Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Zirve Yemeği Menü Önerisi ve Siyasette Füzyon Mutfağı
    Yazılar

    Zirve Yemeği Menü Önerisi ve Siyasette Füzyon Mutfağı

    Aydan Gülerce9 Şubat 20226 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Bir zamanlar Anadolu’da takvimler bugünü gösterdiğinde, kentlerin şık  restoranları Sevgililer Günü için yemek menüleri ilanlarını yayımlarlardı.

    Bazıları restoranlardaki COVID önlemlerini veya sevgilisinden ne hediye alacağını filan merak ededursun.

    Bazıları o günlere veya bir sevgiliye hasret kaladursun.

    Bazıları bugün bir lokma ekmeğe, bir kase sıcak çorbaya, bir saatliğine ısınmaya, ılık suyla yıkanmaya, gelecek kaygısı olamadan huzurlu uykuya veya kendi yuvasında yatmaya hasret duyuyor.

    Bazıları yarına nasıl sağ çıkacağını karar kara düşünüyor.

    Bazıları yüksek fatura protestolarının, zam grevlerinin, bölgesel direnişlerin ülke çapında yayılışını içerden katılarak veya uzaktan destekle, siyasiler ve patronlar da endişeyle izliyor.

    Bazıları Sevgililer Günü’nde sevgilisi tarafından bıçaklanıp veya vurulmadan atlatıp atlatamayacağını henüz bilmiyor.

    Bazıları bir ebeveyni diğerini vurduğu için veya belirsiz sebeplerle mahpusta olduğu için ağlıyor. Biri de, ister iktidardaki amcasına yalvartıldığı, ister muhalefetteki dayısından özür diletildiği için olsun, hapisteki babasına o gün kavuşma hayalini kuruyor.

    Bazıları ise kısmetse 12 Şubat’ta olacağı duyurulan altı muhalefet partisi liderinin zirve yemeğinden nasıl bir sonuç veya metin çıkacak diye bekliyor.

    Muhalefet Parti Liderleri Zirve Yemeği

    Uzun zamandır beklenen bu yemek şimdiden hayırlı uğurlu iyi olsun. Çankaya Belediyesi’nin ev sahipliği yapacağı mekan da duyuruldu. Belli ki fotoğraf organizasyonu da hazır. Menüyü henüz görmedik.

    Fakat faturasını tüm toplum ödeyeceği için, yol yakınken naçizane bir menü önerisi yapılabilir sanırım. Zira Cumartesi’nin gelişi Pazartesi’den belli.

    “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” taslağı ve en ince ayrıntıları ile yeterince oyalanıldı. Kaç zamandır kurmaylarınca “pişirildi”, hazır zaten. Yani süsleri ve sosları da dolapta dursun, soğusun. O zaten en son servis edilecek; “tatlı” kategorisinde.

    “Başlangıç” olarak seçimi kazanmak için liderler önce ortak ve liderler dışındaki tüm ekipleriyle yoğun bir kampanya yürütmeyi taahhüt etmeliler. Zira hem hiç bir şey “cepte keklik” değil. Hem de mesele sadece seçim kazanmak, iktidar adayından daha çok oy alarak onu devirmek de değil.

    Bu ortak kampanya için önümüzdeki seçim öncesi zaman diliminde iktidarı kötülemek ve yanlışları ifşa dışında neler yapabileceklerini görüşmeliler. İktidarın akıl dışı ve toplumla alay edercesine buldukları siyasi psikolojik stratejik manevraları karşısında nasıl davranmaları gerektiğini konuşmalılar.

    Ortak metin içeriğinde ve bunu topluma aktarış tavırlarında, parti kimliklerinin ötesindeki temel ilkeleri vurgulayacak öz mesajlarını kalın çizgilerle belirlemeliler.

    “Ara sıcaklar” Kılıçdaroğlu’nun da daha önce dillendirdiği ve Davutoğlu’nun hemfikir olduğunu söylediği gibi, “eşit ağırlıklı” katılım meselesinin netleştirilmesi olabilir. Yuvarlak laflarla lokmaları ağızda  gevelemeksizin, henüz ittifaka açıkça katılmamış partilerin ön koşulları mutlaka açık seçik konuşulmalı. AKP, MHP, HDP ve diğer kararsız tabanlarını hangi güçlü kozlarına güvenerek ve ne şekilde çekebileceklerini düşündükleri görüşülmeli.

    İttifakın ismi sembolik, fakat anlamı bir gösterge tabii. Esas önemlisi hem kararsızlara, hem iktidardaki AKP-MHP ve hem de kenarda üçüncü seçenekmiş gibi duran HDP-Sol parti tabanlarına hitap edecek yepyeni bir vizyon şart. Bu hamle ile fark edilecek ve fark yaratacak bir değişiklik yapılması şart.

    Bütüncül, kapsayıcı, çoğulcu ve özgürlükçü demokratikleşmeye doğru radikal bir atılım yapılmalı. Bunu vurgulayacak ve tüm partiler üstü bir slogan ise sembolik olmanın ötesinde artık elzem! Reklamcıların ve pazarlamacıların pek bayılacağı gibi, gençlerin de seveceği türden ayrı ve yeni bir logo şart değil. Fakat ortak CB  adayının da kullanması gerekecek bir ayrıntı olarak düşünülebilir.

    “Ana yemek” elbette esas önemli olan ve merak edilen. Her zaman olduğu gibi, katılımcıların özel diyet ve kırmızı çizgili alerjilerine göre bir kaç seçenek elbette olmalı. Ancak bu buluşmanın alışılagelmiş bir blöflü kumar veya takiyeli siyaset masası değil; sahici bir demokrasiye geçişin ilkesel sofrası olduğu unutulmamalı.

    Herkesin malumu olan temel ve ciddi toplumsal sorun alanlarını yeniden sıralamaya gerek yok. Rejimin ve seçim sonrası bakanlık koltuklarının dağılımının konuşulmasına da şimdiden gerek yok.

    Ancak demokratik Türkiye vizyonu için ortak soyut ilkeler ve bunların somut hükümet programına ve hangi potansiyel kadrolarla bu programın uygulanacağı meselesine ağırlık verilmeli.

    Yani  tüm “ana yemek” seçeneklerindeki ortak malzemeler üzerinde, hiç bir toplumsal kesime ve onları temsil ettiklerini varsayan partiye dokunmayacak şekilde, karşılıklı pazarlıklara ve yaratıcı uzlaşmalara mutlaka olanak sağlanmalı.

    “Tatlıyı” daha önce söylemiş idim zaten. Yukarıdakilerin hazmedilmesi zor olacaksa eğer veya tatlıya yer ve zaman kalmazsa, orada alınmasa da olur zaten. Zarif bir şekilde paketlenmiş olarak yanlarında götürülebilir.

    Yemek sonrasında yapacakları sayısız basın açıklamaları ve mülakatlarda uzlaşılan konuları tutarlı biçimde vurgulamaları şart. Medyanın baştan çıkarıcı tuzaklı sorularını yanıtsız bırakıp, sadece topluma duyurmak istedikleri olumlu noktalara odaklanmaları şart. Kendi partilerinin siyasi gelecek hesaplarını, özellikle de gelecekte söz sahibi olmak arzusundaysalar eğer, şu aşamada onları tamamen devre dışı bırakmaları şart.

    Dolayısıyla, verecekleri grup fotoğrafında da; kim ortada, kim ortanın solunda, kim ortanın sağında durmuş; kim daha çok yemiş ve karnı şişmiş; kimin yüzü, kimin kulağı biraz kızarmış, vb. son derece önemsiz. Zaten genellikle olduğu gibi, o işi yemek öncesi ve henüz yorgun değillerken hallederler sanırım.

    Sivil Demokratikleşmeye Doğru Füzyon Siyaseti

    Bu gündem ilk bakışta kalabalık ve zor gelebilir. Fakat bu tecrübeli siyasetçilerin hazırlık yapmak için yeterince uzun fırsatları oldu.

    Toplum kaç zamandır büyük bir sabırla muhalefetten “seçileceğiz, seçim sonrası yapacağız, edeceğiz; bize güvenin” minvalindeki söylemlerin somut karşılığını bekliyor. Bu yemek sonunda yurttaşlara mutlaka net ve doyurucu bir yanıt verilmeli.

    Türkiye’de yıllardır oynanan “temsili demokrasi temsili” özellikle de son perdesi gerçek ve feci bir trajikomedi. Bundan kimsenin kuşkusu yok. Fakat insanların da hala aynı replikleri ve benzer retorikleri, hele “yeni oyun” adı altında, izlemeye artık hiç tahammülü yok.

    Dolayısıyla ve çok haklı olarak, koalisyonun hiç değilse provasını şöyle bir görüp ona göre bir karar verebilmeliler.

    Zira yurttaşların duymak ve emarelerini görmek istedikleri, öncelikli olarak veya sadece kuvvetler ayrımına kağıt üzerinde geri dönecek bir rejim tasarımı değil: İnsanlar muhalefet partilerinin devir teslim alınacak siyasi ve toplumsal enkazı nasıl kaldırıp, temizleyip, onaracaklarını açık seçik paylaşmalarını bekliyor.

    Kaldı ki bu enkaz da öyle böyle veya temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp sundukları gibi 3 Y’li değil, çok Y’li: Yargısızlık, yasakçılık, yolsuzluk, yoksulluk, yoksunluk, yağmacılık, yağcılık, yalancılık, yandaşlık, yalakalık, yankesicilik, yüzsüzlük, yaramazlık, yılışıklık, yavşaklık, yaltakçılık, yataklık, yaftalamak, yerlicilik, yersizlik, yurtsuzluk, yokluk, yılgınlık, yalnızlık, yabancılık, yapaylık, yararsızlık, yavanlık, yargıcılık, yobazlık, yırtıcılık, yaygaracılık, yakınmacılık, yayılmacılık, yetersizlik, yönsüzlük, yamukluk, yüreksizlik, yavaşlık, yalpaklık, yalapşaplık, yakışıksızlık ve elbette yıkıcılık!

    Belli ki artık Türkiye’nin siyasi ve toplumsal meseleleri ile yüzleşmesi için Netflix dizilerinden medet umuluyor. Madem ki öyle, eğer hala izlemedilerse tüm liderler o güne kadar iştah açıcı bir “aperatif” olarak, Borgen‘e de bir göz atabilirler. “Aile örf ve adetlerine aykırı” bulabilecekleri sahneleri atlayıp, “demokratik” siyasette koalisyon dinamiklerine ve “uygar” veya “sivil” müzakere taktiklerine bakabilirler.

    Sonuç olarak, tüm toplum bu Sevgililer Günü’ne artık birazcık ve  gerçekçi bir umut kırıntısıyla girmeyi arzuluyor. Çünkü sonraki günlerde de gün yüzü görmeyi fazlasıyla hak ediyor.

    Liderlerin tarihe Türkiye’de sivil demokrasiye geçişin “İlk akşam yemeği” tablosu notunu düşeceklerini peşinen konuşmak anlamsız. Zira tarihe kimin ve ne şekilde geçeceği önden kestirilemez.

    Türkiye veya dünya tarihinin nasıl yazılıp, kimlerce, ne zaman ve nasıl okunacağı da bugün için son derece ilgisiz.

    Esas olarak, kendi tarihini nasıl yapacağı ve özgün anlatısını nasıl geliştireceği anlamlı.

    Çünkü sadece bu veya tüm siyasi liderlerin değil, nihayet tüm toplumun hep birlikte savaşsız, darbesiz, muhtırasız, takiyesiz olarak sivil ve katılımcı demokrasiye nasıl geçeceği önemli.

    Dolayısıyla altı parti başkanına bunların bilincinde olarak yiyecekleri ve “siyasette füzyon mutfağını” önyargısız deneyecekleri, keyifli ve başarılı bir akşam yemeği dilerim. Afiyet olsun!

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikOmerta ve Çete Vesayeti Rejimi | Konuk: Erk Acarer | Devr-i Sabık #26
    Sonraki İçerik Hepimiz Birimiz İçin mi? | İlkan Dalkuç & Beril Eski | Nabız #78

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}