Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Entelektüeller Neden Yanıldı?
    Forum

    Entelektüeller Neden Yanıldı?

    Salih Yasun7 Ağustos 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    “Entelektüeller ve Sosyalizm” adlı çalışmasında Hayek, entelektüellerin sınırlı bilgilerine rağmen toplumsal fikirleri rahatlıkla etkileyebileceğini anlatır.[1] Hayek’in makalesini yazma amacı, entelektüellerin neden sosyalizmi desteklediğini anlamaktır. Entelektüeller dürüst inançlara ve iyi niyete sahiptir. Bununla birlikte ütopik amaçlardan etkilenip yeni fikirleri kendi doğasına göre değil, “modern” ya da “gelişmiş’’ bir dünyanın izdüşümüne göre yorumlarlar. Bu bağlamda sosyalizm onlara çekici gelir.

    Bu yazıda, Hayek’in entelektüellere yönelik bu fikirsel yaklaşımını, 2023 seçimine giden süreçte entelektüellerin etkisi üzerinden değerlendireceğim. 14-28 Mayıs 2023 seçimi sürecinde yanılanlar arasında entelektüeller önemli bir kesimi oluşturdu. Özellikle muhalif yayın organlarında Kılıçdaroğlu, gerek Obama’ya gerekse Zelenski’ye benzetildi. Altılı Masa ise demokrasinin kusursuza yakın timsaliydi. Seçim açık farkla kazanılacaktı. Peki, entelektüeller neden yanıldı? Daha popüler bir deyimle, “Yanlış giden neydi?”[2]

    Entelektüellerin yanılmasının iki temel sebebi var. Bu iki sebep de Hayek’in makalesinde belirttiği mekanizmalardan besleniyor. Birincisi, entelektüellerin çoğulcu siyasetin büyüsüne kapılması; ikincisiyse siyasete yönelik tarihsel yaklaşımları. Bu iki sebebe entelektüellerin medyan seçmene mesafesi ve naif ampirisizm de eklenince entelektüeller yanılmış oldu.

    Çoğulcu Siyasetin Büyüsü

    Hayek’in entelektüellere atfettiği ütopik izdüşüm mekanizmasını örneklendirebiliriz. Örneğin, eşitlik iyi bir olgudur, mutlak eşitlilik ise çok iyi bir olgudur. Çoğulcu siyaset gelişmiş bir olguysa, daha fazla çoğulculuk daha iyi bir olgudur. Çoğulculuk siyasetinin nasıl oluştuğu ve siyaseti ortaya çıkaran ve sonuçlandıran kurallar birer nüanstan ibarettir. Çünkü çoğulcu siyaset normatif bir doğruyu ve ulaşılması gereken bir noktayı temsil eder. Değerlendirme eşiği ise siyasetin doğası değil, soyut kavramlardır.

    Bir düşünce kuruluşu meşrebinde çalışan Altılı Masa yüzlerce sayfalık metin hazırlamıştı. Erdoğan’ın opak yönetim biçiminin ardından gelen bu irade, kuşkusuz entelektüelleri etkilemişti. Çünkü siyaset; demokratlarla otokratlar, iyiler ve kötüler arasında bir mücadele şeklinde ilerliyordu. Erdoğan çoktan şeytanlaştırılmışken HDP’yi de sürece katmış muhalefet iyiliğin timsali noktasına gelmişti. Akşener’in 3 Mart’ta Masa’daki erkeklerden gördüğü muamele veya Masa’nın bir üyesinin çocuk tecavüzüyle ilgili yaptığı ahlaksız çıkarım, entelektüellerin zihninde konuşmaya bile değmeyecek nüanslardan ibaretti.

    Entelektüeller Masa’nın çoğulculuk illüzyonuna çoktan kapılmıştı. Üretilen metinler de Masa’nın erdemsel üstünlüğünün bir göstergesiydi. Bu üstünlük anlatısını pekiştiren başka bir faktörse çoğulcu siyasetin uluslararası kanallar vasıtasıyla sürekli övülmesiydi.[3] Nitekim muhalefetin “çoğulcu’’ siyaset üretmesi, uluslararası medyadan onay alabilmeleri için seçimleri kazanmalarından daha işlevseldi.

    Çözüme yönelik siyaset üretmek, Trump’ın 2016 galibiyetinden bu yana görünür olarak kusurlanmıştı. Buna doğuya yönelik klişeler de eklenince Masa’nın siyaseti, oryantalist hayal dünyasındaki çölde bulunan bir vaha gibi sunuldu. Aykırı sesler ise çoğulcu karşıtı gözükmemek için susmayı tercih etti veya bu tek taraflı bilgi akışının parçası dahi olamadı. Seçimin metin hazırlanarak değil, siyaset yapılarak kazanılacağı gerçeği unutuldu.

    Nobel ödüllü iktisatçı James Buchanan, “Politics without Romance” (Romantizmi Olmayan Siyaset) başlıklı yazısıyla siyasetçilere yönelik temel bir yaklaşımı vurgulamıştı.[4] Nitekim siyasetçiler de her canlı gibi kendi çıkarları peşinde koşan, bu bağlamda gerektiğinde de ‘’mış’’ gibi yapabilen fanilerdi. Masa’daki liderlerin de öncelikli amacı konsensüs üretmek değil, kendi çıkarlarını savunmaktı.

    Bu, kah adaylığını dayatmak (Kılıçdaroğlu), kah koltuk kapmak (dört minik parti) şeklinde olabilirdi. Ütopik amaçlara odaklanmış entelektüeller, Masa’nın çıkarcı ve problem çıkarmaya çok elverişli yapısını yok saydı. Bu durum seçmenle aralarındaki makası bir nebze daha derinleştirdi. 14 Mayıs’tan sonra yaşadıkları hayal kırıklıklarından sonra ise çoğu gerçeklerle yüzleşmek yerine, ‘’biz uyarmıştık’’ diyen bir avuç araştırmacıyı kusurlu bulmak, ya da daha geniş ifadeyle “ezmeye çalışmak” ile meşguldüler.

    Siyasete Tarihselci Yaklaşım

    Hayek, “mühendislik tekniklerinin’’ entelektüellerin sosyal olgulara yaklaşımına etkisi üzerine de yazar. Endüstrileşme ve buna bağlı olarak makineleşme, her şeyin tek ve rasyonel bir kanaldan organize edilebileceği fikri konusunda birçok entelektüeli ikna etmiştir. Entelektüellerin siyasete yaklaşım aracı, bir çok açıdan bir mühendisin pergelle ilişkisine benzer. Bu durumu entelektüellerin tarihle ilişkisi üzerinden değerlendirebiliriz.

    Entelektüeller, Türkiye’de geçmişte muhtelif kesimlerin acılar yaşadıklarına, yani tarihin yanlış yönde gittiğine ikna olmuştur. Hatalı oldukları noktaysa bu düşünceden, tarihsel hataların bir şekilde onarılmasıyla seçimin kazanılacağına yönelik işlevsel bir çıkarım yapmalarıdır. Örneğin, Dersimli bir adayın “helalleşme’’ politikası, günümüzü yaşanması gereken ütopik tarihe daha da yakınlaştırmış ve seçimin kazanılacağına dair inançları pekiştirmiştir.

    Buradaki temel noksanlıksa medyan seçmenin tarihe ve tarihle günümüz ilişkisine entelektüeller gibi yaklaşmamasıdır. Nitekim seçmen, geçmişi farklı hatırlayabilir, unutabilir; geçmişe entelektüellere göre daha sekteryen veya kuşkulu yaklaşabilir. Başörtüsü yasağıyla yüzleşmeye yönelik bir yaklaşım, muhalefete güveni arttırmak yerine geçmiş acıların hatırlanması sebebiyle güveni azaltabilir. Ancak siyasete usta bir mühendis gibi yaklaşan entelektüellere göre tarih ütopik noktaya çekilmelidir. Çünkü olgular kendi doğasına göre değil, ancak ideal referans noktalarına göre değerlendirilir.

    Çoğulcu siyasetin büyüsü ve siyasete tarihselci yaklaşıma ek olarak, entelektüelleri yanıltan üçüncü faktörse naif ampirikçilik oldu. Burada anket endüstrisiyle entelektüellerin ilişkisi önemliydi. Masa başında veya zayıf metotlarla üretilen anketler, kusurları tartışılmadan piyasaya sunuldu ve muhalefetin kazanacağına dair inançları perçinledi. Metot bilgisi zayıf olan veya olası kusurları görmezden gelen entelektüellerin daha da görünür olması için de alan açtı.

    Tüm kusurlarına rağmen entelektüeller 14-28 Mayıs süreci sonrasında hegemonyalarını korudu. Muhalefetin pusulasındaki manyetik iğne ise hâlâ bozuk. Muhalefet, pusulayı atıp kutup yıldızını referans almak yerine, pusulanın döner kapsülünü oynatarak sonuç alabileceğini düşünüyor.


    [1] Hayek, F. A. (1949). The intellectuals and socialism. The University of Chicago Law Review, 16(3), 417-433.
    [2] Lewis, B. (2002). What went wrong?: Western impact and Middle Eastern response. Oxford University Press.
    [3] https://www.economist.com/leaders/2023/05/04/if-turkey-sacks-its-strongman-democrats-everywhere-should-take-heart
    [4] Buchanan, J. M. (2003). Politics without romance. Policy, 19(3), 13-18.

    Fotoğraf: Anne Nygård

    R1 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDepremin Ardından Elimizde Kalan Ne?
    Sonraki İçerik Buhran Günlerinde Türkiye | Çavukesku’nun Termometresi #166

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    Parlamenter Sistem için Yol Ayrımında mıyız? | Berk Esen | Çavuşesku’nun Termometresi ÖZEL #255

    28 Mayıs 2025 Berk Esen, Burak Bilgehan Özpek, İlkan Dalkuç ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}