[voiserPlayer]
Ceza, yaşananları “Suspus” şarkısında tek cümleyle özetliyordu aslında. “Rap harekettir ve de politiktir.” Türkçe Rap (T-Rap)[1] tarihinin en önemli günlerinden birisi, Şanışer ve 17 kişinin “Susamam” şarkısını ve Ezhel’in “Olay” şarkısını piyasaya sürdüğü gün olabilir. Zaten 2019 yılı T-Rap için bu müzik türünün patladığı yıl olarak da görülebilir çünkü YouTube ya da Spotify’da trendlere bakarsanız eğer en tepedeki müziklerin hep rap müzik olduğunu göreceksiniz. Türkiye’nin son dönemde geçirdiği politik atmosfer içerisinde rap dinleyicileri genellikle rapçilerden hükümete karşı tepki göstermelerini ve bu doğrultuda müzik yapmalarını beklediler. Belli bir kesim rapin özünün güce ve baskıya karşı direnme ve hegemonyayı eleştirme olduğunu öne sürdü. Dolayısıyla bu kesim için rap müziğin amacı, Türkiye örneğinde, hükümetin neden olduğu sosyal ya da siyasi adaletsizliklere karşı ses çıkarmaktı. Fakat, Türkiye’deki rapin gidişatına bakarsanız eğer, popüler olan şarkılar genellikle sosyal mesaj taşımayan, eğlence amaçlı ya da birilerinin başkalarına diss[2] atması üzerine ilerliyor.
Bu yazıda işleyeceğim iki ana konu var. Birincisi, bahsi geçen kişilerin, T-Rap’in son zamanlarda kazanmış olduğu popülariteyi, sonunda yaptıkları müzik türünün özüne dönerek siyasi ve sosyal mesaj verdikleri bu şarkılarla süslemiş olmaları. Tabii ki de tüm rap şarkıları sosyal ya da siyasi mesaj kaygısı taşımak zorunda değil ama kazanmış oldukları popülarite içerisinde siyasi mesaj eksikliğinin hissediliyor olması bu müzik türünün özüne karşı olan bir durumdu.
Bu yazıyı yazmaktaki ikinci amacım ise Türkiye’de politik rapin 5 Eylül 2019 gecesi başlamadığını göstermek. Bu iki şarkıdaki ana temaların çok daha cesur şekilde işlendiği birçok politik rap şarkısı zaten mevcut. Hem “Susamam” ve “Olay” şarkılarını hem de diğer politik rap şarkılarını incelemeden önce politik rap alt müzik türünü, hiphop kültürü içerisinde konumlandırıp sonradan yazımın asıl sorusuna cevap vermeye çalışacağım.
Hiphop – Rap – Politik Rap nedir?
Türkiye’deki politik rap olgusunu işlemeden önce bu olguyu genel hiphop kültürü içerisinde konumlandırmak gerekiyor. Hiphop dediğimiz şey aslında 4 ana bileşenden oluşan bir kültür. Bu 4 ana bileşen: DJing, Breakdancing, Graffiti ve Rapping. DJing dediğimiz şey aslında bildiğimiz anlamda DJ’lerin yaptığı şey. Breakdancing dediğimiz şey ise sokak dansının türlerinden birisi. Graffiti ise kamusal bir alanda belli bir yüzeye yapılmış olan çizimler. Dördüncü bileşenimiz ise bizim ana konumuzu oluşturuyor, yani rap yapmak. Dolayısıyla, rap dediğimiz şeyi hiphop ile karıştırmamak gerekiyor çünkü rap hiphop kültürünün bileşenlerinden yalnızca bir tanesi.
Rap ise; Afrikan-Amerikan kökenli, ritmik ve genellikle kafiyeli konuşmaların belli beat’lerle beraber söylendiği bir müzik türü. Bu müzik türüne baktığımızda ise birçok alt türü olduğunu görüyoruz, mesela battle rap, gangsta rap, trap ya da politik rap gibi. Bu yazıdaki konumuzu oluşturan şarkılar politik rap alt müzik türü altında düşünülebilir. Tanım yapmak gerekirse eğer, politik rap; siyasete referans vererek sosyal konular üzerine yorumlar yapan ve siyasi ve sosyal adaletsizliklere belli çözümler sunan rap şarkıları olarak tanımlanabilir. Bu rap türü içerisinde genellikle marjinalize edilmiş yani toplum tarafından dışlanmış grupların sistemin üzerlerinde yaratmış olduğu baskılara karşı direnmelerinin anlatılmasına şahit oluyoruz. Yani politik rapin özneleri genellikle, belli bir ülke içerisinde siyasi hükümetin yapmış olduğu politikalar sonucu ezilen, adaletsizliğe uğrayan ya da dışlanan gruplar ve politik rap de bu marjinalize edilmiş toplulukların sesi.
Politik rap ile alakalı yazılmış olan literatüre baktığımızda ise rapin politikacıların davranışlarını etkileme gücünden bahsediliyor. Bu tarz şarkıların ikinci bir özelliği ise siyasi bilgilerin şarkılar aracılığıyla topluma yayılması. Politikacılar da politik rapin bu tarz misyonlarının farkındalar ki rapçilere karşı çok ciddi durumlarda belli pozisyonlar alabiliyorlar. Yakın bir coğrafyadan ve tarihten örnek vermek gerekirse, Arap Baharı’nın başlangıcında yazmış olduğu şarkıyla süreci etkileyen ve sonrasında hapse atılan “El General” isimli Tunuslu rapçiyi örnek olarak verebiliriz. El General, 2011 yılında Time dergisinin seçtiği en etkili 100 kişi listesinde de bulunuyordu.
Dünyadan Politik Rap Örnekleri
Politik rap yapan insanlar belli siyasi ve sosyal olaylara karşı tepkilerini yaptıkları müzik aracılığıyla koyuyorlar. Burada hem dünyadan hem de Türkiye’den belli örneklere yer vereceğim. Örneklere en çok bilinen rap şarkıcılarından birisi olan Eminem’in Trump’a karşı yazmış olduğu raple başlayabiliriz. Bu şarkıda Eminem, arkada hiçbir müzik olmadan saf rap yaparak Trump yönetimine karşı olan eleştirilerini dile getiriyor (https://www.youtube.com/watch?v=LunHybOKIjU). Amerikan Başkanlarına karşı yazılan diğer rap şarkısı örnekleri ise Killer Mike’tan “Reagan” şarkısı ve 2006’da Katrina Kasırgası sonrası Lil Wayne’in George W. Bush’a yazdığı “Georgia Bush” şarkısı. Belli bir olaya karşı yazılan politik rap örnekleri de mevcut. Mesela, 2014’te yaşanan Ferguson olaylarına bir tepki olarak J. Cole “Be Free” şarkısını yazmıştı.
Belli olaylar dışında genel anlamda içlerinde bulundukları sisteme karşı yazılan politik rap örnekleri de bulunmakta. Mesela Kendrick Lamar’ın “To Pimp a Butterfly” albümündeki birçok şarkı ulusal protestolar içerisinde ABD’de kullanıldı. Genel anlamda sisteme karşı yazılan diğer şarkı örnekleri ise:
NWA – Fuck The Police
Dead Prez – Police State
Kendrick Lamar – M.A.A.D City
2Pac – Changes
Bu örnekler dışında muhtemelen binlerce hatta on binlerce daha politik rap örneği vardır. Benim buradaki amacım ünlü rapçiler tarafından ülkenin başkanına ya da hükümete, ülkedeki belli bir olaya ya da genel anlamda sistemin bir özelliğine karşı politik rap yapılabildiğini göstermek. Şimdi bir de Türkiye’deki politik rap örneklerine bakalım.
Türkiye’den Politik Rap Örnekleri
Sosyal medyada “Susamam” ve “Olay” şarkıları konuşulmaya başladığında birçok insan bu olayı çok önemli ve cesur bir davranış olarak değerlendirip desteklerken, diğer taraftan sıkı rap takipçileri aslında çok daha iyi politik rap şarkılarının zaten önceden piyasaya sürüldüğünden bahsettiler. Bu başlık altında politik rap müzik türü altında Türkiye’de yapılmış olan bazı şarkılardan bahsedeceğim. Yurtdışından genel örnekler verirken örnekleri bir kişiye ya da hükümete, bir olaya ya da genel olarak sisteme karşı yapılan politik rap şarkıları olarak ayırmıştım. Burada da benzer şekilde her bir türden örnekler vereceğim.
Kişiye ya da bir kişinin yaratmış olduğu hükümet sistemine yönelik en güzel politik rap örneklerinden birisi Patron’un “Baskın” şarkısı olabilir. Patron bu şarkısında hükümeti şu sözlerle eleştiriyordu:
“Hani düşmandın İsrail’e? Şimdi yanındasın
Ee? Biz kardeştik Suriye’yle sen kimin yanındasın
Basına bakın basın kayıp!
Kimi nasıl görmek istiyorsa o da ondan yana yazık!
Tutuklu gazeteciler haberciler hatta paşalar da
Parayla çalışan yargı yürütme yasama!”
Diğer bir örnek ise Anıl Piyancı, Şehinşah, Ezhel ve Fuat’ın “Soğuk Savaş” şarkısı. Burada hem kişiye hem olaylara hem de sisteme yönelik eleştiriler görüyoruz. Ezhel genel olarak hükümete karşı şu sözleri söylüyordu:
“Sal gibi birden batarız dal derinine daha
Batar geminiz o batar yatar gemiciğiniz yana
Darwin için kanıtsınız ağır gelecek bu ama
Daha zeki olabilir insandan Iguana
Muhabbetiniz hep yalan, hurafeleriniz falan
Bunlar parayı çalarken dua edilir bunlara”
Anıl Piyancı kendi kısmında verse içerisinde genel anlamda haksız yere hapse atılmış olan kişilere gönderme yaparak şu sözleri yazmıştı:
“Bahse girerim ki yanlış kişidir bak hapse giren
Geri geldi kölelik de özgürlüktü katledilen
Gözlerimle gördüm inan bu duruma var sevinen.”
Şehinşah ise direkt isim kullanarak hem kişileri hem de ülkenin yaşamış olduğu demokrasiden uzaklaşmayı eleştiriyor:
“Demokrasi denen olay iflas
Dolar milyarlara Bilal’i varis
Satılığa çıkar flamadan hilali dahi
Tiran misali galaksiyi bile soyar imkan
Dahilinde Tayyip hani biz radikaldik
İlahi güç seninle çiz hadi tarih”
Bu kişiye ya da bir gruba karşı yazılan politik rap örnekleri dışında belli siyasi bir olaya ya da olaylara karşı da rap yapılabiliyor. Saian’ın “Feleğin Çemberine 40 Kurşun” şarkısına baktığınızda Kızıldere katliamı, Maraş ve Sivas Katliamları gibi olaylardan bahsedilip sorumluların eleştirildiğini göreceksiniz. Ya da Fuat’ın “Karar Bizim” isimli şarkısını dinlerseniz tüm şarkının Gezi Parkı’yla alakalı olduğunu göreceksiniz.
Genel anlamda sistemden kaynaklanan belli temalara karşı da politik rap yapılabiliyor. Gazapizm’in “Ölüler Dirilerden Çalacak” şarkısı kapitalist sistemin getirmiş olduğu zengin ve fakir arasında açılan farkı eleştirerek zengin ve güç sahibi insanlar için farklı bir son hazırlıyor. Ya da bu süreç içerisinde sosyal medyayı takip ettiyseniz, herkesin Saian’ın “Boykot” şarkısına atıf yaparak asıl politik rapin bu şarkı olduğunu söylediklerini göreceksiniz ki pek de haksız sayılmazlar çünkü her bir cümlesi hükümetin politikalarını cesur bir şekilde eleştiriyor.
Türkiye’de Politik Rap Zincirinin Son Halkaları: “Susamam” ve “Olay”
Rap müziğin tarihine bakarsak her bir şarkının siyasal ya da sosyal mesaj verdiğini söylemek çok zor ama rap içerisinde yaşanan olaylar bir şekilde sosyal ya da siyasi bir temele dayanıyor. Yıllardır T-Rap’in en büyük iki rapçisi olarak gösterilen Ceza ve Sagopa Kajmer’in yaşadıkları küslük rap camiasının asıl konusu oldu. Bu iki rapçi arasındaki kırgınlığın asıl sebebi bilinmese de toplumsal düzeyde onlar belli kimlikleri temsil ediyorlar aslında. Sagopa daha çok muhafazakar kısmın rap anlayışını temsil ederken Ceza ise karşı bloğu temsil ediyor diyebiliriz. Aralarındaki kırgınlığın sebebi hiçbir şekilde bu kimlik olayı olmasa bile rap dinleyenler arasında böyle bir ayrışma söz konusu. Dolayısıyla istemli bir şekilde olmasa bile raple alakalı her olayın bir şekilde toplumsal ya da siyasal bir uzantısı kişilerin birbirlerine attıkları diss’ler içerisinde kendine yer buluyor.
Ama genel anlamda her bir rapçinin üzerine siyasi ya da sosyal olayları eleştirme sorumluluğunu vermemek gerekiyor. Rapin çıkış amacı aslında dışlanmış olan grupların sisteme karşı çıkışıydı. Dolayısıyla, en başlarda asıl odaklanılan konu ırkçılık, fakirlik, sınıf çatışması ya da din gibi konulardı. Zira, rapin tüm amacı siyasi ya da sosyal olayları eleştirmek değil günümüzde. Bu müzik türünü sadece eğlenmek için yapan birçok rapçi mevcut. “Susamam” şarkısının başında tam olarak bu argümana karşı bir eleştiri var aslında. “Müzik seni eğlendirsin, gerçeklikten uzaklaştırsın istiyorsun. Ama biz müziğin birşeyler değiştirebileceğine inanıyoruz.” diyor şarkıyı yazmış olanlar. Bu senenin en çok dinlenen şarkılarına baktığınızda Norm Ender’in “Mekanın Sahibi” şarkısını (ki bu şarkı Ben Fero ve Ezhel’e atılmış bir diss idi) ve Ceza, Killa Hakan, Ben Fero ve Ezhel’in bu şarkıya diss olarak attığı “Fight Kulüp” şarkısını göreceksiniz. Bu şarkıları politik rap olarak sınıflandırmak neredeyse imkansız. Dolayısıyla Şanışer ve diğer 17 kişinin ve Ezhel’in Türkçe Politik Rap çatısı altında muhtemelen unutulmayacak olan bu şarkıları çıkarmış olmaları tamamen kendi cesur seçimlerinin bir sonucu ve desteklenmelerinin asıl sebeplerinden birisi bu cesur davranışları. T-Rap hem bu iki şarkıyı hem de bahsetmiş olduğum politik rap örneklerindeki şarkıları yazmış olan rapçiler sayesinde, rapin özünde işlenen konulara dönmüş durumda.
Bu kadar ses getirmelerinin bir diğer sebebi ise seçmiş oldukları temaların her birinin bu ülkenin en büyük sorunları olması. Politik Rap’in belli kişilere ya da hükümetlere, belli olaylara ya da genel anlamda sistemin bir özelliğine karşı yapılmış olduğunu düşünürsek eğer, bu şarkıdaki temalarda bu 3 gruba karşı da anlatılan bir şeyler var. Şarkının açılışındaki doğa ve kuraklık temaları genel anlamda sadece Türkiye’yi ilgilendiren konulardan ziyade insanoğluyla alakalı konular. Ama sonrasında bahsedilen hemen hemen tüm temalarda bir şekilde yaşanılan ülkedeki hükümetin ya da hükümetlerin sorumluluğundan bahsetmek mümkün ki özellikle hukuk, adalet ve Türkiye temalarında direkt olarak hükümete karşı atıflar bulunuyor. Genel anlamda, bu şarkıda geçen temalarda (hukuk, adalet, eğitim, kadına şiddet, hayvan hakları vb.) bu kadar kötü durumda olmamızın asıl sebebi 17 yıldır ülkeyi yöneten hükümet olduğunu düşünecek olursak eğer, bu rapçilerin hükümete karşı bir diss atmış olduklarını söylemek mümkün. Temennimiz odur ki hükümetin bu şarkılara karşı diss atma anlayışı, hepimizin korktuğu şey olmasın.
[1] Trap ve T-Rap kelimelerini birbiriyle karıştırmamak gerekiyor. Trap, hiphop kültürü içindeki alt müzik türlerinden birisiyken, T-Rap “Türkçe Rap”in kısaltması olarak kullanılıyor. Bu noktadan itibaren Türkçe Rap yerine T-Rap kelimesini kullanacağım.
[2] Diss kelimesi aslında “disrespect” kelimesinin kısaltılmış hali. Rapçiler birbirlerini yermek için ya da hicv amacıyla birbirlerine diss atıyorlar. Son dönemde gördüğümüz “Mekanın Sahibi” ve “Fight Kulüp” şarkıları diss’e örnek olarak verilebilir.