[voiserPlayer]
Türkiye’nin kader seçimine yaklaştığımız şu günlerde depremin etkisiyle önceki seçimlere oranla düşük profilde bir seçim kampanyası dönemi gözlemliyoruz. Pek çok izleyici, siyasi partilerin Türkiye’nin farklı şehirlerinde miting yapmasının eskisi kadar etkili olup olmadığını sorguluyor. İletişim ve bilişim imkanlarının hayat tarzını değiştirecek kadar arttığı şu dönemde şehir şehir otobüsle gezip insanları meydanlara toplamanın ne kadar gerekli olduğu daha çok tartışılıyor. Pek çok kişi için miting yapmak artık demode bir yöntem.
Aslında mitingler Türkiye’nin siyasi ve seçim kültüründe önemli yer tutuyor. Elbette propaganda aygıtları artık fiziksel olmanın ötesinde dijitale taşınmış durumda olsa da mitingler hala etkili birer araç. Bunun önemi Türkiye’nin sosyo-politik ve idari sisteminden ileri geliyor. Dolayısıyla mitinglerin etkinliğini inceleyeceğimiz bu yazıda aslında Türkiye’nin idari yapısını ve siyasetle ilişkisini de ele almış olacağız.
Türkiye’nin İdari Yapısı
Türkiye dünyanın en büyük merkeziyetçi ülkelerinden biri. Kamu kaynaklarının ezici çoğunluğu merkezde toplanıyor ve buradan geri dağıtılıyor. Devletin dokunduğu kişi/grup zenginleşiyor, yumruğunu vurduğu kişi/grup yok olup gidiyor. Böylesine güçlü bir merkezi yönetim olunca, siyasetin temel amacının yeniden dağıtım olduğunu düşünürsek, reel siyasetin de en önemli aracı kendi bölgesi ile Ankara arasında bağ kurmak oluyor. Öyle ya Ankara’da ne kadar güçlü olursanız yerelde de o kadar güçlü hale geliyorsunuz.
Merkeziyetçilik sadece idari yapıda değil siyasi partiler ile seçmenler arasında da etkili. Seçmenin merkezi kaynaklara erişim sorunu aynı zamanda enformasyona erişim sorunu ile paralel gidiyor. Siyasetçilerin yerel sorunlara ulaşmak için bir iletişim hattına ihtiyaçları varken kendi mesajlarını da ülke geneline yaymak için çift taraflı bu iletişim hattına ihtiyaç duyuyorlar. Yani başka bir yazının konusu olacak şekilde, iyi siyasetçi yerel ihtiyaçları Ankara’ya en iyi taşıyan ve Ankara’dan kaynak getiren siyasetçi oluyor. İşte mitinglerin önemi tam da burada ortaya çıkıyor.
Miting İletişimi
Mitinge giden siyasi liderler o bölgenin gündemine bir gün bile olsa dokunmuş oluyor. Bir yandan bölgedeki sorunlar ve ana talepler dinlenirken öte yandan seçmene verilmek istenen mesaj birinci elden veriliyor. Genelde de liderler bölge halkının beklentilerine selam veren ifadeleri konuşmalarında kullanıyor. Böylece merkezi idari yapısından kaynaklanan merkez ve çevre arasındaki mesafe seçim öncesi azaltılmış oluyor.
Bunun yanında miting meydanının ratingi de bir başka gösterge. Oldukça kalabalık bir topluluk bölgede o partiye olan desteği işaret ederken yerel teşkilatın organizasyon becerisini de test etmiş olur. Bu organizasyon becerisinin seçmeni sandığa götürmeye de etkisinin olacağı açık. Ayrıca kalabalık bir miting o bölge insanında “bunlar kazanacak galiba” algısını güçlendirir.
Liderler mitinglerle verdikleri mesajlarla aslında seçim öncesi birbirileriyle de konuşma imkanı buluyorlar. Bir mitingde kendisine atılan lafı, öteki mitingde diğer lider karşılama fırsatı buluyor. Diplomasideki mütekabiliyet ilkesine benzer şekilde iletişim dünyasında da protokol zemini aranır. Devamlı mitinglerde konuşan birisine sadece TV yayınları ve sosyal medya videoları ile karşılık vermek aynı seviyeyi yakalayamamaya neden olur ve güçsüzlüğe işaret eder.
Aslında miting meydanları tiyatral sahne şovlarına müsait olsa da Türkiye’de siyasi liderler genelde sadece konuşmak, o bölgenin futbol takımının atkısını giymek ve sonrasında çiçek dağıtmakla yetiniyor. Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalabalığa video izletmek gibi bir yenilik yaptı ki bunu etkili şekilde kullanıyor. Yakın tarihte not edilebilecek bu tip sahne şovlarına Bahçeli’nin Erdoğan’a Öcalan’ı asması için ip atması (2007) ve İmamoğlu’nun ceketini çıkarıp kollarını kıvırması (2019) sayılabilir.
Bir Zorunluluk Olarak Miting
Türkiye’nin idari ve sosyo-ekonomik yapısı merkez ile çevre arasında büyük bir mesafe açıyor. Merkeziyetçilik nedeniyle siyasetin ana amacı Ankara’ya ulaşmak oluyor. Ankara’dan gelecek yatırım, fon ve memur kadrosu siyasal gücün göstergesi olurken iyi siyasetçi de yerel aktörlerin Ankara’dan pay alması için köprü olan siyasetçi oluyor. Bu mesafe de seçim dönemlerinde ne sosyal medya ne televizyonlar ile kapatılabiliyor. Yapılan mitingler merkezin taşraya dokunmasını sağlayarak güçlü bir iletişim kurulmasına vesile oluyor.
Türkiye’nin siyasi ve idari mekanizması değişmeden, siyasal partiler kanunu yeniden düzenlenmeden ve merkeziyetçilik kırılmadan mitinglerin gücü de azalmaz. Eski model ve çok kaynak aktarılan bu iletişim biçimi Türkiye’nin arkaik yönetim yapısında işleyen bir mekanizma olarak siyasal hayatına devam eder. Ne kadar dijital imkanlar artsa da seçmen hala fiziksel temasa önem veriyor ve vermeye de devam edecek.