Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Laiklik Tartışmasına Arap Dünyasından Bakmak: Fuad Zekeriyya ve İslamcı Eleştirilere Cevapları
    Forum

    Laiklik Tartışmasına Arap Dünyasından Bakmak: Fuad Zekeriyya ve İslamcı Eleştirilere Cevapları

    Mansur Bakır9 Haziran 20216 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    19. yüzyıl boyunca gerek Mısır gerekse Osmanlı modernleşme hareketlerinin yükselişe geçmesiyle, pek çok Batılı kavram gibi “laiklik/sekülerlik” tartışması da yerel aydın sınıfları arasında kendisine yer edinmişti. Öyle ki bu fikir alışverişi neticesinde Mısır, Arap dünyasının geri kalanından daha farklı bir siyasi ve sosyal dönüşüm geçirmiş ve laiklik düşüncesinin de kendi bünyesinde neşet etmesine olanak tanımıştı. Taha Hüseyin ve Muhammed Hüseyin Heykel gibi fikir insanlarının başını çektiği bu laik momentin 20. yüzyıldaki en önemli temsilcisi ise Fuad Zekeriyya olmuştur.

    1927 yılında dünyaya gelen ve Arap varoluşçuluk akımının babası olarak tanınan Fuad Zekeriyya, Kahire’de felsefe eğitimi aldıktan sonra uzun yıllar boyunca Kuveyt Üniversitesi’nde bu alanda dersler vermiş ve akademik çalışmalarda bulunmuştur. Nitekim, bu dönem Mısır’daki toplumsal seküler momentin zayıfladığı ve İslamcılık ideolojisinin tüm Arap dünyasında yükselişe geçtiği yıllara denk gelmektedir. Özellikle 1979’da İran’da gerçekleşen İslam Devrimi ve 1981 yılında Mısır lideri Enver Sedat’ın suikaste uğraması neticesinde Zekeriyya en önemli eseri olarak bilinen al-Haqiqa wa al-Wahm fi al-Harakat al-İslamiyya al-Mu’asira kitabını yazmıştır. Türkçeye “Çağdaş İslamcı Harekette Hakikat ve Hayal”[1] adıyla çevrilen bu eserde, İslamcılık ideolojisine eleştirel bir tavır sergileyen Zekeriyya, bu ideolojinin laikliğe karşı sürdüğü eleştirileri ve soruları iki kısma ayırarak cevaplandırmaya çalışmıştır.

    Retorik Eleştiriler

    Mevzubahis kitapta pek çok İslamcı isimin görüşlerini ele alan Zekeriyya’ya göre retorik kısımda başta gelen suçlamalar laikliğin dinsizlik olduğu, materyalist kaynaklara dayandığı ve manevi değerleri ortadan kaldırmayı amaçladığı iddialarıdır. Kendisinin de açıkça belirttiği ve savunduğu üzere laiklik siyasetin dini temeller üzerine inşa edilmesine karşı çıkmaktadır ancak, dinin toplumsal alandan dışlanması söz konusu değildir. Zira, ortalama seküler yaşantıya sahip her birey evlilik vb. sosyal ilişkilerin kurulmasında dini önemsemekte veya bu ruhani ilkeleri takip etmektedir. Ona göre kurumsal manada laiklik ve kişisel dindarlık birbirinin zıttı şeyler değildir. Zira, din tamamen inanca bağlı bir durumdur ve yönetimsel manada laiklik ilkelerini benimseyen bir insanın kişisel hayatında dindar olması veya tam tersi mümkündür. Her iki durumda da din kendi kutsal karakterini korurken insan hayatının etik ve manevi kısımlarını düzenlemeye devam eder.

    Materyalizm iddialarına karşı laikliğin beşiği olarak addettiği Avrupa örneğine değinen Zekeriyya, bu kavramı geliştiren ve Batı’ya yön veren düşünürlerin idealist olduklarını işaret eder. Ona göre Descartes, Kant ve Hegel gibi pek çok aydın kilisenin devlet organizasyonuna müdahale etmesine karşı çıkarken, aynı zamanda materyalizm ile de mücadele etmekteydiler. Laikliği savunan kimi düşünürlerin materyalist ilkeleri benimsemesine karşın, bu iki fikri cereyan arasında organik bir bağ olmadığının altını çizer. Hakeza, diğer bir suçlamaya cevap olarak laiklik fikrinin gelenekleri ve değerleri silmeye çalışmadığını, tam aksine Taha Hüseyin, Mazini, Akkad gibi isimlerin gelenekselliği savunduklarını belirtmekte ve bilimsel yöntemin gelenek veya dinin karşısında yer almadığını ve bunlardan birini benimseyenlerin, diğerini göz ardı etmek zorunda olmadıklarını dile getirmektedir. Ancak, yukarıda zikredilen kişilerin İslami gelenekten ziyade “Mısırcılık ve Firavunculuk” gibi akımları desteklediklerini ve teknik manada geleneği savunsalar da bunun İslami geçmiş olmadığını belirtmek faydalı olacaktır.

    Hakeza, Arap ülkelerinde eğitim ve kültürün genel yöneliminin dini reddettiği iddiasına karşın herkesin eğitim hayatında dini eğitim aldığını veya kitle iletişim araçlarıyla buna maruz kaldığını belirten Zekeriyya, bu eleştirinin “bilginin İslamlaştırılması” amacıyla yapıldığını dile getirmiş ve bunun yeni bir fenomen olarak İslami hareketler içerisinde icat edildiğini iddia etmiştir. Retorik eleştirilerin en yaygını olarak ele aldığı tez ise laikliğin Masonik, Siyonist veya Haçlı temelli olduğuna dair komplo teorileridir. Ona göre geniş kitlelere benimsetilmesi kolay olduğundan dolayı, bu anlatım hiçbir kanıt ve teorik çerçeve olmaksızın hemen her ortamda rahatça dile getirilmektedir. Ancak, Aydınlanma ve Fransız Devrimi gibi önemli olayların sağlamış oldukları tüm eğitimsel, bilimsel ve sosyolojik gelişmelerin göz ardı edilerek belli başlı toplulukları -Yahudiler veya Evanjelikler- merkeze koyarak inşa edilen anlatılar tarihsel süreçten yoksun ve temelsizdirler. Zekeriyya’ya göre laikleşme hareketinin kilise tiranlığına ve onun devlet nezdindeki etkisine verdiği zarar ortadayken, bu gelişmeyi dini kaynaklara bağlamak tamamen akıl dışıdır.

    Bilimsel Eleştiriler

    Modernleşme hareketinin Batı’da ortaya çıkması ve akabinde tüm dünyaya yayılması, tüm kavramlar gibi laikliğin de bazı hafızalarda yabancı addedilmesine neden olmuş ve doğduğu topraklarla sınırlandırılması gerektiği savunulmuştur. Fuad Zekeriyya bu tezin Arap ülkelerinde de sıkı bir şekilde kabul gördüğünü belirtmekte ve İslamcılık ideolojisini benimseyen bazı fikir adamlarının laikliği, farklı tarihsel süreçlerden geçen Avrupa’nın kendi içindeki sorunları çözmeye yönelik yerel bir cevap olarak gördüklerini ve farklı coğrafyalara uygulanmasının hatalı olacağını savunduklarını örneklerle göstermiştir. Kendisinin bu bilimsel eleştirilere yönelik cevabı ise üç faklı maddeyle sıralanabilir:

    1. Zekeriyya, İslam’da Katolik Kilisesi gibi bir kurumun olmadığını ikrar etmekle birlikte, güçlü dini otoritelerin pek çok Müslüman ülkede bulunduğunu ve bunların siyasetle sıkı ilişkileri olduğunu belirtmektedir. Özellikle Mısır’daki el-Ezher Medresesi (Üniversitesi) ve İran’daki molla sınıfı İslam dünyasında en çok göze çarpan dini otoritelerdir. Bazı iddiaların aksine hem İslamiyet hem de Katoliklik birer hegemonyaya sahiptirler ve bunu tabana yayarak uygulamak konusunda hemfikirdirler.
    • İslamcılar Avrupa’daki kilisenin bilime karşı olduğunu ancak, aynı durumun İslam dünyasında görülmediğini iddia etmektedirler. Zekeriyya buna karşı İbn Rüşd, Suhreverdi ve al Hacc gibi isimlerle Mutezile düşünürlerine karşı yapılan yargılamaları hatırlatmakta ve bunun Orta Çağ Avrupası’ndan pek de farklı olmadığını dile getirmektedir.  Yine el-Ezher tarafından Taha Hüseyin ve Ali Abd el-Razık gibi düşünürlere uygulanan baskıyı ve çoğu İslamcı düşünürün hiç okumamasına rağmen Freud’un ve Marx’ın eserlerini kara listeye almasını anımsatan Zekeriyya, makbul görülmeyen bilimsel faaliyetlere karşı takınılan tutumun laiklik fikrine olan ihtiyacı ortaya çıkardığını işaret etmektedir.
    • Zekeriyya laikliğin İslam tarihinde görülmediği iddia edilen Orta Çağ sorunlarıyla bağlantılanmasına karşı çıkar. Ona göre Orta Çağ bir zihniyet meselesidir ve her yerde tekrar etme ihtimali vardır. Mutlak hakikati esas alarak hayatını sürdüren, tartışmaya açık olmayan ya da kutsal metinleri aktarmaya devam eden insanlar, 21. yüzyılın başlarında yaşasalar da Orta Çağ zihniyetine sahiptirler. Zira, laikliğin reddettiği şey belirli bir noktayı kanıtlamak için bilimsel ilkelere değil de dini metinleri kullanmaya dayanan ruhani otorite kavramıdır.

    Arap dünyasının 20. yüzyılda yetiştirmiş olduğu en önemli aydınlardan biri olan Fuad Zekeriya’yı bu kısa yazıyla anlamak veya fikirlerini tetkik etmek elbette mümkün değildir. Ancak, laiklik kavramının büyük oranda İslami literatürde ele alındığı veya bu şekilde yansıtıldığı bir ortamda kendisinin görüşlerini açıklamaya çalışmak, bölgeden yükselen aykırı bir sesi duyurmak, son derece önemlidir. Laik Arap düşüncesinin günümüzü ve geleceği konusunda çeşitli tartışmalar yapılmasına karşın bu akımın aslında güçlü bir geleneğe sahip olduğunu hatırlatmak ve gerek Fuad Zekeriyya’nın gerekse seleflerinin katkılarına değinmek, hiç şüphesiz yeni çalışmaların neşet etmesine yardımcı olacaktır.

    Fotoğraf: https://gulfnews.com/opinion/op-eds/fouad-zakaria-saluting-the-father-of-arab-existentialism-1.598693


    [1] Fuad Zekeriyya, Çağdaş İslamcı Harekette Hakikat ve Hayal, Çeviren: Sinan Köseoğlu, İstanbul: Kapı Yayınları, 2007:

    Fouad Zakaria, Myth and Reality in the Contemporary Islamist Movement, Translated by M.Abu-Rabi‘, London: ANN ARBOR, MI: Pluto Press, 2005

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikNeden Yeniden Avrupa? | Barçın Yinanç & Demir Murat Seyrek | Yeniden Avrupa #1
    Sonraki İçerik Türkiye’nin Bunalımına Acil Müdahale

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}