Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Hariçten Gazel ve Meksika/Monterrey İzlenimleri
    Yazılar

    Hariçten Gazel ve Meksika/Monterrey İzlenimleri

    Evren Çelik Wiltse4 Kasım 20196 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Kadirşinas Daktilo 1984 Okuyucuları,

    Kısa bir aradan sonra yine huzurlarınızdayım. Türkiye’de gündem akla ziyan savrulmalarla devam ediyor. Zaten çok ciddi bir uluslararası ilişkiler-strateji-jeopolitik-savaş ve terör uzmanı enflasyonumuz vardı. Suriye’ye yapılan askeri müdahale de iyice tuz-biber oldu.

    İbranice bilmeden ‘İsrail’in büyük oyunlarını’ çözenler mi istersiniz, Arapça bilmeyen Orta Doğu uzmanları mı… Hatta size elimizde bolca bulunan ABD Kongresinin yetkilerinden bihaber, Başkan Trump’ın azli hakkında ahkam kesenleri verebiliriz.

    Kıymeti kendinden menkul ‘uzmanların’ avaz avaz bağırdığı bu meydanlardan, benim gibi yaşı da artık kırkı devirmiş akademisyenler ziyadesiyle uzak durmaya çalışıyor, benim sap ile samanı birbirinden ayırabilen değerli okuyucularım. Ama eğer bu konularda aklı selim bir şeyler okumak isterseniz, sevgili Burak Bilgehan Özpek’in yazılarına bakınız derim. Hem konulara hakim, hem sakince, hem de

    sebep-sonuç ilişkilerini net ortaya koyan yazılar bunlar. Kuru gürültüye pabuç bırakmayıp, düzgün çalışmalara değer verelim hep birlikte.

    Bense bu netameli konulara hiç girmiyorum, moralini yüksek tutmaya çalışan sevgili okurlarım. Çünkü biraz da güzel şeylerden bahsedelim ama, değil mi? İzninizle bu yazıda sizleri alıp biraz daha uzaklara götürmek istiyorum.

    Haritada Monterrey, Texas’a komşu
    Şehre de ismini veren dağlar

    Bir akademik konferans davetlisi olarak Meksika’nın kuzeyinde yer alan Monterrey şehrindeydim. Konferans bizdeki UİK muadili, Meksika’nın Uluslararası İlişkiler camiasının düzenlediği yıllık kongre. Bu yıl organizasyon olarak 50. yıllarını kutladılar. Ayrıca Uluslararası İlişkiler disiplininin de 100. kuruluş yıldönümüydü. Ben de meslektaşlarımla orada olmaktan çok memnuniyet duydum. Şimdi sizleri çok fazla rakama, tabloya boğmadan, hatta aralara da renk ve resim serpiştirerek kısaca izlenimlerimi aktarmak isterim:

    Daha önce Meksika’nın çeşitli bölgelerinde bulunmuş, saha araştırması yapmıştım. Ama bu kadar kuzeye hiç gelmemiştim. Hakikaten oldukça kendine has bir bölge. Öncelikle şehir iktisadi açıdan çok dinamik ve zengin. Ülkenin 3. en büyük şehri. Ekonominin, özellikle de imalat sanayiinin kalbi burada atıyor. Bunu hemen daha havalimanından çıkar çıkmaz karşılaştığınız büyük ve lüks otellerden, şehrin büyük kısmını kaplayan fabrikalardan ve sanayi bölgelerinden kestirmek mümkün.

    Endüstri ve yeşil iç içe geçmiş…

    Şehrin büyük kısmı adeta organize sanayi bölgesi gibi. Çok fazla fabrika ve imalathane var. Kişi başına düşen gayri safi milli hasıla ulusal ortalamanın neredeyse iki katı. Monterrey üreten bir şehir. Biraz etrafta dolaşınca fark etmemek mümkün değil. Neler üretiyorlar derseniz, her şey var! Yiyecek içecekten dünya çapında meşhur bira markalarına, beton, kimyasal ve kozmetik ürünleri, demir-çelik, doğal gaz, otomotiv, cam ve son olarak elektrik-elektronikte dev isimler burada harıl harıl üretim yapıyorlar.

    Ancak hikaye burada bitmiyor. Monterrey sadece imalat sektörüyle sınırlı değil. Aynı zamanda daha ileri sektörler de burada yer tutmuşlar. Örneğin bilgi-iletişim teknolojileri, yazılım ve donanım şirketleri, sağlık sektörü ve biyo-teknoloji, imalat sanayiindeki şirketlerin araştırma ve geliştirme birimleri, laboratuvarları, vs… Bunlar da hızla artıyor şehirde.

    Yatırım ve üretim yapan markaları sıralayayım isterseniz: Siemens, LG, Samsung, Sony, Toshiba, Nokia, Dell, Boeing, Kia, General Motors, Toyota… Citibank gibi finans devleri ve Avis, Holiday Inn gibi hizmet sektörü devleri de baş köşede yer kapmışlar. Aklınıza gelen hangi dünya markası varsa burada!

    Biz muhtarlık seçimi de dahil her seçim öncesi yerli otomotiv icat etme hayalleri ile avunalım, Meksika dünyadaki en büyük 7. otomotiv üreticisi olmuş bile! Otomotiv üretiminin %25’i Monterrey’de gerçekleşiyor. Otomotiv sektörünün bir güzel özelliği, geniş çaplı yan sanayii yaratması. Her ne kadar markalar yabancı da olsa, otomotiv sektörünü destekleyen binlerce küçük ve orta ölçekli yerli firma ile büyük bir dinamizm fırsatı yakalıyor Monterrey. Ankara’da OSTİM’i düşünün. Şehrin etrafına dağılmış onlarca OSTİM var.

    Monterrey Teknoloji Üniversitesinden iki görüntü. (bizdeki ODTÜ veya TOBB-ETÜ muadili)

    Ancak Monterrey bu demir-çelik ve otomotiv sektörleriyle kısıtlı kalmamış. Ekonomik kalkınma yarışında daha ileri kulvarlarda koşmaya devam ediyorlar. İletişim teknolojilerinde pek çok yeni firma kuruluyor, kurulanlar büyüyor, Silikon vadisi ile yakın işbirliği içindeler. Hem kendileri teknoloji üretiyor, hem kolayca teknoloji transfer ediyorlar. Üniversitelerle yakın işbirliği var. Özellikle mühendislik bölümlerinde öğrenci sayıları sürekli yükseliyor, çünkü artan istihdam var.

    Biz şehir merkezlerindeki her türlü yeşil alanı, ortak kamusal alanı tarumar ederken, Monterrey’de kocaman bir fabrika alanının park ve sosyal alan olarak kullanıldığını gördüm, inanın gözlerim doldu…

    Eski demir-çelik fabrikaları kompleksi, park olarak kullanımda. Trafiğe kapalı, sadece yayalara açık.
    Demir-çelik fabrikasından müzeye…
    Müzeden görüntüler

    Metallerin yüksek ısıda eritildiği fırınlar şimdi olmuş müze. Minik bir teleferikle fabrikanın bacalarına tırmanıyorsunuz, panoramik açıdan şehri seyrediyorsunuz. İnsanlar üç-otuz kuruşa bisiklet kiralıyor, kocaman, ağaçlar içerisindeki parkta bisiklete biniyorlar. Minik çocukların binebileceği kiralık 3 tekerli bisikletler bile düşünülmüş! Daha ‘cool’ olan gençler paten ve kaykay tepesindeler. Her manzaralı yeşil alanın olmazsa olmazı, evlenen çiftler gelmiş fotoğraf çektiriyor. Aileler, çocuklar, gençler, her yer cıvıl cıvıl. İnsanların bila-ücret gidebilecekleri, gezip dolaşıp temiz hava alabilecekleri kocaman bir kamusal mekan yaratılmış, Meksika’nın en endüstrileşmiş şehrinde.

    Kaykay, bisiklet ve 3 tekerli bisiklet keyfi bir arada…

    İktisatta en çok sevdiğim kavramlardan biri, ‘opportunity cost’ kavramı. Bizde de sanıyorum fırsat maliyeti diye çevrilmiş. Nedir bu? İktisatçı dostlar affetsinler. Ben çok basitçe şöyle bir örnekle tarife çalışayım: Yani her tercihinizin belli bir maliyeti var. Onu yapmayıp başka bir şey yapsaydınız, maliyeti ne olurdu? Bunu bilmek ve muhasebesini yapabilmek önemli. Örneğin, siz diyelim ki kahve sever bir okuyucumuzsunuz: Her hafta Starbucks’tan birkaç latte alabilirsiniz. Bunun size belli bir maliyeti olacak. Bu tercihiniz sonucu ay sonu cebinizden yüzlerce lira eksilmiş olacak. Oysa bu latte paralarını biriktirip, döviz veya altın gibi daha kalıcı bir yatırım yapabilirdiniz. Bu yatırımlar zamanla büyüyüp sizin refah seviyenizi daha yukarı çıkarabilirdi. Ancak siz tercihinizi yatırım değil tüketimden yana yaptınız.

    Bendeniz yıllardır bu ‘opportunity cost’ kavramı ile evdekilere kan kusturuyorum, tembellik sevmez, verimli ve rasyonel sevgili okuyucularım. Sizlere de tavsiye ederim. Eşim ve oğlum ekran başında uzun süre oyun oynayıp zombi gözlerle boş boş baktıklarında, ‘Ne ayıp! O kadar vakti ziyan edeceğinize neler neler yapabilirdiniz, ekran başında öldürülen zamanın bir maliyeti var!’ diye çemkiriyorum kendilerine. Ben sağa-sola konferansa gidince evde bir bayram havası!

    Şimdi geliyorum sadede: Monterrey’de ben konferansa katılırken, Türkiye bir mini savaşa girip çıktı. Bunun korkunç bir maliyeti oldu bütçeye. Bu mini savaşı bırakın, yaptığımız tüm siyasi tercihlerin iktisadi maliyetini düşünelim. 80 milyon olarak enerjimizin ne kadarını birbirimizle itişmeye harcıyoruz? Ne kadarını el ele verip ortaklaşa refahımızı yükseltmek için harcıyoruz?

    Günler, aylar, yıllar geçiyor. Biz siyasi gerginliklerle uğraşırken hakikaten dünya alıp başını gidiyor. Diğer kalkınmakta olan ülkelerle aramızdaki makas giderek açılıyor, benim sevgili hesap-kitap bilir okurlarım.

    Neden Bursa, Tekirdağ, Gaziantep ya da Erzurum böyle ekonomik açıdan dinamik, sürekli istihdam yaratan, üniversitelerin cıvıl cıvıl olduğu, insanların güler yüzle çocuklarını parklara götürebildiği şehirler olmasın? Ülke olarak enerjimizin çoğu nereye gidiyor sizce? Bugün yaptığımız tercihlerin bize gelecekte maliyeti ne olacak? Bir an önce bunların farkına varmamız gerek.

    Üretken, yaratıcı ve herkesin refah ve güven içinde yaşayabileceği bir toplum görmek dileğiyle…

    Bir Dost.

    Fotoğraf: David peña

    Ekonomi
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBir Garip “Zulüm” Üzerine
    Sonraki İçerik CHP’nin Barış Pınarı Harekatı’na Desteği: Hata mı Başarı mı?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı, Ekrem İmamoğlu Başbakan Formülüne Dönüş mü?

    2 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}