Türkiye’de bağımsız gazetecilik; medyada tekelleşme, ekonomik kriz ve basın özgürlüğünün her geçen gün daha da kısıtlanması gibi pek çok sebepten dolayı tehdit altında. İşte bu gerekçelerden dolayı Türkiye’de yakın zamanda YouTube gazeteciliği, gazeteciler tarafından tercih edilen iş modellerinden biri haline geldi. Ancak elbette, YouTube üzerinden gazetecilik yapmanın zorlukları ve dezavantajları da var.
Bu yazıda, Türkiye’de YouTube üzerinden bağımsız gazetecilik perspektifiyle mesleki faaliyetlerini sürdüren gazetecilerin durumunu ele alırken yaşadıkları problemlerin çözüm yollarına dair önerilerimi de paylaşacağım.
Türkiye’de YouTube Gazeteciliğinin Durumu
Türkiye’de geleneksel medya kuruluşlarında yaşanan tekelleşme nedeniyle bağımsız habercilik neredeyse bitme noktasına gelmişti. Fakat YouTube, bağımsız gazetecilik anlayışını savunan Ruşen Çakır, Ali Tarakçı, Ünsal Ünlü, Nevşin Mengü, Serdar Akinan, Cüneyt Özdemir, Fatih Altaylı ve Levent Gültekin’in de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci için yeni bir sığınak oldu.
Popüler video yayın platformu YouTube, gazetecilere öncelikle editoryal bağımsızlık sunarak kendi seslerini duyurma imkanı tanıdı. Özellikle gazeteci Ruşen Çakır’ın sahibi olduğu Medyascope’ta yayımlanan derinlemesine analizler Türkiye’de bağımsız habercilik yapmanın mümkün olabildiğini gösterdi.
Platformun gazeteciler açısından bir diğer avantajı da izleyiciyle doğrudan etkileşim kurabilmeleri. 1 milyon 680 bin aboneye sahip gazeteci Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalında izleyiciler, yorumlar ve katıl butonu aracılığıyla yayınlara katkıda bulunabiliyorlar.
Öte taraftan Türkiye’de YouTube üzerinden gazetecilik faaliyetlerine devam eden gazeteciler fon ve okur destekleri ya da reklam ve sponsorluk gelirleriyle ayakta kalmaya çalışıyor. Son dönemde ise küresel alanda yaşanan gelişmeler sonucunda fon desteklerinin azalmasından ve Türkiye’de yaşanan ekonomik krizden YouTube üzerinden gazetecilik yapmaya devam eden isimler de etkilendi. Bu durum, YouTube gibi platformlar üzerinden gazetecilik faaliyetlerini devam ettiren gazetecilerin sürdürülebilir bir gelir ve iş modeli oluşturmasını da zorlaştırdı.
Yakın zamanda hem European Endowment for Democracy, Almanya merkezli Heinrich Böll Stiftung, ABD merkezli Chrest Foundation ve AB’den aldığı desteklerle hem de izleyicilerinin ya da okurlarının katkılarıyla gazetecilik faaliyetlerine devam eden gazeteci Ruşen Çakır’ın sahibi olduğu Medyascope’ta ekonomik krizden etkilenen medya platformlarından biri. 24 Nisan 2025’de yazdığım yazıda bunun detaylarını anlatmıştım. Ayrıca Medyascope platformuna yakın kaynaklardan öğrendiğime göre şu an platform Chrest Foundation’dan da destek almıyor.
Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD Küresel Medya Dairesi (USAGM) ve diğer altı federal ajansı ortadan kaldıran emri imzalaması sonuncunda Voice of America’ya (Amerika’nın Sesi – VOA) bağlı VOA Türkçe Servisi kapatılmıştı. Serdar Cebe, Mehmet Sümer, Begüm Dönmez Ersöz gibi önemli gazetecilerin yayına çıktığı VOA Türkçe’ye bağlı YouTube kanalının da yayınları sona erdi.
27 Nisan’da da sosyal medya hesabı üzerinden kendisine yöneltilen çeşitli iddialar hakkında açıklamalarda bulunan Altan Sancar da mesajında yaşadığı ekonomik kaygıları dile getirmişti. Sancar, alnı ak biçimde bağımsız olarak gazetecilik yaptığını belirtirken yeri geldiğinde ailesinden yeri geldiğinde arkadaşlarından borç alarak, bazen de küçük ek işler yaparak geçinip YouTube’da mesleğini yapmaya çalıştığını söylemişti.
Ayrıca bağımsız gazeteciler, içeriklerini finanse etmek için sponsor ve reklamveren desteğine ihtiyaç duymalarına rağmen Türkiye’de bu destekler genellikle sınırlı ve ticari içeriklere yönelme eğilimi göstermekte.
Bu arada serbest gazetecilerin ise YouTube’da popülaritesi ana akım medyadan gelen isimlere göre çok düşük. Türkiye’de gazetecilik endüstrisinin içinde yaşam mücadelesi veren serbest gazetecilerin yaşadığı zorlukları 3 Mayıs’ta yazdığım yazıda yazmıştım. NewsLabTurkey, Gazeteciler Cemiyeti, MLSA ve TGS Akademi’nin verdiği hibe ve eğitim destekleri serbest gazetecilere ne kadar yeterli geliyor belirsiz. Bununla ilgili bağımsız ve tarafsız kurum veya kişilerce yapılan bir araştırma veya anket çalışması görmedim.
Gazeteci Yenal Bilgici’de 15 Mart 2025 tarihinde sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı bir mesajında önemli bir tehlikeye daha dikkat çekmişti. YouTube’da çok sayıda gazetecinin yayın yaptığını ifade eden Bilgici mesajına şunu eklemişti: “Tek tek gazetecilik yapmak çok kırılgan bir zemin.”
1 Nisan’da da gazetecilere önemli uyarılarda bulunan gazeteci Gökçer Tahincioğlu, sosyal medya hesabı üzerinden şunları dile getirmişti: “Yorumculuk, TV yorumculuğu, YouTube yorumculuğu, köşe yazarlığı vb. işler gazetecilik değildir. Gazeteciliğin ve gazetecinin tanımı bu kadar zor ve karmaşık değil.”
Mali Engellerden Kurtuluş Mümkün mü?
Türkiye’de yaşanan ekonomik krize, medyada tekelleşmeye ve basın özgürlüğünde yaşanan kısıtlamalara rağmen YouTube, ana akım medyaya karşı alternatif bir alan olarak ciddi bir potansiyel barındırıyor. Hediye Levent, Nalan Sipar, Oktan Erdikmen gibi farklı ülkelerden yayın yapan gazetecilerin yaptığı işler, YouTube platformunda bağımsız haberciliğin mümkün olduğuna işaret ediyor.
Ayrıca bağımsız gazetecilik, sadece bireysel çabalarla sınırlı değil. Ekonomi Gazetesi gibi çalışan ortaklık modelleri, Türkiye’de patronsuz medyanın mümkün olabileceğini de kanıtlıyor.
Diğer yandan dünya genelinde YouTube platformunda yayın yapan gazetecilerin yaptığı farklı işler ve yaşama geçirdikleri gelir modellerinin varlığı da çok mühim. Bu örnekler, Türkiye’de YouTube üzerinden yayın yapan bağımsız gazetecilere hem umut veriyor hem de çeşitli yol haritaları sunuyor.
Türkiye’de YouTube üzerinden gazetecilik faaliyetlerini yürüten gazetecilerin para kazanması için uyarlanabilecek bazı modeller şöyle:
Reklam gelirleri modeli ile çalışan Amerikalı YouTuber, dijital medya girişimcisi Philip DeFranco, YouTube’da haber, kültür ve internet gündemini mizahi ama çoğunlukla tarafsız bir dille sunuyor. 6 milyondan fazla abonesi bulunan DeFranco, özellikle Z kuşağı ve Y kuşağı’na hitap etmektedir. Türkiye’de, YouTube’da finans, teknoloji, sağlık ve eğitim alanlarında yayın yapan gazeteciler bu modeli uygulayabilir. Fakat Türkiye’deki gazeteciler, Patreon, marka işbirlikleri, merchandising (ürün satışı) ve Instagram gelirleri gibi yan gelirler de oluşturmalı. DeFranco’nun tarafsız ama özgür üslubu Türkiye’de de ilgi çekebilir.
Yakın zamanda abonelik ve premium içerik modeliyle öne çıkan Fransa merkezli bağımsız ve abonelik tabanlı dijital haber sitesi Médiapart, YouTube ve sosyal medyayı ücretsiz tanıtım ve etki artırma amacıyla kullanmaktadır. Buna fragmanlar, tanıtım videoları ve kamuya açık analizler dahil. Fakat en detaylı, araştırmacı gazetecilik ürünleri sadece abonelere sunuluyor. Bu modeli uygulamak isteyen Türkiye’deki kuruluşlar veya YouTube’da yayın yapan araştırmacı gazeteciler abonelere özel video, analiz ve belge yayımlarken çevrim içi toplantılar da düzenlemeli. Öte yandan sadece abonelere özel e-posta bültenleri de hazırlanabilir.
Son olarak önereceğim model de kitle fonlaması. İngiliz komedyen, aktör, radyo ve televizyon sunucusu Russel Brand, tarafsız video platformu Rumble üzerinden üyelik sistemiyle destek topluyor. Türkiye’de halkın gündemine yakın ama analiz içeren içerikler üreten, röportajlar veya yorumlu haber derlemeleri hazırlayan gazeteciler bu modelden verim alabilir. İçerikler de sansür riski nedeniyle YouTube dışında ücretsiz ve açık kaynaklı, merkezi olmayan video platformu PeerTube’ye ve Rumble’ye yüklenebilir. Aynı şekilde Spotify, Apple Podcast gibi sesli içerik formatlarını da gazeteciler göz ardı etmemeli.
Türkiye’de YouTube gazeteciliği üzerinden bağımsız gazeteciliği savunan gazetecilere son tavsiyelerim de şöyle: Niş kitlelere odaklanın. Dar bir izleyici kitlesine yayın yapmak, sadık bir topluluk oluşturuyor. Canlı yayınlar, yorumlara yanıt verme ve sosyal medya entegrasyonu, izleyicilerle bağlantılarınızı güçlendirebilmeniz için önemli. Bu arada yayın konunuza göre polemiğe dayalı üslubu ya da mizahi anlatımı dengeleyip yayın yapmaya çalışın. Teknolojik adaptasyonda görmezden gelinmemeli. YouTube Shorts gibi kısa formatlı videolar SEO optimizasyonu ve görünürlüğü artırıyor.
Hepsinden önemlisi tüm bu sorunların çözülebilmesi için aralarında Çağdaş Gazeteciler Derneği, Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın da bulunduğu çok sayıda meslek örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Medya Dayanışma Grubu’nun 2024 yılında yayımladığı Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu’na “yetmez ama evet” diyorum. Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi tekrar ediyorum: Türkiye’de iktidar, muhalefet, akademi, iş insanları ve basın meslek örgütleri bu deklarasyonun TBMM’nin gündemine alınıp yaşama geçirilmesi için acil bir şekilde inisiyatif almalı.