan ayrılmalıdır. Nişanlısını o kadar üzüp, Yae’ye de gitmez, gidemez. Yae’nin itirafına rağmen. Hem Yae geçmişi hatırlamıyordur. Hatırlarsa üzülmez mi? Çözüm Japonya’dan ayrılmak. Ayrılırken Tsuzuru’ya bir cd çalar bırakır. Yae ile birlikte lise çağlarında dinledikleri şarkıların olduğu cd çaları.
Yae’nin evi. Tsuzuru da orada. Anne pil var mı? Olacaktı. Tsuzuru kulaklığını takar, balkon girişinde oturur ve dinlemeye başlar. Yae yanına gelir, o eski cd çaları görür ve yanına oturur. Tsuzuru kulaklığın tekini ona verir. Yae, aynı yıllar önce Harumichi ile birlikte yaptığı gibi, o an çalan şarkıyı dinlemeye başlar (1).
Sigara tadındaydı.
Son öpüşmemiz.
Hem acı,
Hem hüzünlü.
Yarın bu zamanlarda,
Nerede olacaksın?
Kimleri düşünüyor olacaksın?
Yıllar sonra ilk kez. Onun yüzü gelir aklına. O leylak ağacının altında o gülen yüzü.
Sen her zaman benim aşkım olacaksın.
Sonra o karlı akşam birbirilerine hislerini itiraf ettikleri karşılaşmadaki yüzü. Şaşırır. Gözleri dolmaya başlar.
Günün birinde başkasına aşık olacak olursam eğer,
Birbiri ardına o liseli çocuğun yüzleri belirir gözlerinin önünde. Ona pırıl pırıl bakan, sevgi dolu gözleri.
Bana aşkı nasıl öğrettiğini unutmayacağım asla.
Sonra aniden. Birden Harumichi’nin yüzü belirir. Hemen ardından o gençle ilk öpüştükleri sahne. Sonra yine Harumichi.
Sen her zaman benim için biricik olacaksın.
Gencin yüzü. Harumichi’nin yüzü. Gencin yüzü. Harumichi’nin yüzü.
Hep yürek burkan bir aşk şarkısı olacak bu,
Ben yeni bir şarkı söyleyebilene dek.
Ve gözlerinden yaşlar boşalmaya başlar. Harumichi o gençtir. İlk aşkı…
Tıpkı duran zaman,
Yeniden akmak üzereymiş gibi.
Unutamadığım tek bir şey var.
Yarın bu zamanlarda,
Ağlıyor olacağım kesin.
Seni düşünerek.
Hep kalbimde olacaksın sen.
Daima yalnız sana ait,
Bir yer olacak orada.
Umarım benim de,
Senin kalbinde bir yerim olur.
Şu anda ve sonsuza dek.
Sen hep biriciksin.
Hep yürek burkan bir aşk şarkısı olacak bu,
Ben yeni bir şarkı söyleyebilene dek.
Hep sevgilim olacaksın.
Sen her zaman benim aşkım olacaksın.
Günün birinde başkasına aşık olursam eğer,
Bana aşkı nasıl öğrettiğini unutmayacağım, asla.
Sen her zaman benim için biricik olacaksın.
Hep yürek burkan bir aşk şarkısı olacak bu.
Şu anda ve sonsuza dek
Sen hep biriciksin.
Üç yıl geçer aradan. Uta Harumichi’nin yerini keşfeder ve Tsuzuru’ya söyler. Tsuzuru da annesine. Genç kızlığında hostes olup dünyayı gezme hayali kuran Yae hayatında ilk kez bir uçağa biner. İzlanda’nın yerel bir havayolu firmasında pilotluk yapan Harumichi’yi görmek için.
Onu uçağın kapısını kaparken yakalar. Bağırır: Harumichi! Sırtından çantasını atar ve koşmaya başlar. Koşar, koşar ve boynuna sarılır.
“Harumichi sen benim ilk aşkımsın.”
(1) Diziye ilhamını veren ve her sahnesine sinen o depresif hüznü, sözüyle ve en önemlisi sesiyle yansıtan Utada Hikaru’nun bu unutulmaz şarkısının çevirisi Japan Fans Çeviri Grubu’na ait. First Love: https://www.youtube.com/watch?v=lTQc9uTqwBE
First Love, Netflix, 2022.