Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » T. W. Hutchison – A. G. Sayar Mektuplaşmaları
    Yazılar

    T. W. Hutchison – A. G. Sayar Mektuplaşmaları

    Birol Başkan3 Mart 20226 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    “Ölülerimiz bizim için asla ölü değildir, ta ki onları unutuncaya kadar.” Mary Ann Evans (veya, daha popüler adıyla, George Elliot)

    Ahmet Güner Sayar 2012 yılında Filozof-İktisatçı Terence W. Hutchison başlıklı bir biyografi yayınladı. Biyografi, yazar ve Hutchison arasında yaklaşık iki yıl süren mektuplaşmalara da dayanıyor. Bu mektuplar Özgün Burak Kaymakçı çevirisi ve asli dilindeki halleri ile T. W. Hutchison – A. G. Sayar Mektuplaşmaları / The T. W. Hutchison – A. G. Sayar Correspondence başlığı ile yayınlandı. Mektupların yayınlanması, Kaymakçı ve iki meslektaşı Mehmet Dinçaslan ve Ertuğrul İ. Kızılkaya’nın, Hutchison’ın Sayar üzerindeki akademik etkisi ve daha da genelde Türkiye’de kemiyet olarak zayıf, ancak keyfiyet olarak güçlü bir iktisat akımı üzerine ışık tutmalarına vesile oluyor.

    Söz konusu akımın kurucu metnini Max Weber’in Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu olarak belirlemek mümkün. Bu meşhur kitap hakim iktisadi zihniyet ile var olan iktisadi sistem arasında belirli bir örtüşmenin/uyumun olacağı varsayımından hareketle, Avrupa’da Protestan dini ıslahatının en nihayetinde kapitalizmle örtüşen/uyuşan yeni bir zihniyet doğurduğunu iddia ediyordu. Bir Türk İktisatçısı Sabri Ülgener, Max Weber’den bu fikri alır ve İktisadi İnhitat Tarihimizin Ahlak ve Zihniyet Meseleleri’ni yazar. Bu kitapta Ülgener dikkatini Osmanlı İmparatorluğu’na çevirir ve dinin şekillendirdiği hakim iktisadi zihniyet ile var olan iktisadi sistem arasında büyük bir örtüşüm/uyum olduğunu gösterir.

    Ülgener’le aynı yıl doğan Terrence W. Hutchison tamamen farklı bir akademik mecrada yol alır. Hutchison’ın disipline ilgisini çevirdiği 1930’lu yılların başında İktisat, akla makul görünen varsayımlar üzerinden inşa edilen kuramların toplamıydı. Bu ise, İktisatçıların kendilerinden menkul, ilgilendikleri olgularla alakalı özel bir ön-sezgiye veya ön-bilgiye sahip olduklarını kabullenmek demekti. Hutchison’un Cambridge’ten hocası Joan Robinson’dan ilhamla benzetme yapmak gerekirse, İktisatçılar “ali bir din adamları heyeti” pozundaydılar. Akla makul görünen varsayımlar üzerine inşa edilecek kuramlar da söz konusu varsayımlara içkin neticelerden farklı bir çıkarıma müsaade etmezdi. Her halükarda ortaya doğruluğu kendi kurgusu ile garanti altında olan iddialar çıkardı veya Hutchison’ın Ludwig Wittgenstein’dan aldığı bir kavramla, totolojiler.

    Hutchison, İktisat’ı bu haliyle bilimsel bulmaz ve ağır bir eleştiri niteliğinde henüz 26 yaşında İktisat Kura­mının Önemi ve Temel Önermeleri (The Significance and Basic Postulates of Economic Theory)’ni kaleme alır. Hutchison, İktisat’ın “mistik/metafizik” sarmaldan çıkabilmesi için iki kritik kıstas önerir. Birincisi, Karl Popper’dan ilhamla İktisat’ın kuramları “yanlışlanabilir” nitelikte varsayımlar üzerine inşa edilmelidir. İkincisi, İktisat kuramları, hayali iktisadi oyuncuların hayali koşullarda nasıl davranacakları üzerinden soyut akıl yürütmeleri ile değil, gerçek iktisadi oyuncuların gerçek iktisadi koşullarında nasıl davrandıkları üzerine yapılan gözlemler üzerine inşa edilmelidir. Hutchison’ın kıstasları, kitabın yayınlandığı yıl itibariyle 150 yılı bulan İktisat tarihinde tam bir metodik devrim önerisidir.

    Ahmet Güner Sayar, Ülgener ve Hutchison’ın isimlerini kendi alanlarına çoktan nakşettikleri yaşlarda İktisat eğitimine başlar. Lisansı İstanbul İktisat’ta okur. Sonra İngiltere’de Binghamton’da yüksek lisansını yapar ve Hutchison’ın danışmanlığı altında tezini yazar. Sayar, yüksek lisanstan sonra İstanbul İktisat’a döner ve bu sefer Sabri Ülgener’in danışmanlığı altında doktora tezini savunur. Sayar doktoradan sonra Osmanlı Düşüncesinin Çağdaşlaşması’nı kaleme alır. Bu çalışmasında Hutchison ve Ülgener’in metodik bir sentezini takip edecektir.

    Max Weber de, Ülgener de iktisadi zihniyet ve iktisadi sistem arasında katı bir sebep-sonuç ilişkisi kurgulamaz. İkili, iktisadi davranışların zihniyet dünyasındaki izdüşümlerini, o davranışlarla uyumlu normları, değerleri, bakış açılarını ortaya çıkarmaya çalışır. Diğer bir deyişle çalışmaları açıklama gayesi gütmez, anlama gayesini güder. Hutchison ise iktisadi olguları açıklama gayesi güder. Sayar’ın iki hocası böylelikle sosyal ve insani bilimleri ortadan ikiye bölen derin pozitivizm-hermenötizm yarığının farklı iki taraflarındadır.

    Sayar, Osmanlı Düşüncesinin Çağdaşlaşması’nda net bir şekilde pozitivist bir gaye güder. Amacı, çağdaş iktisadi düşüncenin Osmanlı düşüncesine girişinin izini ve takip ettiği patikaları sürmek ve var olan koşullarda aldığı şekilleri ortaya koymaktır. Bu açıdan Sayar Hutchisoncıdır. Ancak diğer hocası Ülgener’e da bigane değildir. Çağdaş İktisat düşüncesi öncesi var olan Osmanlı iktisat düşüncesinin tasvirinde Ülgener’in zihniyet analizlerini esas alır. Ancak, burada da Hutchisoncı etki gözlemlenebilir zira Sayar, Ülgener’den daha güçlü bir şekilde, Osmanlı’nın iktisadi geriliğini açıklamak için söz konusu zihniyete nedensellik atfeder. Ancak Sayar’ın metodik zeminde Hutchison’dan ayrıldığı iki önemli nokta vardır ki ikisi de Ülgener’in etkisi olarak yorumlanabilir. Öncelikle Sayar, Hutchison’ın izin vereceğinden çok daha fazla, zihniyete ve zihniyetle ilişkili olarak değerler, normlar ve kurumlara, iktisadi analizinde önem verir. İkinci olarak, Sayar’ın iktisadi bireyi veya olgusu, Hutchison’ın kabul edebileceğinden çok daha güçlü bir şekilde tarihseldir, tarihsel anın veya dönemin ürünüdür.

    Sayar da her iki hocasının kendisi üzerindeki etkilerini memnuniyetle kabul eder ve öğrencileri sıfatıyla ikisinin de biyografisini kaleme alır: ilk önce Sabri F. Ülgener’in daha sonra da Terrence W. Hutchison’ın. Böylelikle Sayar, Ülgener’in ve Hutchison’ın hayat semerelerini yeniden bir bakışla kayıtlara geçirmiş olur. Ancak, Sayar’ın biyografilerini salt akademik çalışmalar olarak değil, ötesinde entelektüel-akademik oluşumuna katkıda bulunan iki değerli hocasını unutmama, hatta unutturmama gayretinin ürünleri, son derece insani ve takdir edilesi bir vefa timsali olarak da görmek gerekir.

    Özgün Burak Kaymakçı’nın derlediği ve Mehmet Dinçaslan ve Ertuğrul İ. Kızılkaya’nın da yazıları ile katkıda bulunduğu T. W. Hutchison – A. G. Sayar Mektuplaşmaları son derece hayati bir konuyu ele alıyor. İktisat disiplinindeki metot/usul konusunu. Aynı tartışma sosyal ve insani bilimlerin diğer alanları için de pekala geçerli ve önemli. Dolasıyla kitap dar bir okuyucu kitlesini değil, daha geniş bir okuyucu kitlesini ilgilendiriyor.

    Ancak kitap böylesi bir ilginin önünde ciddi bir engeli de bünyesinde barındırıyor: tartışmaların zor bir Türkçe ile yürütülmesi. Bu yazarların Türkçelerine yönelik bir eleştiri değil. Bilakis yazarların Türkçeleri neredeyse kusursuz, hatta edebi metin mesabesinde. Ancak ele alınan konuların son derece soyut niteliği daha basit bir cümle yapımını gerektiriyor. Yazarların alana has kavramları, Türkçe açıklamaları veya Türkçe karşılıklarını vermeden, büyük bir rahatlıkla kullanmaları okuyucunun işini daha da zorlaştırıyor. Bu haliyle de çalışma sadece İktisat metodolojisi alanında uzman kişileri muhatap alıyor gibi.

    Aslında Kaymakçı ve arkadaşları da konuya yönelik ilgisizlikten şikayetçi. Ancak bunun sadece konuyla alakalı olmadığını, bir nebze de kullanılan dilin soyutluğu ve zorluğu ile alakalı olabileceği ihtimalini düşünmeliler. Yazarlar şayet azınlık bir İktisatçı grubunun ötesine hitap etmek ve daha geniş sosyal ve insani bilimler camiasına da konuşmak istiyorlarsa, hali hazırdaki yazı dillerini sadeleştirmeleri veya yazdıklarının şerhlerini yazmaları gerekmekte.

    Çağrışımlar

    Hutchison’ın İktisat’a taşıdığı “yanlışlanabilirlik” kıstasının koyucusunun aynı zamanda liberal demokrasinin en güçlü savunmalarından birisi olan Açık Toplum ve Düşmanları (The Open Society and Its Enemies)’nın da yazarı olması bir tesadüf mü?

    Yanlışlanabilirlik kıstası ne getirdi? İktisatçılar ve İnsanlar’da Ayşe Buğra şöyle açıklar: “Bu kıstas ile bilimde sabit mutlak doğruların olmadığı, sadece yanlışlanıncaya kadar geçerli doğruların olduğu kabul edilmiş oluyordu. Bu kıstasla, ‘mutlak doğruluk’ ve ‘mutlak gerçeklik’ bilimle en bağdaşmaz kavramlar, bilimsel düşünce içinde kesinlikle yeri olmayan kavramlar haline geliyorlar. Bilimsel düşünce, her şeyden önce, ‘doğrunun putlaştırılmasına’ karşı çıkan düşünce biçimi oluşuyla belirleniyor.”

    Popper’in Açık Toplum ve Düşmanları’nda felsefi kökenlerinin izlerini sürdüğü totaliter ideolojilerin ise savundukları mutlak doğruları vardı ve bir adım daha ötesinde bu doğruların ışığında toptan bir toplumsal mühendislikle inşa edecekleri ütopyaları…

    “Açık toplum” ise bir açıdan, “yanlışlanabilirlik” kıstasının devletin politikalarına da uygulandığı bir toplumdu: Vatandaşların devletin politikalarını tartışma ve eleştirme özgürlüklerinin olduğu, hiçbir politikanın mutlak doğrunun gereği olarak sunulmadığı, politikaların geçerliliklerinin ancak pragmatiklik ve pratiklik olduğu, yetersiz kaldıkları veya yanlışlandıkları görüldüğünde de terk edildikleri toplum.

    Ezcümle, iktisadi veya başka bir bilginin kaynağı, tabiatı veya nasıl inşa edildiği soruları, sadece bir avuç bilim felsefecisini ilgilendiren sorular değil. Hele “hakikat-sonrası” bu yaşadığımız çağın kaosunda hiç değil.

    Özgün Burak Kaymakçı, ed.& çev., T. W. Hutchison – A. G. Sayar Mektuplaşmaları / The T. W. Hutchison – A. G. Sayar Correspondence, Ötüken, 2022.

    Fotoğraf: Álvaro Serrano

    Kitap Kitap Yorum
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSinekli Bakkal’da 2. Sezon
    Sonraki İçerik Cyrano | Sinekritik #35

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı, Ekrem İmamoğlu Başbakan Formülüne Dönüş mü?

    2 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}