Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » AKP’nin Sağı, CHP’nin Solu
    Yazılar

    AKP’nin Sağı, CHP’nin Solu

    Armağan Öztürk15 Ağustos 20254 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Türkiye iki kutuplu bir siyasete mahkum kaldı. Bir tarafta AKP ve iktidar partisi odağında siyaset üreten Cumhur İttifakı bloğu, diğer tarafta ise 6’lı masanın diğer 5 üyesini yutarak muhalefeti kendi bünyesinde toplayan CHP’e var. Türk siyasi hayatı son çeyrek asırda ciddi ölçüde dönüştü. Bu istenmeyen sonuç bir ölçüde bahsi geçen bozulmanın yansıması.

    Öncelikle siyasi tercihlerin siyasi akımlarla ilgisi azaldı. Dünyadaki hakim eğilime paralel bir şekilde ideolojiler ve davaların siyasi davranışı yönlendirme gücünün bir hayli sınırlandığına tanıklık ettik. Büyük anlatıların çöküşü siyaseti yumuşattı. Artık çok az kişi bir fikri ölümüne savunuyor. Ama ideolojiden arındırılmış siyasetin fazlasıyla pragmatikleştiği de açıkça ortada. Siyasetin halkla ilişkiler etkinliğine indirgendiği, partilerin birbirine benzediği, politik etkinliğin temel motivasyon unsurunun kişisel menfaat haline geldiği bir ahlaksızlık çağını yaşıyoruz.

    Tabii Türkiye’de bu eğilimi kesen başka güçlü bir zemin daha var. Siyasetin içinin boşaldığı doğru, ama aynı zamanda yaşam tarzları üzerinden katı bir kamplaşma da var. İnsanlar partilere değil, yaşam tarzlarına oy veriyor. Bu nedenle AKP ile CHP arasındaki oy geçişkenliği neredeyse hiç yok. Hangi yaşam tarzının parçası olduğunuz, desteklediğiniz lidere göre değişiyor.

    İktidar bloğunun Erdoğan’ı var. Bu nedenle muhalefet ödünsüz bir şekilde Anti-Tayyipçi. Muhalefetin ise Erdoğan ayarında ikonik bir lideri yok. Ama tabii muhalif kesimlerin lidere ihtiyacı da yok. Atatürk pek çok kişinin gözünde ülkenin kurucu lideri değil, aynı zamanda iktidara duyulan tepkiyi ifade eden siyasi bir ayna. Atatürkçü olmak kendiliğinden bir şekilde siyasi iktidara karşı çıkmak şeklinde yorumlanıyor. En azından pek çok muhalif böyle düşünmekte ve hissetmekte. İzmir Marşının politik bir simgeye dönüşmesi ve Sivil Atatürkçülükteki bu yoğun ve yaygın siyasal sosyolojik mayalanmayı başka türlü izah etmemiz mümkün değil.

    Başkanlık sisteminin bu ikili bölünmeyi teşvik ettiği yorumu da doğru. İktidar partisi ve onun karşısındaki en büyük muhalefet partisi siyasi rekabet sürecinde doğal olarak avantajlı. Ama başkanlık sistemi oyları kutuplarda toplarken bahsi geçen bölünmenin partilerle ilişkisi inişli çıkışlı bir seyir izliyor.

    Erdoğan eskiden olduğu gibi seçim kazanmaya devam etmekte. Ama lideri olduğu parti sürekli bir şekilde mevzi kaybediyor. Bir zamanlar tek başına %50 alan AKP, bugün MHP ile birlikte ancak %40 alabiliyor. Muhalefette de benzeri bir türbülans var. CHP muhalif bloğun amiral gemisi olmaya devam ediyor. Ama özellikle 2023 sonrası koşullarda CHP’deki büyümenin iktidara karşı olmaktan çok muhalefetin kendi içindeki oy geçişlerinden kaynaklandığı gözlemliyoruz.

    İkili bölünme karşısında kendi özerk gündemini koruyan tek blok ise Kürt hareketi. Bugün DEM’le temsil edilen yasal Kürt hareketi muhalefetin parçası. Ama Cumhuriyetin kuruluş felsefesine olan derin muhalefet onun Atatürkçü geniş çoğunlukla birleşmesini engelliyor. AKP ile Kürt hareketi arasındaki ilişkilerin ilk çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra sertleştiği olgusal bir gerçeklik olarak karşımızda durmakta. Ancak bugünkü ikinci çözüm süreci koşulları, Kürt hareketinin herkesle pazarlık edebileceği ve muhalif bloktaki konumunun konjonktürel olduğunu gösteriyor.  

    İkili yapının siyasette yarattığı yanılsama ve yozlaşmaya karşı merkezi yeniden inşa etmeye yönelik sayısız girişim oldu. DYP-ANAP birleşmesinden İyi Partinin 3. yol çıkışına kadar her adımın hüsranla sonuçlanması, ikili düzenden memnun olmayan siyasi elitlerin toplumsal yapıyla uyumlu yeni bir liderlik inşa etmedeki eksikliğine takıldı kaldı. Merkez sağı birleştirmeye kalkan mantık organik değildi. Eski liderler eski sözlerle çıktı vatandaşın karşısına. İyi Parti yeni bir kitle mobilizasyonu kurma noktasında daha başarılı oldu. Ama o da CHP’yle olan mesafeyi en baştan itibaren iyi ayarlayamadı. İyi Parti, AKP’ye, CHP’den daha fazla karşı oldu hep. Bu durum bir zamanlar ANAP ve DYP’ye oy vermiş sağ seçmenin, yani mevcut AKP seçmen kitlesinin ağırlıklı kısmının kendisine yönelmesini sınırladı. Ayrıca Erdoğan rejimine muhalif olmak muhalefet cephesinin en önemli motivasyon kaynağı olduğundan Akşener’in Kılıçdaroğlu CHP’sine karşı çıkma girişimleri AKP’ye hizmet etme şeklinde yorumlandı. Sonuç olarak İyi Partinin hikayesi AKP ile CHP arasında sıkışıp kaldı. Ne CHP’yi aşabildi İyi Parti ne de AKP’yle yarışabildi.

    Geldiğimiz yer bakımından sistemdeki bloklaşmayı çözmek ve parti düzeninin yarattığı yozlaşmayla mücadele edebilmek için ideolojiye dönüş seçeneğini ciddi olarak tartışmamız gerekiyor. CHP’nin solunda ona göre daha sosyalist bir kitle partisine ihtiyacımız var. Belli günlerde Deniz Gezmiş romantizmi yapan, 1 Mayıs nutukları atan, ama iş rant kavgasına gelince her hangi bir kapitalist düzen partisinden farklı davranmayan Halk Partisi siyasetini sınırlamak ancak bu şekilde mümkün olabilir.

    Bu arada epey sayıda Atatürkçü CHP yönetiminden memnun değil. Parti siyasetini İmamoğlu ve belediye meselelerine hapsetmiş, başkanları tutuklansa da Çözüm Süreci Komisyonuna üye vererek AKP-MHP-DEM ittifakını destekleyen zihniyete karşı Kemalist bir karşı çıkış gerekli.

    AKP için de benzeri bir tartışma yürütülmeli. Bir zamanlar Refah Partisini kitleselleştiren koşullar hala çok etkili. Bu ülkenin varoşlarında milyonlarca muhafazakar geçim sıkıntısı çekiyor. Onlara İslami anlamda sosyal adalet vadeden, bozuk düzene karşı çıkan, hakça paylaşım öneren bir siyaset diline ve yeni elitlere ihtiyacımız var.   

    M Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSchmitt’ten Agamben’e Türkiye’de İstisnanın Uzun Yürüyüşü

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Schmitt’ten Agamben’e Türkiye’de İstisnanın Uzun Yürüyüşü

    14 Ağustos 2025 Umut Dağıstan
    Yazılar

    Kooptasyon, İktidarla Müzakere, İktidar Pratikleri ve Direnişin Bilgisi

    13 Ağustos 2025 Onur Tuğrul Karabıçak
    Videolar

    İBB Borsası ve Yargı Süreci | Çavuşesku’nun Termometresi #266

    13 Ağustos 2025 Ekin Keleş, Burak Bilgehan Özpek ve İlkan Dalkuç

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    AKP’nin Sağı, CHP’nin Solu

    15 Ağustos 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Schmitt’ten Agamben’e Türkiye’de İstisnanın Uzun Yürüyüşü

    14 Ağustos 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    Kooptasyon, İktidarla Müzakere, İktidar Pratikleri ve Direnişin Bilgisi

    13 Ağustos 2025 Yazılar Onur Tuğrul Karabıçak

    Dünya Gündemi: Trump ve Putin Alaska’da Ne Konuşacak?

    13 Ağustos 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}