Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » CNN Türk’te Temsiliyet: 751 Tartışma Programının Analizi
    Forum

    CNN Türk’te Temsiliyet: 751 Tartışma Programının Analizi

    Ömer Faruk Metin24 Haziran 20216 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Gazeteci Walter Lippmann’ın 1925 yılında yazdığı ölümsüz eseri Hayalet Toplum, o güne kadar demokratik sisteme yönelik en büyük eleştiriyi getiren kitaptır. Bugün halen iletişim fakültelerinde başucu kitabı olan eserde Lippmann, noksansız, her şeye kadir, egemen vatandaş ideali için “şişman bir adamın balerin olmaya çalışması” benzetmesini yapar ve halkın yalnızca bir hayalet olarak var olduğunu savunur. Seçmenlerin kamu işlerini yönlendirmek için doğal olarak yetkin olduklarını düşünmenin yanlış bir ideal olduğunu ilan eder. Lippmann’a göre birçok engel, insanların gerçeklere erişimini kısıtlamaktadır; yalnızca hiyerarşik otoriteler tarafından belli-belirsiz, duygu yüklü sembollerin kullanılması ortak bir irade üretir. Kısacası iyi niyetli yurttaşlar bile, Hannah Arendt’in “temsili düşünce” dediği tuzağa yenik düşmeye çoğu zaman meyillidir.

    Bu tartışmadan beslenerek ortaya çıkan kifayetsiz seçmen hipotezi, yarım asırdan fazla bir süredir Siyaset Bilimi literatürünü meşgul ediyor. Popülist demokrasi kültürü üzerine en temel tartışmaların kaynağı olması itibariyle ben de bireysel tutarlılık, medya kullanımı, maruz kaldığımız bilgiyi işleme, bunu bir fikre dönüştürme ve tüm bu süreç içerisinde duygularımızın rolü üzerine akademik çalışmalarımı sürdürüyorum. Bir taraftan da mümkün olduğunca medyanın toplumla kurduğu siyaset ilişkisi ve bireylerin toplumsal bilgi kaynaklarına nasıl reaksiyonlar gösterdiklerini anlamaya çalışıyorum.

    Türkiye’deki medya endüstrisi bu yazının konusu değil. Bunu anlamak için zannediyorum ülkedeki sermaye ilişkilerine; bir başka ifadeyle medya ekonomisine odaklanmak gerekiyor. Bu ilişkiyi daha yakından anlamak ve hangi sermaye mekanizmasının medya kurumlarını daha bağımsız hale getirebileceği üzerinde düşünmek isteyenler, Fransız ekonomist Julia Cagé’nin Türkçe’ye henüz çevrilmemiş eseri Medyayı Kurtarmak: Kapitalizm, Kitlesel Fonlama ve Demokrasi’yi okuyabilirler.

    Bu yazının asıl konusu dün Twitter hesabımda yaptığım bir paylaşım. İnsanların teveccüh göstererek yorum ve eleştiride bulunma nezaketinde bulundukları paylaşımımda, uzun zamandır zihnimi tatsız şekilde meşgul eden bir konu olan anaakım televizyon kanallarındaki renksiz, mesleki ve cinsiyet çeşitliliği pek hayli zayıf, mümbit tartışmalardan gayet uzak, birbirlerini tekrar eden fasit gündem maddelerinin ekranlara taşındığı siyasi tartışma programları üzerineydi. Herkesin bildiği ama resmedemediği bu durumu, bazı veriler üzerinden – veri görselleştirme araçlarının da büyük yardımıyla – ortaya çıkarmaya çalıştım. Tavsiye niteliğinde gördüğüm yorumlardan sonra paylaştığım verilerin sıhhati ve bize ne ifade ettikleri üzerine bir yazı yazmaya karar verdim. Umuyorum ki ileride karşılaştırmalı olarak Türkiye’deki medya ekosistemindeki kutuplaşma ve tek sesliliğin boyutları üzerine bir çalışmaya dönüştürmeye de fırsat veren bir araştırmanın ilk adımı olur.

    Dijital platform haberciliği her ne kadar basılı yayının ve televizyonculuğun haber tekelini kırsa da CNN Türk hiç şüphesiz Türkiye’de halen haberciliğin referans kaynaklarının başında geliyor. Üzerinde halen usulsüzlük tartışmalarının bulunduğu satış işleminden sonra Demirören grubuna geçen şirket, satıldıktan sonra da gerek yayın politikasındaki değişiklikler gerek programlarına davet ettiği konuklar gerekse kalburüstü gazeteci ve sunucularının birbirini ardınca işten ayrılmasıyla birlikte farklı bir görünüme evrildi. Bunların da bilincinde olarak aslında yapmak istediğim şey ortaya şaşırtıcı bir sonuç çıkarmaktan ziyade (ki pek çok insan gibi ben de beklentimin aksi bir neticeyle karşılaşacağımı düşünmüyordum), ne olup bittiğini söylemsel sınırlardan çıkarıp veriye dayalı hale getirmekti. Özel veya devlet kurumu ayırt etmeden Türkiye’nin pek çok kurumuna sirayet etmiş şeffaflıktan uzak şirket politikası göz önünde bulundurulduğunda, bu değişimi daha elle tutulur hale getirebilmek için önümüzdeki en somut veriyle başlamayı düşündüm: Program konukları.

    İlk olarak şuradan başlayalım. CNN Türk’te neredeyse her akşam yayımlanan ve birden fazla konuğun davet edildiği beş farklı tartışma programı var. Bunlar Akıl Çemberi, CNN Türk Masası, Gece Görüşü, Ne Oluyor ve Tarafsız Bölge. Bu programlardaki format neredeyse hepsinde aynı. Bir moderatör (ki bu kişi genellikle kadın), 3 ile 7 arasında değişen konukla birlikte o an ne gündemdeyse onu konuşuyorlar.

    Veri gazeteciliği itibariyle CNN Türk’ü diğer televizyon kanallarından ayıran en önemli özellik, diğer kanallarda olmadığı kadar düzenli bir internet sitesine sahip olması. CNN Türk’ün bütün programlarının arşiv kaydı, katılımcı listesi, tarihi ve konusu herkesin erişimine açık. İki akşamımı vererek yaptığım veri kazıma (web scraping) işi sonucu [1] bu programlara dair belli başlı bir veri klasörü oluşturmuş oldum.

    CNN Türk’teki tartışma program katılımcıları verisi içerisinde, cinsiyet profili dağılımı zannımca en trajik resmi oluşturuyor. 2018 yılının Ocak ayından bugüne kadar CNN Türk’teki yukarıda ismini zikrettiğim beş farklı programda 751 yayına çıkan 4406 yorumcu var. Bu 4406 yorumcu arasında kaç tanesi kadın dersiniz? Sadece 238 kadın! Toplam katılımcı sayısının sadece ama sadece %5.4’i kadın. Daha da dramatik olanı, 2021 yılının ilk 6 aylık periyodunda CNN Türk’teki bu beş programa hiç kadın çıkmamış olması.

    Takdir edersiniz ki bu 4406 yorumcu farklı insanlar değiller, aynı yorumcuların birçok kez CNN Türk’te yer bulduğunu biliyoruz. Yalnızca 456 farklı insan, değişik aralıklarla ve sıklıklarla CNN Türk ekranına çıkıyor. Bu sayı bize, bir yorumcunun ortalama 10 kez CNN Türk’e çıkma şansı yakaladığını gösteriyor. Peki bu 456 kişi arasına kaç kadın girebilmeyi başarmış? 65 kadın. “Ne güzel işte, oran %14’e çıktı” diyebilirsiniz. Burada da “peki bu kadınlar kaç farklı CNN Türk programına çıktı” şeklinde bir soruyla karşılaşıyoruz. İçlerinden sadece 6’sı 10 programa çıkma ortalamasının üstüne çıkıyor. Aşağıda bu programlarda en çok yer bulmayı başarmış 20 kadını görüyorsunuz.

    İsimSıklıkİsimSıklık
    Gülümser Heper17Aynur Eren Topkaya3
    Elfin Tataroğlu15Derya Uludüz3
    Önay Alpago14Devrim Soylar3
    Özlem Gürses14Elif Mutlu3
    Elif Dördüncü Aydemir11Halime Kökçe3
    Gülay Yedekçi11Nur Özkan Erbay3
    Gülfem Saydan Sanver7Sine Aras Akten3
    Derya Yanık6Başak Şengül2
    Merve Şebnem Oruç5Beliz Bilgili2
    Pınar Hacıbektaşoğlu5Canan Karatay2

    Beni çok şaşırtan bir diğer veri, kadın moderatörlerin programlarına çıkan kadın yorumcuların sayısının oransal olarak çok düşük seviyelerde olmasıydı. Fazlasıyla ilginç bir şekilde, CNN Türk’te kadınların oransal olarak en çok katıldığı tartışma programı, Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge’yken (%7.6), kadın yorumcu oranı en düşük program ise Hande Fırat’ın sunduğu Gece Görüşü. Bu programda katılımcıların sadece %1.9’i kadın!

    Gelelim erkek program yorumcularına. Aşağıdaki periyodik çizgisel grafikte 2018 yılından itibaren CNN Türk’e en çok çıkan 30 erkek yorumcunun listesi var. Özellikle zirvedeki isimlerin çoğunun gazeteci isimler olması nadir sevindirici gelişmelerden biri diyebiliriz. Zafer Şahin açık ara en çok katılan yorumcu durumunda. Hemen arkasından uzunca bir süredir ekranlarda kendilerine yer bulmayı başarmış Hakan Bayrakçı, Mehmet Metiner, Metin Özkan, Şaban Sevinç, Murat Çelik ve Nedim Şener’in olduğu grubu görüyoruz. Listede eski starlar ve yeni starlar var. Özellikle son bir yıldır, Mete Yarar, Hulki Cevizoğlu ve emekli generaller İsmail Hakkı Pekin ve Erdoğan Karakuş, başta ulusal güvenlik konularının tartışıldığı programlar olmak üzere CNN Türk’de kendine sıklıkla yer bulan diğer isimler arasında.

    Diğer bir önemli detay ise siyasi parti liderlerinin bu programlara katılım sıklığı. CNN Türk’e parti lideri sıfatıyla en çok çıkan konuk, CHP’den ayrılarak Temmuz 2020’de Özgürlük Partisini kuran Öztürk Yılmaz. Parti lideri sıfatını aldığı günden beri Yılmaz, toplamda 41 defa CNN Türk’e çıkıyor. Listenin ikinci sırasında Doğu Perinçek geliyor. Perinçek, son iki buçuk yılda CNN Türk’teki beş tartışma programına toplam 28 kez çıkıyor. Bu sayı bir konuğun CNN Türk programlarına çıkma ortalamasının neredeyse 3 katı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk’e toplam 4 kez çıkarken, Muharrem İnce 7 kez, Temel Karamollaoğlu ise 1 kez çıkıyor. AK Parti’den ayrılıp kendi partilerini kuran Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ise CNN Türk’teki bu programlarda katılımcı olarak yer almıyor.

    Bu yazıda kuş bakışı olarak CNN Türk’teki siyaset tartışma programlarına katılan yorumcuların profillerini incelemeye çalıştık. Parti aidiyetleri, yaş aralıkları, meslek grubu dağılımları ve tartışılan konular üzerine incelemeyi de dilerseniz bir sonraki yazıya bırakalım.

    Fotoğraf: Sven Scheuermeier


    [1] İlgi duyanlar için, bu işlemi Python yazılım dilinde selenium ve beautifulsoup paketlerini kullanarak yaptım. Çoğu web sitesi büyük çapta veri depolanmasının önüne geçmek için çeşitli yöntemler kullansa da haber sitelerinde böyle bir problem çok fazla yaşanmıyor.

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAnnelik Teknolojileri | Sekans #9
    Sonraki İçerik AB Zirvesi Özel | Barçın Yinanç & Demir Murat Seyrek | Yeniden Avrupa #2

    Diğer İçerikler

    Röportajlar

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}