Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Dünya Savaşa Giderken Barışın Adını Anmak ya da Yeni Bir Rota: Terörsüz Türkiye
    Yazılar

    Dünya Savaşa Giderken Barışın Adını Anmak ya da Yeni Bir Rota: Terörsüz Türkiye

    Murat Pehlivanoğlu31 Temmuz 20256 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Giriş

    21. yüzyılın ilk çeyreği geride kalırken dünya; yeniden cepheleşmelerin, bloklaşmaların ve vekâlet savaşlarının eşiğinde. Ukrayna’dan Gazze’ye, Asya-Pasifik’ten Kızıldeniz’e uzanan geniş bir jeopolitik sarsıntı hattı, insanlığı çatışma çağının eşiğine getiriyor. Böyle bir dönemde, Türkiye’nin “terörsüz bir gelecek” hedefini gündeme taşıması, yalnızca bir güvenlik politikası tercihi değil; aynı zamanda bölgesel barışa, iç istikrara ve diplomatik itibar inşasına dair stratejik bir rota çizimidir.

    Terörle mücadelenin klasik reflekslerini aşarak, çok katmanlı ve çok aktörlü bir güvenlik mimarisi kurma çabası; Türkiye’yi savaşın diliyle konuşan bir coğrafyada, barışın adını anabilen nadir ülkelerden biri yapmaktadır. Bu vizyon, yalnızca bir tehdidi bertaraf etmeye değil, aynı zamanda bölgesel barış düzenine katkı sunan bir devlet aklının yeniden inşasına işaret etmektedir.

    I. Türkiye’de Siyasal Dönüşüm ve Güvenlik Mimarisi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre anayasa yapım süreci ile 15 Temmuz’un ardından kurulan siyasi ittifak, Türkiye’yi krizler çağında daha etkin bir aktör haline getirme hedefiyle, devlet eksenli siyaset yapma pratiğini güçlendirme amacını taşımaktadır. Bu bağlamda atılan adımlar, Türkiye’nin yeni dönemdeki yürüyüşüne yönelik ön hazırlık niteliği taşıyan iş birliklerini de beraberinde getirmektedir.

    Türkiye’de siyaset yapma biçimi, Sayın Cumhurbaşkanı’nın aktif siyaset dönemlerinde önemli bir evrim geçirmiştir. Artık bürokrasi merkezli işleyişin yerini doğrudan siyasi karar alma süreçleri almıştır. Bu geçiş, her ne kadar liyakat gibi devletin temel çarklarını zaman zaman zorlayıp kalıcı hasarlar yaratma riski taşısa da, kriz dönemlerinde hızlı hareket edebilme avantajı sağlamaktadır.

    II. Terörle Mücadelede Değişen Zemin: Çözüm Sürecinden Yeni Doktrinlere

    Terörsüz bir Türkiye hedefi de bu siyasal dönüşüm süreci çerçevesinde, hem iç dinamikler hem de dünyanın gidişatı göz önünde bulundurularak ele alınmalıdır. Güvenlik politikalarının yeniden yapılandırıldığı bu dönemde, devletin merkezine yerleştirilen siyaset, bu alanda da farklı bir çözüm vizyonu üretme potansiyeline sahiptir.

    Önceki çözüm sürecinden farklı olarak, bugün Türkiye’nin gündemini meşgul eden yeni bir güvenlik ve siyaset yaklaşımı söz konusudur. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı’nın Ekim ayında yaptığı ve siyasi ezberleri bozan açıklamasından bu yana, terör örgütünde çözülme süreci gözle görülür biçimde başlamış durumdadır.

    Özellikle devletin resmi kanalları üzerinden yapılan açıklamalar, sahada da kararlılıkla uygulanmaya başlanırsa, Türkiye uzun yıllardır aşmakta zorlandığı çok önemli bir güvenlik bariyerini geride bırakma eşiğine gelebilir.

    III. Ekonomik ve İnsani Maliyet: 1990’lardan Bugüne Terörün Bedeli

    1990’lardan bu yana Türkiye, bölücü terörle mücadele kapsamında hem ekonomik hem de insani açıdan ağır bedeller ödemiştir. Resmi ve bağımsız kaynaklara göre PKK terör örgütüyle yürütülen mücadele sürecinde ülke yaklaşık 1 trilyon dolara yakın bir maliyete katlanmış, doğrudan ve dolaylı kayıplar dahil edildiğinde bu rakam daha da yükselmiştir.

    Öte yandan, 40 bini aşkın insan —güvenlik görevlileri, siviller ve örgüt mensupları dahil— hayatını kaybetmiştir. Bu tablo, yalnızca ekonomik değil, toplumsal ve psikolojik olarak da Türkiye’yi yıpratan bir süreç olarak kayda geçmiştir. Terörle mücadelenin sadece askeri değil, siyasi, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması gerektiği gerçeği, bu kayıplar üzerinden daha da net biçimde ortaya çıkmaktadır.

    IV. Uluslararası Karşılaştırmalar: Katalonya ve Kuzey İrlanda Örnekleri

    Türkiye’nin terörle mücadelesi, Avrupa’daki ayrılıkçı hareketlerle kıyaslandığında, daha karmaşık bir güvenlik ve dış politika bağlamında şekillenmiştir. İspanya’nın Katalonya bölgesinde yaşanan ayrılıkçı talepler, çoğunlukla siyasi ve sivil itaatsizlik eylemleri üzerinden yürütülmüş, Madrid yönetimi bu süreci anayasal sınırlar içinde yargı ve idari tedbirlerle kontrol altında tutmuştur.

    Türkiye’de ise PKK terör örgütü, sadece ayrılıkçı bir söylemle değil, doğrudan silahlı saldırılarla devlete meydan okuyan bir yapı olarak ortaya çıkmış; bu durum, Türkiye’yi daha yüksek yoğunluklu bir askeri güvenlik politikası uygulamaya zorlamıştır. Katalonya’da müzakere zeminini zorlayan sivil hareketler öne çıkarken, Türkiye’de çözüm süreçleri zaman zaman silahlı tehdidin gölgesinde yürütülmüş ve bu da toplumsal meşruiyet açısından önemli farklar doğurmuştur.

    Birleşik Krallık’ın Kuzey İrlanda’da uyguladığı çözüm modeli ise Türkiye açısından önemli dersler barındırmaktadır. IRA ile yürütülen uzun müzakereler, 1998’deki Hayırlı Cuma Anlaşması’yla sonuçlanmış ve taraflara belirli siyasi temsiliyet ile toplumsal barışın eşzamanlı tesisini sağlayacak mekanizmalar sunulmuştur. Bu süreçte silahların bırakılması, siyasi temsiliyetin genişletilmesi ve ekonomik kalkınma gibi unsurlarla birlikte işletilmiş, uluslararası denetim ve arabuluculuk önemli rol oynamıştır. Türkiye’nin 2013–2015 yılları arasında yürüttüğü çözüm süreci de benzer hedefleri taşısa da, silahlı yapının varlığını sürdürmesi ve toplumsal desteğin parçalı kalması nedeniyle kalıcı bir barış üretilememiştir.

    V. ABD ve Bölgesel Strateji: Trump Dönemi ve Sonrası

    Tüm bu yaklaşımlar çerçevesinde Türkiye’nin öncelikli hedeflerinden biri, terör sorununu gündem dışına itmek ve istikrar zeminini güçlendirmektir. Her ne kadar bu çabanın somut ve kesin sonuçları henüz net şekilde ortaya çıkmamış olsa da, özellikle ABD’de Trump yönetiminin kalan yaklaşık 3,5 yıllık süreci dikkate alındığında, bu strateji Türkiye açısından oldukça isabetlidir. Ankara, bu dönemde küresel dengeleri doğru okuyarak, en büyük iç güvenlik sorunlarından biri olan terörü siyasal ve diplomatik gündemden çıkarmayı hedeflemektedir.

    Bu doğrultuda atılacak her adım, Türkiye’nin özellikle bölgesel krizlerde oynadığı barışçıl ve arabulucu rol açısından da yeni bir meşruiyet zemini yaratacaktır. Trump’ın ilk başkanlık döneminde Türkiye, sahada sert gücünü kullanarak birçok bariyeri aşmış; ardından ise bekle-gör politikası çerçevesinde uyguladığı yumuşak güç stratejisiyle bu kazanımları diplomatik zemine taşımayı başarmıştır. Bu ikili strateji, Türkiye’nin sadece güvenlik alanında değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde etkin ve meşru bir aktör olarak konumunu pekiştirmesine olanak sağlamıştır.

    VI. Yeni Diplomasi Zeminleri: Miçotakis, Sisi, Şam, Kalkınma Yolu

    Türkiye, son yıllarda yürüttüğü çok yönlü dış politika sayesinde, yalnızca krizleri yöneten değil, aynı zamanda çözüm üreten bir aktör olarak öne çıkmaya başlamıştır. Bu bağlamda Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile kurulan temaslar, uzun süreli diplomatik soğukluğu geride bırakarak, Doğu Akdeniz’de daha istikrarlı bir dönem için umut vermektedir. Türkiye’nin Arap dünyasında özellikle Şam rejimiyle yakınlaşma çabaları ve Sudan, Libya gibi bölgelerde yürüttüğü yapıcı tutum, ülkenin yeniden şekillenen Orta Doğu jeopolitiğinde oyun kurucu aktör konumunu pekiştirmektedir.

    Suriye’de oluşan yeni siyasi düzende Türkiye’nin dolaylı etkisi göz ardı edilemez. Demokrasi ve halk iradesine dayalı bu geçiş sürecinde, Türkiye’nin uzun yıllardır bölgedeki halk hareketlerine gösterdiği ilkesel destek dikkat çekmektedir. Öte yandan, Irak üzerinden planlanan Kalkınma Yolu Projesi, yalnızca ekonomik değil, stratejik açıdan da yeni bir dönemin habercisidir. Basra Körfezi’ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlamayı hedefleyen bu dev altyapı projesi, Ankara’nın bölgesel entegrasyon ve istikrar inşa etme hedefleriyle doğrudan örtüşmektedir.

    VII. Terörsüz Türkiye: Yeni Güvenlik Paradigması

    “Terörsüz Türkiye” meselesi, yalnızca bir iç siyaset başlığı olarak ele alındığında, geçmişteki çözüm süreci ile aynı zeminden okunamaz. Ne tarih aynı tarihtir, ne dünya aynı dünyadır, ne örgüt aynı örgüttür, ne de aktörler aynı aktörlerdir. Bugünün Türkiye’si, çok kutuplu küresel düzende farklı bir güvenlik ve diplomasi kapasitesiyle hareket etmektedir. Çözüm süreci, belirli tarihsel koşulların ve siyasal dinamiklerin ürünüydü; oysa bugün ortaya çıkan tablo, çok daha karmaşık, çok daha çok katmanlı bir mücadele alanına işaret etmektedir.

    Bu nedenle, terörün tasfiyesi hedefi artık yalnızca silah bırakma ya da müzakere zemininde değil; aynı zamanda bölgesel diplomasi, ekonomik entegrasyon, kamuoyu direnci ve ulusal bütünlük perspektifiyle birlikte ele alınmaktadır. Türkiye’nin mevcut yaklaşımı, geçmiş deneyimlerden ders alarak çok yönlü ve sürdürülebilir bir güvenlik mimarisi inşa etme çabasının bir yansımasıdır.

    Dünya M Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikThomas Barrack: Mastermind of America’s Great Game in the Middle East
    Sonraki İçerik Ahmet Kaya’nın da Söylediği Gibi “Bu Ne Çıldırtan Denge”: Çözüm Süreci Komisyonu Neyi Amaçlıyor?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Ahmet Kaya’nın da Söylediği Gibi “Bu Ne Çıldırtan Denge”: Çözüm Süreci Komisyonu Neyi Amaçlıyor?

    1 Ağustos 2025 Burak Bilgehan Özpek
    D84 INTELLIGENCE

    Thomas Barrack: Mastermind of America’s Great Game in the Middle East

    30 Temmuz 2025 Reza Talebi
    Videolar

    Orman Yangınları ve Komisyon Süreci | Çavuşesku’nun Termometresi #264

    30 Temmuz 2025 Ekin Keleş, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Ahmet Kaya’nın da Söylediği Gibi “Bu Ne Çıldırtan Denge”: Çözüm Süreci Komisyonu Neyi Amaçlıyor?

    1 Ağustos 2025 Yazılar Burak Bilgehan Özpek

    Dünya Savaşa Giderken Barışın Adını Anmak ya da Yeni Bir Rota: Terörsüz Türkiye

    31 Temmuz 2025 Yazılar Murat Pehlivanoğlu

    Thomas Barrack: Mastermind of America’s Great Game in the Middle East

    30 Temmuz 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Dünya Gündemi: Gazze’de Katliam, Açlık ve Kendi Felaketine Yürüyen Netanyahu Hükümeti

    29 Temmuz 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}