Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Evlilikte Yaşa Takılanlar
    Yazılar

    Evlilikte Yaşa Takılanlar

    Pınar Tremblay27 Ocak 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Yeni yılın ilk haftasında aslında pek de manşet olması beklenmeyen bir toplantıya katıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Beştepe’de düzenlenen, Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni. Bu ismi uzun törende, Erdoğan devlet başkanı olarak tavsiyeler verdi gençlere. Evlilik dışı ilişkileri özendirmeye çalışanlara kızdı, aile kurumunun kutsallığına değindi; sonrasında da karikatürlere ve sosyal medyada güldüren anlatılara neden olan ifadesi geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimizin evlilik yaşı giderek yukarı doğru çıkıyor. Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar, kızlar da erkekler de. Çoğu 30’u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya!” dedi. Konuşmayı dinlemeyenlere tavsiye ederim, dinleyiniz. Uzun zamandır duymadığımız bir Erdoğan tonu vardı burada. Sesi oldukça içten, şaşkın ve umarsız. “Böyle bir şey olur mu ya!” derken bakire Meryem Ana’nın hamile kaldığını duyanlar kadar şaşkın.

    Misyoner tutkusu denilen bir kavram var. Bu sadece karşınızdakini kendi dininize geçirmeye çalışmak değil elbette. Sizinle aynı dinden olanlara da nasıl yaşamaları gerektiğini sürekli anımsatmak tutkuyu diri tutmak adına elzem. Etek boyundan, evlilik yaşına; bu gibi din öğretme çabaları hep kadın üzerinden dönüyor. Kendisini terbiye etmekte zorlanan mutsuz erkeklerin bir şekilde mutsuzlaştırmaya, güçsüzleştirmeye çalıştığı kadınlık kavramı üzerinden.

    Fakat ben size Erdoğan’ı dinlemenizi rica ederken aslında bambaşka bir yere dikkat çekmek istiyorum. Erdoğan’ın sesindeki şaşkınlık son derece gerçek! “Kızlar da erkekler de” diyor, “30’unu geçiyor evde kalıyor”, “nasıl olabilir!”. Esasen Erdoğan’ı rahatsız eden, bir kişinin 30’undan sonra evlenmesi ya da hiç evlenmemesi olmasa gerek –zira yakın çevresinde böyle örnekler çok uzun zamandır mevcut. Buradaki şaşkınlık başka bir şeyin göstergesi.

    Bir başka örnek vereyim. Erdoğan’ın gençliğinde kırtasiyeden malzeme alabilmek için bir hafta beklemesi ya da seçim kampanyasında meydanlarda “eskiden evlerde buzdolabı mı vardı” deyişi. Millet bahçelerini anımsıyor musunuz? Bedava çay ve kek yiyip ailecek yatıp yuvarlanacağımız bahçeler onlar… Başarılı bir siyasetçi yeni bir hikaye, yeni bir gelecek umudu verebilendir. “Artık Erdoğan’ın yeni bir hikayesi kalmadı” cümlesini defalarca duymuşsunuzdur. Ancak bu bahsettiğim kesitleri dinlerseniz burada içtenlikle, gerçekten inanarak konuşan bir lider göreceksiniz.

    O zaman evlilerin içinden çıkmaya, bekarların da içine girmeye çabaladığı bu evlilik müessesesine, evde kalmışlık sözlerine ve “böyle bir şey nasıl olabilir” şaşkınlığına geri dönelim. Burada ne oluyor?

    Birinci ihtimal; gece gündüz TV’de, sosyal medyada hayatımızı kapsayan bu siyasi söylem, çocuk sayısından evlilik yaşına, içki-sigara içmenin stigmalaştırılmasına kadar pek çok açıdan kültürel bir hüküm yaratmaya çabalıyor. Dindarlaştıramadığı neslin kindarlığını bir kat daha artırmaya uğraşıyor. İkinci ihtimal, engellilerin ve devlet korunmasından yararlananların toplantısında bu zor konular yerine sorumluluğu daha az kendisinde olan konulara sığınmaya çalışıyor. Üçüncü olasılık ise bence en korkuncu ve benim görebildiğim dengede en önemlisi. Uzun süre liderlik pozisyonunda olanların güç zehirlenmesi yaşaması ve gerçeklikten kopuşu. Yani 20 yıldır sizinle çalışan 50’sine merdiven dayamış sağ kolunuz hala bekar olabilir bu sizi dertlendirmez belki ama 30 yaşına gelmiş hiç evlenmemiş diye gösterilen bir toplum kesimi sizi çok üzebilir. Bu liderin aslında toplumdan ne kadar kopuk olduğunu ve evlenmeme nedenini evlilik dışı ilişkilere özendirilmişlik olarak gördüğünü anlatıyor bize.

    Toplumdan gitgide uzaklaşmak, sadece çevresinde bir avuç kendi seçtiği ve istediği zaman yanından uzaklaştırabildiği kişilerin filtresinden geçen haberlerle yaşayan ve bunlardan ötesine güvenmeyen liderin gerçeklerden kopuşunu gösteriyor. Bu oldukça tehlikeli. Çünkü, özellikle kısıtlı basın yayın erişimi olan toplumlarda liderin gerçeklikten kopması toplumun da gerçekten uzaklaşmasını hızlandırıyor ve kopma oranlarını artırıyor. Bu sadece siyaseti kurumların başında uzun süre kalan kişiler için geçerli değil elbette, güç zehirlenmesi herhangi bir organizasyonda olabilir ve bu zehirlenme sadece lideri değil, onun yönetimdeki grupları da etkiliyor. Bu etki o kadar güçlü ki; zehirli liderlerin etkisini artırıyor, liderlik pozisyonlarını daha uzun süre korumalarını sağlıyor.

    Bunlardan hangisi Erdoğan’ın şaşkınlığını açıklayabilir bilemiyorum. Bir siyasi lider evlilikle ilgili konuşabilmeli elbette ama bu, toplumda herkesin mutlu olma hakkını garanti etmek için olmalı. Bu durumda Türkiye’de evlilik konusunda konuşulması gereken bence iki önemli alan var: Birincisi, “rıza yaşı” ya da evlilik yaşı; ikincisi ise aynı cinsiyetteki kişilerin evlenebilme hakkı. Bunlara daha çok yolumuz var dediğinizi duyabiliyorum ama işte hak mücadelesi ipi sürekli göğüslemeniz, elinizden hiç bırakmamanız gereken bir mücadele. Yoksa haktan ziyade lütuf yasaları çıkıyor. Bugün verilen hak yarın apansızın alınıveriyor. Hangi yöne gitmek isteyeceğimiz, haklarımızı korumak için ne kadar çabalamadığımızla direkt ilişkili. Yoksa bir sabah uyandığımızda bekarlara vergi, zenginlere ikinci üçüncü eş izni gelebilir. Saçmalık elbette ama neden olmasın?

    Fotoğraf: Josh Applegate

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerik4. Hafta Özeti (19-26 Ocak 2020)
    Sonraki İçerik Babil, Cem Yılmaz ve Apolitik Olmanın Dayanılmaz İşlevi

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Toplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü

    23 Haziran 2025 Gürkan Özturan
    Röportajlar

    Sivil Toplum ve Dijitalleşme | Itır Akdoğan: Dijitalleşme her zaman çoğulculuk ya da kapsayıcılık gibi hedeflere hizmet etmiyor olabilir

    22 Haziran 2025 Ersin Kopuz
    Yazılar

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Dört Soruda İsrail-İran Çatışması

    24 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Toplumsal Destek ile Devlet Baskısı Arasında Türkiye’de İfade Özgürlüğü

    23 Haziran 2025 Yazılar Gürkan Özturan

    Sivil Toplum ve Dijitalleşme | Itır Akdoğan: Dijitalleşme her zaman çoğulculuk ya da kapsayıcılık gibi hedeflere hizmet etmiyor olabilir

    22 Haziran 2025 Röportajlar Ersin Kopuz

    Haklı Savaş ve Simülasyon

    20 Haziran 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}