Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » FED’in Kurtarma Operasyonu
    Forum

    FED’in Kurtarma Operasyonu

    Firuze Nazlı Ergin17 Mart 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    ABD Merkez Bankası (FED), pazar günü tarihi bir hamle ile faiz oranlarını sıfıra indirdiğini ve parasal genişleme kapsamında piyasaya 700 milyar dolar arz edeceğini duyurdu. Yeni tip koronavirüsün (Covid-19) ekonomik etkileriyle boğuşan FED, böylece normal şartlarda 18 Mart’ta gerçekleştireceği toplantısını bekleyemeden, iki defa “acil kodu” ile takvim dışı faiz indirimine gitmiş oldu. 

    Goldman Sachs ve JP Morgan’ın yayınladıkları son raporlarında, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’nin yılın ikinci çeyreğinden itibaren güçlü bir resesyon riski altında olduğunu gösterdiler. Bu nedenle koronavirüsün yarattığı ekonomik tahribatı hızlı bir şekilde aksiyon alarak hafifletmeye çalışan FED, aynı zamanda bu hamleleriyle panik butonuna basarak reyondaki son tuvalet kağıdı için kavga eden çaresiz insanlara çöküntünün ne kadar ağır olduğunu da göstermiş oldu.

    Sıfıra inen faiz oranları ve onu destekleyen Quantitative Easing (QE) adı verilen “parasal genişleme”, bize FED’in 2008 krizindeki durgunlukla mücadelesini hatırlatıyor. Durgunluk ile mücadelede düşen faizler, yatırım ve tüketim harcamaları kanalıyla ekonomik aktiviteyi arttırıcı işleve sahiptir. Çünkü düşük faiz oranları yatırımların finansman maliyetini düşüreceği gibi, hane halkını tasarruftan caydırıp tüketime yönlendirerek kredi genişlemesinin de önünü açacaktır. Bu adımı destekleyici bir etkiye sahip olan parasal genişleme aracılığıyla da merkez bankaları, hazine tahvillerini satın alarak karşılığında ekonomiyi canlandırmak için piyasaya likidite verecektir.  

    Salgın nedeniyle koordineli olarak yaşanan arz ve talep şokunun ekonomideki kırılganlığı daha da derinleştirmemesi için bir anlamda FED tarafından “alın verin ekonomiye can verin” minvalinde bir paket sunulmuştur. Böylece paranın bankalarda durmasının herhangi bir getirisi kalmadığı için yatırım ve tüketim harcamaları cazip hale getirilmeye çalışılmış ve aynı zamanda arzu edilen ekonomik aktivite piyasaya 700 milyar dolar para sunularak desteklenmiştir.

    Böyle durumlarda normal şartlarda, bollaşan ve faiz getirisi elde edemeyen dolar sahiplerinin, faizlerin nispeten daha yüksek olduğu gelişmekte olan piyasalara doğru yön değiştirmesi beklenir. Böylece gelişmekte olan piyasalar, hem faiz arbitrajı nedeniyle sıcak para çeker hem de düşen faiz sayesinde daha ucuza dolarla borçlanma imkânı elde eder. Çoğunlukla tasarruf açığı olan gelişmekte olan piyasalar, yaşanan likidite bolluğu sayesinde yatırımlar için gerekli olan finansman ihtiyacını kolaylıkla karşılar. Ayrıca arz ve talebe göre oluşan döviz kurları nedeniyle gelişmekte olan piyasaların yerel para birimleri bollaşan dolar karşısında güçlenir.

    Ancak solunum virüsünden korunmaya yardımcı olmayan bir ürün olan tuvalet kağıdı için silahlı soygunun yapıldığı olağanüstü günlerden geçiyoruz. Bu çılgınlık, mali kriz sırasında bankaların ödeme gücünden endişelenen müşterilerin tüm mevduatlarını tek seferde çekip yastık altı yapmak istemelerinden çok da farklı değil. Bu nedenle bugünlerde yatırımcıların tüm varlıklarını elden çıkartmak istemesi (diğer bir deyişle nakide dönmesi) nedeniyle New York borsası 1987’den bu yana en sert kaybı deneyimledi. Yaşadığımız bu dönemde insanların endişelenmek için çok güçlü sebepleri olduğu gibi, işlerin de daha ne kadar kötüye gideceği konusunda müthiş bir belirsizlik söz konusu.

    Durum böyleyken, sokağa çıkmak istemeyen ve sadece temel gıda ile hijyen ihtiyacını karşılayacak ürünler stoklayan insanlardan ekonomiyi canlandırıcı aktivitelerde bulunmaları beklenemez. Elbette ki, piyasalar salgın kontrol altına alınmadan tam anlamıyla iyileşmeyecektir. Ancak insanların kontrol duygularını arttıracak faydacı ürünler stoklama davranışı, bize oluşacak çöküntüyü hafifletme konusunda ipucu veriyor.  Çünkü bu davranış biçimi, insanların hükûmetlerin yardım etme kapasitesinden şüphe duyduğunu ve korkunun yayıldığını gösteriyor. FED Başkanı Powell, bireylere ve küçük-orta ölçekli işletmelere doğrudan yardım edecek bir araca sahip olmadığını belirterek, faizleri düşürüp kredi genişlemesi yoluyla dolaylı olarak buna destek olabileceğini gösterdi. Likiditenin bireylere ve küçük-orta ölçekli işletmelere bir an önce inebilmesi için hükûmetin maliye politikasını, para politikası ile koordineli bir şekilde çalıştırması gerekiyor. Bu da vergi indirimleri, kamu harcamalarında ve teşviklerde artış gibi genişlemeci maliye politikasının alt politikalarıyla desteklenerek oluştuğu için, bireylerin ve küçük-orta ölçekli işletmelerin gelirini ve ekonomik aktiviteyi doğrudan arttırıcı etkiye sahip olacaktır.

    Bu gelişmeler sonrası Türkiye’nin durumuna bakacak olursak; normal şartlarda faiz arbitrajı nedeniyle gelişmekte olan piyasaların yerel para birimlerinin dolar karşısında güçleneceği beklense de şartların bu sefer pek normal olmadığını göz önünde bulundurup, çok da heyecana kapılmamak gerekir. Her ne kadar FED’in sert hamlesinin yarattığı fırtına dinmeden tepkileri değerlendirmek çok sağlıklı olmasa da normal şartlarda değer kazanması gereken TL’nin gün boyunca değer kaybetmesi olağanüstü günlerden geçtiğimizi gösteriyor.

    Küresel salgını bir kenara koyarsak, bugün Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu konjonktürde, 2008 krizi dönemindeki gibi bir sıcak para akışı ve ucuz borçlanmayı nereye kullanacağı çok daha büyük önem taşıyor. Geçmişte yapılan yatırımlar ve geri dönüşleri göz önünde bulundurularak dikkatli bir değerlendirilme yapılması gerekiyor.

    2008 krizinde gelişmiş ülkeler, durgunlukla mücadelede bugün olduğu gibi genişlemeci para politikalarına yöneldiler. Küresel konjonktürü değiştiren bu gelişmeyle sermaye akışı, getirinin nispi olarak daha yüksek hale geldiği Türkiye gibi ülkelere yöneldi. Elbette ki, Türkiye gibi tasarruf açığı olan bir ülkede yaşanan likidite bolluğu, yatırımların finansman ihtiyacını karşılamakta. Ancak yapılan yatırımların verimsiz istihdam yaratan ve dış ticaretle sınırlı ilgisi olan inşaat sektörünü desteklemesi ilk etapta büyümeye olumlu katkı sağlarken, 2018’den bu yana büyümeyi en çok aşağı çeken sektör olarak karşımıza çıkıyor. Sektörün canlılığı kredi genişlemesi kanalıyla mümkün olduğu için para politikası düşük faiz arzusu etrafında şekil aldı. Ancak ülkenin enflasyon dinamiği düşük faiz ortamına elverişli olmadığı için, agresif faiz indirimleri sonucunda doğal olarak kurda yukarı doğru bir hareket beklenir. Bugün bu senaryonun gerçekleşmemesi için, başka bir risk unsuru devreye sokularak kamu bankaları aracılığı ile limitli olan rezervlerin daha da azalması pahasına döviz satılarak kurdaki artış frenleniyor. Tüm bunlar ülkedeki getiri ve güven ortamını zedeleyerek yerleşiklerin dolarizasyona yönelmesine yabancı sermayenin ise ülkeden kaçışına neden olarak sistemi daha da çıkmaza sokuyor.

    Bu sefer gelişmiş ülkelerin eş zamanlı uyguladıkları genişlemeci para politikaları, 2008 bankacılık krizinden çok farklı olan ve tüm ezberleri bozmaya hazır küresel bir sağlık krizi nedeniyle ortaya çıktı. Ancak umuyorum ki, yoğun haber akışını olumluya çevirecek gelişmeler ile tüm dünya bir an önce rahat bir nefes alacaktır. Ve işler iyiye gittiği zaman tasarruf açığı olan Türkiye, kapitalist sistem dahilinde yurt dışı tasarruflarından likidite bolluğu ortamında tekrar yararlanacak ve bir anlamda Türkiye’ye yardım eli uzanacaktır. Fakat bu kez tasarruflar 2008 sonrası döneme kıyasla, Türkiye’nin verimli üretim kapasitesini sürdürülebilir olarak arttıracak şekilde yönlendirilmelidir. Böylelikle Türkiye ekonomisi kendi iç dinamikleriyle tasarruf açığını kapatma şansını yakalayacaktır.

    Foto: Ryan Quintal

    Kaynakça

    https://www.bloomberg.com/news/articles/2020-03-15/goldman-sees-sharp-u-s-contraction-nber-would-label-a-recession

    https://www.businessinsider.com/coronavirus-panic-buying-toilet-paper-stockpiling-photos-2020-3#in-hong-kong-the-coronavirus-caused-panic-buying-of-toilet-paper-as-early-as-mid-february-it-apparently-got-so-dire-that-an-armed-gang-robbed-a-shop-of-600-rolls-of-toilet-paper-one-day-1

    https://www.cnbc.com/2020/03/13/jpmorgan-sees-negative-gdp-growth-but-says-the-us-will-skirt-a-technical-recession.html

    Dünya Ekonomi
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikPopülizm Sinsice Kabuk Değiştiriyor
    Sonraki İçerik 2020 Demokrat Başkan Adaylarının Türkiye ve Ortadoğu Politikaları

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}