[voiserPlayer]
Türk Dış Politikasının Anatomisi: 1995-2020, 3. Sayı
GİRİŞ
Bu çalışma, “Türk Dış Politikasının Anatomisi” başlıklı araştırma projemizde Türk Dış Politikasının (TFP) üçüncü ikili analizidir. Bu projenin ilk ikili analizi Türkiye-Rusya ilişkilerini ele almıştı. Amacımız, 1995-2020 yılları arası Türk dış politikasının değişimini spekülatif açıklamalar içermeyen, veriye dayalı bir analizle ölçümlemektir. Bu analizde, Türkiye’nin İsrail ile ikili ilişkilerinin gelişimine odaklanacağız. Bunu yaparken genel bir bakış sağlamak için ilişkilerin nicel bir analiziyle başlayacağız. Ardından, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri etkileyen dikkate değer olayları inceleyeceğiz.
VERİLER
Mevcut analizde, halka açık Lockheed Martin İleri Teknoloji Laboratuvarı’nın Entegre Kriz Erken Uyarı Sistemi (ICEWS) olay veritabanındaki verileri kullanıyoruz. Bu serinin 1. sayısında metodolojiyi tartışmıştık. Özetle, ICEWS, her bir gözlemin kimin (kaynak), ne (eylem), kime (hedef), ne zaman (zaman) ve nerede (yer) ayrıntılarını içerdiği ülkeler (yani Türkiye-İsrail) arasındaki yönlendirilmiş ikili etkileşimler hakkında bilgiler sunar. Daha sonra her etkileşime, etkileşim kategorisine bağlı olarak -10 ile +10 arasında değişen bir yoğunluk puanı atanır. Negatif etkileşim yoğunluğu puanları çatışmayı ve pozitif etkileşim yoğunluğu puanları işbirliğini ifade eder. Endeksleri oluşturmak için yoğunluk puanlarının aylık ve yıllık ortalamalarını hesaplıyoruz.
TÜRKİYE – İSRAİL İLİŞKİLERİ: GENEL BİR BAKIŞ
Türkiye İsrail ile ne sıklıkla etkileşime giriyor ve etkileşimlerinin doğası nedir? Sayı 1’de İsrail’in Türkiye’nin en önemli etkileşim ortaklarından biri olduğunu göstermiştik. Toplam etkileşim sıklığı, 1 Ocak 1995 ile 30 Nisan 2020 arasındaki dönemde altıncı en yüksek ülkeler arası etkileşim olduğunu göstermektedir. ICEWS, bu zaman dilimi içinde İsrail ile 1.975’i benzersiz etkileşimler olan toplam 6.964 gözleme sahiptir. Bu sayı, Türkiye’nin toplam 186.255 etkileşiminin neredeyse yüzde dördüne tekabül ediyor. Aşağıdaki TABLO 3.1, Türkiye’nin İsrail ve dünyanın geri kalanıyla yönlendirilmiş ikili etkileşim yoğunluğu puanlarının özet istatistiklerini karşılaştırmaktadır.
TABLO 3.1’deki özet istatistikler, genel etkileşimlerin özüne ilişkin iyi bir genel bakış sağlar. Türkiye ve dünya arasındaki 1,34’e kıyasla Türkiye ile İsrail arasındaki 0,61’lik daha düşük ortalama yoğunluk puanı, Türkiye’nin İsrail ile dünya karşısındaki ilişkilerinin ortalama olarak daha az işbirlikçi olduğunu göstermektedir. Bu fark, dağılımların şekillerini keşfederek niteliksel olarak da tespit edilebilir. Aşağıdaki ŞEKİL 3.1 ve ŞEKİL 3.2 olay yoğunluğu puan dağılımlarını göstermektedir. Her iki dağılımda da 0’ın solundaki herhangi bir değer çatışmalı bir etkileşimi, sağındaki ise işbirlikçi bir etkileşimi gösterir. Ayrıca, dünya ile karşılaştırıldığında İsrail’e yönelik etkileşimlerin ortalama yoğunluğunda istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğunu öne süren TABLO 3.2’ye basit bir ortalama farkı testinin sonuçlarını da dahil ediyoruz.
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere özel olarak bakıldığında, TABLO 3.1’deki özet istatistikler, medyan 1 ve verilerin dağılımındaki olumsuz çarpıklık göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki iş birliği örneklerinin çatışma örneklerinden biraz daha fazla olduğunu göstermektedir.
Frekanstaki zaman içindeki değişim ne anlama gelmektedir? Aşağıdaki ŞEKİL 3.3, Türkiye’nin İsrail’e yönelik hem işbirliği hem de çatışma ilişkisi başlatmalarının yıllara göre sıklığını göstermektedir. Bu rakamın işbirliği veya çatışmanın büyüklüğünü dikkate almadığına dikkat edilmelidir. Şekil, ikili ilişkilerde kabaca üç aşamayı göstermektedir. 1995 ve 2002 arasındaki ilk aşama, işbirliğinin kademeli olarak büyümesiyle kendini göstermektedir. Bu aşamada çatışma sıklığının düşük olması dikkat çekicidir. 2002 ve 2008’i kapsayan ikinci aşama, artan bir etkileşim sıklığına sahiptir. Bu süre zarfında, çatışma başlatmada da gözle görülür bir eğilim var. 2008 yılı ve sonrası üçüncü aşamayı işaret ediyor. 2008’de gerçekleşen Gazze Savaşı’nın ardından diplomatik krizler ve Mavi Marmara baskını ilişkileri germiş ve sonrasında İsrail ve Türkiye arasında gerginlikler sürmüştür.
Etkileşim frekansının zaman içinde yoğunluğa göre ayrıştırılması, daha ayrıntılı veriler sağlar. ŞEKİL 3.4, etkileşimlerin yıllık dağılımlarını göstermektedir. Alttaki dağılım, 1995 için ve en üstteki 2020 için değerleri gösterir. Her zaman olduğu gibi, 0 tarafsız olayları işaret ederken, 0’ın sağında yer alan tüm etkileşimler işbirliği örnekleri olarak sınıflandırılır ve solda ise çatışma örnekleri yer alır. Minimum ve maksimum değerlere (10 ve -10) yaklaştıkça etkileşim yoğunluğunun büyüklüğü artar. Şekil, son iki buçuk yılda 0’ın sağ tarafından soluna doğru kademeli bir kayma olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, 2002’den sonra genişleyen sol kuyrukları gözlemliyoruz ki bu da daha yüksek büyüklükteki çatışma durumlarını gösteriyor. ŞEKİL 3.5 belirli bir hükümet dönemindeki ilişkilerin değişimini göstermektedir. İsrail ile etkileşimlerin yoğunluğu ve sıklığı 59., 60. ve 61. hükümetler sırasında en yüksek düzeydedir. 61. Hükümet sonrası ilişkilerde de ani bir düşüş gözlemliyoruz. Bu da 2010’ların başında iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerdeki uyumsuzluğa işaret ediyor.
Devletler, muadillerinden aldıkları sinyallere aktif olarak tepki verir ve dış politikalarını kendilerine göre ayarlar. Bir tür ikili ilişkiler endeksi, karşılıklı ilişkilerdeki sinyallerin genel gelişimini anlamak için özellikle yararlı olabilir. Bu rapordaki en dikkate değer katkımız, Türkiye ile İsrail arasındaki ikili ilişkiler endeksidir. Bu endeksi ŞEKİL 3.6’da sunuyoruz.
Genel ikili ilişkiler endeksimizi çizmek amacıyla belirli bir ay için tüm etkileşimlerin basit bir aylık yoğunluk ortalamasını hesaplayarak başlıyoruz. Bu ortalamaların değerleri ŞEKİL 3.6’da siyah noktalarla gösterilmektedir. Sıfırın üzerindeki bir nokta, ayın etkileşimlerinin işbirlikçi olduğunu gösterir ve aşağıdaki bir nokta, aksine işaret eder. Ardından, trend çizgilerine geçiyoruz.
Yukarıya dönük bir eğilim çizgisi, ikili ilişkilerde bir gelişme ve işbirliğinde bir artışa işaret ederken, aşağı yönlü bir eğilim çizgisi, rengi ne olursa olsun, artan bir uyumsuzluğun göstergesidir. Önce kısa vadeli trendlere odaklanıyoruz ve altı aylık hareketli ortalamayı hesaplıyoruz. Bu çizgi, önceki altı ay dikkate alınarak ortalama yoğunluk puanlarını gösterir ve ŞEKİL 3.6’da kırmızı çizgi ile ifade edilmiştir. Bu eğilim çizgisi iki ülkenin birbiriyle etkileşime girdiği kısa vadeli basamakları tanımlar.
Son olarak, uzun vadeye dönüyoruz ve ŞEKİL 3.6’da mavi çizgi ile gösterilen tüm aylık ortalamalar arasında parametrik olmayan yerel ağırlıklı bir düzleştirme çizgisi yerleştiriyoruz. Mavi çizginin etrafındaki gri bant, %95 güven aralığını gösterir. Bu çizgi, Türkiye ile İsrail arasındaki ikili ilişkilerin uzun vadeli evrimindeki eğilimi yansıtmaktadır. Çizgi, ilişkilerde genel olarak kademeli bir düşüşe işaret ediyor. Basitçe, incelenen zaman çerçevesi içindeki veriler boyunca düz bir çizgi uyduracak olsaydık, çizginin eğimi negatif olurdu ve bu da iki ülke arasındaki işbirliğine dayalı etkileşimlerde kademeli bir gerilemeye işaret ederdi.
TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE BELİRLEYİCİ OLAYLAR
Türkiye-İsrail ilişkilerini belirleyen önemli olaylar nelerdir? Bu bölümde, iki ülke arasındaki son yirmi beş yılda ikili ilişkileri tanımlayan kilometre taşlarına odaklanıyoruz. Bireysel dönüm noktası etkileşimlerini filtrelemek için ICEWS yoğunluk değişkenini kullanıyoruz. ŞEKİL 4.1, ülkeler için olayların zaman çizelgesini özetlemektedir.
ASKERİ EĞİTİM İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI, ŞUBAT 1996
Türk Silahlı Kuvvetleri ile İsrail Savunma Kuvvetleri arasında, karargahlar arası karşılıklı ziyaretler ve askeri personel mübadelesine kadar uzanan askeri disiplin kapsamında, eğitim ve kültür alanlarında karşılıklı ilişkilerin güçlendirilmesini amaçlayan Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral Çevik Bir de İsrail ziyareti sırasında imza attı. Anlaşma, İsrailli pilotların Türk hava sahasında eğitim uçuşları yapmasına izin verdi ve karşılığında Türk subayları İsrail’de ileri teknoloji savaş konusunda eğitim aldı. [KAYNAK]
IAI, TÜRKİYE’NİN F-4’ÜNÜ GELİŞTİRİYOR, 1 MART 1996
İsrail Uçak Endüstrileri (IAI), elli iki geliştirilmiş McDonnell Douglas F-4 Phantom avcı bombardıman uçağının ilkini, 1 Mart’ta Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim etti. Bu teslimat, IAI tarafından Türk Hava Kuvvetleri’ne sunulan ilk geliştirilmiş F-4 oldu. [KAYNAK]
SERBEST TİCARET ANLAŞMASI, 14 MART 1996
Türkiye-İsrail Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması Mart 1996’da her iki parlamento tarafından imzalandı ve onaylandı. STA, yıllık karşılıklı ticareti 3 yılda 450 milyon dolardan 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. İsrail’in ABD ile olan serbest ticaret bağları, Türkiye’nin Kanada ve Meksika üzerinden Kuzey Amerika ile olası ticari angajmanlarına yeni bir kapı açıyor. [KAYNAK]
TÜRKİYE’DE İSRAİL HAVA KUVVETLERİ EĞİTİMİ, 16 NİSAN 1996
İsrail jetleri, Türk hava sahasında eğitim uçuşlarına başlamak için Türkiye’ye geldi. İsrail Hava Kuvvetlerinin Türkiye’de eğitim alması, gerekli askeri eğitim için İsrail hava sahasının sınırlı olmasından dolayı daha fazla pratik yapmalarını sağlıyor. İsrail jetleri bu tatbikatlarda Türk Hava Kuvvetlerine ait Eskişehir, Konya ve Ankara yakınlarındaki Akıncı üsleri olmak üzere dört ana jet üssünü kullandı. [KAYNAK]
ASKERİ KARŞILIKLI İLİŞKİLERİN DERİNLEŞTİRİLMESİ, 2 ARALIK 1996
Türkiye ve İsrail, 1997’de ortak tatbikatlar konusunda başka bir askeri anlaşma imzaladı ve askeri işbirliğini artırarak askeri bağlarını derinleştirdi. Anlaşma, General İvri’nin Ankara ziyareti sırasında imzalandı. [KAYNAK]
GÜVENİLİR DENİZKIZI-99 TATBİKATI, 5 OCAK 1998
Türkiye, İsrail ve ABD deniz kuvvetleri, çok taraflı olarak Doğu Akdeniz’in uluslararası suları ve hava sahasında “Güvenilir Denizkızı” tatbikatını gerçekleştirdi. [KAYNAK]
TÜRKİYE İSRAİL’İ UYARDI, 21 ŞUBAT 1999
Terör örgütü PKK’nın lideri Öcalan’ı yakaladıktan sonra İsrail’in Berlin Büyükelçiliği’ne saldıran 3 kişi hayatını kaybetti. Devamında, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Özener, İsrail medyasında PKK yanlısı görüşlerin artması nedeniyle İsrail’i, PKK ile temasa geçmemesi konusunda uyardı. [KAYNAK]
GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI ÖNCÜLÜĞÜNDE İLK ZİYARET, 24 ŞUBAT 1999
Genelkurmay Başkanı Karadayi, Genel Kurmay Başkanı olarak ilk kez İsrail’i ziyaret etti ve İsrail Başbakanı Netanyahu ve muadili İsrail Genelkurmay Başkanı Lipkin-Shahak ile teknik askeri konularda daha derin işbirliği niyetlerini ifade etmek için bir araya geldi. Başbakan Netanyahu görüşmeden sonra, “Aramızdaki işbirliği bölgeye istikrar ve barış getirecek” dedi. [KAYNAK]
TÜRKİYE’NİN TEMEL REİS II’Yİ SATIN ALMASI, 31 ARALIK 1999
Acil ikmal koşulu kapsamında Türk Hava Kuvvetleri, İsrail’in Rafael Gelişmiş Savunma Sistemi’ne ait Temel Reis II havadan karaya füze (AGM-142 Have Nap olarak da adlandırılır) sistemini satın aldı. [KAYNAK]
İSRAİL’E MANAVGAT SUYU SAĞLANMASI PROJESİ, OCAK 2000
Türkiye ve İsrail, İsrail’in 50 milyon metreküpe kadar Türk suyu satın almasına izin veren ve 1 milyar ABD dolar tutarında olduğu tahmin edilen bir anlaşma imzaladı. Ancak, İsrail Hükümeti daha sonra, yerel tuzdan arındırma tesislerine yatırım yapmak için anlaşmadan çekildi. [KAYNAK]
M-60 TANKININ MODERNİZASYONU, 4 HAZİRAN 2000
Türkiye Savunma Sanayii İcra Komitesi, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki M-60 tanklarının modernizasyonu için İsrail Askeri Sanayii (IMI System Ltd.) ile anlaştı. [KAYNAK]
SHARON – ECEVİT TOPLANTISI, 7 AĞUSTOS 2001
İsrail Başbakanı Şaron, Türkiye ile stratejik ortaklık müzakereleri yapmak ve Filistin meselesini görüşmek üzere Türk mevkidaşı Başbakan Bülent Ecevit’i ziyaret etti. [KAYNAK]
CUMHURBAŞKANI SEZER, BAŞBAKAN ŞARON İLE GÖRÜŞTÜ, 8 AĞUSTOS 2001
Türkiye Cumhurbaşkanı Sezer, İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve heyet üyelerini Türkiye’de ağırladı. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Sezer, ikili ilişkilerin Orta Doğu bölgesinde genel anlamda barışa katkıda bulunmak adına önemine dikkat çekti. [KAYNAK]
M-60s MODERNİZASYONUNUN RESMİ DUYURUSU, 8 MART 2002
Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın İsrailli IMI firması ile 170 adet M-60 A1 tankının modernizasyonu için sözleşme imzalama kararı aldığını duyurdu. Ecevit, projenin toplam maliyetinin 668 milyon dolar olduğunu belirtti. [KAYNAK]
ÇİFT TARAFLI ANLAŞMAZLIK, 16 HAZİRAN 2004
Hamas’ın kurucusu Şeyh Yasin, Haziran 2004’te İsrail’in hava saldırısında öldürülmüştü. Operasyonun ardından Başbakan Erdoğan, “İsrail devlet terör yapıyor” ve “İsrail’in eylemleri dünya çapında antisemitizmi artırıyor” dedi. İsrail Dışişleri Bakanlığı bu konuşmaya yanıt olarak, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını Yahudi cemaatine zarar vermeye teşvik olarak nitelendirdi. [KAYNAK]
İKİLİ İLİŞKİLERDE YUMUŞAMA, 2 MAYIS 2005
2004 yılında Şeyh Yasin’in ölümüyle gerginleşen ikili ilişkilerin ardından Başbakan Erdoğan, 2005 yılında Kudüs’te mevkidaşı Şaron ile bir araya geldi. Başbakan, “Bu ziyaretin bölge ülkeleri üzerinde önemli etkileri olacağını düşünüyoruz. Bu toplantılar aynı zamanda Yahudi devleti ile Müslüman ülkelerin işbirliği içinde bir arada yaşamasına da katkı sağlayacak ve dostane ilişkilerin önünde hiçbir engel olmadığını kanıtlayacaktır” açıklamasında bulundu. Taraflar ayrıca aralarında bir telefon hattı kurdu. [KAYNAK]
HAMAS HEYETİ JDP, AK PARTİ YÖNETİCİLERİYLE BULUŞTU, 16 ŞUBAT 2006
Hamas Siyasi Büro Başkanı Meşal başkanlığındaki bir heyet Ankara’yı ziyaret ederek Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileriyle görüştü. İsrail Dışişleri Bakanı Livni, Ankara’nın eylemlerini, “ziyaretin uluslararası toplumun terör örgütünü tecrit etme çabalarını baltaladığını” belirterek eleştirdi. [KAYNAK]
TÜRKİYE, BM BARIŞ GÜÇLERİ İÇİN LÜBNAN’A ASKER GÖNDERDİ, 6 EYLÜL 2006
Adalet ve Kalkınma Partisi; muhalefet partileri ve Cumhurbaşkanı Sezer’in itirazlarına rağmen, Büyük Millet Meclisi’nde İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkesi izlemek için Türk askerlerinin konuşlandırılmasına destek oyu verdi. [KAYNAK]
İSRAİL-SURİYE İLİŞKİLERİNDE TÜRKİYE’NİN BARIŞ YAPICI ROLÜ, 13 TEMMUZ 2008
İsrailli yetkililer, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın İsrail Başbakanı Olmert’ten Suriye Devlet Başkanı Esad’a barış çağrısı mesajını ilettiğini söyledi. [KAYNAK]
GÜLER, ELIEZER İLE BULUŞTU, 17 TEMMUZ 2008
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Eliezer ile Ankara’da bir araya geldi. Eliezer, “İsrail halkı ve hükümeti, Türkiye’nin Suriye ve İsrail barış görüşmelerinde arabuluculuğuna ve bölgesel istikrara katkısına çok minnettar” dedi. Her iki taraf da Doğu Akdeniz bölgesindeki potansiyel enerji ve su proje yatırımlarını ele aldı. [KAYNAK]
GAZZE SAVAŞI, 27 ARALIK 2008
İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze Şeridi’nde 27 Aralık 2008’de başlayan ve 18 Ocak 2009’da tek taraflı ateşkesle sona eren Dökme Kurşun Operasyonu (veya Gazze Savaşı) olarak bilinen bir askeri operasyon başlattı. Harekatın başlamasının ardından Türkiye Başbakanı Erdoğan, harekatın Türkiye’nin barış sürecindeki çabalarına saygısızlık olduğunu ve küresel barışa zarar verdiğini ileri sürdü. [KAYNAK]
DAVOS’TA “BİR DAKİKA” KRİZİ, 30 OCAK 2009
Başbakan Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres ile Gazze konusunda gergin bir tartışmanın ardından Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda sahneden indi. Erdoğan Peres’e, “Ülkenizde Filistin’e tanklarla girebildikleri zaman kendilerini çok mutlu hissettiklerini söyleyen iki eski başbakanı hatırlıyorum” dedi. [KAYNAK]
“KANEPE KRİZİ” DİPLOMATİK ATIŞMAYA DÖNÜŞTÜ, 13 OCAK 2010
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Çelikkol’u Knesset’e çağırdı. Görüşmede Türk Büyükelçi İsrailli mevkidaşından daha alçak bir sandalyede oturuyordu ve masada İsrail bayrağı olmasına rağmen Türk bayrağı yer almadı. Türkiye Başbakanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı, edep eksikliğine dikkat çekerek Büyükelçi Çelikkol’a yapılan muameleyi eleştirdi. [KAYNAK]
MAVİ MARMARA BASKINI, 1 HAZİRAN 2010
İsrail güçleri AKP ile yakın ilişkileri bulunan İHH adlı sivil toplum örgütünün düzenlediği Türk yardım filosuna saldırdı. Baskın sekiz ölümle sonuçlandı. Erdoğan olayın ardından saldırıyı kınayarak, “Bugün bir dönüm noktası; katliam yapma kabiliyetlerini bir kez daha gösterdiler; İsrail’i Türkiye’nin sabrını sınamaması için uyarıyoruz” ve “İsrail’in kesinlikle cezalandırılması gerektiği konusunda çağrı yapıyoruz” açıklamasında bulundu. [KAYNAK]
BAŞARISIZ GİZLİ TOPLANTI, 1 TEMMUZ 2010
Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile İsrail Ticaret ve Sanayi Bakanı Ben-Eliezer arasında Brüksel’de gerçekleşen görüşmede Türkiye, ikili ilişkilerde uzlaşma sürecine bir kapı açmak amacıyla Mavi Marmara Baskını nedeniyle İsrail’in özür dilemesini talep etti. Ancak taraflar herhangi bir konuda ortak paydada buluşamadı. [KAYNAK]
ÜLKELER ARASINDA ANLAŞMAZLIK SÜRDÜ, 21 EYLÜL 2010
İsrail Cumhurbaşkanı Peres, New York’taki Clinton Küresel Girişimi görüşmelerinde Türkiye Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmelerinin gündemde olduğunu ancak Türkiye’nin Mavi Marmara Baskını’na ilişkin özür dilememekte ısrar etmesinin görüşmeyi engellediğini söyledi. [KAYNAK]
SAVUNMA İLİŞKİLERİNİN DURDURULMASI VE BÜYÜKELÇİLERİN İHRAÇ EDİLMESİ, 6 EYLÜL 2011
Türkiye, Mavi Marmara Baskını nedeniyle İsrail ile tüm savunma ilişkilerini askıya aldı. Aynı zamanda Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerini ikinci katip seviyesine indirdiğini açıkladı. [KAYNAK]
ERMENİ TEKLİFİ, 24 NİSAN 2011
İsrail parlamentosu, “24 Nisan’ın Ermeni halkının katliamının başladığı gün” olarak tanınmasına dair komite düzeyinde bir öneriyi görüştü. Ancak komite herhangi bir karar almadı ve herhangi bir açıklama yapmadı. [KAYNAK]
TÜRKİYE, İSRAİL’İN 23 NİSAN 2012’DE YAPILAN NATO ZİRVESİ’E HOŞ GELMEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Türkiye, 2010 yılında Mavi Marmara Baskını’nda Türk aktivistlerin öldürülmesinden dolayı İsrail’in özür talebini reddetmesi nedeniyle İsrail’in NATO zirvesine katılmasını reddetti. [KAYNAK]
İSRAİL TÜRKİYE’DEN ÖZÜR DİLEDİ, 22 MART 2013
ABD Başkanı Obama, İsrailli yetkilileri Mavi Marmara Baskını olayında dokuz kişinin hayatını kaybetmesi nedeniyle Türkiye’den özür dilemeye ikna etti. İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun “can kaybına yol açabilecek her türlü hata için Türk halkından özür dilediğini” duyurdu. Beyaz Saray ayrıca Erdoğan’ın özrü kabul ettiğini ve Obama’nın anlaşmaya aracılık etmek için çok önemli bir rol oynadığını belirtti. [KAYNAK]
ERDOĞAN’IN, MISIR’DAKİ DARBEYİ İSRAİL’İN DÜZENLEDİĞİ İDDİASI, 23 AĞUSTOS 2013
Başbakan Erdoğan, Mısır’da Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’nin devrilmesiyle sonuçlanan askeri darbenin arkasında İsrail’in olduğuna dair elinde kanıt olduğunu belirtti. [KAYNAK]
İSRAİL, 18 ŞUBAT 2013 MAVİ MARMARA BASKININDAN BU YANA İLK KEZ TÜRKİYE’YE ASKERİ MALZEME SAĞLADI
Mavi Marmara Baskınının ardından iki ülke arasındaki ilişkiler bozulmuş, bu nedenle Türk Hava Kuvvetleri 2010 yılından bu yana İsrail’den gelişmiş elektronik harp sistemleri tedarik etmemişti. Boeing şirketi ve Amerikan yetkililerinin İsrail Hükümeti’ne, Türk Hava Kuvvetleri’ne gelişmiş elektronik harp sistemlerinin satışının dondurulmasına son vermesi için baskı yaptığı belirtiliyor. [KAYNAK]
NETANYAHU’NUN KÜRT BAĞIMSIZLIĞINA DESTEĞİ, 29 HAZİRAN 2014
İsrail Başbakanı Netanyahu, Kuzey Irak’ta Kürt Bağımsızlığının kurulmasını destekleyen ilk dünya lideri oldu. Netanyahu, Ortadoğu’da bir Kürt devletinin kurulmasının ılımlı güçler ittifakının oluşumuna yardımcı olacağını iddia etti. [KAYNAK]
DİPLOMATİK İŞBİRLİĞİ ÇABALARI, 17 AĞUSTOS 2015
Türkiye’nin Eski Başbakanı Davutoğlu’nun danışmanı Aktay, Türkiye’nin İsrail’den resmi bir özür ve Mavi Marmara kurbanlarının aileleri için maddi tazminat talep ettiğini ve “Gazze işgalinin her biçiminin kaldırılmasını” beklediğini söyledi. Türk Hükümeti bu açıklamayla Türkiye-İsrail arasındaki yumuşamanın Gazze ateşkesine bağlı olduğunu ima etti. [KAYNAK]
İSRAİL VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ NORMALLEŞTİRMEYİ KABUL ETTİ, 26 HAZİRAN 2016
İsrail 2010 yılında Mavi Marmara Baskınında hayatını kaybeden ve yaralananlara 20 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Ancak İsrail, Ankara’nın üç anlaşma şartından biri olan Gazze ablukasını kaldırmayı kabul etmedi. İsrail kaynaklarına göre Türk tarafı, bölgedeki ilgili Türk kurumlarına Gazze Şeridi’ndeki kayıp İsrailliler sorununu çözmeleri talimatını verecek. [KAYNAK]
İSRAİL, TÜRKİYE’YE 20 MİLYON DOLAR ÖDEDİ, 30 EYLÜL 2016
İsrail ile Türkiye arasındaki filo baskını olayı nedeniyle 20 milyon dolarlık işlem Eylül 2016’da tamamlandı. Türkiye, İsrail’den iki talep daha istedi: iki ülkenin büyükelçilerinin iadesi ve Gazze Şeridi’ndeki ablukanın hafifletilmesi. [KAYNAK]
İSRAİL’İN DARBE GİRİŞİMİNE TEPKİSİ 16 TEMMUZ 2016
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından İsrail Hükümeti, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğini açıkladı. İsrail Dışişleri Bakanı, “İsrail, Türkiye’deki demokratik sürece saygı duyuyor ve Türkiye ile İsrail arasındaki uzlaşma sürecini sürdürmeyi dört gözle bekliyor” dedi. [KAYNAK]
İSRAİL BÜYÜKELÇİLİĞİ’NE SALDIRI GİRİŞİMİ, 21 EYLÜL 2016
İki saldırgan Ankara’daki İsrail büyükelçiliğine saldırmaya çalıştı. Türk polisi saldırganları etkisiz hale getirdi. [KAYNAK]
DİPLOMATİK İLİŞKİLER EN ÜST DÜZEYE GERİ DÖNDÜ, 16 KASIM 2016
İsrail Dışişleri Bakanlığı Na’eh’i Ankara Büyükelçisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu atamaya karşılık Okem’i İsrail Büyükelçisi olarak atadı. İsrail ve Türkiye, 2010 yılındaki Mavi Marmara saldırısının ardından karşılıklı olarak büyükelçilerini geri çekmişti. Ülkeler arasındaki diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde yürütülüyordu. [KAYNAK]
TÜRKİYE GENEL KURMAY BAŞKANI İLE İSRAİL SAVUNMA KUVVETLERİ BAŞKAN YARDIMCISI BULUŞTU, 19 OCAK 2017
Türk yetkililer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’ın Salı günü NATO toplantıları sırasında İsrail Savunma Kuvvetleri Başkan Yardımcısı Tümgeneral Golan ile görüştüğünü doğruladı. Bu görüşme iki ülkeden üst düzey güvenlik yetkilileri arasında Mavi Marmara olayından bu yana gerçekleşen ilk görüşme oldu. [KAYNAK]
ERDOĞAN İSRAİL’E KARŞI SÖZLERİNİ SERTLEŞTİRDİ, 10 ARALIK 2017
ABD, 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdı. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında İsrail’i çocuk öldüren bir “terörist devlet” olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Kudüs’ü tanımasına karşı her yolla savaşacağı taahhüdünde bulundu. [KAYNAK]
TÜRKİYE VE İSRAİL GAZZE ŞİDDETİ ÜZERİNE DİPLOMATLARINI KAŞILIKLI OLARAK SINIR DIŞI ETTİ, 15 MAYIS 2018
ABD’nin Kudüs Büyükelçiliği’nin açılmasının ardından İsrail güçleri, Gazze sınırındaki protestolar sırasında 60 Filistinliyi öldürdü. Bunun üzerine taraflar birbirlerinin diplomatlarını sınır dışı etti. [KAYNAK]
İSRAİL İŞ BİRLİĞİ YAPMA NİYETİNİ GÖSTERDİ, 29 KASIM 2018
İsrail, Ankara’nın karşılıklılık ilkesi doğrultusunda Tel Aviv’e kendi büyükelçisini iade etmeme kararına karşılık, Türkiye’ye yeni bir büyükelçi atamama kararı aldı. Ancak, İsrail Dışişleri Bakanlığı diplomatik ilişkilerin tamamen eski haline getirilmesinin İsrail ve Türkiye’nin çıkarına olduğunu belirtti. [KAYNAK]
[iheu_ultimate_oxi id=”20″]
Fotoğraf: Taylor Brandon
*Bu makale Friedrich Naumann Vakfı ile işbirliği içinde yayınlanmıştır.