Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Midsommar
    Yazılar

    Midsommar

    İlhan Archy27 Temmuz 20194 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    İnsanlığın en eski ve güçlü duygusu korkudur, ve korkunun en eski ve güçlü türü bilinmeyen korkusudur. H. P. Lovecraft

    Son yıllarda düzenli olarak vizyona az ve öz sayıda eli yüzü düzgün korku filmlerinin girmesinden çok mutluyum. Açıkçası anlatacağı bir fikre sahip olan ve çeşitli diğer unsurlarla atmosfer kurmaya odaklanan filmler nadiren beni hayal kırıklığına uğratıyor. Yoksa aynı hayalet hikayesini, aynı zombileri, aynı vampirleri kaç defa gördük de doymadık? Artık bu saydıklarım o kadar baştan savma bir şekilde vizyona sokuluyor ki nadiren korkunç ve daha da nadiren anlamlı oluyorlar. Huzurlarınızda türün az yapılan örneklerinden birisi var.

    Pagan korku görece diğerlerine göre yapması biraz zordur çünkü görsel ve sembolik anlatımda detaylar aşırı önemlidir seyircinin dikkatini toplamakta. En ufak açık bile zorla konuyla ilgisi olmayan izleyiciyi, gündelik hayatta pratik olarak karşılıksız bir olguya turist olarak hissettirebilir. Bir de The Wicker Man gibi kült bir filmle kıyaslanma ihtimali var elbette. Çünkü bilgiye ulaşımın kısıtlı olduğu 1970lerde gizem, korku ve pagan ögeleri eksiksiz bir şekilde seyircinin karşısına çıkartan bir eserle karşılaştırılma ihtimali var. Ki Midsommar en başından beri farklı olduğunu iddia etmeye uğraşsa da ilerleyen sürede bu çekime karşı koyamıyor. Aslında “neredeyse” tatmin edici bir klon olarak da finali yapıyor.

    Yönetmen: Ari Aster geçen sene sinemalarımıza (bir başka kült korku filmi olan Rosemary’s Baby türevi olan) gayet başarılı bir korku filmi olan Hereditary ile gelmişti. Hatta o kadar iyiydi ki 2. defa gitmek için cesaretimi toplayasıya dek film vizyondan kalkmıştı. Bu ikinci uzun metraj filminin The Wicker Man esintileri taşıdığını göz önünde bulundurursak seneye Psycho veya Kwaidan benzeri bir fikirle gelirse şaşırmamak lazım. Kameraya hakimiyeti, arka plan çekimleri (ki tavsiye ederim belli anlarda sizi bir yere odaklamaya çalışırken arkada olan bitenlere dikkat kesilin) kesinlikle çok iyi. Kendi yazdığı senaryoyu çekerken özenli davranmış belli oluyor.

    Senaryo: The Wicker Man üzeri az Teen Slasher gibi düşünün. Bir yandan Ari Aster’e hak veriyorum; esinlendiği filme karşı koymak kolay değil. Her yönüyle aşırı zengin ve doyurucu bir iş. Ama özellikle esin kaynağından uzaklaştırmak ve orijinalleştirmek için araya eklediği ögeler çoğunlukla sırıtıyor. Açılış hikayesinin aslında konunun geneliyle bağlantısı çok düşük. Film ilerledikçe ortaya bir sürü şey saçıp bir kısmı hiç olmamış gibi davranıyorlar. Yan hikayeler esas konuyu ve gidişatı yeterince besleyemiyorlar. Karakterlerin olay içindeki yerleri ve kişilikleri tatmin edici değil. Ama yine de merak uyandıran ve irkilten şeyler başarılı bir şekilde eklenmiş.

    Oyunculuk: Geçen sene Oscar adaylıklarında en büyük haksızlıklardan birisi bence Hereditary’nin başrol oyuncusu Toni Collette’ye yapılmıştı. Filmi sırtlayan performansı ile en azından adaylığa gösterilmeliydi diye düşünüyorum. Bu sefer de yine bir kadın filmin çoğu yükünü üzerine almış. Konunun tutarsızlıklarını bir kenara bırakırsak, Florence Pugh gerçekten hikayeyi hissettirme konusunda çok iyi. Yan rollerden de memnunum aslında ama erkek başrol o kadar da iyi diyemeyeceğim. Ama arka plandaki figürasyon oyuncuları bile sahnenin bütünlüğü konusunda ekstra çaba göstermiş.

    Sinematografi/ Diğer: Sanat yönetimi göz alıcı. Çekimlerden kalite akıyor. Adeta bir renk cümbüşü ve gözünüzü yormuyor. Esasında hikayenin aldığı yolda sizi en çok rahatsız eden unsur oluyor bir süre sonra. Çünkü olup biten her şey daha kötüye giderken o renkli cıvıl cıvıl atmosfer sizi bir anda ters köşeye yatırıyor. Gerçeklik algınızı biraz bozuyor. Ses ve ses kurgusu başarılı. Şarkılar ve efektler gayet yerinde kullanılmış

    Kurgu: Çeşitli boşluklar içeren hikayesini kurgu ile de telafi edemiyor Midsommar. Biraz güçlü görselliğine sığınmaya çalışıyor ama olayların birbirine eklemlenmesini erteledikçe biraz kan kaybediyor. Özellikle başlarda uzun sahne çekimleri fazla dikkat dağıtıcı ve sürekli esas olaya girmekten ziyade zaman çalmaya çalışıyormuş gibi geliyor.

    Son söz: “Aşkım İç Anadolu’da XXX köyünde YYY festivali varmış. Gidelim mi?” diye soran sevgiliye uçak rezervasyonu yapmadan önce izletmelik film. Belki etkili olur kim bilir?

    76/100, Bir The Wicker Man türevine daha hayır diyemeyenler için….

    Kültür Sanat
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikOtoriter Popülizmin Korkutucu Yükselişi*
    Sonraki İçerik Kısaca Ne Diyor? (The Second Ottoman Empire Kitap İncelemesi)

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}