Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Muhalefetin Önündeki Riskler ve Fırsatlar
    Yazılar

    Muhalefetin Önündeki Riskler ve Fırsatlar

    Onur Alp Yılmaz2 Eylül 20224 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Eylül’de aniden gündeme düşen basın toplantısı yapacağı haberi, siyaset dünyasında ve kamuoyunda “bir erken seçim çağrısı mı gelecek” heyecanı yarattı. Beklentilerin aksine Bahçeli, erken seçim çağrısı yapmadı, ancak seçime nasıl bir atmosferde gidileceğine dair önemli ipuçları verdi. Beklendiği üzere Bahçeli, olağanüstülüklerin olağanlaştığı bir konjonktüre işaret ediyordu. Bu, beklenmeyen bir gelişme değildi. Çünkü olağan koşullarda seçimi kaybedeceği hem kamuoyu araştırmalarında hem de daha da önemlisi toplum nezdinde kabul gören iktidar bloğunun, Türkiye’yi olağanüstü koşullarda seçime götürmeyeceğini düşünmek gereksiz iyi niyet olurdu.

    Ancak Bahçeli’nin açık tehditlerle dolu açıklamasında üstü kapalı bir kabul de vardı. Bahçeli, adaylarının Erdoğan olduğunu söylerken, daha önce görülmemiş kadar erken bir seçim kampanyasının da startını vererek adaylarının seçilmesi için “olağanüstü” bir çaba göstereceklerini belirtti. Buradaki kabul, Erdoğan’ın olağanüstü bir çaba göstermeden seçilemeyeceği gerçeğini Bahçeli’nin de kavraması ve 4 Eylül itibariyle MHP adına seçim kampanyasını başlatmış olmasıydı.

    Bahçeli’nin bahsettiği “olağanüstü gayretler” elbette yalnızca mitingler ve seçmenlerle buluşma toplantılarından ibaret değildi. Bu “olağanüstü gayretler”, aynı zamanda demokrasiye deli gömleği giydirmeyi de içeriyor ve otoriterlikle arasındaki sınırların adeta yutulmasına işaret ediyordu. Bahçeli, sosyal medyanın parlamento açılır açılmaz sınırlanmasının şart olduğunu söyleyip, Türkiye’nin iktidar lehindeki medya hegemonyası dolayısıyla muzdarip olduğu bilgi asimetrisini aşmanın yegane alternatifi olan sosyal medyayı da kısıtlayarak ülkeyi tek sesli bir cinnet ortamı içinde seçimlere götürme niyetini ortaya koymuş oldu. Ayrıca o, bu yolla, Peker’in seçim döneminde tonunu arttırırken, muhatap hiyerarşisini yükselterek devam edeceğini açıkladığı ifşalarının da kamusal görünürlüğünü azaltıp bu ifşaların iktidar tabanında yarattığı rahatsızlıkların üzerini örtme niyetinde olduğunu da satır aralarında ortaya koydu.

    Tüm bunlarla beraber, çöplüğe dönen bilinçaltlarımızda ciddi bir payı olan 7 Haziran-1 Kasım sürecinde yaşadıklarımızı da düşünürsek, Türkiye’yi çok da kolay bir seçim süreci beklemediğini ifade etmemiz mümkün. Ancak soru şu: Bahçeli, neden seçim kampanyasını başlattığı gün bu kadar tehditkâr bir konuşmaya imza attı? Bunun en temel nedeni, iktidar bloğunun vites arttırmaktan çekinmeyeceğine dikkat çekerek, bu tehditle beraber karşı blokun kamusal aktörlerinin vites düşürebileceğine dair inançtı. Bu, yalnızca şiddet ve yaptırım yoluyla bir vites arttırmaya işaret etmiyor. İktidarın üzerine giydiği kıymeti kendinden menkul “milliyetçilik zırhı” ve önüne geleni hain ilan etme konforuyla itibarsızlaştırmayı da içeriyordu.

    Dolayısıyla bu nokta, muhalefetin dikkat etmesi gereken ilk önemli duruma işaret ediyor: iktidar, otoriterlik lehine vites arttırdıkça, demokrasi ve toplumsal diyalog lehine vites arttırmak. Bu noktada altılı masanın doğası ve Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısı, muhalefete son derece kullanışlı bir zemin sunuyor.

    İkinci olarak muhalefet, iktidarın “hain” gibi son derece sübjektif bir sıfatla muhalefetin kamusal aktörlerini itibarsızlaştırma çabasına karşı, İstanbul seçimleri öncesinde yaşananları hatırlatıp, bu seçimler öncesinde de iktidarın Öcalan’dan istemesi muhtemel yardıma dikkat çekmeli. Ayrıca vatanseverliğin mezurasının neye göre AK Parti ve MHP’nin elinde olduğu, AK Parti ve MHP’yi; CHP, İYİP, Deva, Gelecek, Saadet ve DP’ye oy verenlerden daha vatansever kılan şeyin ne olduğu sorusu devamlı olarak sorulmalı. Bu yolla, partilerin liderleri üzerinden kurgulanan şeytanlaştırma süreci, partilerin tabanlarına indirilerek halkın kişisel-sosyal ilişkileri düzeyinde bir sorgulama sürecine girmesinin önü açılmalı.

    Üçüncü olarak muhalefet, Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ın önüne giderek yaptığı meçhul olması muhtemel faili baştan meşhur ilan etme stratejisinde olduğu gibi, iktidarın olası kaos planlarını baştan ifşa etmeli. Bu yönde, Karamollaoğlu’nun camilere dönük saldırı risklerine dikkat çekmesi gibi, altılı masanın ideolojik çeşitliliğine dayanarak herkes, kendi hitap ettiği tabanın sosyalleşme alanlarına dönük riskleri açıklamaya özen göstermeli.

    Dördüncü olarak, olası saldırı durumlarında muhalefet, her zamankinden daha cesur ve bir arada davranarak halka cesur davranması gerektiğini hatırlatmalı ve iktidarın değişmemesi durumunda kaos senaryolarının kalıcı hâle geleceği yönünde telkinlerde bulunarak can güvenliği kaygısının seçmenleri iktidara değil, muhalefete yönlendirmesi için çaba sarf etmeli.

    Son olarak muhalefet, bizim gibi otoriter popülist rejimlerin liderlerinin temel stratejilerinden birinin birleşik muhalefeti dağıtmak olduğunu hatırından çıkarmayarak, her ne olursa olsun seçimlere tek adayla gitmesi gerektiğinin bilincinde olmalı. Bu seçimin en çok istenenin değil, en çok istenmeyenin üzerinden şekillenmesi gerektiği hatırlanarak, bütün motivasyon seçimlerin ilk turda kazanılmasına yönlendirilmeli.

    Elbette kamusal gücün bu kadar kontrolsüzce kullanıldığı bir ortamda hiçbirimizin elinde sihirli değnek yok. Dolayısıyla bu ortamda, kendi elimizde sihirli değnek olmasa da, iktidarın elindeki yukarıda açıkladığım sihirli değnekleri almanın ortak yolu, dayanışma ağlarını güçlendirip kaynaklarımızı tek noktaya kanalize etmekten geçiyor.

    Fotoğraflar: Jeremy Bishop

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikOnursal Adıgüzel, Nabız’da Muhalefetin Seçim Stratejisini Anlatıyor
    Sonraki İçerik Ukrayna’nın Gözü Kırım Köprüsü’nde

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Türk’ün İmgelemindeki “Midnight in Paris”

    18 Haziran 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Kurt Lewin Liderlik Deneyleri: Bir Demokrasi Nasıl Yönetilir?

    18 Haziran 2025 Furkan Musa Doğan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Türk’ün İmgelemindeki “Midnight in Paris”

    18 Haziran 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    Kurt Lewin Liderlik Deneyleri: Bir Demokrasi Nasıl Yönetilir?

    18 Haziran 2025 Yazılar Furkan Musa Doğan

    Yerel Eşitlik İçin Birlikteyiz: Adana’da Güçlü Bir Dayanışma Buluşması

    17 Haziran 2025 Yazılar Ayşe Kaşıkırık

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}