Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » İrrasyonel Tercihler ve Sararan Yüzler: Sarı Sendikaların Piyasa Ekonomisine Etkileri
    Yazılar

    İrrasyonel Tercihler ve Sararan Yüzler: Sarı Sendikaların Piyasa Ekonomisine Etkileri

    Oytun Meçik17 Eylül 20254 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Ekonomik ve toplumsal süreçlerde rasyonalite, karar alıcı aktörlerin kendi çıkarlarını maksimize edecek, toplumsal faydayı artıracak ve uzun vadede sürdürülebilir sonuçlar doğuracak tercihlerde bulunmasını ifade eder. Rasyonel bir işleyişte kurumlar, bireylerin haklarını koruyarak adil ve verimli bir piyasa düzeni yaratmaya hizmet ederler. Ekonomide bu kurumlardan olan sendikaların varlık nedeni de bu bağlamda değerlendirildiğinde, çalışan ve işveren arasındaki yapısal güç dengesizliğini azaltmak ve toplumsal düzeyde daha adil bir dağılım mekanizması yaratmak üzerine kuruludur. Nitekim çalışan kesimin tek başına sahip olduğu sınırlı pazarlık gücü, kolektif örgütlenme yoluyla artırılır; bu sayede hem ekonomik hakların korunması hem de çalışma barışının tesis edilmesi mümkün hale gelir.

    Sarı Boyalı Binadan Sararan Yüzlere

    Ne var ki, çalışma hayatının temel aktörlerinden biri olan sendikaların tarihsel misyonlarından saparak “sarı sendikacılık” biçiminde tezahür eden irrasyonel bir görünüm sergilediği görülür zaman zaman… Sarı sendikalar, görünüşte çalışanların çıkarlarını temsil etse de pratikte işverenlerin veya siyasal iktidarların çıkarlarını önceleyen bir işleyiş geliştirir ve bu durum emek-sermaye dengesi açısından irrasyonel sonuçlar doğurur. Bu durum kısa vadede işverenlere maliyet avantajı yaratsa da uzun vadede çalışanların hak kaybına, toplu pazarlık gücünün erozyonuna ve sendikalara duyulan güvenin zedelenmesine yol açar.

    Ancak sarı sendikaların makroekonomideki uzun vadeli sonuçları bunlarla sınırlı değildir. Piyasa etkinliğini bozucu rollerinden ötürü, sarı sendikaların faaliyetleri, yalnızca çalışanların refahını değil, toplumsal düzeyde verimlilik ve adalet dengesini de bozan irrasyonel bir pratik üreterek, sürdürülebilir ekonomik büyümenin, kalkınma ve refahın da kaybedilmesine yol açarlar.

    İrrasyonalitenin ise burada iki düzeyde kendini gösterdiğini söyleyebiliriz. İlk olarak, bireysel düzeyde çalışanların örgütlenme özgürlüğü sınırlanır ve kolektif eylem kapasitesi zayıflatılır. Bu, çalışanların rasyonel olarak haklarını koruyacak bir mekanizmaya ulaşmalarını engelleyerek piyasa içinde güçsüzleşmelerine yol açar. İkinci olarak, kurumsal düzeyde sendikaların meşruiyeti sorgulanır hale gelir, bu da kurumların demokratik işleyişine zarar verir. Çünkü sendikalar, yalnızca ekonomik çıkar örgütleri değil, aynı zamanda demokratik toplumların temel kurumsal bileşenleridir. Sarı sendikaların varlığı, rasyonel bir toplumsal düzenin gerektirdiği şeffaflık, temsil ve adalet ilkelerini zayıflatarak irrasyonel bir kurumsal işleyiş üretir.

    Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün normatif düzenlemeleri ve birçok ülkenin sendikal mevzuatı, sendikal bağımsızlığın korunmasını ve çalışanların özgür iradesiyle örgütlenmesini rasyonel bir gereklilik olarak tanımlar. Ancak pratikte sarı sendikaların varlığı, hukuki normlarla uygulama arasında çelişkiler yarattığından; söz konusu irrasyonalite, kurumsal ve yapısal bir boyut kazanır. Buradaki en büyük ironinin kaynağı, bu irrasyonaliteyi yaratan ve sarı sendikaların toplu sözleşme süreçlerinde ürettikleri başarısız sonuçlardan en fazla zararı görerek yüzleri sararan sendikalılardır. Zira pratikte üye olarak nicel bir destek sundukları bu kurumsal yapı, tüm faaliyetleri ile üyeleri ve potansiyel üyelerine zarar veren sonuçlar doğmasına hizmet eder.

    Çözüm: Farklı Renkler

    Sonuç itibarıyla, sendikaların varlık nedeni rasyonel bir düzenin inşasına katkı sunmak iken, sarı sendikaların faaliyetleri bu düzeni irrasyonel bir biçimde bozuyor ve kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli toplumsal faydadan vazgeçilmesine yol açıyor. Bu nedenle, irrasyonaliteye karşı rasyonel bir sendikal düzenin korunması, yalnızca işçi hakları açısından değil, toplumsal adaletin, demokratik işleyişin ve sürdürülebilir ekonomik gelişmenin de zorunlu bir koşulu olarak görülmeli.

    Bu noktada önemli bir soru, sarı sendikalardan kaçınmanın ve sendikal hareketin asli işlevine yeniden kavuşturulmasının nasıl mümkün olabileceği aslında. Öncelikle sendikaların bağımsızlık ilkesinin güvence altına alınması gerekiyor. İşverenlerin ya da siyasi otoritelerin doğrudan veya dolaylı etkisi altında bulunan sendikaların, gerçek anlamda çalışan kesimi temsil etmesi mümkün değil. Bu nedenle sendikaların mali kaynaklarının şeffaflığı, yönetim kadrolarının demokratik seçimlerle belirlenmesi ve üyelerin karar süreçlerine etkin katılımı, sarı sendikacılığa karşı en güçlü önleyici mekanizmalar arasında sayılabilir. Ayrıca çalışanların sendikal bilinç ve örgütlenme kültürünü güçlendirecek eğitim programları, sarı sendikaların cazibesini azaltarak gerçek sendikal yapıları teşvik edebilir.

    Sorun Bir Tane Değil

    Bir kez daha vurgulamak gerekir ki makroekonomik açıdan bakıldığında sarı sendikaların varlığı, yalnızca üyelerine zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda ülke ekonomisinin genel durumunu da olumsuz etkiler. Gerçek sendikal temsilin olmadığı bir ortamda ücretler baskılanır, iş güvencesi zayıflar ve gelir dağılımı daha da bozulur. Bu durum, uzun vadede toplam talebin zayıflamasına, iç pazarda daralmaya ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğinin tehlikeye girmesine yol açar.

    Gelir dağılımındaki adaletsizlik, toplumsal huzursuzlukları artırarak ekonomik istikrarı da tehdit eder. Dahası, sendikalara duyulan güvenin aşınması, kurumsal yapının bütününde güven kaybına neden olur ki bu da hem yerli hem de yabancı yatırımcıların beklentilerini olumsuz etkileyerek finansal piyasalar üzerinde baskı yaratır.

    Dolayısıyla sarı sendikacılıktan kaçınmak, yalnızca çalışan haklarının korunması için değil, aynı zamanda makroekonomik istikrarın ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için de kritik bir önem taşıyor. Rasyonel bir sendikal düzen, emeğin toplumsal refah içindeki payını koruyarak iç talebi canlı tutar, üretkenliği teşvik eder ve sosyal barışı güçlendirir. Bu bakımdan, sarı sendikalara karşı alınacak önlemler yalnızca sendikal hareketin değil, bütün bir ekonominin rasyonel işleyişi açısından stratejik bir gerekliliktir. Özetle, zaten bütün derdimiz bu rasyonellik meselesi ile değil mi?

    Fotoğraf: https://unsplash.com/@helloimnik

    Ekonomi M
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDünya Gündemi: Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı Toplandı, İsrail Gazze’ye Kara Operasyonu Başlattı

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı Toplandı, İsrail Gazze’ye Kara Operasyonu Başlattı

    16 Eylül 2025 Bahadır Çelebi
    Yazılar

    “Milli Takımı Tutmak Zorunda mıyız?”: Ulusallık, “Modernlik” ve Spor

    15 Eylül 2025 Doğan Gürpınar
    daktilo2

    OVP 2025 Bize Ne Söylüyor?

    14 Eylül 2025 Burak Dalgın

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    İrrasyonel Tercihler ve Sararan Yüzler: Sarı Sendikaların Piyasa Ekonomisine Etkileri

    17 Eylül 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı Toplandı, İsrail Gazze’ye Kara Operasyonu Başlattı

    16 Eylül 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    ABD Gündemi: Merkez-Yerel Çekişmesi, Savaş Bakanlığı Geri Geldi, Trump’tan NATO’ya Ültimatom

    16 Eylül 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    “Milli Takımı Tutmak Zorunda mıyız?”: Ulusallık, “Modernlik” ve Spor

    15 Eylül 2025 Yazılar Doğan Gürpınar

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}