Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Dünyanın En Kötü İnsanı (2021)
    Forum

    Dünyanın En Kötü İnsanı (2021)

    Oğuzhan Köseoğlu17 Temmuz 20226 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Dünyanın En Kötü İnsanı (The Worst Person in the World): 12 Bölüm, bir prolog ve bir epilogdan oluşan film, Oslo üçlemesinin son filmidir. 94. Akademi Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film ve En iyi Orijinal Senaryo dallarında aday gösterildi. 2021 Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

    Konuya gelirsek… Julie tıp bölümünde okumaktadır ve başarılı bir öğrencidir ancak bir süre sonra tıp okumak istemediğini ve piskolojiye daha fazla ilgisi olduğunu keşfeder. Bunun üzerine tıp okumayı bırakıp psikolojiye başlar. Ancak bir süre sonra da psikolojiye değil fotoğrafçılığa ilgisi olduğunu keşfeder. Psikoloji okumayı da bırakır. Fotoğrafçılık kursuna yazılır.

    Bir gece partide Aksel adında bir karikatürist ile tanışır. Bir süre sonra Aksel, Julie’ye ona aşık olabileceğini ve bu yüzden artık görüşmemek istediğini söyler. Aksel ile Julie arasında yaş farkı vardır çünkü. Julie ise tam da o anda Aksel’e aşık olur. Ayrılmak yerine artık beraber yaşamaya başlarlar.

    Hayatı bu şekilde sürekli olarak bir şeyden başka bir şeye, bir yerden başka bir yere sürüklenmekle geçen bir insanın hikayesi aslında bu. Bence bunu hepimiz yaşıyoruz. Çoğumuz Julie kadar cesur değiliz hayat karşısında. Ama bir şeylerin sonunu getirememek konusunda Julie ile aynı duyguları paylaşıyoruz çoğu zaman. Bir yandan bize yabancı gözükürken bir yandan da sanki bizmişiz hissine kapılıyoruz Julie’nın hayatını izlerken. Kendisi ise hayatını şöyle yaşadığını ifade ediyor: ‘’Hayatta hiçbir şeyin sonunu getiremedim sanki. Bir şeyden başka bir şeye atlayıp durdum.’’ Ama bence insan yarım bıraktıklarıyla bir bütündür. Her şeyi bitirmek zorunda değil. Ne de olsa her insanın yaşadığı deneyim farklıdır. Hissettiği, düşündüğü, gördüğü ve bildiği…

    Bana göre Julie çok büyük bir cesaret gösterip hayatında o an ne yapmak istiyorsa onu yapmış ve hayatını bu düzlemde devam ettirmiş bir karakter. Tabi bu karakteri doğuran en önemli etkenlerden bir tanesi içinde bulunduğu toplumun ve aile yapısının buna karşı çıkmayışıdır. İnsanın bir alandan başka bir alana yönelmesi, ilgisinin sürekli farklı alanlara kayması bazılarımız için çocukça gelebilir. Ancak bunu gerçekleştirmek büyük bir cesaretin ürünü. Biz aynı cesareti gösteremiyoruz. Hepsi bu.

    Julie kendini her sıkışmış hissettiğinde kaçma ihtiyacı duymuştu. Ancak bu hep kendine kaçış oldu. Kendini gerçekleştirmek için kaçtı. Bir şeylere bir noktaya kadar tahammül edebildi ama sonrasında ne olursa olsun istediği düzlemde yaşamaya başladı.

    Filmin önemli sahnelerinden bir tanesini, Julie’nın 30. yaş kutlamasında babasının doğum gününü kutlamak için yanına gelmemesi oluşturuyordu. Kendi doğum gününü, babasının kutlaması için onun evine gittiği sahne. Julie’nın babası ve annesi ayrıdır. Babasının yeni bir eşi ve kız çocuğu vardır. Julie hayatı boyunca baba sevgisinden mahrum kalmıştır. Babası Julie’ye hiç sevgi ve özen göstermemişti. Julie ise bu durumlara bahaneler bularak kendini avutmaya çalışmış, babasının onu sevdiğini düşünmeye devam etmiş, babasıyla görüşmeyi bırakmamıştır. Babasının evini ziyaret ettiğinde, doğum gününe gelmemesinin sebebinin yalan olduğunu görür. Ama buna da bir şey demez. İçinde yenemediği bir şeyler vardır babası hakkında.

    Baba konusunda en önemli sahnelerden biri de Julie’nın uyuşturucu aldığı zaman gördüğü sahnedir. Bu sahnede Julie rahmini çıkarıp babasının yüzüne fırlatır. Babasına olan tüm bağlılığını bununla da söküp atmıştır artık diyebiliriz. Çünkü, Aksel ile konuştuğu bir sahnede babasıyla artık görüşmediğini ve eğer merak ediyorsa onun araması gerektiğini söylemişti. Ama annesi Julie’nın hep yanında durmuştur. Her kararında yanında olmuştur.

    ‘’Aşk değil önemli olan, aşkın civarındakiler… Aşkın hallerini anlamak için, aşkı yaşamaktansa bastırmak daha iyidir. Bu bakımdan büyük anlam taşıyan el değmemişlikler vardır. Hareket etmek tatmin getirir, ama aynı zamanda aklı karıştırır. Sahip olmak, sahip olunmak, dolayısıyla kendini kaybetmek demektir. Sadece düşünce, çürümeden gerçeğin bilgisine varabilir.‘’[1]

    Julie, Aksel ve Aksel’in arkadaşları ile birlikte bir tatil gitmişti. Tatilde Aksel çocuk yapmak istediğini söylemişti ancak Julie buna hazır olmadığını ifade etmiş bu sebeple tartışmışlardı. Julie, Aksel’e ‘’Her şeyi senin keyfine göre yaşıyoruz. Boş zamanın oldu tatile çıktık’’ diyerek serzenişte bulunmuştu.

    Tatilden sonra Aksel’in yeni kitabının çıkışı partisine geçiyor kamera. Aksel, sürekli olarak insanlarla fotoğraf çekilip kitaplar imzalıyordu. Julie ise onu izlemekteydi. Yaşadıkları karşısında kendisini gerçekleştirememiş hissediyordu. Julie bir süre sonra Aksel’e eve gideceğini söyleyip etkinlikten ayrılmıştı. Eve giderken günbatımı gerçekleşiyordu. Durup burada bir süre günbatımını seyretti. Sanki bir şeyleri tamamlıyordu aklında.

    Yoluna devam ederken bir evde parti yapıldığını gördü. Aslında hiç tanımamasına rağmen buraya girdi. Bir düğün yapılıyordu. Kendine şarap doldurup içmeye, tanımadığı insanlarla konuşmaya başladı. Daha sonra biri dikkatini çekti. Onunla konuşmaya başladı. Adı Eivind’di. O gece ilginç bir anlaşma yapıp sevgililerini aldatmamak koşuluyla bir şeyler yapmaya karar verirler. Aldatmamanın sınırını hisler belirleyecekti. O gece Julie her şeyi unutmuştur, anın tadını çıkarıyordur. İhtiyacı olana kavuşmuş gibidir aslında. Bulunduğu durumdan kurtulmuş yeni bir gerçekliğin içine sığınabilmiştir. Sabah olurken buradan ayrılıp evine gitmiştir ancak hiçbir şey eskisi gibi değildir onun için.

    Julie, bir sabah kalktığında artık Aksel’le yaşayamayacağını düşünür ve ondan ayrılmak istediğini söyler. Bazen kendimizi kimsesiz hissettiğimiz olur ve kendimizi kandıracağımız bir şey de kalmamıştır ya hani öyle bir şey yaşamıştı Aksel, Julie ondan ayrıldığında. Aksel’den ayrıldıktan sonra Eivind ile birlikte yaşamaya başlar. İlk başlarda çok iyi gidiyordur her şey. Ama zamanla Julie bu ilişkiden de soğumaya başlar. Yavaş yavaş aralarında tatsızlıklar çıkar. İkisi de çocuk istemiyordur ama Julie hamile kalmıştır.

    Tam bu sıralarda Aksel’in ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenir. Onu hastanede ziyaret eder. Aksel onunla konuşurken şunları söyler: ‘’Her şey yolundaymış gibi yapmaktan bıktım.  Bu kadar acı çekmek berbat bir şey. Berbat. Her şey berbat. Bir de senin için bir anıya dönmek istemiyorum. Kafandaki bir ses olmak istemiyorum. Sanatım yoluyla yaşamak istemiyorum. Evimde yaşamak istiyorum. Evimde… Evimde seninle yaşamak istiyorum. Seninle beraber mutlu olmak istiyorum.’’

    Ölüme karşı var olmak isteyen insanın haykırışıydı bu. Ölümün bilinmezliği, korkutuculuğu karşısında hep o normali arayan, hep aynı düzlemde yaşamanın rahatlığına özlemin haykırışıydı. Sanatıyla var olmak değil tüm benliğiyle var olmak, yaşamak istiyor Aksel. Hepimiz bir gün öleceğimizi biliyoruz. Bizden geriye kalan varsa eğer sanatımız ve insanlarla olan anılarımızdır. Ama bununla biz yaşamıyoruz. Biz öldükten sonra nefes almıyoruz. Yemiyoruz, içmiyoruz, gülmüyoruz, eğlenmiyoruz. Sadece belli bir süre birilerinin aklında hatıralarımız kalacak, bir süre sonra onlar da unutulacaktır. Bıraktığımız sanat öldükten sonra sadece ismimizi yaşatacaktır.

    Çocuğu doğurmak konusunda tereddüte düşen Julie, çocuğunun düşmesi sonrası Eivind ile de ayrılır. Artık tek yaşamaya başlamıştır. Fotoğrafçı olarak tek başına hayatına devam eder..

    Filmde gün doğumu ve gün batımı motiflerinin yoğun olarak kullanıldığı görülüyor. Bu motifler filme derinlik katıp duyguları daha yoğun olarak izleyiciye hissettiriyor. Eivind ile tanıştıkları gün ayrılırlarken gün doğuyordur. Bu Julie’nin hayatı için yeni bir başlangıçtır. Film boyunca gün doğumlarıyla birlikte Julie’nin hayatı için yeni bir dönem başlamıştır demek yanlış olmayacaktır.

    Filmde kullanılan müziklerin de çok yerinde olduğunu söylemem gerekecek. Yerine göre sakin müzikler kullanılarak anın duyguları izleyiciye başarılı bir şekilde yansıtılıyor. Kamera açıları da izleyiciyi sahnelerin içine çekiyor.

    Benim hayatım boyunca sürekli olarak yeniden izleyeceğim türden bir filmdi. Hayatın karmaşıklığını ve bilinmezliğini öylesine derinden hissettiriyor ki insana..


    [1] Pessoa, Fernando, Huzursuzluğun Kitabı, Çev. Saadet Özen, Can Yayınları, İstanbul, 2021, Sayfa. 345.

    Kültür Sanat Sinema
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAİHM’in 11 Temmuz Osman Kavala Kararı Ne Anlama Geliyor?
    Sonraki İçerik Euro-Dolar Endeksinde Düşüş ve Türkiye Ekonomisi

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Oscar Ödül Töreni: Kazananlar, Sinema Sektörü ve 2024’ten 2025’e Yansımalar

    3 Mart 2025 Ayçe İdil Ağca
    Yazılar

    Film Yorum | Konsey: Şimdinin Gücüyle Gelen Aydınlanma

    2 Mart 2025 Su Sertdemir
    Yazılar

    Gassal Dizisi: Ölü Beden Kimin?

    29 Ocak 2025 Adem Sağır

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}