Yazar: Ümmühan Bedihağaoğlu
Demokrasinin temel koşullarından birisi, tüm kesimlerin dâhil olduğu eşitler arasında gerçekleşen bir siyasal sürecin olmasıdır. Ancak kadının siyasal hayatta temsilinin özelikle yerel düzeyde yeterli seviyede olmadığı çok açıktır. Kadınlar dünya yaratıldığı günden bu yana eşitlik ve toplumsal hayatta söz sahibi olma mücadelesi vermektedir. Bu mücadele tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanmaktadır.
Özelikle kadınların hem yerel hem de ulusal siyasette üst düzey karar alma mekanizmalarında yer alamaması nedeniyle dünya genelinde büyük bir hak ihlaline uğradığını söylememiz yerinde olacaktır. Kadınlar karar alma mekanizmalarında hem çekirdekte hem de diğer noktalarda hiçbir şekilde hak ettikleri oranda söz sahibi olamamaktadırlar.
Kadının yaşadığımız coğrafyada, özelikle de Doğu Anadolu bölgesinde, yerel temsilinde ataerkil yapıdan dolayı ciddi sorunları olduğu açıktır. Kadınların erkeklere nazaran daha az liderlik konumunda olmasının ve kamusal alanda liderlik etkisinin özelikle ülkemizin Doğu Anadolu bölgesinde baş göstermesinin çeşitli sebepleri arasında kadınların siyasetten uzak kalmaları ve liderlik konumlarından dışlanmaları gösterilebilir.
Sosyal yaşamda kadının toplum tarafından kadına atfedilen geleneksel görevleri bulunmakla beraber öncelikli görevi olan evin annesi rolü, sosyal yaşama katılma konusunda kadınları çok zorlamaktadır. Kadın, toplumun beklediği seviyede annelik rolünü başaramazsa eksik ya da kusurlu görülmektedir. Genç kadınlardan kusursuz bir eş olmaları beklenmekte ve bu rol nedeniyle de siyasete katılımlarına olumsuz bakılmaktadır.
Cinsiyet eşitsizliği de kadınları siyasetten uzaklaştıran diğer bir faktördür. Bu eşitsizliğin yarattığı adaletsiz durum kadınların siyasete ilgisini azaltmaktadır. Yönetici pozisyonda erkeğin olması gerektiğine dair inanç ve kadının cinsiyetinden kaynaklı sahada yaşadığı olumsuz durumlar kadınları siyasetten ve siyasete olan ilgiden uzaklaştırmaktadır. Özelikle yönetici koltukların daha çok erkeklere ait olduğu görüşünün baskınlığı şarkta yaygındır.
Sonuç itibariyle kadınlar, her ne kadar yüksek okullarda okusalar ve iyi eğitim alsalar da onlardan öncelikli olarak istenen, “fedakar bir anne ve iyi bir eş” olmalarıdır. Bu talepler bizatihi kötü şeyler olmasa da erkekten de eşit oranda ailesi için emek beklenmelidir. Fazla fedakarlık kişinin kendi kul hakkına girmesidir. Hiçbir kadın kendi hakkına girmemeli. Fedakar bir anne nasıl söz konusuysa, bu fedakarlık beklentisi diğer eş için de gündeme gelmelidir.
Türkiye Siyasetinde Kadın Temsili
Kadın temsil oranın en fazla olduğu seçim 2023 genel seçimleridir ve bu seçimler sonucu ortaya çıkan 28. dönem parlamentosu da kadın temsili açısından en iyi patlamentodur. Bu parlamentoda 600 adet milletvekilinden 121’i kadındır. Yaş itibariyle en genç kadın vekil 25 yaşındadır. Ülkemizde kadınlar, 1999, 2004, 2009 ve 2014 yerel seçimlerinin sonuçlarına göre belediye başkanlığında en fazla %2,86, belediye meclis üyeliğinde en fazla %10,72 ve il genel meclis üyeliğinde en fazla %4,79 oranında yer alabilmiştir. Son yerel seçim olan 2019 yerel seçimlerinde de kadınların eksik temsili dikkat çekmektedir (Kaşıkırık vd., 2020: 9-15).
Kadınların yerel yönetimlere giriş kapısı olan muhtarlık kurumlarında da aynı durum geçerlidir. 2014 yerel seçimlerinde %1,3 olan kadın muhtar oranı 2019 seçimlerinde %2,14 olmuştur ve ülke genelinde toplam kadın muhtar sayısı 1.071’dir. 6 Haziran 2021 tarihindeki muhtarlık ara seçimleri ile kadın muhtar sayısı 1.119’a yükselmiştir (Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı,2021).
Kadınların yerel düzeyde temsil oranı parlamentodaki temsil oranının oldukça altında kalmaktadır. Bahsi geçen durum ülke genelinde bu durumda iken Doğu Anadolu ve bu bölgede bulunan köy, mahalle, belde ve ilçelerde daha vahimdir. Belediyelerde bulunan karar alma mekanizmaları olan belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı pozisyonları için ülkemizin diğer bölgeleri ile karşılaştırma yapıldığında Doğu Anadolu bölgesi, kontenjan olmasına rağmen kadınların yer bulmakta zorlandığı bir bölgedir. Kadınlara sıra dahi verilmeyen yerler ve yerelde hiç kadın temsilinin olmadığı yerler de bu bölgede mevcuttur.
Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki toplam 14 ilin kadın muhtar sayısı şu şekildedir: Bölgede toplam 3546 mahalle ve 3925 köy bulunmaktadır. Kadın mahalle muhtarı sayısı 35 iken kadın köy muhtarı sayısı 39’dur. Bölge’nin toplam 74 kadın muhtarı vardır, diğer bir deyişle kadın muhtar oranı %1 bile değildir. Tunceli ili kadın muhtar sayısı açısından öne çıkmaktadır. Tunceli’de 5 mahalle ve 14 köy muhtarı olmak üzere toplam 19 kadın muhtar vardır. Ağrı’da ise 97 mahallede 1 ve 563 köyden ise 1 olmak üzere 2 kadın muhtarın bulunması bu ilimiz için kadın temsilinin ne kadar düşük olduğunu göstermektedir (Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu, 2021).
Görülüyor ki ülkemizde yerel düzeyde kadınların temsil oranı oldukça düşüktür. Şu sonuca varabiliriz ki düşük kadın temsili söz konusu olduğunda en büyük etken, yerel yapıda daha sık görülen ataerkil baskılanmadır. Bu ataerkil yapı ve kadınlara karşı olan vitrin bakış açısı değişmediği sürece hem siyaset hem de karar alma mekanizmaları erkek egemen niteliğini sürdürmeye devam edecektir.