[voiserPlayer]
Ekonomos Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni (6-12 Mart 2023)
Başka Bir Bankacılık Krizi: Credit Suisse
Bir önceki hafta ABD’de Silicon Valley Bank’ın batması dünya ekonomi ve finans gündemine otururken geçen haftaya damgasına vuran gelişme ise yine bankacılık sektöründeki bir firmadan geldi: Credit Suisse. Böylelikle ABD bankacılık tarafındaki bir sorunun yaşanmasından sonra bir diğer sorun bu sefer Avrupa tarafında, İsviçre’de gerçekleşmiş oldu.
Credit Suisse’in uzun süredir yönetim kaynaklı kötü giden banka performansı ve riskliliği bulunuyordu ve bu kötü giden performans ve risk belirli aralıklarla piyasalarda gündem olmaktaydı. Bankada birçok skandal yaşanmakla birlikte son zamanlarda yaşanan önemli olaylara bakıldığında bunlardan birisi 2020 Şubat ayında banka CEO’su Tidjane Tiam’ın istifaya zorlanması idi. Tiam’ın bankanın eski bir yöneticisini gözetlemesi için özel dedektifler tuttuğunun ortaya çıkması görevinin sonu oldu. Tiam’ın dedektif tutma sebebi eski bir varlık yöneticisinin en büyük rakip UBS’e geçerken beraberinde müşterileri de götüreceği endişesi idi. 2021 yılı Mart ayında gruba ait şirketlerden Greensill Capital ve Archegos Capital Management çökerek bankayı milyarlarca dolarlık zararla karşı karşıya bıraktı. Bir sonraki ay ise bankanın on yıldır başında bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Urs Rohner de istifa etmek zorunda kaldı.
2021 Ekim ayında ise banka ABD ve İngiltere’deki regülatörlere 475 milyon dolarlık bir ceza ödemeyi kabul etti. Cezanın nedeni ise bankanın Mozambik’teki bir yolsuzluk skandalına karışmasıydı. Banka büyük bir ton balığı fabrikası kurulması için krediler sağlamıştı ve Mozambik hükümeti üç firmaya verilecek krediler için garantör olmuştu. Fakat bu krediler parlamentoda onaylanmayınca hükümet kredilere karşılık devlet tahvili verdi. Denetimler sonucunda ise bu kredilerin 500 milyon dolarlık kısmının kayıp olduğu ortaya çıktı ve bu yüksek miktarda kayıp ülkede ekonomik krizi tetikledi. 2022 Ocak ayında Credit Suisse Yönetim Kurulu Başkanı António Horta-Osório, Wimbledon tenis turnuvasına giderken Covid kurallarını ihlal ettiği için istifa etmek zorunda kaldı. 2022 Şubat ayında ise başka bir skandal olarak on sekiz bin müşterinin hesap detaylarının sızdırılması gerçekleşti. Haziran ayında ise Credit Suisse, bir Bulgar uyuşturucu kaçakçılığı çetesiyle bağlantılı olarak İsviçre’de kara para aklama suçundan suçlu bulunan ilk büyük yerli banka oldu. Kötü yönetimin devam etmesi nedeniyle bir ay sonra CEO Thomas Gottstein’e görevi bıraktırıldı ve yerine Ulrich Körner getirildi. Görüleceği üzere 167 yıllık Credit Suisse tam bir skandallar bankasına dönüşmüş durumda.
Tüm bu son dönemde ve öncesinde yaşanan skandallar ve yönetim zafiyeti, banka performansının düşmesine ve istikrarsızlığa yol açtı. Bu durum beraberinde oldukça büyük bir güven kaybını getirdi. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere şirketin yıllık karında dalgalanmalar yüksek.
Tüm bu yaşanan skandallar ve istikrarsızlıklar sonrasında şirket yeniden planlama yapıp durumu toparlamaya çalıştı. Fakat dalgalanmalar ve güven kaybı kaynaklı piyasadaki endişeler bu planlamaları zora soktu. Firma ise stratejik planlaması için yeni sermayeye ihtiyaç duyuyordu ve fakat bunu hisse senedi satışı dışında gerçekleştirmesinin zor olduğu görülünce hisse senedi fiyatı oldukça sert şekilde düştü. Credit Suisse hisse fiyatları geçen Çarşamba günü yüzde 24 değer kaybettikten sonra Perşembe günü yüzde 18 yükselirken Cuma günü de tekrar yüzde 10’luk bir düşüş yaşadı. Bu sıkıntılara ek olarak, hızla yükselen faiz oranları ve durgunluk korkularının yanı sıra Ukrayna’daki savaşın yatırımcıları sarsması ve finansal koşulları sıkılaştırmasıyla birlikte daha geniş piyasa rahatsızlığı da vardı. Tüm bu endişelerle müşterilerce bankadan geçen hafta günlük ortalama 10 milyar frank civarında mevduat çekildi. Burada önceki hafta Silicon Valley Bank’ın başına gelenler de mevduat çekme sürecini tetiklemiş olsa gerek.
Böylesi bir durumda bankanın sermaye ihtiyacı yüksek iken bankanın en büyük ortağı Suudi Ulusal Bankası Başkanı Ammar Al Khudairy’nin yaptığı açıklama ile Credit Suisse’e daha fazla destek vermeyeceklerini ilan etmesi sonrası başlayan panik satışlar Avrupa’da risk algısının yükselmesine yol açtı. Avrupa’nın önemli bankalarının hisse fiyatları da çakıldı.
Ve Nihayet Satış
Hafta sonuna gelindiğinde ise Credit Suisse’in satılacağına dair dedikodular çıkmaya başladı. Bu dedikodular özellikle de başka bir İsviçre bankası olan UBS üzerine yoğunlaştı. Önce piyasa değerinin sekizde biri fiyatına teklif verildiği ve Credit Suisse tarafının bunu reddettiğine dair haberler çıktı. Fakat Pazar akşam saatlerinde anlaşma kesinleşti ve bankacılık devi UBS, başka bir bankacılık devi Credit Suisse’i 2 milyar doların üzerinde bir değerle satın aldı. Credit Suisse’in hisse başı değeri piyasalar kapanırken 1,86 frank iken anlaşma hisse başı 0,50 Frank’tan gerçekleşti. Şirketin değerindeki düşüşü anlamak için geriye doğru baktığımızda 11 Mayıs 2007 tarihinde hisse fiyatının 83 Frank olduğunu görüyoruz. Böylece Credit Suisse Cuma günkü piyasa değerinin yaklaşık dörtte birine, 16 yıl önceki değerinin ise 166’da birine satılmış oldu. İsviçre hükümeti ise bu satın alma sırasında olası kayıplara karşı UBS’e dokuz milyar franklık bir garanti de verdi.
Bankanın mevcut durumda yaşadığı sıkıntılar piyasalar tarafında finansal istikrar açısından sıkıntı olarak görülüyordu. O nedenle de sorunun bir an önce çözülmesi, hele ki piyasalar açılmadan çözülmesi piyasaları rahatlatacaktı. Gerek alıcı ve satıcı taraflar gerekse de ülke yönetimi, sorunun çözümü için hafta sonu uzun bir mesai yaptı ve sorunu satın alma ile çözme yoluna gidildi. İsviçre Cumhurbaşkanı Alain Berset anlaşmanın önemini “Credit Suisse’in kontrolsüzce çökmesi, ülke ve uluslararası finans sistemi için hesaplanamaz sonuçlara yol açabilir.” sözleriyle dile getirdi. Nihayetinde eski yöneticisinin en büyük rakip UBS’e geçip müşterileri de oraya götüreceği korkusuyla CEO tarafından dedektiflerin tutulduğu bankada tüm müşteriler UBS’e geçmiş oldu. Böylelikle de iki hafta önce ABD tarafında yaşanan bankacılık krizi geçen hafta da Avrupa’da farklı nitelikteki başka bir bankada kendine özgü sorunlarla yaşanmış oldu ve geçen haftayı da bu şekilde kapatmış olduk.
Kısa nota düşenler:
- TCMB tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre 2023 yılı Ocak ayında cari işlemler hesabı rekor kırarak 9 milyar 849 milyon dolar açık verdi. Yıllık cari açık ise 51,7 milyar dolar oldu ve yıllık bazda da 2014 yılından bugüne en yüksek yıllık cari açık gerçekleşmiş oldu. Cari açığın 9,3 milyar dolarlık kısmı resmi rezervlerin eritilmesiyle karşılandı.
- Yerli otomobil TOGG’un ilk modeli olan T10X için ön siparişin başladığı ilk 30 saatte 29 bin adet başvuru yapıldı.