[voiserPlayer]
2011 yılında o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Kanal İstanbul Projesi, aradan geçen neredeyse 9 yılın ardından yeniden gündemde. Ne için yapıldığı konusunda ikna edici hiçbir argümanın ortaya konulmadığı bu projeye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu son derece aktif bir şekilde karşı çıkıyor. İmamoğlu, Türkiye’nin en önemli kentine yapılacak bu derece büyük ve bu derece etkileri yüksek bir projenin halka sorulması ve bunun için bir halk oylaması yapılması gerektiğini söyledi[1]. İmamoğlu’nun bu talebi AKP Meclis Grup Başkanı Naci Bostancı tarafından reddedildi ve böyle bir şeyin hükümetin gündeminde olmadığı söylendi[2].
Bu gelişmelerin ardından Twitter’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kanal İstanbul için bir halk oylaması düzenlemeyi planladığı konuşulmaya başladı. Bu yazıda İBB’nin Kanal İstanbul için bir halk oylaması düzenleyip düzenleyemeyeceği, eğer düzenlerse ortaya çıkan sonucun ne anlama geleceği mevcut hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirilecektir.
Halk Oylaması
Halk oylaması TDK’da “Halkın türlü siyasi ve toplumsal sorunlar karşısında olumlu veya olumsuz görüşünü belirlemek için başvurulan oylama, plesibit, referandum” olarak tanımlanmıştır[3]. Tanımdan da anlaşılacağı üzere halk oylamasının amacı vatandaşların belirli bir konu hakkındaki kanaatinin sorulmasıdır.
Türkiye’de bilinen anlamıyla ise halk oylaması ya da referandum, vatandaşların belirli bir konu hakkındaki fikirlerinin sorularak, onların görüşüne göre hukuki bir düzenlemenin onaylanması veya reddedilmesi anlamına gelmektedir. Ancak vatandaşların her kanaati hukuki bir sonuç doğurmaz. Bu bağlamda halk oylamaları farklı çeşitlere ayrılır.
Halk Oylamasının Çeşitleri
Halk oylamaları bağlayıcılığı bakımından ikiye ayrılır. Bunlar istişari halk oylaması (danışma referandumu) ve tasdiki halk oylaması (karar referandumu) olarak isimlendirilir.
İstişari halk oylaması, halk oylamasının neticesinin yasama organı olan meclisi hukuken bağlamadığı halk oylaması şeklidir. Bu halk oylaması şeklinde, vatandaşların ortaya koyduğu kanaati meclis dilerse dikkate alır dilerse dikkate almaz. İstişari halk oylaması İsveç Anayasası tarafından öngörülmüştür. Ancak bu konunun anayasada düzenlenmesi zorunlu değildir. İngiltere, Norveç, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkeler de istişari halk oylaması düzenlemiştir.
Tasdiki halk oylaması ise halk oylamasının neticesinin hukuken bağlayıcı olduğu halk oylaması şeklidir. Bu halk oylaması şeklinde, vatandaşların kanaatinin hukuk düzeninde doğrudan bir etkisi olur[4]. Örneğin vatandaşlar tarafından halk oyuna sunulan hukuki düzenleme onaylanırsa, artık bu düzenleme kendiliğinden bağlayıcı bir nitelik taşır. Ayrıca bir onay merasimine ihtiyaç duyulmaz.
Yine halk oylamaları konuları bakımından da değişiklik gösterir. Kurucu halk oylaması ya da anayasa referandumu ile teşrii halk oylaması ya da yasama referandumu farklı halk oylaması çeşitleridir. Kurucu halk oylamasında vatandaşların kanaati bir anayasa hükmünü veya toptan bir anayasayı değiştirirken, yasama halk oylamasında bir kanun maddesi onaylanmakta veya reddedilmektedir. [5]
Halk oylamaları ulusal düzeyde veya yerel olarak gerçekleşmeleri açısından da farklılık gösterir. Ulusal düzeyde yapılan halk oylamaları tüm ülkeyi ilgilendiren konular için gerçekleştirilirken, yerel düzeyde yapılan halk oylamaları genellikle o bölgedeki belirli bir değişiklik için gerçekleştirilir.
Türkiye’de Halk Oylamaları
Türkiye’de ilk halk oylaması 1961 Anayasası için yapılmıştır. Bu hem bağlayıcı hem de kurucu nitelikte bir halk oylamasıdır. Bu halk oylamasının neticesinde Türkiye 1961 Anayasasını kabul etmiş ve yürürlüğe koymuştur.
Ardından yapılan 1982 Anayasası Halk Oylaması, 1987 Siyasi Haklar Halk Oylaması, 1988 Yerel Seçim Halk Oylaması, 2007, 2010 ve 2017 Anayasa Değişikliği Halk Oylamaları Türkiye’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği diğer halk oylamalarıdır. Bütün bu halk oylamalarının ortak noktası, kurucu bir anayasanın veya bir anayasa hükmünün oylanması ve bunların bağlayıcı bir halk oylaması olmasıdır.
Bir halk oylamasının bağlayıcı nitelik taşıması için, bu bağlayıcılığın bir kanun veya anayasa hükmüyle getirilmiş olması gerekir. Türk hukukunda yalnızca anayasal halk oylamaları düzenlenmiştir ve anayasa değişiklikleri dışında herhangi bir konuda halk oylaması yapılırsa, bunun hukuki bir bağlayıcılığı yoktur. Zira bu çeşit bir halk oylamasına hukuki bir bağlayıcılık kazandıracak herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu bağlamda Türk hukuku tarafından kendisine bir geçerlilik atfedilen yegane halk oylaması türünün ulusal düzeyde gerçekleştirilen ve bağlayıcı olan anayasal halk oylaması olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
İstişari Halk Oylamaları (Danışma Referandumu)
Türk hukukunda yalnızca bağlayıcı nitelikteki anayasal halk oylamalarının yer bulması, diğer halk oylaması çeşitlerinin uygulanamayacağı anlamına gelmemektedir. Özellikle belediyeler düzeyinde çeşitli halk oylamaları uzun zamandır ülkemizde yapılmaktadır.
Yerel düzeyde yapılan halk oylamaları çok büyük bir çeşitliliğe sahiptir. Bu halk oylamaları bütün bir belediye düzeyinde yapılabildiği gibi, yalnızca belirli mahalleleri etkilediği için bu mahallelerde de yapılabilir.
Örneğin geçtiğimiz eylül ayında AKP’li Tuzla Belediyesi tarafından Başkomutan Caddesi’ndeki trafiğin nasıl olması gerektiğiyle ilgili bir halk oylaması yapılmış, katılım düşük kaldığı için belediye tarafından mobil olarak halk oylaması tekrar edilmiştir. [6]
Bu halk oylaması mahalle düzeyinde yapılmıştır ancak her oylamanın mahalle düzeyinde gerçekleşmesi gerekmemektedir. Örneğin CHP’li Çiğli Belediyesi tarafından belediyenin logosu geçtiğimiz aralık ayında halk oylamasına sunulmuştur. [7]
Yine AKP’li Elazığ belediyesi geçtiğimiz mayıs ayında bir üst geçidin yıkılıp yıkılmamasıyla ilgili halk oylamasına başvurmuş, hatta bu oylama için özenle bir pusula hazırlamıştır.
Belediyeler tarafından yapılan halk oylamaları incelendiğinde, bu oylamaların belediyelerin yetki alanı içindeki konulara ilişkin olarak yapıldığı ve sonuçlarının hukuken bağlayıcı olmadığı görülmektedir. Oylamanın sonuçları hukuken bağlayıcı olmasa da, belediyeler burada çıkan görüşleri kararlarına yansıtmış ve uygulamıştır.
Belediyeler tarafından sayısız halk oylaması yapılmıştır ancak bunların hukuk düzeninde bir anlamı bulunmamaktadır. Bu halk oylamaları, belediye tarafından belirli bir konuda vatandaşın fikrinin sorulmasından öteye gitmemektedir. Bu anlamda belediyeler halk oylamasından çıkan kararı uygulamayabilir ve hatta tam tersini de uygulayabilir.
Kanal İstanbul İçin Halk Oylaması
Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Kanal İstanbul için bir halk oylaması yapılmasının mümkün olduğu görülecektir. Belediye tarafından yapılacak bu halk oylaması “istişari halk oylaması” niteliğinde olacaktır ve hukuken hiçbir bağlayıcılığı ve hatta anlamı bulunmayacaktır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Kanal İstanbul konusunda yapılacak bir halk oylamasını diğer belediyeler tarafından yapılan halk oylamalarından ayıran bir konu bulunmaktadır. Diğer belediyelerin yaptığı halk oylamaları belediyenin yapacağı bir işleme ilişkin olarak yapılmıştır. Kanal İstanbul konusunda yapılacak olan bir halk oylaması ise merkezi yönetimin yapmayı planladığı bir işleme ilişkindir.
Bu ayrımın hukuken hiçbir anlamı yoktur. Zira her iki halk oylaması türü de hukuken bağlayıcı değildir, hukuk düzeninde bir yeri yoktur ve bir kanaat sorma faaliyetinin ötesine geçmemektedir. Bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Kanal İstanbul konusunda yapılacak bir halk oylamasının, yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçtiğimiz aylarda vapurlardaki koltuk rengini vatandaşa sorduğu halk oylamasından herhangi bir farkı yoktur. Her iki işlem de hukuka uygundur.
Fotoğraf: Edwin Andrade
[1] https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ekrem-imamoglu-kanal-istanbul-icin-gerekirse-referanduma-gidilmeli-260759h.htm
[2] http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/1711323/akpli-bostanci-kanal-istanbulda-referandum-yapilmayacak.html
[3] https://sozluk.gov.tr/?kelime=halk%20oylamas%C4%B1
[4] Kemal Gözler – Anayasa Hukukunun Genel Teorisi s.681-682
[5] Kemal Gözler – Halkoylamasının Değeri
[6] https://www.tuzla.bel.tr/icerik/11/6592/tuzlada-bir-ilk-mobil-referandum.aspx
[7] https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/cigli-belediyesinden-logo-icin-halk-oylamasi-5485219/