Ortalama bir insan, ömrünün yaklaşık %12’sini çalışarak geçiriyor. Kültürden kültüre değişen bu oran %30’a kadar çıkabiliyor. Haliyle hayatımızın %10’undan fazla bir bölümünü işle alakalı konuları düşünerek geçiriyoruz. İşle direk bağlantısı olmayan konular da buna eklenirse günlük düşüncelerimizin yarısı iş ve alakalı konularla ilgili. Peki işle alakalı konuların hiçbirini hatırlamadan günlük yaşantınızı devam ettirdiğiniz bir düzen içinde yaşamak ister miydiniz? Bir distopya dünyasının bölümlerini kare kare analiz edelim ve Severance dünyasına ışınlanalım.
Severance oyuncu, yönetmen Ben Stiller ve senarist Daniel Earling Erickson’ın eseri bir Apple TV dizisi. Pandemide yazılan ve üstüne düşünülen bu dizi ilk sezonunu 18 Şubat 2022’de halkla buluşturdu. Dizinin şirket içi çekimleri New Jersey Holmdel’de pandemi boyunca kapalı bir fabrika olan Bell Labs Holmdel Complex’de gerçekleştirildi. Özellikle pandemi döneminde bu binanın kapalı olması çekimlerin rahatça yapılmasına olanak sağlamış.
Binanın retro ve fütüristik özellikleri yönetmenin ilgisini çekiyor ve bina senaryoyu destekleyici bir rol oynuyor. Dizi boyunca Lumon’ın seçkin beyaz duvarları ve karakterlerin renk seçimlerinin Severance aleminine bizi daha çok sürükleyen detaylar olduğunu söyleyebiliriz. Lumon binasının dışındaki kasaba karlı, soğuk bir kış geçirirken Lumon binasının iç duvarlarının beyaz seçiminin de dışarıdaki karı anımsattığını görüyorüz.

Dizinin açılış sahnesine gelicek olursak, bizi cevaplardan çok soruların beklediği bir dizi olduğunu fark edeceğimiz şu cümleyi duymaktayız:
“Sen Kimsin?” (Who are you?)
Bu soru dizinin ana karakteri Mark Scout’tan gelir. Ekibe yeni bir üye aranır ve mülakat hoparlör aracılığıyla gerçekleşir. Sorular direkt olarak masada yatan ve ayılmakta olan Helly R’a sorulur. Günlük hayattaki iş görüşmeleri düşünüldüğünde aslında ilk sorunun ne kadar cesur ve kapsamlı olduğunu görebiliriz. Bize kendini anlat gibi bir yaklaşımdan ziyade “Sen Kimsin?” sorusu Lumon’ın cesur tavrını simgelemekte. Bu soru görüşme yapılan Helly R’ın hırçınlaşmasına ve tetiklenmesine sebep olur. Odadan çıkış yolu aradığı için kapı kolunu zorlar ve duyduğu sesin acaba yan odalardan mı geldiğini merak eden bir tavırla duvarlara yaklaşır. Ancak duyacağı tek soru bu değildir. Hemen akabinde takım kaptanı ve onu işe almakla görevli Mark S. den “Annenin gözleri ne renk? şeklinde bir soru gelir. Bu soruya Helly R’ın cevap verememesi şirket için bir başarı niteliği taşımaktadır. Bu soruyu duyduğu an duygusallaşan karakterin bunu neden hatırlayamadığına üzüldüğünü ve içinde bulunduğu durumun onu çaresizliğe sürüklemesine tanık oluruz.

Dizinin ilk sahnesi olan mülakat sahnesi dizinin ilk sezonuyla alakalı bir özet niteliği taşımaktadır. Bunun en büyük sebebi ise bu şirketin -Lumon’ın- çalıştırdığı insanların iş ve özel hayatını beyne enjekte ettiği bir çip ile ayrıştırması. Böylelikle her çalışanın içseli (innie) ve dışsalı (outie) aynı anda mevcut olabiliyor. Çalışanlar Lumon’ın içerisinde içsellerinin bilgisini taşıyor. Örneğin ilk sahnede Helly R., Lumon’da birinin onu mülakata aldığını ve bu şirkette çalışmaya başlayacağını biliyor. Onu mülakata alan Mark S. de bu soruları sorarken bir takım lideri olduğunu, ekibe yeni biri alınması gerektiğini ve bunun için birtakım protokolleri uygulamakla yükümlü olduğunun bilincinde. Bölümün ilerleyen sahnelerinde göreceğimiz ekip üyelerinden Irving Bailiff ve Dylan George da özel hayatlarını hatırlamıyor ve işteki personalarının bilinciyle çalışıyorlar. Bu ayrışma işlemi şirketin asansörüne çalışan girdiği an gerçekleşiyor, böylelikle çalışan çalıştığı kata vardığında içselini aktifleştirmiş oluyor. Asansör burada önemli bir aktivasyon mekanizması diyebiliriz.

Diziyi daha izlemediyseniz akla şöyle bir soru gelmesi oldukça muhtemel: “Neden bu insanlar beyinlerine böyle bir çipin yerleştirilmesine izin vermiş ve iş ve gündelik hayatı aynı anda hatırlamak istemiyorlar?” Bunun sebebi diziyle ilgili ipuçlarından birini içerir. Bu insanlar çok da mutlu olmadıkları gündelik hayatlarından bir nebze kaçmak için, günün büyük bir bölümünü işgal eden çalışma saatlerinde bu acı verici durumdan kaçmak istemişlerdir.
Örneğin Mark S. özel hayatında Lumon’dan önce eşini kaybetmiş ve yaşadığı depresyondan ötürü tarih hocalığını bırakmak zorunda kalmıştır. Onun çalışabilmesi için bu acıdan kaçabileceği bir çalışma modeline ihtiyacı vardır. Dizinin 2. Sezonunu değerlendireceğim yazıda “acıdan kaçma” temasıyla alakalı başka konular göreceğiz ve onların detaylarına değineceğiz.
İlk sezona tekrar dönecek olursak, Mark S. Helly R.’ı işe aldıktan sonra eski ekip fotoğrafını masasında görür. İK’dan bu fotoğrafı kaldırıp yeni ekip fotoğrafını masasına koymasıyla alakalı direktif alır. Eski iş arkadaşı Peter Kilmer artık Lumon’da çalışmamaktadır. Peter K. Lumon’ın gizli koridorlarının krokisini çıkarmış ve Lumon’ın asla izin vermediği çipi beyninden çıkartma ameliyatını (reintegration surgery) geçirmiştir. Bu ameliyat içsel ve dışsal arasındaki köprüleri yıktığı için Peter K. Lumon’da çalıştığı süreci (içselini) özel hayatında (dışsalı boyunca) hatırlar ve bunu yakın arkadaşı olduğu için özel numaradan arayarak Mark S. ile paylaşır. Mark S. dışsal halinde Peter’i hatırlamadığı için uzun bir süre konuya şüpheci yaklaşır. Ta ki Peter’in benzin istasyonunda geçirdiği operasyonun yan etkilerinden ötürü öldüğünü görünceye kadar. Mark S.’in Lumon’daki yapıyı sorgulamasının miladı Peter’in ölümüdür diyebiliriz.
Bu paralelde Mark S.’in ekipteki sorumluluğuyla alakalı olarak Helly R.’ın şirketten kaçma teşebbüsünü defalarca önlemeye çalıştığını görürüz. Mark S. eşini daha yeni kaybetmesinin üstüne en yakın çalışma arkadaşının ölümüne dışsalıyla tanık olmuştur. Bütün bunların üstüne ekibin en ihtiyacı olduğu dönem Helly R.’ı kaybetmenin eşiğindedir. Bu noktada dengeleri sağlayacak ve ipuçlarını birleştirecek olan Mark S.’in kendisidir.

Mark S.’i bütün bu olanları sindirdikten sonra sezonun sonuna doğru görürüz ki Matrix’te bahsedilen kırmızı hapı seçmiş ve gerçeklere aç susuz bir hale gelmiştir. Kendi hayatındaki doğruları bulma serüveni hızlı bir şekilde cevap bulur. Lumon’ın Sağlık Merkezi’nde çalışan Ms. Casey’nin gerçek hayattaki eşi olduğunu ve ölmediğini öğrenir. Kendi hayatıyla ilgili aldığı bu cesur kararın arkasında gerçek hayatta çocuğu olduğunu öğrenen Dylan G.’nin ve diğer ekip arkadaşlarının da merakının payı vardır. İçsel ve dışsal arasındaki bağlantıyı “Overtime Protocol”ünü devreye sokarak öğrenen Mark S. takım üyeleri artık Lumon’ın onlardan sakladığı çoğu şeyin bilincindedir. Bu şok dalgasını en fazla hissedenlerden biri de kuşkusuz Helly R. olmuştur. O Lumon kurucu ailesi Eagen’ların soyundan, Jame Eagen’ın kızı Helena Eagen’dır. Bunu öğrendiği sırada şirketin bir galasında konuşma sırasında her şeyi katılımcılarla paylaşma eşiğine gelmiştir. Bu girişim İK’nın başındaki Milchick’in operasyonu durdurmasıyla önlenir ve Jame Eagen’ın kızı Helena’nın içseliyle tanışmasına vesile olur.

Helly R’ın başına gelenleri özetleyecek olursak:
Helly R. bir bebek sancısıyla ilk bölümde doğdu. Masadaki uyanış sahnesi ve ona yöneltilen sorular onun yeni kimliğiyle doğuşunu temsil ediyor. Bu masadan kalktığı anda ise adımlarında tökezlediğini görüyoruz. Devam eden sahnelerdeki halini adeta yürümeyi öğrenen bir bebeğin adımları olarak tasvir edebiliriz. Helly R. Helena Eagen karakterini anımsamadığı ve içselinde yeni bir kişilik yarattığı için farklı bir persona ile yaşamına Lumon içinde devam etmeye başlamıştır. Helena’dan bağımsız olarak çok daha dışadönük, sosyal, olayları sorgulayıcı ve baş kaldıran bir içsele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Aile soyuna bağlı Lumon şirketinin çıkarlarının aksine hareketleriyle babası Jame Eagen’ın dikkatini çekmeyi başarmıştır. Karakterindeki zıtlıklardan ve Lumon’ın gelecekte gerçekleştirmek istediği hedeflerden yola çıkarak Helly ve Helana karakterlerinin ne kadar önemli olduğunu görebiliriz. Helly R. başından geçen olaylar düşünüldüğünde birinci sezonda tam olarak bir yaşam döngüsü metaforunu canlandırmıştır.
Temel olarak bakacak olursak sezon ilk bölümde sorulan soruyla final yapmış her karakter çuvaldızı kendine batırarak şunu sormuştur: “Ben Kimim?”
Kaynaklar: