Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Ne Söylendiyse Balkonda, O Pişti Haziran’da
    Forum

    Ne Söylendiyse Balkonda, O Pişti Haziran’da

    Esra Ece Kutlu5 Temmuz 20237 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    “Kardeşlerim, bu Cehape Lgbti’ci midir? Bu Hedepe Lgbt’ci midir? Bu İyi Parti Lgbt’ci midir? Peki, o yanlarındaki ufaklıklar (Millet İttifakı’nın diğer üyelerine gönderme) Lgbt’ci midir? Peki, Ak Parti’ye Lgbt sızabilir mi?  Mehape’ye sızabilir mi? Cumhur İttifakı’nın diğer üyelerine sızabilir mi?”

    Son raundu 28 Mayıs 2023’te tamamlanacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin kesin sonuçları henüz resmileşmemişken, ibrenin yönünün kendisini göstermesini fırsat bilen cumhurun başı, Üsküdar/Kısıklı’daki evinin balkonundan galibiyetini ilan etmişti. “Derin kucaklaşma” dolu konuşmasında “Lgbti+’lara” özel bölüm ayırıp “sevgisini ve de hoşgörüsünü” göstermekten de geri durmamıştı.

    Balkonda, 2024 bahar aylarında yapılacak “Yerel Seçimler”in start’ını verirken yine Lgbti+ konusu ağırlıklı bir seçim çalışması yapacağı izlenimini de oluşturdu, karşı bloktaki bütün partileri yuhalatırken ve de hedefe koyarken.

    Onur Ayı Nedir?

    Amerika’da süregelen fobik polis saldırıları, 28 Haziran 1969’da New York/ Christopher Sreet’teki “Stonewall İnn” isimli barda doruk noktaya ulaşmıştı.

    Polis, barın müşterilerine orantısız güç kullanmakla kalmamış, çoğu kişinin yaralanmasına ve ölümlere de yol açmıştı. Polisin tutumuna karşılık içerdeki Lgbti+ topluluğu direniş başlatmış, sonrasında da Stonewall’da yitirdikleri arkadaşları için anma ve yürüyüşler düzenlemişlerdi.

    İlerleyen yıllarda tüm dünya Lgbti+ topluluklarınca 28 Haziran tarihi ve Haziran ayı, direniş ve Stonewall’de yitirilenlere saygı duruşu niteliğinde çeşitli etkinlikler, gösteriler, hak savunuları ve yakın zamanda da başta ABD olmak üzere kimi ülkelerde bir nevi karnaval şeklinde, coşku ile kutlanıyor. Bahsi geçen ülkelerde çoğu kamu kurum ve kuruluşu, binalarına Lgbti+’ların sembolü olan Gökkuşağı Bayrağı asmakta, yürüyüşlere katılmakta ve bazı etkinliklere kurumlarında ev sahipliği de yapmaktalar.

    Nefret Tam Gaz

    Kısıklı’yla başlayan, gecenin ilerleyen saatlerinde Ankara’da da devam eden “kapsayıcı konuşma”da, iktidarın Haziran Ayı’nı/Onur Haftası’nı, Lgbti+’lara zehir edeceğinin sinyalleri de bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilmiş oldu.

    Seçime gidilirken de neredeyse tüm politik söylemler; ayrımcılık, ötekileştirme, fobiler ve hatta deyim yerindeyse kadın düşmanlığı üzerine örülüydü.

    Varlığını ırkçılık ve nefret üzerine konumlandıran Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin yanına; yine kadın+”ların haklarının gaspı ve Lgbti+’lara nefreti ön planda olan Yeniden Refah Partisi (YRP)’sini de katan iktidar kanadı, bütün kırılgan gruplara hayatı zehir edeceğinin emarelerini, Onur Ayı ile göstermiş oldu.

    Nefretlerden Nefret Beğen

    Cinsiyet kimliğine (heteroseksüel, transseksüel…) ve cinsel yönelime (cinsel ve duygusal anlamda ilgi duyulan kimlik: eş cinsel, heteroseksüel…) karşı, ayrımcı, nefret kusan ve şiddetin tavan yaptığı sayısız eyleme şahit olduk Haziran ayı içerisinde.

    Her birini tek tek yazmam sayfalar alır. Siz okuyucuyu da okurken yormanın yanında bazılarınızın hem yüreğini hem de insanlığını acıtacaktır.

    En aklın almadığı, yapılan müdahalelere akıl sır ermeyen, mantık çerçevesinde bir yere oturtulamayan birkaçına değinmeden geçemeyeceğim. Yorumunu ve takdirini de sizlere bırakarak elbette.

    Neden, Nasıl ve Hangi Gerekçeyle?

    İstanbul/Moda’da BEKSAV Kültür Merkezi’nde gösterilen “Pride” filmine polis müdahale etti – yumuşak tabirle. Yöneticilerle beraber, filmi izlemeye gelen izleyiciler de ters kelepçeyle gözaltına alındı.

    Yine İstanbul’da çay içen bir grup Lgbti+’lara, polis yoğun sevgi gösterisinde bulundu. Çay içmek dahi bizlere çok görüldü. Güpegündüz halka açık bir mekânda çay içme hakkı gasp edildi.

    İzmir Barosu Lgbti+’lar Komisyonu’nun Pride kahvaltısı terörize edildi. Sözüm ona protesto için gelen güruhun kahvaltı edenlere sözlü saldırıları, hakaretleri ve belki de oluşabilecek ciddi durum kolluk tarafından uzunca süre seyredildi.

    Kuşkusuz ki hepsi birbirinden feci ve şiddetle ülke gündemine damga vuran sayısız olay yaşandı. Üniversitelerin öğrenci kulüplerinin Pride etkinlikleri, piknikleri polislerce basıldı. Kiminde polis bırakın üniversite bahçesine girmeyi, kampüslere, kütüphanelere girip öğrenci darp etti, rutine dönüşen ters kelepçeyle gözaltılar yaptı (Ankara/ ODTÜ).

    Trans Onur Haftasıyla Zirveye Doğru

    “Dönmeyiz, Buradayız” şiarıyla altı yıl aranın ardından translar tekrar alanlara döndüler. 9. Trans Onur Haftası 18 Haziran 2023 tarihinde İstanbul’da yapıldı.

    Sabahın karanlığında, Taksim Meydanı ve Taksim’e çıkan bütün yollar yaya ve araç trafiğine kapatılırken, Taksim-Tünel metrosu da kapatılmış, bölgede yaşayan ve de çalışan insanların da olağan hayatı dahi sekteye uğratılmıştı. Güne böyle başlamıştı İstanbul…

    Yasaklar transları durdurabildi mi peki? Elbette, hayır! Taksim kapatılınca Şişli’nin ara sokaklarını mesken tuttu translar, Trans Onur Haftası’nı oradan başlattılar, kısa bir mesafeyi de olsa yürüdüler, basın açıklamalarını okudular. Sonuç: Polis şiddetin dozunun en yoğun olduğu eylemlerden birine dönüştü.

    Kolluk öyle görev aşkıyla doluydu ki alandan ayrılanları, uzaklaşanları taksiyle evine dönmeye çalışanları bile taksilerden indirip önce sıcacık sarmalayarak, sonrasında da biraz okşayarak, olmazsa olmazı ters kelepçeyle götürdüler merkeze.

    Basın açıklamasını okuyan aktivist, en çok sevgiye maruz kalan, en sevilen oldu. Kendisini polis aracına, resmi araca dahi bindirmeyip, sivil araçla kaçırmaya çalıştılar.

    Dip not niyetine bir bilgi daha… İstanbul Onur Yürüyüşü varsa bu aslında bir avuç transın İstiklal Caddesi’ne çıkması ve yürümesiyle başlar.

    Yukarıda Stonewell’den bahsetmiştik. İstanbul’un da pek bilinmeyen Stonewell’i, kırılma noktası vardı; İstanbul/Beyoğlu’ndaki Pürtelaş ve Ülker Sokağı. Yıllarca ağır polis baskılarına, saldırılara uğrayan, evleri yakılan trans kadınlar hak mücadelelerini sokaklara taşıyarak, Türkiye’de de Onur Haftası’nın temellerini atacaklardı.

    Trans Onur Haftası’na desteğe gelen Yeşil Sol Parti (YSP) Milletvekilleri Özgül Saki ve Burcugül Çubuk, yeni İçişleri Bakanı Davut Gül tarafından hedefe konulup terörize edildi.

    İstanbul Yine Onur’landı

    “DÖNÜYORUZ”du bu yıl 21.’si düzenlen İstanbul Onur Haftası’nın ana teması.

    “21. İstanbul Onur Yürüyüşünü gerçekleştiriyoruz. Bu yıl DÖNÜYORUZ temasıyla bizleri uzaklaştırmaya çalıştığınız alanlarımızdayız. Çay içme etkinliğimizi dahi yasakların unuttuğu bir şey var ki bir sabah Haliç köprüsünde, bir gece Boğaz köprüsünde, ansızın Harbiye’de” diye başlayan bildirilerini, bu sefer de Nişantaşı sokaklarından haykırdı Lgbti+’lar.

    Siz Taksim’i kapatırsanız, Tatavla’nın (Kurtuluş bölgesi) tüm köşe başlarını tutarsanız, İstanbul bizim, bütün sokaklar bizim dercesine, polise nazire yaparcasına…

    5 göçmen, birisi 17 yaşında çocuk toplam 113 kişi yine şiddete varan müdahalelerle, ters kelepçeyle göz altına alındı. Nişantaşı, Beşiktaş civarı Lgbti+’lardan çok polis kaynıyordu. Hani eylemci başı neredeyse bir polis otobüsü düşecek şekilde…

    Nişantaşı’nda, Beşiktaş’ta polisler kafelerde, mekanlarda eylemci avına çıktılar. Beşiktaş’ta “No Name” isimli kafede oturan, Trans Onur Haftası’nda basın açıklamasını okuyan kişi, sekiz arkadaşıyla beraber oturdukları mekândan sürüklenerek yaka paça göz altına alındı.

    Bir kere meşhur olunca ve mimlenince özel güvenliğiniz gibi polislerinizle dolaşıyorsunuz galiba…

    İsmi geçen mekâna biz basın mensupları ulaştığımızda koşmaktan ve terden bitkin düşmüş ve biraz molalanmıştık. Bizler dahi otururken karşımızdaki kaldırımda 20 kadar polis bekledi. Çoğunluğu kadın olan polisler, biz ise toplamda 7-8 gazeteciydik.

    Molamızı bitirip ayrılma vakti gelmişti. Gruplar başkaca yönlere giderken, polisler de bizlerle bölünüp hepimize yakın koruma sağladılar. İlk an acaba mı falan diye düşünürken gerçekten de bizim grubun payına iki tane sivil polis düşmüştü. Bir süre biz önde, onlar arkada Beşiktaş sokaklarını turladık, aşırı güvenli ve özel de hissetmedim değil hani…

    Baktık olacağı yok, onlar da zaten 2-3 metre arkamızdalar, “Biz eve gidiyoruz artık. Eylemin ana sloganını da kullanarak DÖNÜYORUZ, eve gidiyoruz” dedikten sonra biraz durakladık.  Mesajımız yerine ulaşmıştı, muhtemelen amirlerine bilgi verip ansızın kayboldular. Ama bir haber verseydiniz, veda etseydiniz. Oldu mu öyle?

    Pride’ın Enleri

    Hadi biraz da goygoy ve dedikodu yapalım da havamız değişsin sevgili okurum. Farkındayım, şu satırlara gelene kadar sizler de şiştiniz.

    Önce İstanbul’la başlayayım. Nişantaşı sokaklarında gazeteci arkadaşım Fatoş Erdoğan’ın objektifine yakalanan çok güzel bir kare vardı.

    Alandaki göz altı ve hak gaspları için destek sunan gönüllü avukatlardan biri, gökkuşağı renkleriyle beraber anayasanın Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’nu düzenleyen maddesini de t-shirt’üne bastırmıştı. Gördüğüm en güzel tepki ve protesto şekliydi. Bir yandan da kolluğun hukuksuzluğu ancak bu kadar gözlerine sokulabilirdi. Kıymeti, etkisi olmuş mudur; cevabını da siz veriniz?

    Mersin Onur Yürüyüşü, her sene Temmuz ayı içinde yapılır. Bu sene de öyle olacağı söylenip etkinlik duyuruları dahi açıklanmıştı. Gelin görün ki bu bir aldatmacaymış.

    “Sığmazam” temasıyla, 9.’sunu 24-30 Temmuz’da düzenleyecekleri yürüyüş ve etkinliklerini, kapalı duyuru yoluyla organize olarak 25 Haziran’da, “Yasaklara sığmazam #erkengeldik” yazılı dev gökkuşağı bayrağı eşliğinde yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. Siz ne dersiniz, çok takdir edilesi ve zekice değil mi?

    Haziran’ın Ardında Kalanlar

    Yukarıdaki satırlarda İstanbul Onur Haftası’nda göz altına alınan göçmenlerden söz etmiştim. Araya giren uzun bayram tatili sonucu beş göçmen, günlerdir Geri Gönderme Merkezi’nde sağlık ve avukat hakları da ellerinden alınarak tutsak edilmiş durumdalar.

    İran, Libya, Rusya ve Portekiz vatandaşı olan kayıtlı ve kayıtsız göçmen statüsündeki bu insanların, İran veya Libya’ya iadeleri ciddi tehlikeler doğurmakta ve belki de idamlarına (İran) sebep dahi olabilicek. Çok umutlu olmamakla beraber, dileriz ki bu sefer sağduyu ağır basar ve en azından kimsenin canı tehlikeye girmez.

    Keza, Rusya’nın veya Libya’nın da nasıl bir tutum sergileyeceği belirsizken üstelik.

    Bir Haziran daha şiddet, öfke, nefret içinde geçti. Biz Lgbti+’lara tahammül ve yaşam alanları da iyice daralmakta, dahası işin nereye  varacağını kestirmek de güç?

    Yine Haziran ayında çıkan bir haberdeki kulis bilgisine göre yeni yasama döneminin başlamasıyla iktidar, dernekleri düzenleyen yasaya ek madde getirerek Lgbti+ derneklerini kapatma hazırlığında (Altan Sancar).

    Muhalefet partilerinin karşı çıkacak gücü, çıksa dahi engelleyecek çoğunluğu olmadığı da düşünülürse, hele de Millet İttifakı içindeki İYİ Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi’nin bu konuda nasıl tavır alacakları da belirsizken, bir sabah bu gerçeğe uyanmamızın önünde de pek engel yok gibi.

    Sonuçta ne onlar (iktidar) bildiklerini okumaktan geri durdu, ne de bizler direnmekten vazgeçtik. Bizlerde (Lgbti+) ne direniş biter ne de Haziranlar…

    Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDevletin dadılığını nasıl ölçeriz? | Endekslerde Türkiye #2
    Sonraki İçerik İklim Politikaları: Şimdi Sırada Ne Var?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    Parlamenter Sistem için Yol Ayrımında mıyız? | Berk Esen | Çavuşesku’nun Termometresi ÖZEL #255

    28 Mayıs 2025 Berk Esen, Burak Bilgehan Özpek, İlkan Dalkuç ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}