Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Uncut Gems
    Yazılar

    Uncut Gems

    İlhan Archy4 Şubat 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Başarı için neleri göze alabiliriz? Etrafımızdaki insanların bizim hüsranlarımıza ve başarı vaatlerimize ne derece kanmasını bekleyebiliriz? Uncut Gems her düşüşte yere kalkmaya çalışan insanların ve onlara tahammülün bir hikayesi. Bir nebze de old school capitalism anlatısı aslında. Zenginliğe ve başarıya giden yolda mubah davranışların özet olarak sunumu ve bazen ne yaparsan yap rahatlığa erişmeyi hak etmemişsindir diyor film gizliden gizliye. Tüm engelleri atlatsan dahi, seni bunlardan alıkoyacak bir şeyler mutlaka bulunur mesajının ekrana yansımış hali.

    Filmin servet kazanımına dair daraltılmış bir bakış açısı olsa da sürecin özünü yakalamakta aslında gayet başarılı. Düşük gelirli insanlara yer yok bu filmde. Filmin kahramanı risk alan, finansal olarak en uçlarda dolaşan ve (doğal olarak) yalan söyleyip, manipülasyona sıklıkla başvuran, sık sık ticari ilişki kurduğu kimselerle rehine-zorba ilişkisi kuran birisi. Ama yükselmeye de diğerlerine kıyasla daha yakın. Adam Sandler’ın etkileyici bir şekilde canlandırdığı Howard Ratner aslında bu sistemin en doğal oyuncusu. Tek ihtiyacı olan bir hedef. Bir başarı. Ona giden yolda ne dürüstlüğe ne ilkeye ne de sevgiye ihtiyacı yok. Gibi… En azından öyle görünmek için fazlasıyla uğraşıyor. Bir yandan insanlarda bıraktığı o toksik imajını düzeltmeye uğraşırken yaptığı şeyler o görüntünün daha kalıcı ve inandırıcı olmasına yol açıyor. İş artık ticaret boyutunu da aştığı andan itibaren hayatında merkeze oturttuğu tüm aktörlerle bir güven- itaat mücadelesine girişiyor. Ya hep ya hiç! Ortası yok.

    87/100, göz kırpmadan kendisini seyrettirebilecek başarılı bir drama.

    Yönetmen: “Piyasada yeni yeni isim yapmaya başlayan yönetmen kardeşlerimiz” köşesinde (kendileri 2002’den beri film çekiyorlar ama çaktırmayın) bu hafta konuklarımız Safdie kardeşler. Önceki işlerinden Good Times aslında izlenecek olarak not edilip bir türlü fırsat bulamadığım filmler köşesinin en nadide misafirlerinden. Good Times 2017’de baya ses getirmişti. Orada Robert Pattinson’ın oyunculuğu kariyerindeki değişimin mihenk taşlarından birisi olarak görünüyordu. Genel filmografileri crime-drama tarzında olsa dahi insan portrelerinin arkasında ne olduğuna fazlasıyla odaklanmış gibiler. En azından Uncut Gems özelinde ben bu fikri edindim. Adam Sandler gibi egosu yüksek ve kendi çapında bir endüstri olan birisini idare etmek ve onu böyle bir yükün altından kalkabileceğine ikna etmek bile yeterli bir başarı ama bundan bir adım daha ileri gidiyorlar kendileri. İnandırıcı bir atmosfer kuruyorlar ve film ilerledikçe sizi avuçlarının içine alıyorlar.

    Senaryo: Filmin en başından yavaş yavaş artan gerilim sürekli izleyiciyi bunaltan cinsten. Joker filminde absürtlük sınırlarında dolaşıp bir süre sonra sizi bıktıran o sanal köşeye sıkışmışlık hissi bu filmde yerini gerçek bir tedirginliğe bırakıyor. Bizlere uzak ortamlar olması olayların gerçekçilik dozunu düşürmüyor. İlişkiler ağı, olayların birbiri ardına gelişimi sizi hem karakterlere empati kurmanızı sağlıyor hem de merakınızı besliyor.

    Oyunculuk: Bana birisi “Holywood’da yeteneksizliğine rağmen tutunabilen, filmleri de çok izlenen 10 oyuncu say” diye sorsaydı, sayacağım listede banko yeri olan oyunculardan birisiydi Adam Sandler. Risk almayan, benzer konular etrafında ekstra efor göstermeden şaşkın+beceriksiz tiplemelerle tekrar tekrar karşımıza çıkan bir ekran sömürgeni olarak görüyordum kendisini. Ta ki bu filme dek. Kendisine verilen sorumluluğu ciddiye almış ve ondan daha da fazlasını izleyiciye sunabilmiş Sandler. Her ne kadar bu sene Adam Driver ve Joaquin Phoenix çok ses getirmiş olsalar da onlara eş değer bir performans koymuş ortaya. Julia Fox “manipulative but emotional mistress” rolünde göz kamaştırıyor, Eric Bogosian’ın Arno rolünde yaşadığı çelişkiler de sizinmiş gibi ikileme düşürebilecek denli iyi. Normalde filmlerde real time celebrity kimliklerin “as himself/ herself” olarak görünmesi nadiren iyidir ama bu filmde hem Kevin Garnett hem de sadece adını bildiğim müziği ilgimi çekmeyen Weeknd olabildiğince düzgün iş çıkarmışlar.

    Sinematografi/ Diğer: Çekimlerin yakınlığı özellikle hoşuma gitti. Sürekli sizi sanki olay yerinden tesadüfen geçen birisi gibi sürekli olayların içine çekiyorlar. Renkler özellikle ruh halini pekiştirmek açısından düşünülürse çok etkili seçilmiş. Karakterlerin sürekli birbirine bağırarak konuşmasına rağmen, oyuncuların da iyi performansını ekleyerek elbette, iyi bir şekilde yakalayabilmişler curcunayı.

    Kurgu: Film hikâye akışında hep bir zıtlıklar söz konusu. Bazen dini öncelikler, bazen arkadaşlıklar, ama çoğunlukla para ve başarı… Bunlar çoğumuzun hayatı boyunca hayatımızdaki önemine dair çelişkilere düştüğümüz şeyler ve ele alınan mikro örnekte bunları sorgularken, gıdım gıdım artan bir gerilim ve stres sizleri esir alıyor. Bir yanlış anlama olmasın, Howard Ratner gerçekten pisliğin teki. Herhangi bir şekilde bir ortamda karşılaşıp el sıkışsanız hemen sonrasında elinizi yıkama ihtiyacı hissettirebilecek türden birisi üstelik. Ama buna rağmen bir noktadan sonra o kaypak, gözünü kırpmadan yalan söyleyebilen, başkalarının hislerini ve hayatlarını umursamayan bu adamın kazanmasını ister oluyorsunuz. Kazansın ki düzelsin. Etrafındaki insanların kıyameti değil, ilacı olsun beklentisine giriyorsunuz. Filmin finali… Açıkçası (Oscar almış) bir filmle kıyaslamak isterdim final sahnesinin gerilimini (belki izledikten sonra aklınıza gelir). Ama düzenli sinema izleyicileri için bir nevi spoiler vermek gibi olacağından o kısma girmiyorum. Final hakkında söyleyebileceğim sadece, şoke edici ve nefes kesici. Tüm o çabalamalarının meyvesini toplayıp toplayamayacağına dair gerilimli izleyişimiz son zamanların en etkileyici noktalarından birisiyle bitiyor.

    Son söz: Sefalet sadece yoksullara özgü değildir. Bazen şekil değiştirip umut veya hırs zenginlerin karşısına çıkar ve fena halde bulaşıcıdır!

    Kültür Sanat
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikRant, İhale, Bağış: Dünyada ve Türkiye’de “Yandaş Kapitalizmi”
    Sonraki İçerik Dindarların Kaygılarıyla Yüzleşmek

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}