Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » İran-Irak Savaşı’ndan 2020’lere: Süleymani Suikasti Sonrasında İran’ın Olası Hamleleri
    Forum

    İran-Irak Savaşı’ndan 2020’lere: Süleymani Suikasti Sonrasında İran’ın Olası Hamleleri

    Cemalettin Taşken3 Ocak 20207 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Tarih boyunca büyük güç mücadelelerine ve kısır çekişmelere sahne olan Mezopotamya’da son dönemde de değişen bir şey yok. Yaşanan son gelişmeler umutlu bir geleceğin aksine bölgedeki yangının giderek alevleneceği bir sürece doğru yol alındığını gösteriyor.

    ABD Savunma Bakanlığı, Bağdat Uluslararası Havalimanı’nda Haşd-i Şabi komutanlarını hedef alan bir saldırı düzenledi. Pentagon, saldırıda Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı bir birim olan İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşd-i Şabi komutanı Ebu Mehdi el Mühendis’in öldürüldüğünü duyurdu. İran Devrim Muhafızları’na bağlı Fars Haber Ajansı da, Süleymani’nin saldırıda hayatını kaybettiğini teyit etti. Şiiliğin “cephedeki” yaşayan en etkin figürü olan Kasım Süleymani’nin öldürülmesi, 2020 yılının zor geçeceğinin en belirgin işareti. Dolayısıyla “Gölge Komutan’ın” askeri geçmişine ve yükselişine kısaca değinmek, saldırının getirebileceği etkinin anlaşılmasına yardımcı olacaktır.[1]

    2014 Haziran’ından itibaren Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler bölgedeki ideolojik algıların ve siyasal örgütlerin yapısındaki değişimleri de beraberinde getirdi. Dünya, özelikle Haziran 2014’ten itibaren IŞİD ile mücadeleye odaklanmışken, bölgesel güçlerin manevra alanı da genişledi. Yaşanan kaos ve IŞİD terörü, özellikle İran’ın bölgedeki gücünü arttırmış, ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra bölgedeki ideolojik ve demografik denge gittikçe Tahran’ın lehine değişmişti.

    ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal etmesinden sonra İran hükümeti, bölgesel etkinliğini korumak ve genişletmek adına daha önceden alanda yapmış olduğu ideolojik ve istihbari çalışmalarının takibi, devamı ve korunması için bölgeyi bilen ve bölgede sevilen bir ismi Devrim Muhafızları’nın özel birimi Kudüs Gücü’nü komuta etmekle vazifelendirdi. O isim ise ilkokul mezunu bir istihbaratçı olan General Kasım Süleymani’den başkası değildi.

    Süleymani’nin askeri kariyeri, İslam Devrimi’nin ilk yıllarında başladı. Süleymani, ilk muharebe tecrübesini, İran’ın batısındaki Mahabad bölgesinde silahlı Kürt isyancıların bastırılmasında yer alarak kazandı. Harekâtta önemli bir komuta görevine sahip olmasa da Süleymani’nin burada edindiği düzensiz savaş tecrübesi, Devrim Muhafızları’ndaki yükselişine zemin hazırlayan önemli bir aşamaydı.

    İranlı Kürtlerin bastırılmasından sonra Süleymani, 1980’de patlak veren İran-Irak savaşına katıldı. Memleketi Kirman’dan kendi gayretleriyle toplayıp eğittiği askerlerden oluşan bir birliğin komutanı olarak görev yaptı. Irak ordusunun Huzistan eyaletinde işgal ettiği toprakların geri alınmasını sağlayan bir dizi harekâtta yer alan Süleymani, hızla terfi almaya başladı ve neticede 41. Tarallah Tümeni’nin komutanlığına getirildi. Süleymani, özellikle ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra İran’ın Irak’la ilgili tüm politikalarının uygulayıcısı olarak İran’a hizmet etmeye devam etti.

    Süleymani katıldığı ve düzenlediği toplantılarda, İran’ın toprak bütünlüğü anlayışının yeni gelişmeler ışığında tekrar değerlendirilmesi gerektiğini dile getirmiş, bu çerçevede İran’ın zafer ya da yenilgisinin artık (Irak ve Suriye’yi kastederek) sınırların ötesinde belirlendiğine vurgu yapmıştır. İran’ın ideolojik sınırlarının genişlediğinden bahseden Kudüs Gücü Komutanı İran Devrimi’nin; Mısır, Irak, Lübnan ve Suriye’de de yaşanıncaya kadar bölgedeki mücadeleye devam edileceğine dikkat çekmiştir. 

    IŞİD’le zirveye çıkan bölgesel kaosun yükseldiği son yıllarda basında sıkça duyulmaya başlayan Kasım Süleymani,  Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki toplumsal hareketlerin devrim için en büyük imkânları sunduğuna dikkat çekerek bu gelişmelerin İran’ın lehine kullanılmaları yönünde çağrıda bulunmaktaydı.

    Son gelişmeler ışığında en dikkat çekici nokta ise daha önce hiç ortalıkta görünmeyen ama var olduğu bilinen “Gölge Komutan” Kasım Süleymani’nin Irak ordusunun IŞİD’e karşı kazandığı her zaferin ardından fotoğrafları ve videoları yayımlanan bir figüre dönüşmesiydi. Bu durum, İran’ın bölgedeki etkinliğinin, artık inkâr edilemez olması ve bunun Kasım Süleymani üzerinden dünyaya anlatma gayreti olarak yorumlanmaktaydı.

    Süleymani, Musul’un Haziran 2014’te IŞİD’in eline geçmesinin ardından kamuoyunda artık daha görünür olmaya başladı. Fotoğraflarının yayımlanmasına bilinçli olarak izin vermeye başlayan Süleymani, bu yolla İran’ın bölgedeki etkinliğinin bir simgesi olarak gün yüzüne çıkmaktaydı. Kasım Süleymani’nin Irak’taki varlığına dair ilk fotoğraf, Iraklı güçlerin Emirli kentindeki kuşatmayı kırmasından sonra ortaya çıktı.[2] Daha sonra Carf El Sahar, El Daluiya ve IŞİD’den kurtarılan başka bölgelerde çekildiği söylenen fotoğraflar yayımlandı[3].

    Fotoğraflardaki Süleymani, basit askeri kıyafetler giyiyor, silah ya da teçhizat taşımıyor ve Şii milislere bağlı savaşçıların veya Bedir Örgütü’nün başı Hadi El Emiri gibi milis liderlerinin arasında görünüyordu. Yüzünde genellikle tebessüm olan Süleymani’nin yer aldığı pozların hiçbirinde Irak ve İran ordularından kimse bulunmuyordu. Bu görüntüler Musul savunmasında Süleymani’nin Irak ordusunun direnememesinden kaynaklı olarak yalnız kaldığı ve İran’ın da çekinceli bir şekilde direnişi desteklediği yorumlarını beraberinde getirmişti.

    Bu anlamda, Irak ordusunun geçmiş performansı da göz önüne alınarak İran’ın, Irak ordusunun yeniden yapılandırılmasına yönelmek yerine Şii milisleri desteklemeyi tercih etmesinin nedeni anlaşılmaktadır. 1979 Devrimi’nin başlarından bu yana aynı yolu izleyen İran, Süleymani liderliğinde Devrim Muhafızları ve Besic gibi ulusal orduyla birlikte hareket eden diğer silahlı birimleri güçlendirmiş, bu güçleri kullanarak iç düzeni yeniden tesis etmeyi ve gelen saldırıları durdurmayı hedeflemiştir.

    Süleymani’nin karizmatik kişiliğ sadece bölgesel faaliyetler için değil İran kamuoyu için de çok önemliydi Süleymani’nin fotoğraflarıyla birlikte, bölgedeki kapsamlı askeri ve istihbari faaliyetleri ve kazanılan zafer haberleri İran basınında genişçe yer bulmaktaydı[4]. Buradaki amaç, Tahran’ın izlediği genel politikanın doğru ve başarılı olduğunu İran kamuoyuna anlatmaktı. Bu tür coşkulu haberlerle İran halkına, İran yönetimine dış siyasette güvenilmesi ve devrim hedeflerine ulaşabilmek için sabırlı olunması gerektiği mesajı verilmekteydi[5].

    İran için hem iç hem dış siyasette son derece önemli olan bir aktörün öldürülmesi, ABD’nin bölgedeki askeri, siyasi ve istihbari varlığının ne derece ileride olduğunu göstermiş/hatırlatmış oldu. Ayrıca saldırının Irak’ta meydana gelmiş olması ABD’nin İran’la Irak’ta çatışma yaşamaktan kaçınmayacağı mesajını verdi. Bununla birlikte İran Kasım Süleymani’nin yanı sıra sınır ötesi savaş tecrübesi olan Tuğgeneral Hüseyin Cafer Penah, Albay Şahrud Muzafferniya, Binbaşı Hadî Tarumi, Yüzbaşı Vahid Zamaniyan’ı da kaybetti.

    “Gölge Komutan” Süleymani’ye yönelik saldırı, İran’a bakan yönüyle, daha önce Suriye ve Irak’ta öldürülen İranlı komutanlardan çok daha farklı ele alınmalı. Zira Süleymani’nin dini lider Ali Hamaney’in emri altında çalışması ve Tahran’ın İran ve Suriye dosyasının başındaki isim olması açısından dikkate değer bir figürdü. Dolayısıyla ABD’nin saldırısı Tahran için doğrudan İran Devrimi’ni ve devrim liderini hedef alması anlamına geliyor. Bu anlamda Süleymani’nin öldürülmesinden bir süre önce Devrim Muhafızları Ordusu’nu terör örgütü listesine dâhil edilmesi, Beyaz Saray’ın, bu saldırıya meşruiyet zemini kazandırması olarak yorumlanabilir.

    İran’ın karşı hamlesi öncelikle topyekûn bir savaştan ziyade bölgesel uzantıları aracılığı ile gerçekleşebilir. Hizbullah’ı aktif bir şekilde sahaya sürmeyi planlayan İran, İsrail ve hatta Suudi Arabistan başta olmak üzere bölgedeki ABD müttefiki diğer hasımlarına önemli kayıplar verdirmeyi amaçlayabilir. Şii Hilali diye tabir edilen bölgede Fatımiyyun, Zeynebiyyun, Haşdi Şabi, Ensarullah ve Hizbullah’ı savaş pozisyonuna getirecek olan Tahran, Taliban’la kurduğu yeni ilişkiler vasıtasıyla ABD’nin Afganistan’daki varlığını hedef alabilir.

    Tahran’ın tepkisini göstermekte gecikmesi beklenmiyor. Nitekim İran için Kasım Süleymani’ye saldırmak İran’da bulunan Fordov veya Natanz’daki nükleer tesislere saldırmakla aynı şey olarak algılanıyor. Bu çerçevede ismi paylaşılmayan İranlı bir yetkilinin “önümüzdeki saatler” diye nitelediği misilleme işareti, Tahran’ın bu saldırıyı görmezden gelemeyeceğinin ilk ipucu olarak değerlendirilmelidir.

    Diğer taraftan saldırının gerçekleştirilme biçiminin, bölgedeki İran varlığını daha da sorgulanır hale getirdiği bir gerçek. Tahran için bu kadar önemli olan bir ismin “ikinci başkent” olarak görülen Bağdat’ta kolayca öldürülmesi, gelecek süreçte İran’ın istihbarat kabiliyeti ve siyasi kapasitesini daha da sorgulanır hale getirmiştir. Ayrıca İran’a Irak ve Suriye’de önemli istihbarat desteği sağlayan Rusya’nın bu olaydan habersiz olması elbette düşünülemez. Yaşanan saldırı, İran-Rusya ilişkilerinin geleceğini de derinden etkileyecek potansiyele sahip. Saldırı İran iç siyasetinde artan Moskova karşıtlığını daha da tetikleyecek.

    Olayın İran iç siyasetine derin etkileri de mevcut. İç siyasette yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reformist bir ismin kazanma olasılığı azalıyor. Zira dış politikada daha çatışmacı bir tutum benimseyecek olan Tahran için cumhurbaşkanlığı makamının, muhafazakâr bir isme emanet edilmesi gerekiyor. Bununla birlikte gelecekte öngörülen protesto gösterilerinin rafa kalktığı söylenebilir. Tahran’ın dış politikada çatışmacı tavrı, iç politikada kendisini daha da çok hissettirerek halktaki en ufak bir hareketliliğe fırsat vermeyecek.

    Saldırının ABD açısından anlamı ise en az İran kadar derin. Geçtiğimiz hafta İran’ın organize ettiği milislerce ABD’nin Bağdat’taki büyükelçilik binası basılıp ateşe verilmiş ve duvarlarına “ABD İran toprağından defol” şeklinde yazılar yazılmıştı. Son saldırı, ABD’nin gerek askeri gerekse siyasi anlamda bölgede kalıcı olduğunu gösterdi. Öte yandan saldırı, ABD başkanlığından azledilme sürecinin yaşandığı bir dönemde Başkan Trump adına önemli bir kazanım oldu. Gelecek seçimlerde seçilme şansını giderek arttıran Donald Trump, İran’a yönelik azami baskı politikasına, İranlı isimlere yönelik münferit saldırıları da eklemiş oldu.

    Sonuç olarak İran’ın dış politikada sembolü olan bir isme yönelik gerçekleşen saldırı İran ve ABD’nin Irak’taki geleceğini doğrudan şekillendirecek. Bu saldırıya Türkiye, Rusya ve Çin gibi güçlerin tepkisi de bu süreçte etkili olacak. Ayrıca Süleymani’nin yokluğunda İran’ın aktif Orta Doğu politikasını ne derece etkin sürdürebileceği de bir diğer önemli belirleyici faktör niteliğinde.


    [1] https://www.newyorker.com/magazine/2013/09/30/the-shadow-commander

    [2]https://fararu.com/fa/news/205225/%D8%AA%D8%B5%D9%88%DB%8C%D8%B1-%D8%B3%D8%B1%D9%84%D8%B4%DA%AF%D8%B1-%D9%82%D8%A7%D8%B3%D9%85-%D8%B3%D9%84%DB%8C%D9%85%D8%A7%D9%86%DB%8C-%D8%AF%D8%B1-%D8%A2%D9%85%D8%B1%D9%84%DB%8C-%D8%B9%D8%B1%D8%A7%D9%82

    [3]https://www.mehrnews.com/news/2420860/%D8%B3%D8%B1%D8%AF%D8%A7%D8%B1-%D9%82%D8%A7%D8%B3%D9%85-%D8%B3%D9%84%DB%8C%D9%85%D8%A7%D9%86%DB%8C-%D9%85%D8%B1%D8%AF-%D8%AF%D8%B1-%D8%B3%D8%A7%DB%8C%D9%87-%D8%B9%D9%85%D9%84%DB%8C%D8%A7%D8%AA-%D8%B9%D9%84%DB%8C%D9%87-%D8%AF%D8%A7%D8%B9%D8%B4-%D8%AF%D8%B1-%D8%B9%D8%B1%D8%A7%D9%82

    [4]https://www.isna.ir/news/93091609948/%D8%AA%D9%82%D8%AF%DB%8C%D8%B1-%D8%AA%D8%B9%D8%AF%D8%A7%D8%AF%DB%8C-%D8%A7%D8%B2-%D8%A7%D8%B3%D8%A7%D8%AA%DB%8C%D8%AF-%D8%AD%D9%82%D9%88%D9%82-%D9%88-%D8%B9%D9%84%D9%88%D9%85-%D8%B3%DB%8C%D8%A7%D8%B3%DB%8C-%D8%A7%D8%B2-%D8%B3%D8%B1%D8%AF%D8%A7%D8%B1-%D9%82%D8%A7%D8%B3%D9%85-%D8%B3%D9%84%DB%8C%D9%85%D8%A7%D9%86%DB%8C

    [5]https://www.khabaronline.ir/news/328795/%D8%B3%D8%B1%D8%AF%D8%A7%D8%B1%D8%B3%D9%84%DB%8C%D9%85%D8%A7%D9%86%DB%8C-%D9%87%D8%B1-%D9%81%D8%B1%D8%AF%DB%8C-%D8%A8%D9%87-%D8%B1%D9%87%D8%A8%D8%B1%DB%8C-%D9%88-%D8%AC%D9%85%D9%87%D9%88%D8%B1%DB%8C-%D8%A7%D8%B3%D9%84%D8%A7%D9%85%DB%8C-%D8%A7%D8%B9%D8%AA%D9%82%D8%A7%D8%AF-%D9%86%D8%AF%D8%A7%D8%B4%D8%AA%D9%87-%D8%A8%D8%A7%D8%B4%D8%AF

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikErdoğan’ın Başarısı Aslında Çöküşü Olabilir
    Sonraki İçerik Siyasette Duygu, Tutku ve İnanç Üzerine: Popülizm, Sol-Popülizm ve Teknokrasi Arasında

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}