Siyasete üniversite yılları sonrasında ilgimi ve inancımı kaybetmiştim. Vatandaşlık görevi mahiyetinde Atatürk’ün izinden giden en tutarlı siyasi parti veya adaylarına oy kullanarak doğru bulduğum insanları destekledim hep. Yıllar geçtikçe bu ilkesel duruşun da siyasi partiler tarafından deforme edildiğini ve oy için kullanıldığını gördüm.
Benim düşüncelerimi ifade eden ve beni temsil ettiğini düşündüğüm siyasi bir oluşum yoktu. Benim gibi hisseden her Türk vatandaşı endişeliydi ve yalnız kalmıştı.
2021 yılında Atatürk’ün izinden giden Türk Milliyetçiliği düsturu ile Zafer Partisinin kurulmasıyla birlikte parti programı, propagandası ve tüzüğü ile ilgili bilgileri inceledim. Ülkemizin demografik işgali ile milli güvenlik probleminin en büyük tehdit olduğunun farkında olmam, giderek derinleşen ekonomik krizin, rantın, uyuşturucu çetelerinin neredeyse devlet eliyle korunması, adalet sisteminin belli kesimin isteği doğrultusunda baskı altına alınması, eğitim sisteminin giderek daha eğitimsiz bir toplum yaratma çabasına dönüşmesi vb. başlıklarda benim ideolojim ve tespitlerimle Zafer Partisinin parti propagandası, söylemleri ve ilkesel duruşu tamamen örtüştüğü için Zafer Partisine üye olarak parti çalışmalarına katılmayı uygun buldum. Benim hikayem bu şekilde başladı.
Siyasetteki tek amacım; vatanımızın, Türk Devletinin Türk Milletine geri verilmesi. Atatürk’ün bizlere çizdiği yolda Türk Milliyetçiliği ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarının tüm ilkelerine bağlı, Türkiye’nin fabrika ayarlarına geri dönmesini sağlayacak adımların atılmasına yardım etmek ve bu doğrultuda varlık göstermektedir.
Siyasette kadın olmanın getirdiği neredeyse tüm sorunları yaşadım diyebilirim. Mesela 2023 genel seçimlerinde milletvekili adayı bir kadın siyasetçi olarak;
1) Erkek siyasetçiler tarafından tehdit edildim,
2) Mobbinge maruz kaldım,
3) Erkek siyasetçi rakiplerim tarafından sahada olan etkimin engellenmesine şahit oldum,
4) Afişlerimi yırttılar,
5) Ekonomik zorluklar ve baskı uygulandı,
6) Sosyal medyada taciz ve tehdit edildim,
7) Eşit propaganda hakkımı engellediler,
8) Yerel basında yer almamam için daha güçlü mekanizmalar tarafından görünürlüğüm kısıtlandı.
Türkiye siyasetinde problem çok fazla ve bu problemler üzerinde uzmanlar tarafından uzun süre çalışılmalı. Öncelikle siyasi partiler kanununun yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Bu çalışmalar yine tamamen Türk Milletinin yapısına, coğrafi konumundaki risk faktörlerine, dış politikadaki pratik ve koruyucu kurallara uygun yapılmalı.
Siyaset; cinsiyet eşitliği ve eşit bütçeleme çerçevesinde, kadınların ve dezavantajlı grupların homojen yer alıp korunduğu bir çerçevede olmalı. Siyaset, toplumum her kesimine eşit temsil hakkı tanımalı. Belli güç mekanizmalarının etkisinden acilen çıkarılmalı. Demokrasinin dinamiklerine uygun işleyişi yeniden sağlayabilmeliyiz.