Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Ümmetsel Diyalog
    daktilo2

    Ümmetsel Diyalog

    Birol Başkan21 Eylül 20258 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    9 Eylül 2025 günü İsrail, Katar’ın başkenti Doha’ya hava saldırısı düzenledi. Muhtemelen Ürdün ve Suudi Arabistan hava sahası üzerinden. Saldırı Hamas yetkililerini hedef alsa da, Katar’ın egemenliğinin açık bir ihlaliydi. Ürdün ve Suudi Arabistan’ın egemenliklerinin de, elbette İsrail’e hava sahalarını kullanma izni veremediler ise.

    Saldırının mağduru Katar, Arap Devletleri Cemiyeti, veya daha bilinen adıyla Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na mensup ülkeleri olağanüstü toplantıya çağırdı. Daha önce Katar başbakanı İsrail söz konusu olduğunda verdiği güvenlik garantilerinin hiç bir öneminin olmadığı, sattığı milyarlarca dolarlık hava savunma sistemlerinin hiç bir işe yaramadığı açığa çıkan Amerika’yı ziyaret etti. Katar ayrıca Amerika’yla güvenlik işbirliğini gözden geçireceğini dair iddiaları alel acele yalanladı ve bilakis Amerika ile arasındaki güvenlik işbirliğini daha da güçlendireceğini açıkladı. Arap ve/veya Müslüman liderler 15 Eylül 2025 günü Katar Doha’da toplandı ve toplu olarak:

    Bir. İsrail’in Katar’a yönelik saldırısının ve soykırım, etnik temizlik, abluka ve benzeri politikalarının bölgede barışın ve birlikte yaşama imkanının altını oyduğunu teyid ettiler. Hiç kuşkusuz öyle. Ancak İsrailsiz bir bölgenin de barış ve birlikte yaşama timsali bir bölge olma ihtimali pek yok. Orta Doğu tarihi şiddetin tarihi. Özellikle son yüzyılın tarihi. Hamit Bozarslan’ın kitabına gönderme .

    İki. İsrail’in Katar’a yönelik saldırısını en güçlü şekilde kınadılar. Ümmetin bir konuda anlaşabildiğini görmek…

    Üç. Katar ile mutlak dayanışma içinde olduklarını tekrar teyid ettiler. Katar’ın daha çok Amerika’nın mutlak dayanışmasına ihtiyacı var ama neyse hiç yoktan iyidir. Çekilen resim belki Amerika’ya durumun ciddiyetini izahta işine yarar. Katar’a yönelik saldırının bütün Arap ve İslam devletlerine karşı bir saldırı olarak gördüklerini ilan ettiler. Ümmetin ayağa kalkışı mı bu ya Rab! Ayrıca Katar’ın bu saldırıya karşı alacağı her türlü tedbirde Katar’ın yanında kararlı olarak duracaklarını ilan ettiler. Bu gösterinin Amerika’yı iknaya yeteceğine pek emin değilim.

    Dört. İsrail’in Katar’a saldırısının, barışın yeniden tesisini baltaladığını ilan ettiler. Pardon, hangi barış?

    Beş. Katar devletinin saldırıya karşı takındığı medeni, bilge ve sorumlu tutumu; uluslararası hukuka sıkı sıkıya bağlılığını, eğemenliğini, güvenliğini korumakta ve haklarını meşru yollarla savunmaktaki ısrarcı tavrını takdir ettiler. Orta Doğu’da siyasi mizah…

    Altı. Gazze şeridine yönelik saldırganlığın sona ermesi için arabuluculuk çabalarına desteklerini açıkladılar, Katar’a bu ve benzer girişimlerinden ötürü takdirlerini ifade ettiler. Ben de ediyorum.

    Yedi. Katar’a yönelik saldırıyı meşru göstermeye yönelik her türlü girişimi reddettiklerini ilan ettiler. Saldırının (Filistin’de) adil ve kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak için yapılan ciddi çabaları baltaladığını vurguladılar. İsrail bu çabaların içinde değilse, ki değil gibi gözüküyor, bunun bir önemi var mı?

    Sekiz. İsrail’in benzer saldırıları yapabileceğine dair tehditleri kesin biçimde reddettiler ve uluslararası toplumu bu tehditleri en güçlü şekilde kınamaya ve karşı tedbirler almaya çağırdılar. Bence daha etkin ordular kurmanız gerek ama siz daha iyi bilirsiniz tabii.

    Dokuz. Arap ve İslam devletleri arasında kollektif güvenlik ve ortak kader kavramının önemini vurguladılar.  Amma uzun… kısa keseyim. kısaca hayat bayram olsa, insanlar el ele tutuşsa, birlik olsa, uzansalar sonsuza. ümmet birlik olsa, Orta Doğu’da barış olsa.

    On. İsrail’in bölgede yeni bir oldu-bitti yaratma teşebbüslerinin bölgesel ve uluslararası istikrara ve güvenliğe doğrudan tehdit olduğunu ilan ederek, bu teşebbüslere karşı çıkmanın zorunlu olduğunu ifade ettiler. Bölgesel istikrara ve güvenliğe eyvallah. Ama uluslarası istikrar ve güvenliğe tehdit olması! El yükseltmişler.

    On bir. İsrail’in Filistin halkını 1967’de işgal ettiği topraklardan zorla çıkarma girişimlerini yeniden kınadılar. Kastedilen topraklar Doğu Kudüs, Gazze şeridi ve Batı Şeria. 1947 BM Bölünme planında öngörülen topraklar değil. İsrail’in eylemlerin insanlığa karşı suç, uluslararası hukuk ve uluslararası insani hukukun açık ihlali ve bir etnik temizlik politikası olduğunu ilan ettiler. Bence de. Ayrıca Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına mümkün olan en kısa sürede başlamak gerektiğini ilan ettiler ve uluslararası bağışçılardan gerekli desteği sağlamalarını ve ateşkes sağlandıktan sonra Kahire’de düzenlenecek Gazze Yeniden İnşa Konferansı’na katılmalarını teşvik ettiler. İyi olur tabii. Ama Filistin sorunu çözülür mü? İlk önce bugünü kurtaralım demişler!

    On iki. İsrail’in eşi görülmemiş bir insani felakete yol açan politikalarını kınadılar. Bu kınamalar tek bir maddede derlenemez miydi? İsrail’in abluka, aç bırakma ve sivilleri gıda ve ilaçtan mahrum bırakma gibi Filistin halkına karşı savaş silahı olarak kullandığı politikaların uluslararası insani hukuk ve Cenevre Sözleşmelerini açıkça ihlali ve acil uluslararası müdahaleyi gerektiren savaş suçu olduğunu ilan ettiler. İsrail’in bu uygulamalarına son verilmesini ve işgal altındaki Filistin topraklarına insani yardımın derhal, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılmasının sağlanması gerektiğini vurguladılar. İsrail’in keyfini bekleyeceksiniz artık.

    On üç. İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarının herhangi bir bölümünü ilhak etme kararının felaketle sonuçlanacağı konusunda uyarıda bulundular.Böyle bir hamlenin Filistin halkının tarihi ve yasal haklarına açık bir saldırı, Birleşmiş Milletler sözleşmesine, uluslararası hukuk ilkelerine ve ilgili Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı ve bölgede adil ve kapsamlı bir barışın sağlanması için yapılan tüm çabaları boşa çıkaracak bir hareket olarak reddettiler. İsrail: Pardon!

    On dört. İsrail’in Katar, Gazze şeridi, Lübnan, Suriye ve İran’a yönelik saldırılarının ve Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki yasadışı yerleşim politikalarının uluslararası hukukun açık ihlali ve devlet egemenliğinin bariz ihlali olduğunu ilan ettiler ve İsrail’in devletlerin egemenliği, güvenliği ve istikrarına yönelik devam eden saldırı ve ihlallerinin uluslararası toplum tarafından sona erdirilmesinin gerekliliğini vurguladılar. Kim sona erdirecek? Uluslararası toplum. Ümmet uyuma…

    On beş. Tüm devletlere, İsrail’in Filistin halkına yönelik eylemlerini sürdürmesini önlemek için mümkün olan tüm yasal ve etkili önlemleri almaları çağrısında bulundular. Ne gibi önlemler? İsrail’in dokunulmazlığını sona erdirmeye yönelik çabaları desteklemek, ihlallerinden ve suçlarından sorumlu tutmak, yaptırımlar uygulamak, silah, mühimmat ve askeri malzemelerin tedarikini, transferini veya transit geçişini askıya almak, İsrail ile diplomatik ve ekonomik ilişkileri gözden geçirmek ve İsrail aleyhine yasal işlem başlatmak gibi. Çağrı daha çok Amerika ve bazı Avrupa ülkelerine olmalıydı. ve İsrail’le yoğun ticari ilişkileri olan bazıları teşkilat üyesi ülkelere. 

    On altı. İslam İşbirliği Teşkilatı üye devletlerine, İsrail’in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınmasına yönelik çabaları koordine etmeleri çağrısında bulundular. güzel rüyalar..

    On yedi. İsrail’in uluslararası hukuk ihlallerini ve politikalarını meşrulaştırmak için İslamofobiyi istismar eden ve teşvik eden söylemlerini reddettiler. Bu maddede şöyle bir iddia daha var. İsrail’in Arap ve İslami devletlerin imajına zarar veren çabalarını İslamofobi ile meşrulaştırdığı. Ne imajı pardon? Demokrasi? İnsan hakları? Azınlık hakları? Ekonomik kalkınma?… Ülkelerin İslami öğretilerle uyumluluğunu ölçtüğü iddiasında bulunan bir endeks var: IslamicityIndex. Endeksin 2024 yılı sıralamasına bakın. İlk 40 ülke arasında tek bir İslam ülkesi yok. 41. sırada Malezya var. Sonraki İslami öğretilerle en uyumlu sonraki İslam ülkesi BAE. O da 52. sırada.

    On sekiz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun iki devletli çözümün uygulanması ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına ilişkin “New York Bildirgesi”ni kabul etmesini memnuniyetle karşıladılar ve bu bildirgenin kabulüne katkıda bulunan Suudi Arabistan ve Fransa’nın çabalarını takdir ettiler. Bildirgenin kabulüne bir İslam ülkesinin katkı yapması sevindirici.

    On dokuz. Suudi Arabistan ve Fransa’nın 22 Eylül 2025 tarihinde New York’ta İki Devletli Çözüm Konferansı’nın toplanmasını memnuniyetle karşıladılar ve uluslararası toplumdan bağımsız Filistin Devleti’nin geniş çapta tanınmasını sağlamak için çalışmasını talep ettiler. Aslında Filistin devletinin geniş çapta tanındığı iddia edilebilir. BM’ye üye 193 ülkenin 147’si. Çağrı ABD’ye yapılsa daha isabetli olurdu. Etkisi olur muydu? O ayrı bir konu.

    Yirmi. Halen BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi üç İslam ülkesi, Cezayir, Somali ve Pakistan’ın konuya ilişkin çabalarını takdir ettiler. Bildirge bu gidişle bütün İslam ülkelerine teşekkür içerecek.

    Yirmi bir.  Ürdün kralı Abdullah’ın Kudüs’teki İslam ve Hristiyan kutsal mekanları üzerindeki tarihi Haşimi vesayetini, al-Aksa Camii alanının tamamının müslümanlar için özel bir ibadet yeri olduğunu ve Ürdün Vakıf Bakanlığı’nın al-Aksa Camii’ni yönetmek, bakımını yapmak ve buraya girişi düzenlemek için münhasır yetkiye sahip tek meşru otorite olduğunu teyit ettiler. Ürdün kralı bu konuyu doğrudan İsrail’le konuşşa. Kendini İsrail için siper etti neredeyse.

    Yirmi iki. Kudüs’teki Filistinlilerin topraklarında kalmalarını sağlamak için çabalayan Fas kralı VI. Muhammed’in başkanlık ettiği el-Kudüs Komitesini desteklemenin gerekliliğini tekrar teyid ettiler. Bir zarar görmüyorum.

    Yirmi üç. Orta Doğu’da adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın, Filistin davası göz ardı edilerek, Filistin halkının hakları yok sayılarak veya şiddet uygulanarak ve arabulucular hedef alınarak değil, Arap Barış Girişimi ve ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına bağlı kalarak sağlanabileceğini yeniden teyid ettiler. Uluslararası topluma, özellikle Güvenlik Konseyi’ne, İsrail işgalini sona erdirmek ve bu amaçla bağlayıcı bir zaman çizelgesi oluşturmak için yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeleri çağrısında bulundular. Filistin sorunu çözülse çok iyi olur tabii. Ama bu Orta Doğu’ya adil, kapsamlı ve kalıcı bir barış getirir mi? Zor.

    Yirmi dört. İslam İşbirliği Teşkilatı üye devletlerine … uygun olduğu hallerde, Filistin halkına karşı suç işleyenlere karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 21 Kasım 2024 tarihinde çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanmasını emrettiler. Ayrıca İİT üye devletlerini, işgalci güç olarak İsrail’in, Gazze Şeridi’nde soykırıma devam etmemesi için diplomatik, siyasi ve hukuki çabalar sarf etmeye çağırdılar. Uygun olduğu hallerde?

    Yirmi beş. Katar Devleti’ne, Emir’ine, Hükümeti’ne ve halkına, özellikle de Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani’ye, toplantıyı bilgelik ve stratejik vizyonla düzenleyip ev sahipliği yapmak için gösterdikleri yorulmak bilmez çabalarından ve Zirve’nin başarısı için sağladıkları imkan ve kaynaklardan dolayı derin şükranlarını sundular. Katar’ın üye devletler arasında istişare ve uzlaşma ruhunu teşvik etmedeki aktif rolünü ve ortak eylemin seyrini desteklemedeki somut katkılarını, dayanışma ve birliği güçlendirmeye yönelik sürekli taahhüdünü yansıtan bu çabalarını takdir ettiler. Bir teşekkürü de o kadar yolu kateden diğer İslam ülkesi liderleri hak etmiyor mu?

    Bu kadar. Tam 25 madde. Görülmemiş bir olay olsa gerek. İslam ülke liderlerinin tam tamına 25 maddede uzlaşabilmiş olmaları. Ümmetsel diyaloğun en çarpıcı hali. Ama sadece diyaloğun. İsrail bu görkemli birlik ve dayanışma gösterisi karşısında pek kaygılanmamamış olsa gerek ki ertesi günü Gazze’ye yeni bir kara harekatı başlattı.

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikNuri Bilge Ceylan Bize Karşı Çıkmanın ve Sıkılmanın Ne Denli İnsanca Olduğunu Hatırlatıyor
    Sonraki İçerik Ronaldinho veya Gizemsiz Devlet Teorisine Göre Erken Seçim Ne Zaman Olur?

    Diğer İçerikler

    daktilo2

    Ronaldinho veya Gizemsiz Devlet Teorisine Göre Erken Seçim Ne Zaman Olur?

    21 Eylül 2025 Alper Yağcı
    daktilo2

    Nuri Bilge Ceylan Bize Karşı Çıkmanın ve Sıkılmanın Ne Denli İnsanca Olduğunu Hatırlatıyor

    21 Eylül 2025 Selim Yıldırım
    daktilo2

    Her Erkek Bir Cuma Gecesi Işıkları Kapatıp Dayısıyla Birlikte Ajan Filmi İzlemiştir

    21 Eylül 2025 Burak Bilgehan Özpek

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Vakıf Üniversitelerine Kayyım Atanması: İstanbul Bilgi Üniversitesi Kararı ve Hukuki Çerçeve

    19 Eylül 2025 Yazılar Bekir Biçkin

    “Foreign Agent” Draft Bill in Turkey

    19 Eylül 2025 D84 INTELLIGENCE Gürkan Özturan

    Türkiye’deki “Yabancı Etki Ajanı” Yasa Tasarısı

    18 Eylül 2025 D84 INTELLIGENCE Gürkan Özturan

    İrrasyonel Tercihler ve Sararan Yüzler: Sarı Sendikaların Piyasa Ekonomisine Etkileri

    17 Eylül 2025 Yazılar Oytun Meçik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}