Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Chernobyl ve Devletin Âli Menfaatleri
    Forum

    Chernobyl ve Devletin Âli Menfaatleri

    Ali Gül12 Haziran 20196 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Son bölümü geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve oldukça popüler olan 5 bölümlük mini dizi Chernobyl, birçok tartışmayı da ateşledi. Dizinin amacının anti-komünist propaganda olduğunu iddia edenler, dizide yer alan ve gerçekliğe uygun olmayan bazı noktaları, bu savlarına destek olarak sundular. Bu tartışmaların anlamsız detaylarda yoğunlaştığı ve çok açık olan bir gerçeğin önüne geçtiği kanaatindeyim. 

    1986 yılında yaşanan Çernobil Nükleer Felaketi’ne ilişkin olarak Birleşmiş Milletler bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun, elde edilen yeni bilgilerle güncellenen 1992 tarihli raporu, yaşanan kazanın temelde iki nedene dayandığını söylüyor: 

    1. Nükleer reaktörün kontrol çubuklarındaki tasarım hatası
    2. Operatörlerin tecrübesizliği ve patlama sırasındaki testin prosedürlere uygun yürütülmemesi

    Yine aynı rapora göre söz konusu tasarım hatası Sovyetler tarafından 1983 yılında fark ediliyor ancak buna ilişkin herhangi bir önlem alınmıyor, ilgili kontrol çubukları değiştirilmiyor. Daha da önemlisi, bu hata devletin âli menfaatleri için gizleniyor. 

    Dizi de zaten temelde bunu anlatıyor; patlamanın ardından kurulan araştırma komisyonunun başındaki Profesör Legasov’un gizlenen bu hatayı öğrenme süreci, öğrendikten sonra Sovyet bürokrasisi ve kendi vicdanıyla olan çekişmeleri ve pek tabii gizlenen bir gerçeğin milyonlarca canlıya ödettiği fatura. 

    Fakat bu olay örgüsü ile dizi ve hatta diziden bağımsız olarak Çernobil felaketi, aslında çok daha önemli bir gerçeği anlatıyor: Devletin âli menfaatlerinin bir grup insan tarafından kapalı kapılar ardında belirlendiği sistemler hesap verebilir olmaktan uzaklaşıyor. Bu durumun ne denli önemli bir sorun olduğu ise kriz anlarında kendini gösteriyor. Zira, devletin âli menfaatleri ile toplumun, yani sıradan vatandaşların, menfaatlerinin keskin bir biçimde ayrıştığı ve insanların bu ayrışmadan dramatik bir biçimde etkilendiği zamanlarda, gizlenen gerçeklerin ortaya çıkmasına yönelik bir talep oluşur.  Bu, gerçeğin talep edildiği andır. 

    Devletin Âli Menfaatleri

    Devletin yüksek çıkarları anlamına gelen devletin âli menfaatleri kavramı, genellikle toplumun anlayamayacağı, ancak yüksek devlet ‘aklının’ anlayabileceği ve koruyabileceği çıkarları nitelemek için kullanılıyor. Otoriter ve totaliter rejimlerin sıklıkla başvurduğu bu kavrama göre devletin yüksek çıkarları sıradan vatandaş tarafından anlaşılamaz. Dolayısıyla devleti yöneten mevcut hükümet, vatandaşların anlayamayacağı bu yüksek çıkarları elde etmeye yönelik yaptığı hamleleri vatandaşa izah etmek mecburiyetinde değildir, çoğunlukla da etmez. Ancak atılan adımların vatandaşlar için, en azından gelecek kuşaklar için, fayda sağlayacağı vaat edilir. 

    Bu doğrultuda otoriter ve totaliter rejimlerde devletin âli menfaatleri, devletin başındaki bir grup insan tarafından belirlenir ve sıklıkla devlet sırrı niteliği taşıdığı iddia edilir. Bu menfaatlere ulaşmak için yapılacak olan hamleler de yine aynı grup insan tarafından belirlenir ve bu hamleler sorgulanamaz. 

    Açık ve demokratik toplumlarda ise bu menfaatler, halk tarafından seçilen temsilciler tarafından kamuoyu önünde, şeffaflık içerisinde tartışılır ve belirlenir. Bu menfaatlere yönelik eleştiriler de yine aynı şekilde kamuya açık tartışmalar neticesinde kararlaştırılır. 

    Elbette ki dünya üzerindeki hiçbir devlet tam anlamıyla şeffaf değildir. Ancak otoriter ve totaliter rejimlerin aksine özgür ve demokratik toplumlarda özgür basın ve sivil toplum gibi devlet dışı aktörler vardır ve şeffaflık talep ederler. Bağımsız mahkemeler ise hükümetleri bütün toplum adına hukuki olarak denetler. Bu mekanizmalar, büyük ölçüde şeffaflık sağlar. 

    Özgür Basın

    Sovyetler Birliği’nde özgür basın yoktur ve bilgi devletin denetimi altındadır. Bu açıdan yoğun ve yaygın bir sansür uygulamasına sahiptir. Dolayısıyla, devletin çıkarları bir grup insan tarafından belirlenir, bu çıkarların aleyhine olabilecek bilgiler, eleştiriler basında yer alamaz. 

    Yani 1986 yılında Kiev’de yaşayan bir Sovyet vatandaşı iseniz, arabayla yaklaşık 1 saatlik uzaklığınızda bulunan Çernobil’de bir nükleer patlama yaşandığında, bu patlamanın haberini bir sonraki gün aldığınız gazetenizde okuyamazsınız. Hatta İskandinav ülkeleri tarafından patlamanın yarattığı radyoaktivite fark edilip raporlanıncaya kadar, patlamadan haberiniz dahi olmaz ( Patlamayla ilgili Sovyetler tarafından yapılan ilk açıklama, İsveç, Danimarka ve Finlandiya tarafından radyasyon bulutlarının fark edilip raporlanmasının ardından, patlamadan iki gün sonra yani 28 Nisan 1986 tarihinde yapılmıştır. 29 Nisan 1986 tarihli New York Times makalesi için; http://movies2.nytimes.com/learning/general/onthisday/big/0426.html#article). Zira bir grup insanın belirlediği devletin âli menfaatleri, bunu gerektirir. 

    Patlamadan yaklaşık on gün sonra ise devlet ajansından, durumun kontrol altına alındığını ve radyoaktivite seviyesinin düşürüldüğünü öğrenirsiniz. Rahatlar, çocuklarınızı parkta oyun oynamaya götürürsünüz belki. Oysa ki ne durum kontrol altındadır, ne de radyoaktivite seviyesi düşürülmüştür. Lakin devletin âli menfaatleri, bunu öğrenmenizi engeller. 

    Aslında Türkiye’de yaşayan insanlar için bu korkunç durumu Sovyetler Birliği üzerinden örneklendirmek şart değil. Bugün ülkemizde yaşanan ve hükümetin aleyhine olabilecek herhangi bir olay, saniyeler içerisinde yayın yasağına maruz kalıyor. Artık biliyorsunuz, devletin âli menfaatleri bunu gerektiriyor. 

    Basın özgürlüğünün ne demek olduğunu ve ne işe yaradığını, Chernobyl dizisi ve yaşanan nükleer felaket, sıradan vatandaşa mükemmel bir berraklıkta gösteriyor. 

    Sivil Toplum

    Basın özgürlüğü ve ifade hürriyetiyle sıkı sıkıya ilişkili sivil toplum, vatandaşların taleplerini dillendirmelerini, seçimle meclise gönderdikleri temsilcilerinin faaliyetlerini denetlemelerini ve onların oluşturduğu politikalara etki etmelerini sağlayan kurumları içerir.

    Sovyetler Birliği gibi totaliter rejimler, basın özgürlüğü, ifade hürriyeti ve örgütlenme özgürlüğünden yoksun olduklarından ve kamusal alanın sahipliğini devlet dışı aktörler ile paylaşmaya rıza göstermediklerinden gerçek anlamda bir sivil toplum barındırmazlar. Dolayısıyla ne devletin âli menfaatleri, ne de bu menfaatleri belirleyen bir grup insan, sıradan vatandaşlar tarafından denetlenemezler. 

    1986 yılında Kiev’de yaşayan bir Sovyet vatandaşı iseniz, Çernobil’de yaşananlarla ilgili daha fazla bilgi talep etmek için bir dernek kuramaz, insanlara bu konuda bir çağrı yapamazsınız. Sorun sadece tam ve doğru bilgi alamamanız da değildir. Hükümetin konuya yaklaşımını, uyguladığı politikaları sorgulayamaz, bunlara ilişkin taleplerinizi veya görüşlerinizi yayamazsınız. Zira bir grup insanın belirlediği devletin âli menfaatleri, bunu gerektirir.

    Sivil toplumun olmadığı bir memleket ve bu memleketteki baskı rejimi, dizide harikulade bir şekilde resmediliyor. 

    Bağımsız Mahkemeler

    Yargının ve dolayısıyla mahkemelerin, yürütmeden bağımsız ve tarafsız olması gerektiği fikri, bugünkü adıyla güçler ayrılığı ilkesi çok uzun bir geçmişe sahip. Bugün mahkemelerin tarafsız ve bağımsız olması gerektiği fikrine muhalefet eden, buna karşı çıkan bir siyasi parti, ideoloji veya grup bulmak mümkün değil. Bu harika fikre, herkes katılıyor. Fakat bu uzun geçmişe ve geniş mutabakata rağmen, neden mahkemelerin tarafsız ve yürütme organı olan hükümetten bağımsız olması gerektiği birçok insan tarafından hala tam anlamıyla anlaşılmış değil.

    Otoriter ve totaliter rejimlerde mahkemeler, görünüşte bağımsız ve tarafsız olsalar dahi bu rejimlerin doğası gereği tarafsız ve bağımsız değillerdir. Zira mahkemeler yalnızca vatandaşlar arasındaki özel hukuk uyuşmazlıklarına çözüm bulmaz, vatandaş ile devlet arasındaki ilişkileri kamu hukuku çerçevesinde sonuca bağlar. Mahkemelerin kamu hukuku çerçevesindeki bu faaliyeti, devletin, yani idarenin denetlenmesi anlamına gelir. Ve bağımsız mahkemeler, gerçeği arar. Bu da otoriter ve totaliter rejimlerin her zaman hoşuna gitmez. 

    Sovyetler Birliği gibi totaliter rejimlerde, mahkemeler rejimi rahatsız edebilecek kararlar veremezler. Kararlar önceden belirlenir, yargılamalar göstermelik yapılır. Dolayısıyla bir Sovyet vatandaşıysanız, yargılamayı izleme şansına sahip olsanız bile Çernobil’de yaşananları, sorumluların kimler olduğunu, yapılan hamlelerin doğru olup olmadığını, ihmallerin var olup olmadığını, yani gerçeği, öğrenemezsiniz. 

    Zira devletin âli menfaatleri, bunu gerektirir. 

    Chernobyl dizisi, bunları anlatırken gerçekliğin dışına çıkmış olabilir, abartılara yer vermiş olabilir, hatta bunları sadece anti-komünist propaganda yapmak amacıyla da tasarlamış olabilir. 

    Fakat böyle bile olsa, gerçek ortadadır. 

    Devletin âli menfaatlerini kapalı kapılar ardında belirleyen bir grup insan yaşanan insani felaketlerin de sorumlusudur aynı zamanda. Kriz sonrası gerçeği milli güvenlik veya ulusal menfaat gibi kavramların arkasına saklama çabası ise bu bir grup insanın kendilerini koruma gayretinden başka bir şey değildir.

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDemokrasi Sadece İç Mesele midir? Uluslararası Aktörlerin Hiç mi Etkisi Yok?
    Sonraki İçerik Osmanlı’dan Türkiye’ye Muasır Medeniyetler Seviyesine Çık(ama)ma Hikayemiz II: İkinci Endüstri Devrimi ve Sonrası

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}