[voiserPlayer]
Anayasa Mahkemesi’nin yakın zamanda yayınladığı bazı bireysel başvuru kararları, yabancıların geri gönderilmesine ilişkin tartışmaları etkiledi. Özellikle sosyal medyada “Anayasa Mahkemesi Yabancılar Geri Gönderilebilir” dedi gibi ilgi çekici başlıklarla sunuldu. Ama işin aslının ne olduğuna bakmak gerekiyor.
Kötü Muamele İddiası
Gerçekten de Mahkeme bu kararların bir kısmında başvurucuların eğer sınır dışı edilirler ve ülkelerine gönderilirlerse kötü muamele ile karşılaşacakları iddialarını, somut bir delile dayanmadığı ve kanıtlanamadığı için reddetti. Mahkeme bu iddiaları dolayısıyla başvuruları reddederken açıkça dayanaktan yoksun olma kriterine dayandı. Haberlerde ya da sosyal medyada karşımıza çıkan yazılara ilişkin bu doğru. Fakat burada atlanan çok önemli nokta, bu kararların her birinin bireysel başvuru yoluyla denetim olması. Yani her bir karar başvuran kişinin koşulları özelinde bir değerlendirme anlamına geliyor. Özetle, başvuran kişinin kendi koşulları için kötü muameleye uğrayacağını kanıtlayamamış olması bu kararlarda dayanaktan yoksunluk sebebiyle ret sonucunu doğurdu. Kategorik olarak bu ülkelerde artık sorun yok, bu ülkelerde kötü muamele yok sonucuna varmak mümkün ve gerçekçi değil.
Ayrıca Mahkeme inceleme yaparken Anayasa’nın 17. Maddesinin varlığını ve Mahkemenin bu madde ile de tabii ki bağlı olduğunu açıkça belirtiyor. 17. Madde üçüncü fıkra ne diyor: “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.” Yerleşik uygulamasında ve bu kararlarda da Mahkeme bir kişinin gönderileceği ülkede böyle bir kötü muameleye uğrama riski var ise geri gönderme yapılamayacağını da söylüyor. Maddi ve manevi varlığın korunması yükümlülüğü kapsamında devlet, yabancıları da korumakla yükümlüdür ve bu ilke kapsamında eğer böyle bir risk somut olarak varsa ve dayanaklara sahip ise Türkiye Cumhuriyeti ilgili yabancıyı geri gönderemez.
Suriyelilerin Geri Dönüşü
Sosyal medyada karşımıza çıkan bir diğer bir başlık da “Anayasa Mahkemesi, Suriyeliler Geri Dönebilir Dedi!” şeklinde oldu. Hatta mahkemenin kararlarını bu şekilde ifade eden siyasetçiler de oldu. Suriyelileri Anayasa Mahkemesinin kararıyla geri gönderme iddiası gerçek mi diye verilen kararlara dönüp baktığımızda ise çok sayıda karardan yalnızca bir tanesinin Suriyeliler hakkında olduğunu görüyoruz. Yani aslında medyada yer bulan bu ifade yalnızca popülist bir söyleme hitap etmek, bir duyguyu tatmin etmek ve bu duygunun halkta karşılık bulmasını sağlamak amacıyla hukuki gerçekleri ve kararları çarpıtmaktan başka bir şey de değil. Mısır, Irak, İran, Rusya gibi pek çok farklı ülkeden vatandaş için alınmış bireysel başvuru kararları varken Suriyeliler geri gönderilebilir, artık Suriye’de sorun kalmadığını Anayasa Mahkemesi teyit etti gibi söylemler doğru değil.
Suriyeli Kararında Ne Oldu
Bu durumun daha da ilginç yanı ise Suriyeli başvurucunun kararına baktığımızda karşımıza çıkıyor. Kişi geri gönderilmemek adına başvuruda bulunmuş. Ancak başvuru kararı sonuçlanmadan zaten kendi isteğiyle ve iradesiyle Suriye’ye geri dönmüş. Mahkeme de ortada böyle bir sorun olmadığını göz önüne alarak mağdur sıfatının kalktığını tespit etmiş ve kararı kabul edilemez bulmuş. Ne anlama geliyor bu? Zaten kendi isteğiyle Suriye’ye dönmüş bir kişi hakkında mağdur sıfatının bulunmadığını söyleyen bir karardan Suriyelilerin tamamı hemen zorla gönderilebilir, ihlal yok, Suriye’de sorun kalmadı sonucuna varmak en basit tabirle iyi niyetli değil.
Diğer Kararlarda Neler var?
Diğer pek çok kararda da başvuru yolları tüketilmediği için (Anayasa Mahkemesine başvurudan önce diğer hukuki başvuru yollarını tüketmeniz gerekiyor) başvuru kabul edilemez bulunmuş. Bunları da eksik başvuru gibi değerlendirebiliriz basitçe. Bu nedenle mahkeme dosyanın esasını incelemiyor. Buradan da tüm Suriyeliler, tüm kaçaklar ya da tüm yabancılar için bir sonuca varmak hukuken doğru değildir.
Aile birliğinin bozulması iddiası olan kararda ise Mahkeme, kişinin ailesinin de kendisi ile birlikte Irak’a dönebileceği için aile birliğinin bozulması iddiasını da dayanaktan yoksun buldu. Bunu da genellemek mümkün değil diye düşünüyorum.
Sonuç olarak, alınan kararlar bireysel başvuru oldukları için genele vurmak mümkün olmadığı gibi Suriyelilerin çoğunlukta olduğu birer karar paketi de değiller. Kararlarda esas incelemesi bile yok. Bu nedenle de geri göndermeye ilişkin bir kanı oluşturmaya yeterli değil. Nitekim, doğru bir araştırma ile görülecektir ki Mahkemenin geri göndermeyi esas incelemesi yaparak ihlal bulduğu pek çok karar da var. Ancak bu kararları da tüm yabancıların geri gönderilmesi uygun değildir şeklinde yorumlamak da dürüst olmazdı. Nihayetinde bireysel başvuruların her biri ilgili başvurucunun somut koşullarına ilişkin bir sonuç doğurur.
Fotoğraf: Sébastien Goldberg