Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Yıl Sonuna Doğru Anayasa Mahkemesinden Taksim ve Kişisel Verileri Koruma Kararları
    Yazılar

    Yıl Sonuna Doğru Anayasa Mahkemesinden Taksim ve Kişisel Verileri Koruma Kararları

    Afra Teren Gürlüler22 Aralık 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Taksim’de 1 Mayıs Kutlamaları Kararı

    Anayasa Mahkemesinin çok önemli bir kararı yayınlandı. Karar, 1 Mayıs kutlamalarına taksimde yapılan müdahalelere ilişkin bir bireysel başvuru sonucu verildi. Türkiye Cumhuriyeti’nde toplantı ve gösteri hakkı ne yazık ki kamu tarafından en çok ihlal edilen haklardan biri. Aslında bir demokrasinin olmazsa olmazı olan muhalefet etme, kolektif tepki gösterme ya da talep belirtme hakkını yok eden bir uygulama alışkanlığı söz konusu.

    Bu bahsi geçen kararda da Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 12/10/2023 tarihinde, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve diğerleri (2) (B. No: 2016/14517, B. No: 2016/14518) başvurularında Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Başvurucular 2014 ve 2015 yıllarında yürüyüş için istediklerin izinlerin verilmediğini ve 1 Mayıs günlerinde de Taksim’de yürüyüş yaptıklarında müdahaleye maruz kaldıklarını belirtmiş. Bu müdahalelerde polisin tazyikli su, plastik mermi ve gaz bombası kullanıldığı da özellikle dile getirilmiş. Yani gösterilere müdahale, bireylerin sağlığını tehdit edecek derecede sert şekilde yapılmış.

    Anayasa Mahkemesi konuyu değerlendirirken yalnızca müdahaledeki orantısız güce takılmamış ki ben bunun ilerisine gitmiş olmasını bir hukukçu olarak çok anlamlı buluyorum. Mahkeme kararında, Taksim’in bu bayram bakımından özel bir önemi olduğu ve sembolik önem taşıdığını dile getirmiş. Aslında çok basit ve çok mantıklı bir yaklaşım. Dünyanın her yerinde özel günlerde özel anlamları olan meydanlar, mekanlar vardır ve bu mekanlarda kutlama yapılmasının doğrudan kamu güvenliğine bir tehdit oluşturduğu iddiası yersiz.

    Nitekim AKP, iktidarının ilk yıllarında bu sorunu çözen parti olarak ortaya çıkmıştı, sonra neden bundan cayıldı, ne yaşandı bilmiyoruz hâlâ. Toplumların sembolik değerleri olan ortak mekanları, hafızanın bir parçasıdır. 1 Mayıs’ı kutlayan emekçilerin ortak hafızası ve dayanışma sembolü olan Taksim’in elle tutulur hiçbir gerekçe gösterilmeden 1 Mayıs kutlamalarına kapatılmasının hukuki hiçbir gerekçesi yoktu. Anayasa Mahkemesi de bunun altını çizmiş oldu. Mekanın sınırlanma çabası, toplantı ve gösteri özgürlüğüne ek olarak bu yürüyüşler ile aktarılmak istenen düşüncenin de sınırlanmasına neden oluyor. Bu nedenle de aslında yasağın ve bu engellerin boyutunu sarsıcı olarak niteleyebiliriz.

    Tabii bireysel başvurunun etkisi yalnızca başvuranlar için gibi gözükse de normal şartlarda, anayasal bir devlette bundan sonra valilerin “demek ki bunu reddetmek ihlal oluşturuyor, biz bu konuda yasak koymayalım” demesi gerekiyor. Bu olacak mı? 5 ay sonra hep birlikte göreceğiz.

    Kararda elbette, kullanılan gücün orantısızlığı, gösteri henüz başlamadan yapılan saldırı boyutuna varan müdahalelerin hukuksuzluğu da anlatılmış. Ancak bir hukukçu olarak zaten bunlar izahtan vareste konular olması gerekir diye düşünüyorum. Türkiye’de hatırı sayılır bir süredir yaşayan herkes, bu gerçekleri ve bunların hukuksuz olduğunu biliyor. Kararın bu nedenle Taksim’in sembol olmasına ilişkin kısmını daha önemli ve etkileyici buldum.

    Anayasa Mahkemesi bu bir bireysel başvuru olduğu için doğrudan normatif bir etki yaratamayacağı (yani iptal edeceği bir hüküm vs. olmadığı için) idareye önerilerde bulunmaya karar vermiş. Buna göre; “Düzenlenecek toplantı ve gösterinin kamu düzenini bozacak nitelikte somut bir tehlike veya açık ve yakın bir tehdit oluşturup oluşturmadığını irdelemelidir. Kamu otoriteleri hakkın sınırlanmasına ihtiyaç duyduğunda bunu gerektirdiği oranda yapmalı, durumun gerektirdiğinden ağır olan veya somut olayın şartlarında gerekmeyen tedbirlere başvurmamalıdır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının etkin kullanımına yönelik olarak idarenin pozitif yükümlülükleri bulunduğu da gözetilmelidir. Bu doğrultuda ortaya konan tehlike ve tehditlerin daha az katı tedbirlerle engellenip engellenmeyeceğini, dolayısıyla somut olayın şartlarında tedbirin zorunlu olup olmadığını değerlendirmelidir.”

    Sulh Ceza Hakimlikleri ve KVKK

    Anayasa Mahkemesinin diğer bir önemli kararı da hukukçuların kanayan yarası sulh ceza hakimlikleri hakkında oldu. Her ne kadar karar, bir KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) cezasına ilişkin itiraz sürecinde sulh ceza hâkimliğinin verdiği karara ilişkin olsa da, bu hâkimliklerin tüm kararları açısından düşünülebilir. Zira bu kararda, Anayasa Mahkemesi’nin sulh ceza hakimliklerinin inceleme usulüne ilişkin genel bir hukuksuzluğu dile getirdiğini söylemek mümkün. Çünkü mahkemenin, sulh ceza hakimliğinin başvurucu vatandaşın cezaya ilişkin somut itirazlarından hiçbirini dikkate alarak incelemediğini ve bu nedenle de gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini söylediğini görüyoruz.

    Bir mahkemenin başvurunuzu etkin şekilde incelememesi adil yargılanma hakkınızın ihlal edildiği anlamına gelir. Bu da aslında hepimiz için kötüdür. Zira hukuk güvenliği ortada kalmaz ve mahkemelerde taleplerimizi, itirazlarımızı dile getiremeyiz. Bu durumda da “mahkemelere gerek var mı” sorusu gündeme gelir.  

    Varlıkları kurulduğu günden beri tartışma konusu olan sulh ceza hakimlikleri, hukuk devletine pek yakışmayan bir yargılama usulüne sahipler. Bu kararla da AYM bunun altını çizmiş oldu. Etkisi olur mu? Bir şey değişir mi? Sanmıyorum.

    Bu arada sorun sadece sulh ceza hakimliklerinde değil. Bu konu bakımından başka sorunların da tartışılması gerekiyor. Kişisel veri son yıllarda popüler konular arasında yer alıyor ama Türkiye’de sadece bir şekli sorumluluk gibi görülüyor. Oysa kişisel veriler, ciddi sebep ve sonuçları olan bir konu. Ancak, internette onay verdiğiniz bir kutucuk ya da bir kredi kartı bilginizin korunması seviyesinde anlaşılıyor.

    Kişisel Verileri Koruma Kurumu da bu konunun yerleşmesinde ve sorunlara çözüm üretmekte henüz pek başarılı değil. Kurum cezaları özelinde de konuya bakarsak bu kurumun, aslında failin kusur ve fiilin haksızlık boyutuna değil, ihlal eden tarafın maddi durumuna bakarak cezaya hükmettiğini görüyoruz. Ama aslında fail kusuru, haksızlık boyutu ve failin maddi durumu bir arada ele alınmalı.

    Kişisel Verileri Koruma Kurumunun bu uygunsuz uygulamasını denetleyecek sulh ceza sistemi maddi denetim bakımından yetersiz olunca hukuki denetim de ortadan kalkacak boyutta azalıyor. Tüm bunları dikkate alarak aslında bir ceza hukuku reformuna ihtiyacımız olduğu açık. Madem yargı paketlerini konuşuyoruz, bunları neden akademisyenlerin tavsiyeleri ve uygulayıcıların sorunları ışığında tartışmıyoruz?

    Ancak bir şey değişmese bile yine de bireysel başvurunun bize kattığı en güzel yanlardan biri bu durum. İhlallerin, hukuksuzlukların ve hak kayıplarının uygulamada ve/veya kanun yüzünden nereden kaynaklandığını görmemizi sağlayan bir sistem sağlaması. Ancak ne yazık ki son zamanlarda pek çok kararda gördüğümüz üzere sağlaması gereken değeri ve hak korumasını sağlamaktan uzaklaşan bir sistem haline siyaseten getirildi. Bunun vatandaşlar açısından çok üzücü olduğunu düşünüyorum.

    Anayasa Mahkemesinden bahsederken Can Atalay gelişmelerine yer vermeden geçmek de olmaz. Bu defa Genel Kurul başvuruyu görüşecek. Hukuki gerçekler ışığında karar belli ama uygulanmaması…

    Hukuk L1
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikArjantin’de Neler Oluyor? | Çerçeve S3 #21
    Sonraki İçerik Kitap Yorum | Biz Her Şeyiz: Diyanet’in İşleri, Burcu Karakaş

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}