[voiserPlayer]
Cumhurbaşkanları diplomatik ziyaretlerine nasıl karar verir?[1] Bu soruya konuya dair yapılan çalışmalardan birçok cevap bulmak mümkün. Ancak bu konuyu daha da spesifik bir yere çekecek olursak, Türkiye veya dünyanın herhangi bir yerindeki diplomatik ilişkilere dair basit bir cevap verilmesi de çok zor. Ayrıca, dış politikadaki şeffaflık ve politika üretim biçimleri göz önünde bulundurulduğunda, bu konuya dair verilecek cevapların puslar içinde kaldığı da görülebilir. Bu yazıda Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nın konuk ve yurt dışı görüşmeleri verilerine dayanarak, Türkiye Cumhurbaşkanlığı sosyal ağ kompozisyonu gösterilmeye çalışılacak.
Bir insanın sosyal ağ kompozisyonuna benzer bir biçimde, cumhurbaşkanlarının diğer ülkelerle giriştiği ilişkiler, sosyal ağ kompozisyonu içinde anlamlı bir şekilde ortaya konulabilir. Ancak, herhangi bir insandan farklı biçimde, ülke temsilcisi olarak cumhurbaşkanının diğer ülke liderleri ile kurduğu ilişkiden bahsetmemiz birçok farklı faktörü de beraberinde getiriyor.
Cumhurbaşkanının bir ülkeyi temsilen ilişkiler kurması beklenen kişi olarak hem birçok konuk ağırlaması hem de birçok ziyarette bulunması gerekiyor. Bunlar her ne kadar bir ülkenin “çıkarı” olarak kabaca yorumlanabilir olsa da bu çıkar, iç siyaset, iktidardaki siyasilerin dünya görüşü ve ülkede yaşanan şeylerle bağlantılı olarak değişebilir.[2] Örneğin, bir spekülasyon olarak, Türkiye’de demokrasinin hızlıca erimesinin, Türkiye’nin konuğu olan veya ziyaret ettiği ülkelerin benzer şekilde demokrasiden uzaklaşan ülkeler olmasına yol açtığı söylenebilir. Farklı bir örnek olarak, Türkiye’de ekonominin kötüleşmesinin ardından yapılan ziyaretlerin, yeni ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik olduğu da öne sürülebilir. Buradan hareketle, Cumhurbaşkanlarının kurduğu sosyal ağ, insanların kurduğuna benzese de bu ağın farklı boyutları olduğu unutulmamalı.
Bu konuya dair literatürden devletler arasındaki ilişkileri anlamlandırmak için üç başat teori gösterilebilir. İlki, stratejik çıkar. Bu teoriye göre devletler kendi nihai ekonomik, politik veya kültürel amaçlarını gerçekleştirmek için diplomasiyi kullanırlar.[3] Bu teoriye dayanarak diyebiliriz ki diplomatik ziyaretler her ülkenin kendi amaçlarını diğer devletlere kabul ettirme çabalarından kaynaklanır. Bir diğer teori ise iç politikadaki gelişmelerin dış politika için bir itki yaratacağını ve bunun da dış politikayı yönlendireceğini iddia eder. Bu teoride, dış politika oluşturulurken “iç seyirci”ler olarak adlandırılabilecek yurttaşlara önem atfedildiğini görüyoruz. Her ne kadar bir ülkenin vatandaşlarının diplomatik görüşmelerde belirleyici bir role sahip olmadığı kanısı yaygın olsa da vatandaşların izleyici rolü, dış politikanın önemli bir dinamiği olarak kendisini gösterebilir. Son olarak, uluslararası pratikler ve süregelen alışkanlıklar, ülkeler arasındaki ilişkiler için belirleyici bir faktördür.[4] Mevcut literatür, ülkeler arasındaki ilişkileri bunlar gibi teorilerle açıklamaya çalışıyor. Fakat bana kalırsa, bu teorilerin birbirlerini dışlayıcı olarak kabul edilmemesi gerekiyor. Çünkü, çıkar ne kadar önemli ise iç politika veya süregelen uluslararası pratikler de önemli. Yani, başta sorulan soruya tek bir cevap vermek yerine farklı teorilerin verdiği cevapların tümüyle yaklaşmamız gereklidir.
Sosyal ağ literatürü bize farklı seviyelerde tartışılan ve incelenen birçok boyut sunuyor. Sosyal medyada ve/ya gündelik hayatta kurduğumuz iletişimlerden ortaya çıkan sosyal ağlar bir örnek olarak ortaya çıkarılabilir. Bu literatürde yer verilen benzerlik teorisine göre, kişiler sosyal ağını oluşturmak için diğer insanlarla sahip olduğu benzerliklere odaklanıyor. Benzerliğe sahip olduğu insanlarla ilişki kurmaya daha fazla eğilimliler. Siyasiler de bu durumdan azade değiller. Siyasiler de daha fazla benzer partili ve benzer ideolojiye sahip siyasiler ile sosyal ağının çoğunluğunu oluşturuyor.[5] Aynı doğrultuda benzerlik teorisi, ırk, etnisite, cinsiyet, cinsel yönelim, meslek ve dini aidiyetlerin sosyal ağımız için önemli dinamikler olduğunu gösteriyor.[6]
Ayrıca, sosyal ağ kompozisyonu yorumlanırken birçok kavram kullanılıyor. Homojen ve heterojen olması bunlardan ikisi. Bir sosyal ağın homojen olması, sosyal ağın çatışan öğelerden çok benzerliklere sahip olduğunu söylüyor. Bunun aksine, heterojen olması ise sosyal ağdaki çatışan öğelerin, karşıt veya çatışan öğelere daha fazla yer verdiğini gösteriyor. Bunu güncel bir siyasinin bağlamında değerlendirirsek MHP’li bir siyasinin daha fazla MHP ve AKP’li siyasilerle ilişki kurup, onlarla daha fazla siyasi görüşmeler yapması beklenir.[7] Bu da onun homojen bir şekilde sosyal ağa sahip olacağını gösterecektir veya tam tersi.
Veri Kümesi
Türkiye Cumhurbaşkanlığı sosyal ağını ortaya çıkarmak için cumhurbaşkanlığı web sitesindeki veriler kullanıldı.[8] Cumhurbaşkanlığı web sitesinde bu kapsamda değerlendirebileceğimiz iki farklı bölüm var. İlki, konuklar. Konuk bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret eden siyasi liderlere dair bilgiler var. Diğer bölümde ise Recep Tayyip Erdoğan’ın etkinlik ve davet kapsamında (açılışlar, BM ve NATO toplantıları vs.) görüştüğü ülkelere dair bilgiler var.
Buradaki bilgiler; ülke, kişi, makam, tarih, yer ve/ya etkinlik değişkenlerine göre kodlanarak oluşturuldu. Örneğin, Vladimir Putin’in ziyaretinin kodlaması; Rusya, Vladimir Putin, devlet başkanı, Cumhurbaşkanlığı sarayı ve görüşmenin yapıldığı tarih olarak yer alıyor.
Bu veriler Kasım ayı sonundan Aralık ayı başına kadarki geçen süreç içinde toplandı. Bu sebeple 2021 yılı boyunca gerçekleşen tüm ziyaret ve misafirliklere dair verilerin dahil edilmesi mümkün olmadı. Kullanılan veriler 2021 Aralık ayından 2014 yılına kadar geriye giden konuk ve/ya ziyaretleri içeriyor. Yazıda kullanılan verilere bu link ile ulaşabilirsiniz.
Bulgular
Öncelikli olarak cumhurbaşkanlığı konuklarına baktığımız zaman, en fazla konuk edilen ülke liderleri Rusya, İran, ve Ukrayna’dan. Bu üç ülke, Türkiye cumhurbaşkanlığı tarafından üç defadan fazla konuk edilmiş. Aşağıdaki grafiğe bakarak fark edebileceğimiz üzere, Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD çok kısıtlı bir şekilde misafir ediliyor.
Yurt Dışı
Cumhurbaşkanları kendi ülkelerinde siyasileri konuk etmenin dışında, yurt dışındaki etkinliklerde diğer devlet liderleriyle görüşüyor ve davetiye ile diğer ülkeleri ziyaret ediyor. Cumhurbaşkanlığının ziyaret ederek görüştüğü ülkelere dair grafik gösteriyor ki Türkiye Cumhurbaşkanlığının yurt dışı ziyaretlerinde de en önemli ülke Rusya. Dolayısıyla, Rusya hem konuk hem de yurt dışında görüşülen bir ülke olarak önemli bir yer kaplıyor. Sonraki ülkelerin ise Azerbaycan, Almanya, Fransa, ABD, Birleşik Krallık ve Bosna Hersek olduğu görülüyor.
Grafik 1’den farklı olarak bu grafikte Avrupa devletleri ve ABD’nin listeye girdiğini görüyoruz. Bu da yurt dışı ziyaret ve görüşlerde Avrupa devletlerine ve Amerika’ya daha fazla ağırlık verildiği gösteriyor. Öte yandan, yurt dışında yapılan etkinliklerin önemli diplomatik işleve sahip olduğunu kabul edersek, NATO ve BM gibi kurumların düzenlediği toplantılar vesilesi ile bu ilişkilerin sürdürüldüğü de söylenebilir. Aynı zamanda kolaylıkla görülebiliyor ki Türkiye’nin yurt dışında görüştüğü ülkeler yurt içinde konuk edilen ülkelerden daha çeşitli.
Sonuç Yerine
Türkiye’ye konuk olarak gelen ülke yetkilileri yurt dışında görüşülen liderlerden farklı. Yurt içine ziyaretçi olarak gelen daha dar bir yelpaze varken, yurt dışındaki NATO, BM ve diğer türlü etkinliklerin, görüşülen ülkelerin sayısını artırdığı ve çeşitlendirdiği görülebiliyor. Fakat iki grafikte de tekrar eden bir nokta var ki o da Rusya’nın varlığı. Rusya hem ziyaret edilen hem de konuk edilen ülkelerde birinci sırada yer alıyor.
Son olarak, bu alanda çalışma yapmanın getirdiği birçok sınırlılık var. Bu yazı için bu sınırlılık cumhurbaşkanlığı web sitesine bağlı kalarak bir veri kümesi oluşturulması. Bu veri kümesi cumhurbaşkanlığı web sitesinde yer verilmeyen “gizli” olarak yürütülen tüm görüşmeleri dışarıda bırakıyor. Bu sebeple yazıdaki bilgilerin ve bulguların yorumlanması için bu kısıtlılık da göz önünde bulundurulmalı. Ayrıca, verilerin sadece cumhurbaşkanı seviyesindeki ziyaretlere yer vermesi bir ülkenin “sadece” bu ülkelerle iletişim kuruyor olması anlamına gelmiyor. Aynı zamanda, ülkeler arasında cumhurbaşkanlığının haberi olan veya olmayan birçok görüşme yapılıyor. Ancak tüm bunları kapsayan çok daha geniş bir çalışma, ülkenin sosyal ağını bütünlüklü bir şekilde ortaya koyabilir.
[1] Bu yazının bir benzeri Gazeteciler Cemiyet’i telif desteği ile hazırlandı, ancak yayınlanmadı.
[2] Burada basit bir açıklama sunsam da bu konuda siyaset bilimi koca bir literatüre sahip.
[3] James H. Lebovic, Elizabeth N. Saunders, The Diplomatic Core: The Determinants of High-Level US Diplomatic Visits, 1946–2010, International Studies Quarterly, Volume 60, Issue 1, March 2016, Pages 107–123, https://doi.org/10.1093/isq/sqv008
[4] Adler, E., & Pouliot, V. (2011). International practices. International Theory, 3(1), 1-36. doi:10.1017/S175297191000031X
[5] Kwak, Haewoon, Changhyun Lee, Hosung Park, and Sue Moon. "What is Twitter, a social network or a news media?." In Proceedings of the 19th international conference on World wide web, pp. 591- 600. 2010.
[6] McPherson, Miller, Lynn Smith-Lovin, and James M. Cook. "Birds of a feather: Homophily in social networks." Annual review of sociology 27, no. 1 (2001): 415-444.
[7] https://new.daktilo1984.com/forum/milletvekillerinin-twitterda-benzer-ve-karsit-goruslerle-bag-kurma-davranisi/
[9] Tabloları burada da görebilirsiniz: https://infogram.com/yurt-disinda-gorusulen-ulkeler-1hd12yxydo55w6k?live
Fotoğraf: Mathias P.R. Reding